Paylaş
Çocuklarımız Ve Geleceğimiz
Question
Çocuklarımız ve Bizim Geleceğimiz
Hayata hazırlanmalarında birinci derecede sorumlu olduğumuz çocuklarımızın topluma kazandırılmalarında önemli olan hususlardan birisi de, aile dışındaki çevre ile ilişkilerdir. Çünkü, ergenlik öncesi dönemde eğitim ve terbiyenin esası, çocuğun sonradan karşılaşacağı toplumsal zorluklara önceden alıştırılmasıdır. Hz. Ali Efendimiz, “çocuklarınızı bulunduğunuz zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin” demiştir.
Çocuğun aile dışındaki çevre ile ilişkileri onun çeşitli tecrübe kazanmasını, değişik meslek ve farklı yapıdaki insanları tanımasını sağlar. Bu gelişmeler, düşüncesine geniş boyutlar kazandırır. Dar dünyada yetişen insan geniş ufuklu olamaz. Tanıştığı farklı insanlardan farklı bilgi, görgü ve tecrübe kazanması ona çeşitli durumlara karşı geliştireceği farklı yol ve yöntemler kazandıracaktır. Böylece hayatı her yönüyle öğrenme fırsatı bulacaktır.
Çocukta var olan çeşitli kabiliyetlerin gelişip genişlemesi ancak bu yolla mümkündür. Hayatı en iyi öğrenme yolu, bizzat hayatın içine girmektir. Kafeste yetiştirilen kuşlar gibi, aile ortamından dışarıya çıkarılmadan büyütülen çocuklar da, uyum sorunu yaşarlar. Havuza atlamadan yüzme öğrenilmediği gibi, yaşamadan da hayat öğrenilmez. Okumak ve nasihat dinlemek gibi öğrenimler bilgi kazandırsa da tecrübe vermediği için hayatı öğretmez. Bunun için, Çocuklarını ana kuzusu olarak büyüten aileler, onların koç olmalarını engellemiş olurlar.
Merhametimiz çocuklarımızın MAHARETİNE engel olmamalıdır. Üzerlerine gereksiz titremelerle onların güneşine gölge olmamalıyız. Bilmeliyiz ki, güneş görmeyen yerde bir şey yetişmez. Çocuklarımıza yapabilecekleri konularda, (yanlışlıklarını peşinen kabullenip düzeltmeyi göze alarak) yetki ve sorumluluk yüklemek, şahsiyetlerinin gelişmesinde çok önemlidir.
Özellikle ilgilendiğini bildiğimiz ve başaracağına inandığımız konularda onlara yetki ve sorumluluk verilmesi, kendine güven duygusunun gelişmesini sağlayacaktır. Başardığını gördükçe başka başarılar arkasında koşacaktır. Böylece becerisi gittikçe gelişecektir. İrisinden ufağına her çivinin çakılabileceği bir yer olduğu gibi; her çocuğun yaşına ve becerisine göre başaracağı bir iş vardır. Yeter ki biz onlara izin verelim. “Döker batırır” düşüncesiyle kendi elleriyle yemesine müsaade edilmeyen çocuk, hazır yemeği bile yiyemez. Yetiştiremediğimiz çocuğu yerimize bırakmak, emaneti ehline teslim etmemektir. Bu husus hadislerde kıyamet alameti sayılacak kadar gelecek için tehlikeli bir durum olarak değerlendirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de da, ‘muhakkak ki Allah emanetleri ehline vermenizi emreder’(1) (Nisa:58) buyrulmaktadır.
Canımızın parçaları yavrularımızı cehennem azabından korumak, uhrevi, hayatın sıkıntılarından kurtarmak dünyevi görevimizdir. Yüce Allah kitabında, “Ey inananlar, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ateşten koruyun!”(2) (Tahrim-6) buyurmaktadır.
- Nisa-58
- Tahrim-6
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’a göre çocuklar, Allah’ın verdiği en değerli nimetlerden biridir. Aile, toplum ve birey olarak sorumluluğumuz, onları en iyi şekilde yetiştirmek, onlara doğru yolu göstermek ve dini eğitimlerini sağlamak üzerinedir. İslam, çocukların haklarını ve geleceğini koruma konusunda çok detaylı rehberlik eder.
İslam’a göre çocuklar, Allah’ın yarattığı temiz ve saf varlıklardır. Onlara karşı sevgi, şefkat, adalet ve saygı gösterilmesi gerekir. Ayrıca, onları iyi bir şekilde eğitmek, dinî ve ahlâkî değerlerle büyütmek ebeveynlerin sorumluluğudur. Çocuklar, yalnızca dünyadaki hayatlarını değil, ahiretteki hayatlarını da şekillendirecek olan bireylerdir.
Geleceğin inşasında çocukların rolü çok büyüktür. İslam, çocuklara ahlâkî değerler, dürüstlük, yardımlaşma, sorumluluk ve Allah’a teslimiyet gibi özelliklerin kazandırılmasını teşvik eder. Ayrıca, İslam’a göre çocukların geleceği, sağlam bir eğitim ve sağlam bir toplumun inşa edilmesi ile şekillenir. Bu bağlamda, İslam toplumlarının sorumluluğu, çocukların iyi bir eğitim alması, ahlâkî açıdan güçlü bir kişilik kazanmaları ve Allah’a uygun bir hayat sürmeleri için gerekli tüm imkanları sağlamaktır.
Ailede ve toplumda çocukların eğitimi, sadece akademik bilgiyle sınırlı kalmamalı, onların ruhsal ve ahlâkî gelişimleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu, İslam’ın çocukları ve onların geleceğini nasıl değerli gördüğünü ve onları güvenli, sağlıklı bir şekilde büyütmeyi nasıl teşvik ettiğini yansıtan önemli bir öğedir.