Paylaş
Darul-harp ne demektir ve nelere Darul-harp denir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Darul-harp
İslamda Daru’l-Harp Ne Demek
Daru’l-harp, İslam hukukunda, Müslümanların hâkimiyetinin bulunmadığı, dolayısıyla şeri hukukun uygulanmadığı, gayrimüslim yönetimlerin kontrolü altındaki toprakları ifade eden bir terimdir. “Harp diyarı” anlamına gelen bu terim, tarihsel olarak Müslümanların dışında kalan toprakların siyasi ve hukuki durumunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Daru’l-harp, İslam dünyası ile barışın veya diplomatik ilişkilerin bulunmadığı, savaş durumunun geçerli olabileceği bölgeleri tanımlar.
Daru’l-harp kavramı, tarihsel bağlamda, İslam fetihlerinin hızlı bir şekilde yayıldığı dönemlerde Müslümanların gayrimüslimlerle olan siyasi ilişkilerini açıklamak için ortaya çıkmıştır. Bu kavram, bölgelerin dınî ve hukuki yapısına göre İslam dünyasının dışında kalan toprakların nitelendirilmesini sağlamıştır. Daru’l-harp’in karşıtı ise “Daru’l-İslam” olup, Müslüman hâkimiyetinde bulunan ve şeri hukukun uygulandığı bölgeleri ifade eder.
Daru’l-harp, hukuki anlamda, bu bölgelerde yaşayan Müslümanların hak ve yükümülülükleri ile ilgili farklı hükümler getirebilir. İslam hukukuna göre, Daru’l-harp’te bulunan Müslümanlar bazen ibadetlerini yerine getirmekte ve İslam’ı yaşamakta zorluk çekebilirler. Bu nedenle, bazı âlimler Daru’l-harp’te yaşayan Müslümanların bazı dinî emirleri yerine getirme konusunda belli esnekliklere sahip olabileceğini belirtmiştir.
Günümüzde ise Daru’l-harp kavramının kullanımı ve anlamı, tarihsel bağlamdan çıkartılarak daha farklı şekillerde yorumlanabilir. Modern uluslararası ilişkiler ve hukuk sistemi, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve sınırlarını ulusal egemenlik esasına dayandırarak belirler. Bu nedenle, Daru’l-harp kavramının çağdaş dünyadaki karşılığı, tarihsel anlamıyla aynı çerçeveye oturtulamaz. Ancak, kavram özellikle bazı dini ve siyasi tartışmalarda halen kullanılmakta ve İslam hukuku üzerine çalışanlar için önemli bir referans noktası olma özelliğini korumaktadır.
Sonuç olarak, Daru’l-harp, İslam dünyasının dışında kalan, gayrimüslim yönetimlerin kontrolü altındaki toprakları tanımlayan bir kavramdır. Bu topraklar, İslam hukukunun ve Müslüman yönetimin geçerli olmadığı yerler olarak kabul edilir. Ancak, günümüzde bu kavramın kullanımı çeşitli tartışmalara ve farklı yorumlara açık olup, tarihsel bağlamından farklı anlamlar kazanabilmektedir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Darul Harp Ne Demek? Darul harp hakkında bilgi
Darul-harp (Arapça: دار الحرب), İslam hukukunda, Müslümanların egemenlik kurmadığı ve İslam hukukunun yürürlükte olmadığı bölgeler için kullanılan bir terimdir. İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren İslam devletinin egemenliği altındaki topraklar ve bu egemenliğin dışında kalan topraklar arasında bir ayırım yapılmıştır. Bu terim, İslam devletinin hâkim olmadığı ve Müslümanların dinlerini özgürce yaşama imkânının sınırlı olduğu yerleri tanımlar. Darul-harp, bu anlamda “savaş evi” veya “savaş alanı” olarak çevrilebilir. Bu yerlerde İslam’ın kurallarının uygulanmaması nedeniyle, Müslüman topluluklar genellikle bu bölgeleri, İslam’ın korunması ve yayılması açısından stratejik ve dini bir anlamla değerlendirmiştir.
Darul-harp kavramının, İslam hukukçuları ve fakihleri tarafından farklı şekillerde yorumlanması söz konusu olmuştur. Özellikle Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine mensup âlimler arasında bu terimin anlamı ve sonuçları üzerine çeşitli görüş ayrılıkları olmuştur. Örneğin, Hanefi mezhebine göre bir bölgenin Darul-harp olarak adlandırılabilmesi için üç temel koşul öne sürülmüştür:
1. İslam Hükümetinin Egemenliğinin Olmaması: İlgili bölge, İslam devletinin hâkimiyeti altında olmamalıdır.
2. İslam Hukukunun Uygulanmaması: O bölgede İslam’ın yasaları ve hükümleri geçerli olmamalıdır.
3. Müslümanların Güvenlik ve Dini Özgürlüklerinin Tehlikede Olması: Müslümanlar, o bölgede dinlerini özgürce yaşayabilme imkânına sahip olmamalıdır.
Bu kavram, özellikle tarihsel bağlamda, Müslümanlar için stratejik ve ahlaki bir çerçeve çizmiştir. İslam’ın erken dönemlerinde Müslüman topluluklar için savaş (cihad) ilan edilebilecek, savunma ya da fetih amacı güdülebilecek bölgeler Darul-harp olarak tanımlanmıştır. İslam hukukçuları, bu bölgelerdeki Müslümanların bazı esnekliklerden yararlanabileceğini belirtmiştir; örneğin, faiz yasağı gibi bazı kurallar Darul-harp’te farklı yorumlanmıştır.
Darul-harp kavramı, İslam’ın siyasi genişlemesinin dorukta olduğu Orta Çağ’da belirgin bir anlam taşımış olsa da, modern dönemde bu kavram daha çok tarihsel ve teorik bir terim olarak değerlendirilir. Günümüzde birçok Müslüman âlim ve düşünür, çağdaş devletler arası ilişkileri ve İslam’ın küresel bağlamdaki yerini göz önünde bulundurarak bu kavramı farklı bir yorumla ele almaktadır. Modern yorumlarda, barış içinde bir arada yaşama, diplomasi ve insan haklarına yönelik anlayışlar ön plana çıkmıştır.
Özetle, Darul-harp kavramı, İslam’ın hukuk sistemi içinde belirli politik ve dini koşulları tanımlayan ve geçmişte daha çok önem taşıyan bir kavramdır. Bu terim, çağımızda daha az pratik bir anlam taşımakla birlikte, İslam hukuku ve siyasi teorisinde tarihi bir önem ve yeri olan bir kavramdır.