Dinde şahsiyet ne demek

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Dinimizde Şahsiyet Kavramı

Dinde sahsiyet ne demek

Bu yazı, şahsiyet kavramının İslam literatüründeki anlamını ve tarihsel gelişimini detaylı bir şekilde ele almaktadır. Hayati Hökelekli’nin kaleme aldığı makale, İslami kaynaklarda şahsiyet ile ilgili kavramlar ve düşüncelerin yanı sıra Batı’daki modern psikolojik yaklaşımlara da değinmektedir. Şahsiyet kavramı, İslam felsefesinde ve psikolojisinde önemli bir yer tutmaktadır.

Şahsiyetin Kökeni ve Tanımı

Şahsiyet kelimesi, “şahs” kökünden türetilmiştir ve bu kök “yükselmek, uzaktan görünmek” gibi anlamlara gelir. Ancak şahsiyet kelimesi, İslam’ın klasik kaynaklarında doğrudan yer almamış, daha çok modern psikolojinin bir terimi olarak karşımıza çıkmıştır. İslam literatüründe şahsiyetle ilgili daha eski terimler arasında “nefs”, “tab‘”, “garîze”, “mizâc”, “hulk” ve “seciye” yer alır. Özellikle nefs kavramı, kişiliğin ruhsal ve bedensel boyutlarını ifade eden geniş bir anlam yelpazesine sahiptir.

Klasik İslam Kaynaklarında Şahsiyet

Klasik İslam kaynaklarında şahsiyet kavramı daha çok nefs, hulk ve seciye gibi terimlerle anlatılmıştır. Nefs, insanın ruhsal eğilimlerini, arzularını ve manevi yapısını ifade eder. Kişiliği oluşturan içsel eğilimler ve yetenekler, nefs kavramıyla açıklanır. Hulk ise “yaratılış, karakter” anlamlarına gelir ve bir insanın huylarının, ahlaki özelliklerinin köklü ve yerleşik yönlerini temsil eder.

Batı ve İslam Dünyasında Şahsiyet Yaklaşımları

Batı’da şahsiyet “personality” kelimesiyle ifade edilirken, İslam dünyasında benlik, kimlik ve şahsiyet gibi kavramlar daha fazla ön plana çıkmıştır. İslam kaynaklarında karakter, şahsiyetin bir parçası olarak kabul edilir. İslam alimleri, bir insanın şahsiyetinin doğuştan gelen özelliklerle şekillendiğini ve çevresel etkileşimlerle geliştiğini belirtmişlerdir. Bu, modern psikolojide de kabul edilen bir görüştür.

Şahsiyetin Unsurları ve İslam Alimlerince Değerlendirilmesi

İslam alimleri, insan tabiatını dört ana unsura ayırarak şahsiyeti değerlendirmişlerdir: Rabbâniyet (ilahi yön), behîmiyet (hayvani yön), sebûiyet (saldırganlık yönü) ve şeytâniyet (aldatma yönü). Bu unsurlar, insanın psikolojik eğilimlerini ve davranışlarını şekillendirir. Gazzâlî gibi alimler, bu unsurları incelemiş ve insanın ahlaki gelişimini bu unsurlar doğrultusunda açıklamışlardır. İbn Haldûn da kişilik gelişiminde çevresel faktörlerin, özellikle iklim, beslenme ve meslek gibi unsurların etkilerini vurgulamıştır.

Sonuç

İslam alimleri, şahsiyetin hem doğuştan gelen hem de çevresel faktörlerle şekillenen bir yapı olduğunu kabul etmişlerdir. Şahsiyet, insanın ahlaki değerlerini, toplumsal ilişkilerini ve manevi yapısını şekillendiren bir bütündür. Bu bağlamda, modern psikolojiyle İslam’ın şahsiyet anlayışı arasında önemli paralellikler bulunmaktadır.

Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası

Peygamberimizin yaptığı dualar arapça türkçe

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    0
    2024-11-17T00:59:37+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Dinde şahsiyet, bireyin ahlaki, manevi ve sosyal kimliğini İslamî öğretilere göre inşa etmesi ve bu kimliği yaşantısında yansıtması anlamına gelir. Bu kavram, kişinin hem Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirirken hem de insanlarla ilişkilerinde adaletli, dürüst, merhametli ve güvenilir bir birey olması gerektiğini ifade eder.

    Şahsiyet Kavramının Dinimizdeki Önemi

    1. Allah’a Karşı Kulluk:
      • Şahsiyetli bir mümin, Allah’ın emir ve yasaklarına uyar, ibadetlerini samimiyetle yerine getirir ve takva sahibi olmaya çalışır.
      • Kendi özüne ve yaratılış amacına uygun şekilde hareket ederek kulluk bilincini sürekli canlı tutar.
    2. Ahlakî Duruş:
      • İslam ahlakı, bir müminin şahsiyetinin temel taşıdır. İslam’da şahsiyetli birey; doğru, güvenilir, adaletli, sabırlı ve tevazu sahibi olarak tanımlanır.
      • Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Mümin, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” (Tirmizî)
    3. Toplum İçindeki Davranışlar:
      • Şahsiyet sahibi bir Müslüman, topluma karşı sorumluluk bilinci taşır. Yardımlaşma, adalet, dayanışma gibi değerlerle sosyal ilişkilerini düzenler.
      • İslam’da şahsiyet, başkalarına örnek olma bilincini de içerir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Müslümanlar için şöyle buyrulmuştur: “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten sakındırır ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i İmrân, 3/110)
    4. Nefsine Karşı Sorumluluk:
      • Şahsiyetli bir birey, nefsini terbiye etmeye çalışır ve İslam’ın sınırları içinde yaşamaya özen gösterir. Aşırılıklardan, kibirden ve kötü huylardan uzak durur.
    5. Kimlik ve Duruş:
      • Şahsiyet, bireyin kim olduğunu, inançlarını ve değerlerini net bir şekilde ifade edebilmesi anlamına gelir. Bu bağlamda, İslam’ın bir mümine kazandırdığı şahsiyet, dünyada ve ahirette onu onurlu bir birey yapar.

    Dinde Şahsiyetin Oluşumuna Etki Eden Unsurlar

    1. Kur’an ve Sünnet:
      • İslamî şahsiyetin temel kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnetidir. İslamî şahsiyet, bu iki kaynaktan beslenir.
    2. İbadetler:
      • Namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetler, bireyin manevi şahsiyetini geliştirir ve Allah’a olan bağlılığını artırır.
    3. Ahlak Eğitimi:
      • İslam’da şahsiyetin gelişiminde ahlak eğitimi büyük önem taşır. İyi huylu bir mümin, hem kendisi hem de toplum için faydalı bir birey olur.
    4. Sosyal Çevre:
      • Müslümanın içinde bulunduğu çevre, onun şahsiyetinin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Hayırlı arkadaşlar ve iyi bir aile, şahsiyet gelişimini destekler.
    5. İlahi Sorumluluk:
      • İnsan, Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Bu bilinç, bir Müslümanın şahsiyetini şekillendirir ve ona sorumluluk bilinci kazandırır.

    Sonuç

    Dinimizde şahsiyet, bireyin kendini İslam’a uygun şekilde eğitmesi, geliştirmesi ve topluma faydalı bir birey olarak katkıda bulunması anlamına gelir. İslamî şahsiyet, sadece bireyin kendi hayatını değil, çevresini de olumlu yönde etkileyen bir değerler bütünü sunar. Şahsiyet sahibi Müslüman, hem dünya hem de ahiret saadeti için çaba gösteren örnek bir insandır.

Cevapla