Din Ve İtkân – Neml suresi 88. ayetin tefsiri

Question

Din Ve İtkân

Neml suresi

İbn Fâris’in Mucem-u Mekayis’il-Lüğa isimli eserinde şöyle diyor:

{İlkârim kötü olan) tegane kelimesinin iki aslı vardır. Birisi bir şeyi sağlam yapmak, diğeri çamur ve balçıktır.

Birinci manaya göre racülün tagınün ifadesi işinin uzmanı adam, ikinci manaya göre tegganû arduhum ifadesi, arazilerini çamur ve balçıkla ıslah ettiler, anlamına gelmektedir.

Lisan’uî~Ar ah isimli eserde şöyle denmektedir:

Tagınün ve tagniin işinin uzmanı, işini mükemmel yapan veya hazır cevap adam demektir. Bir de tıgnün oku iyi atan bir adamın adıdır ki oku hiç bir hedeften şaşmazmış. İşini bu derecede mükemmel yapan kimselere “ok atan adam gibi” denirmiş. Bu kelimede asıl olan kullanma şekli “Bu yagin adamın oğludur” demek imiş. Daha sonraları işlerini uzmanca yapanlar için kullanılmıştır. Nitekim bir kimse işini sağlam yapınca “Filan kimse işini itkân ile yaptı” denir.

Kâmus’ul Muhit ve Nevevî’nin Tehzîb’ül Esma ve’l-Lüğât isimli eserlerinde de buna yakın bilgiler vardır.

Kur’an’da şu ayette itkân kelimesi etkane şeklinde geçmektedir:

(Bu), her şeyi sapa sağlam yapan Allah’ın san’atıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan haberdardır. (Neml/88)

Râğıb İsfehâni bu ayette geçen etkane kelimesini Müfredât’ul Kur’an isimli eserinde atlamıştır. Çünkü kelimenin kökü olan tegane maddesini kitabında zikretmemi ştir. Hâlbuki görüldüğü üzere kelime Kur’an’da geçmektedir.

İbn’ul Esir de En-Nihâye fi Garib’il-Hadis-i vel’Eser isimli (hadis sözlüğü olan) kitabında itkân kelimesine yer vermemiştir. Oysa Bey-hakî’nin Şuâb’ii-İman isimli kitabında Hz. Aişe’den rivayet edilen hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Sizden birinizin yaptığı işi itkân ile (sapa sağlam) yapmasını Hz. Allah sever.

itkân kelimesine mana bakımından yakın olan başka kelimeler de vardır. Bunlar ihkâm, icâde, hızk ve ihsan kelimeleridir. İsfehâni it-kân’m ihsan manasında olduğunu söylemiştir, ihsan kelimesi bazen başkalarına iyilik etmek, bazen de insanın işini yapması manasına gelir. İnsan iyi bir ilim öğrenmekle veya güzel bir iş yapmakla kendi işini iyi yapmak anlamında ihsan’ı gerçekleştirmiş olur. İşte yukarda Bey-hâkî’nin Şuab’il-İman isimli eserinde rivayet ettiğini söylediğimiz hadis, ihsan kelimesi ile de varid olmuştur.

Bundan dolayıdır ki Hz. Ali şöyle söylemiştir: “İnsanlar yaptıkları güzel şeylerin çocuğudur.”

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:

İhsan, görüyormuşçasına Allah’a ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da O seni görüyor.

Bu hadiste geçen ihsan’m bir işi güzel yapmak anlamındaki ihsan ile ilgisi vardır. Bunu İbn’ul-Esir şöyle açıklamıştır:

Hadisteki ihsan kelimesi, Allah’ın kontrolünde olmak ve Allah’a güzelce itaat etmek manasına işaret ediyor. Allah’ın kontrolünde olduğu bilincinde olan kimse işini iyi yapar.

İtkân’m ihkâm ile ilgisi açıktır. Çünkü lügatta “Filan kimse bir şeyi ihkâm etti” demek, onu itkân etti yani o işi muhkem oldu, sağlam oldu. Muhkem yapılan iş bozuk olmaz denmektedir.

Nitekim ihkâm ile aynı kökten gelen hakim’in manalarından birisi, yaptığı işleri sağlam yapan kimse demektir. Muhkim de böyledir. Hikmet, en üstün bilgilerle en üstün marifetlerden ibarettir. En ince sanatları sağlam bir şekilde yapar.

itkân ibadetlerde, günlük işlemlerde (muamelâtta) ve insan davranışlarında yerine getirilmesi gereken bir olgudur. (Şimdi bunları görelim

smileBENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. Neml Suresi’nin 88. ayeti şu şekildedir: “Senin Rabbinin hükmü gelinceye kadar, insanlardan hiç kimse inanmaz. Allah’ın gözlerinden sakınan ve korunanlardan başkası inanmaz. Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Artık onlara can yakıcı bir azap gelir, inkar ettikleri şeyin yüzünden.”

    Bu ayet, Hz. Süleyman’ın hükümranlığı ve ona olan imanın sembolik bir ifadesidir. Tefsir ederken aşağıdaki noktalar dikkate alınabilir:

    İmanın kaynağı: Ayet, insanların iman etmeleri için Allah’ın hükmünün gelmesini beklemeleri gerektiğini ifade eder. İman, sadece Allah’ın izni ve yönlendirmesiyle gerçekleşir. İnsanların kendi güçleriyle veya başka kaynaklardan iman etmeleri mümkün değildir.

    İmanın özelliği: Ayet, imanın sadece Allah’a saygı duyan ve O’ndan korunan kişiler tarafından kabul edileceğini belirtir. İman etmek için içsel bir duyarlılık, Allah’a saygı, takva ve kalp temizliği gereklidir. İman, kalbin hastalıklarından arınmış ve Allah’ın hükümlerine teslim olmuş bir ruh halini yansıtır.

    İnkârın sonucu: Ayet, inkar edenlerin kalplerinde bir hastalık olduğunu ve inkarlarından dolayı can yakıcı bir azapla karşılaşacaklarını ifade eder. İnkâr, Allah’ın hükümlerini reddetmek, O’na isyan etmek ve kalbin içsel hastalıklarıyla mücadele etmemek anlamına gelir. Bu nedenle, inkar edenlerin kendilerine acı veren bir sonuçla karşılaşacakları belirtilir.

    Bu ayet, imanın Allah’ın hükmüyle gerçekleştiğini, imanın içsel bir duyarlılık gerektirdiğini ve inkarın sonuçlarını vurgulayan bir mesaj taşır. İslam alimleri, ayetin bağlamını, diğer ayetlerle ilişkisini ve Hz. Süleyman’ın zamanındaki tarihî olayları dikkate alarak daha detaylı tefsirler yapabilirler.

    En iyi cevap

Cevapla