Deccalın ortaya çıkması

Question

DECCAL’İN ORTAYA ÇIKIŞI

Deccalin ortaya cikmasi

İbn Sayyâd Deccâl midir?

Deccâl, Hz. Peygamber zamanında vardı. Temim ed-Dâri onu görmüştür. Diğer bazı sahâbiler de görmüşlerdir.
Konuyla ilgili Cessâse hadisi şöyledir: Fâtıma bint Kays şöyle dedi:
“Rasülullah (s.a.)’in münadisini “es-Salatu camia (namaz için toplanın)” derken işittim. Mescide gidip Rasülullah (s.a.)’le beraber namaz kıldım. Topluluğun arkasında duran kadınların olduğu safta yer aldım. Rasülullah (s.a.) namazını bitirince minbere oturdu. Tebessüm ediyordu. “Her insan kendisine bir namaz yeri edinsin” buyurdu. Sonra da “Sizi neden çağırdığımı biliyor musunuz?” diye sordu. Sahâbiler “Allah ve Rasülü daha iyi bilir” dediler. Rasülullah şunları söyledi: ‘Allah’a yemin olsun ki, muhakkak ki sizi sevindirınek için topladım, korkutmak için değil. Size şunu haber vermek istedim:

Temim ed-Dâri bir Hırıstiyan’dı. Gelip biat etti ve Müslüman oldu. Bana, size Mesih Deccâl hakkında söylediğim hadisle muvafık bir söz söyledi. Bana şunu anlattı: Lahm ve Cüzâm kabilelerinden otuz kişiyle beraber bir gemiye binmişler. Denizde bir ay boyunca dalgalarla karşılaşmışlar. Sonra bir adaya sığınmak zorunda kal-mışlar. Burada güneş batıncaya kadar kalmışlar. Adaya yakın gemide oturuyorlarmış, derken adaya çıkmışlar. Orada saçları oldukça çok ve sık bir canlıya rastlamışlar. Saçlarının çok olmasından önünü ve arkasını fark edememişler. Ona “Yazıklar olsun sana, kimsin sen?” diye sorduklarında “Ben Cessâse’yim” demiş. Onlar “Cessâse de nedir?” diye sorunca “Ey topluluk, manastırdaki şu adama gidin, size istediğinizi haber verecektir” demiş. Temfm şöyle dedi: “Bize bir adamdan haber verince, onun dişi bir şeytan olmasından korktuk. Oradan sür’atlice ayrılıp manastıra gittik. Orada beden cihetiyle çok büyük ve çok sıkı bir şekilde bağlamış birini gördük. Elleri boynuna, dizleri de topuklarına kadar demirle bağlıydı. Ona “Yazıklar olsun, sen de kimsin?” diye sorduğumuzda “Benden haberdar olmaya muvaffak oldunuz. Peki, siz kimsiniz?” dedi. “Bizler bazı Araplar olup gemiye binmiştik. Denizde zorlukla karşılaştık, bir ay boyunca dalgalarla karşı karşıya kaldık Sonra senin bu adana sığındık. Adaya yakın bir yere demir attık Sonra adaya girdik. Bura-da saçları oldukça çok ve sık hatta bundan dolayı ön ve arkasını birbirinden ayırt edemediğimiz bir canlıya rastladık. Ona “Yazıklar olsun, sen de kim-sin?” diye sorduğumuzda “Ben Cessâse’yim” dedi. Bizler “Cessüse de nedir?” diye sorduğumuzda “Manastırdaki şu adama gidin! O size istediğinizi haber verecektir” dedi. Biz de hızlıca sana geldik. Ondan da korktuk. Onun dişi bir şeytan olmadığından emin değiliz. Adam bize “Bana Beysân hurmalığından haber verin” deyince bizler “Ne tür bir haber istiyorsun?” diye sorduk. O da hurmalıkların meyve verip vermediğini öğrenmek istediğini belirtti. Bizler meyve verdiğini söyledik. Adam, “Onun meyve vermemesi yakındır” dedi. Sonra “Bana Taberiye gölünden haber verin” deyince bizler, onun nesini öğrenmek istediğini sorduk. Adam “Orada su var mı?” diye sordu. “Orada çok su var” dedik. Bunun üzerine “Onun suyu bitmek üzeredir” dedi. Adam sonra “Bana Zugar pınanndan haber verin” dedi. Biz onun nesini öğrenmek istedi-ğini sorduk “O pınarda su var mı? Oranın ahalisi onun suyuyla tarım yapıyor mu?” diye sordu. “Evet, suyu çoktur, ahalisi de suyuyla tarım yapmaktadır” diye cevap verdik. Adam “Bana ümmilerin Nebisi’nden haber verin, o ne yap-tı?” diye sorunca “Mekke’den çıktı ve Yesrib’e yerleşti” dedik. Adam ‘Araplar onunla savaştı mı?” diye sorunca “Evet” dedik “Peki, onlara ne yaptı?” diye sorunca kendisine karşı gelenlere üstünlük sağladığını ve ona itaat ettiklerini haber verdik. Adam “Böyle mi oldu?” deyince bizler “Evet” dedik. Adam “Bu duruma gelince, itaat etmeleri onlar için daha hayırlıdır. Size kendimden haber vereceğim, ben Mesih’im. Yakında çıkmam için izin verilecektir. Çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gecede Mekke ve Medine (Taybe) dışında ayak basmadığım hiçbir kasaba bırakmayacağım. 0 ikisi benim için haram kılınmıştır. İkisinden birine her girmek istediğimde beni elinde bir kılıç bulunan bir kral karşılar ve bana engel olur. Orada her bir gediği muhafaza eden bir melek vardır” dedi.

