Paylaş
Cuma günü namaza erken gitmenin fazileti
Question
Cuma namazına erken gitmek
CUMA NAMAZI ve CAMİYE ERKEN GELME
Yüzleri, günlerin en hayırlısı Cuma’nın nuruyla aydınlanan mümin kardeşlerim! Cuma’mız mübarek olsun. Merhametlilerin en merhametlisi Yüce Rabbimiz, dünya ve ahirette mutlu olmamız için yapmamız gereken ibadetleri, ömrümüzün zaman dilimlerine yayarak yerine getirmemizi istemiştir.
Kur’an-ı Kerim okumak, Allah-ü Teâlâ’yı zikretmek, Rasulullah (s.a.s)’a salâvat getirmek, dua etmek, iyilik yapmak, Allah’a tövbe ve istiğfarda bulunmak gibi belli bir zamana bağlı olmadan her an yapabileceğimiz ibadetlerimiz vardır. Bunun yanında, günde beş vakit namaz, haftada bir Cuma namazı, Ramazan’da 1 ay oruç, senede bir kere zekât, fitre ve kurban, ömürde bir defa hacca gitmek gibi zamana bağlı olan ibadetlerimiz de bulunmaktadır.
“Cuma” günü, Müslümanların haftalık bayramıdır. Yüce Rabbimiz şartlarını taşıyan her Müslüman’ın, haftada bir kere Cuma günü öğle vaktinde bir araya gelerek topluca ibadet etmelerini farz kılmıştır.
Başka hiçbir şeyin veremeyeceği mutluluğu, Cuma namazı ile bizlere ikrâm eden Kerîm Rabbimiz (c.c.); “Ey iman edenler, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman, hemen Allah’ın zikrine (namaza) koşun. Alış verişi bırakın, böyle hareket ederseniz sizin için daha hayırlıdır”[1] buyurmaktadır.İşte bu ilahi çağrının muhatabı olan biz müslümanlar, hem cumanın manevi ikliminden istifade edebilmek hem de o huşu ve mutluluğu yaşayabilmek,yapılan vaazu nasihatlerden ve dualardan nasiplenebilmek için camilere koşmalıyız.
Bütün ibadetlerimizin muallimi sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), Mekke’den Medine’ye yaptığı zorlu yolculukta, Medine’ye çok yaklaşmış olmasına rağmen, Cuma vakti girdiğinde, Rânûna Vadisi’nde Cuma namazını kıldırmıştır.
Allah Resulü (s.a.s.), “gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin daha önceki cuma ile bu cuma arasında işlediği günahlarının affedileceğini”[2] müjdelemektedir.
Müslümanları kaynaştırmada büyük önem arz eden Cuma namazı, zengin-fakir, amir-memur, işçi-işveren, güçlü-güçsüz, genç-ihtiyar herkesi aynı safta bir araya getirir. Bu ise Yüce Allah’ın huzurunda herkesin eşit olduğu gerçeğini gösterir.
Cuma günü, vaaz ve hutbeleriyle, Cuma namazı ile dualarımızın kabul gördüğü mübarek saatiyle ve daha nice hikmetleri ile Müslümanlar için müstesna bir gündür.
Öyleyse, Allah’a teslimiyetimizin bir gereği olarak, birçok özellik ve güzellikleri kendisinde toplayan Cuma gününün kıymetini bilelim. Cuma namazını eda etmek için azami gayret sarf edelim. Mümkünse boy abdesti alarak, temiz elbiselerimizi giyip, güzel kokularla camiye erkenden gelelim. Camiye gelirken mütebessim bir çehre ile tanıdık, tanımadık herkese selam verelim. Hiç kimseyi rahatsız etmeden, ön saftaki boşlukları öncelikli olarak tercih edelim. Zamanımız müsaitse yapılan vaazları yine takip edelim. Hutbeyi, namazda olduğumuz bilinç ve şuurluyla dinleyelim. Mümkünse, namaz sonrası tesbihat ve duayı hep birlikte yapalım.
Peygamberimiz (s.a.s.)’in, bu konudaki bir hadisi şerifiyle bitiriyorum:
“Hakikaten, Cuma’da öyle bir saat vardır ki, eğer bir müslüman namaz kılarken ona rastlar da, Allah’tan bir hayır dilerse, Allah dilediğini ona mutlaka verir.”[3]
[1] Cuma, 9.
[2] Buhârî, “Cum`a”, 6.
[3] Müslim, Cum’a, 14
Answer ( 1 )
Cuma günü günlerin en hayırlısıdır. Dolayısıyla bu hayırlı günde camiye gidip, boş muhabbet etmekten, gıybet ve dedikodu yapmadan; Kur’an-ı Kerim okumak, Allah’ı zikir ve tesbih etmek, anlatılan vaazu nasihatı sükunetle dinlemek bu cuma gününü adeta dolu dolu geçirmek olur. Cumanın manevi ikliminden azami ölçüde faydalanmak gerekir. Cuma gününün kıymetini bilerek hareket etmek gerekmektedir.