Paylaş
Cüveyriye isminin anlamı ve hikayesi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
CÜVEYRİYE
Cüveyriye ne demek
Köken Arapça. 1- Cariyecik. Küçük cariye. 2- Peygamber (s.a.v.) Efendimizin hanımlarından birinin adıdır.
Hikayesi
Mustalik oğulları aşi retinin reisi ve seyyidi olan Haris bin Ebi Dırar’ın kızıdır. Benî Mustalık Savaşı’nda müslümanlar tarafından esir alınmış ve esaretten kur tulmak için de Resûlullah (s.a.v.)’den bir miktar yardım talep etmiş ti. Rahmet ve merhamet kaynağı Peygamberimiz aleyhisselâm, istediği meblağı kendisine takdim etmiş ve hem de Cüveyriye ile evlenmiştir. Bunun üzerine Cüveyriye’nin kabilesinden esir olan ların hepsi ashab-ı kirâm tarafından, Peygambere olan akrabalığa hürmet ifadesi olarak serbest bırakılmışlardır. Ebû Cehl’in bir kızının adı da Cüveyriye idi. Mekke’nin fethinde Bilâl-i Habeşî Kâbe-i Muazzama’da ezan okuduğu sırada Cüveyriye:
– Babamın canına ne mutlu ki Biläl’in Kâbe üzerinde bağırdığını görmedi. Demiştir.
Cüveyriye binti Ebû Cehl, Mekke’nin fethinden kısa bir süre sonra da Müslüman olmuştur. Sahabe-i kirâmdan bir Cüveyriye daha vardır. O da Mücellel kızı Cüveyriye’dir. Öyküleriyle Çocuk isimleri ansiklopedisi Ragıp Güzel
BENZER İSİMLER:
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hz. Aişe der ki; Cüveyriye çok güzel görünüşlü biriydi. Onu kim görse kendisine alırdı. Suyun başında Hz. Peygamber (s.a.v.) ile beraberken fidyesi konusunda Resulullah’a geldi. Vallahi onu odamın kapısında görünce hiç hoşlanmadım. Benim onda gördüğüm güzelliği Resulullah’ın da göreceğini biliyordum. Cüveyriye, Resulullah’ın yanına girdi ve dedi ki: “Ya Resulullah, Ben Mustalik kavminin reisi olan Hâris’in kızı Cüveyriye’yim. Vâkidî, burada Cüveyriye bint Hâris’in kendisini tanıtırken “Ben Müslüman bir kadınım. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve sen de O’nun Resȗlusun” ibaresine de yer vermiştir. Senin de bildiğin gibi başımıza bir felaket geldi ve Sâbit İbni Kays İbni Şemmas’ın elinde esirim. Dokuz ukıyye altın karşılığında azâd olmak üzere onunla anlaştım. Bana yardım et.” Resulullah (s.a.v.) dedi ki: Senin için bundan daha hayırlı olanı yok mudur? Cüveyriye, nedir o Ya Resulullah diye sordu? Resulullah da senin fidyeni ödemem ve seni zevceliğe kabul etmemdir, dedi. Cüveyriye bu teklifi kabul edince Hz. Peygamber, Sabit b. Kays’a haber gönderip Hz. Cüveyriye’yi ondan istedi. Sabit b. Kays: “Anam babam sana feda olsun Ya Resȗlallah, onu sana bağışladım” dedi ve Hz Peygamber kurtulmalık akçesini ödeyip onu azat ettikten sonra onunla evlendi. Hz. Peygamber’in bu evliliği insanlar arasında yayıldı. Sahâbîler esirleri Resulullah’ın akrabaları olmaları nedeniyle serbest bıraktılar. Mustalikoğullarından yüz esir serbest bırakılmıştı. Bu olay üzerine Hz. Aişe şöyle demiştir: “Ben halkına Cüveyriye’den daha hayırlı bir kadın bilmiyorum.”
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Cüveyriye’nin Hz. Peygamber (s.a.v.) ile Evliliği
Hz. Peygamber (s.a.v.) Zeynep bint Cahş’la evlenmesinden sonra Cüveyriye bint Hâris ile evlenmiştir.65 Cüveyriye, Hz. Peygamberle evlendiği zaman yirmi yaşlarındaydı. Hz. Peygamber de bu evliliği yaptığında 58 yaşlarında bulunuyordu. Hicretin 5. yılında meydana gelen Müreysî gazvesinden sonra gerçekleşen bu evlilik, Mustalikoğulları ile Müslümanlar arasındaki düşmanlığı gidermiş, İslam’ın en sert muhaliflerinin kalplerini kazanmaya vesile olmuştur.
Resûlullah (s.a.v.)’ın Cüveyriye’yi bir cariye olarak yanında tuttuğunu söyleyenler de olmuştur, ancak bu görüş doğru değildir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Cüveyriye’nin Ahlâkî Kişiliği
Hz. Peygamber (s.a.v.) Cüveyriye bint Hâris’i ilk gördüğü anda evlenme teklifinde bulunmuştur. Bu evlenme teklifinde, İslam’ın kökleşmesi ve yayılması ön planda tutulmuş olsa da Hz. Peygamber gibi bir insanın evlenmek için kendisine uygun gördüğü bir hanımın güzel meziyetlere sahip bir insan olması da muhakkaktır.
Büyük bir kabilenin İslam saflarında yer almasına vesile olan Cüveyriye bint Hâris, tarihi kaynaklarda zühd ve takvası; ibadet ve infaka düşkünlüğü ile karşımıza çıkmaktadır.
İbn Abbas’ın rivâyet ettiği hadiste Cüveyriye bint Hâris, sabah namazından kuşluk vaktine kadar hiç kalkmadan Allah’ı zikirle meşgul olmuş ve Resulullah (s.a.v.) eve geldiğinde onu bu hal üzerine görünce uzun zaman aynı hal üzerine kalmaması için ona bazı zikirleri öğretmiştir.
Cuma günü tutmuş olduğu oruçla da nafile ibadetlere zaman ayırdığı anlaşılmaktadır. Rivâyet edilen bu hadisler onun boş durmayı sevmeyen, vaktini ibadetle geçirmeye düşkün bir hanım olduğunu göstermektedir.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) kendisine evde yiyecek bir şeyin olup olmadığını sorması üzerine: “Hayır vallahi Yâ Resȗlallah! Yanımızda azatlı cariyemin sadakadan verdiği bir koyun kemiğinden başka hiçbir yiyecek yok.” demesi Cüveyriye bint Hâris’in zor şartlarda yaşamasına rağmen halinden şikâyetçi olmadığını ve mütevazı bir hayat yaşadığını göstermektedir.
Aynı zamanda onun çok hayırsever bir hanım olduğu, kendisinin aç durup yoksulları kolladığı da söylenmektedir.
Ayrıca Savaş esiri düştükten sonra serbest kalmak için gösterdiği azimli çalışması Cüveyriye bint Hâris’in izzet-i nefis sahibi ve takdir toplayan bir hanım olduğunu göstermektedir.