Fâtıma sonra Rasülullah (s.a.)’in elindeki asayla minbere vurarak şunları söylediğini belirtti: “İşte Taybe burasıdır, Taybe burasıdır. Ben size bunu anlatmış mıydım?” İnsanlar “Evet” dediler. Rasülullah (s.a.)”Temim’in, benim size Mekke ve Medine hakkında anlattıklarımla muvafık olan sözleri beni hayrette bıraktı. Farkında olun! O ada Şam denizindedir. Ya da Yemen denizinde, hayır, muhtemelen doğu tarafında olacaktır. Doğu tarafında, doğu tarafinda” deyip eliyle doğuyu işaret etti. Fâtıma “Bunu Rasülullah (s.a.)’den böyle ezberledim” dedi.

Bu hadisten şu sonuçları çıkarmamız mümkündür:
a. Şüphesiz ki Temi’m ed-Dâri bir Hıristiyanken ve daha Müslüman olmadan önce Deccâl’i görmüştür.
b. Buna göre Deccâl, Rasülullah (s.a.) zamanında vardı ve bir manas-tırda hapsedilmişti. izin verildiği zaman bu manastırdan çıkacaktır.
c. Deccâl hapsedildiğinden beri bu manastırda yaşamaktadır. Belki de orada ölmüştür ve Allah onu diriltip buradan çıkaracaktır.
d. Rasülullah (s.a.)’in dediği gibi ahir zamanda çıkacağını haber verdiği Deccâl belki de ısfehân’da bulunan bu manastırdadır.

Benzeri konular:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. İslam inancına göre, Deccal, kıyamet öncesi bir dönemde ortaya çıkacak bir fitne ve sapkınlık sembolüdür. İslam eschatolojisine göre, Deccal bir insan olarak ortaya çıkacak ve büyük bir fitne ve sıkıntı dönemi başlatacaktır.

    Deccal, Kur’an’da doğrudan adıyla anılmamaktadır, ancak hadislerde ve İslam geleneklerinde onun hakkında bilgiler bulunur. Hz. Muhammed’in hadislerinde Deccal’in çıkışı, özellikleri ve etkileri hakkında bilgiler verildiği kaydedilir.

    Hadislerde, Deccal’in ortaya çıkışıyla birlikte insanları aldatma ve sapkınlık yayma çabalarının artacağı ifade edilir. Deccal, büyük bir dünya lideri gibi görünecek, sihirli güçleri olduğunu iddia edecek ve insanları aldatarak takipçiler toplayacaktır. Deccal’in fitnesine direnç göstermek ve onun aldatmalarından korunmak önemlidir.

    İslam inancına göre, Deccal’in çıkışıyla birlikte Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne dönerek Deccal’e karşı savaşacağına inanılır. Hz. İsa’nın gelişiyle birlikte Deccal’in sonu gelecek ve adaletin hakim olacağı bir dönem başlayacaktır.

    Deccal hakkında hadislerde verilen bilgilere göre, bazı fiziksel ve davranışsal özelliklere sahip olacağı ifade edilir. Örneğin, bazı hadislerde Deccal’in tek gözü olduğu, alnında “kâfir” yazısı bulunduğu, insanları aldatmak için büyü ve sihir yapabileceği gibi detaylar yer alır. Ancak bu özelliklerin tam olarak nasıl olacağı ve hangi kişileri ifade ettiği konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır.

    Sonuç olarak, İslam inancına göre, Deccal bir fitne ve sapkınlık sembolüdür ve kıyamet öncesi bir dönemde ortaya çıkacak bir kişi olarak kabul edilir. Onun çıkışıyla birlikte zorlu bir süreç başlayacak, ancak sonunda Hz. İsa’nın gelişiyle Deccal’in yenileceği ve adaletin hakim olacağı bir dönem başlayacaktır. Deccal hakkında daha fazla bilgiye hadislerden ulaşılabilir, ancak ayrıntılar ve yorumlar konusunda farklı anlayışlar bulunmaktadır.

    En iyi cevap

Cevapla