Paylaş
Dini kavram olarak Ecir nedir, Kur’an-ı Kerim’deki Anlamları Nelerdir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Ecir ne demektir, dini kavram olarak Ecir nedir?
Ecir ne demektir? kısaca
Ecir veya ücret, dünyayla yahut ahiretle ilgili olan işin karşılığından geri dönen, elde edilen şeydir. Anlaşma ve anlaşma yerine geçen şeyler için söylenir. Ancak, yalnızca yararlı şeyler için söylenir, zararlı şeyler için ecir ve ücret söylenmez.”
Ecir, “bir işe verilen karşılık, herhangi bir işte çalıştırılan kimseye verilen şey, ücret, mükafat, sevap, sadaka verip sevap beklemek, mehir, kira” anlamlarına gelmektedir. Ancak İslam literatüründe ecir daha çok manevi ve uhrevi, ücret ise dünyayla ilgili konularda kullanılmıştır.
Karşılık, ödül gibi anlamlara gelen ecir, terim olarak ister dünya ile ilgili, ister ahiretle ilgili olsun herhangi bir işin sonucundan elde edilen şeydir.
Ahirette ecri hak edenler kurtuluşa erecektir. Kur’an’da her iki yönde de kullanımları vardır:
“İbrahim’e İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Peygamberliği ve kitabı onun soyu içerisinde var ettik. Ona ecrini dünyada verdik. Kuşkusuz ki o, ahirette de iyilerdendir.”1
“İşte bunların karşılığı Rablerinden bir bağışlanma ve içlerinde sürekli kalacakları altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Çalışanların ecri ne güzeldir!”2
“İşte böylece Yusuf’u yeryüzünde güç, kuvvet sahibi yaptık. O ülkenin dilediği yerinde yerleşebiliyordu. Biz rahmetimizi dilediğimiz kimseye ulaştırırız. Güzel davrananların ecrini zayi etmeyiz. Ahiretin ecri ise inanıp kötülüklerden korunanlar için daha hayırlıdır.”3
Ecir kelimesi böyle manevi ağırlıklı ödül anlamında kullanıldığı gibi doğrudan, dünyada yapılan herhangi bir işe karşılık maddi bedel anlamlarında da kullanılmıştır:
“O sırada iki kadından biri haya üzere yürüyerek ona geldi. ‘Babam bizim için hayvanları sulamanın ecrini / ücretini sana ödemek için seni çağırıyor’ dedi.”4
“Büyücüler Firavun’a geldiler ‘eğer yenenler biz olursak elbette bize bir ecir vardır’ dediler.”5
Peygamberlerin, hak davetçilerinin ve yararlı işler yapanların hepsinin de hem dünyevi hem de uhrevi ecri Allah’a aittir. Hemen her peygamberin tekrar ettiği bir sözde ecir, aynı sözün birinci kısmında dünyevi karşılık, ikinci kısmında ise ahiretteki karşılık anlamında kullanılmıştır: “Buna karşılık sizden bir ecir / ücret istemiyorum, benim ecrim yalnızca alemlerin Rabbine aittir.”6
Şu ayetlerde ise ecir kelimesinin çoğulu “ücur” kullanılmış ve ehl-i sünnet müfessirlerince evlenen erkeğin hanımına vermesi gereken mehir anlamında, Şia müfessirlerince ise muta nikahında kadına verilecek ücret anlamında kullanıldığı ifade edilmiştir.7
“O kadınlardan yararlanmanıza karşılık onlara ecirlerini / mehirlerini / ücretlerini verin.”8
İlgili bütün ayetleri incelediğimiz zaman, Nisa Suresi 25. ayetinde geçen “ücurahünne” ifadesindeki ücretin, “kadınlara evlilikte verilecek mehir” anlamında olduğu daha açıktır.
Kur’an’da 108 kez “ecr” kökünden türeyen kelimeler kullanılmıştır. 9 Bu kavramın kullanıldığı ayetlere göre ahiretteki ecri kazanıp sonsuz mutluluğa ve kurtuluşa ulaşacak olanlar, şu kimselerdir:
İnanıp iyi işler yapanlar: “Allah, inanıp iyi işler yapanlara bir bağışlama ve büyük bir ecir söz vermiştir. İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise kızgın ateşin halkıdır.”10
Ecir kazanıp kurtuluşa erecek olan diğer kişiler de şunlardır: Allah’a ve elçilerine inanıp sakınanlar.11
Allah’a ve ahiret gününe inanıp iyi işler yapanlar.12
Allah’a ve elçilerine inananlar.13
Allah’a saygı göstererek Allah’a ve bütün kutsal kitaplara inananlar ve Allah’ın ayetlerini satmayan kitap ehli kimseler.14
Allah’a ve elçisine itaat edenler.”15
İyilik için çalışanlar.16
Bollukta ve darlıkta Allah rızası için harcayan, öfkelerine hakim olan, insanları affeden, yanlış bir şey yaptıklarında Allah’tan bağışlanma dileyenler ve yaptıkları yanlışlıkta bile bile ısrar etmeyenler.17
Zor durumda bile Allah’ın ve elçinin çağrısına uyanlar ve güzel davranıp kötülükten sakınanlar.18
Kitaba sarılıp namazı kılanlar ve ıslaha çalışanlar.19
Muhsinler / Güzel davranıp iyi işler yapanlar.20
Doğruyu getirenler ve tasdik edenler.21
Sabredip iyi işler yapanlar.22
Güzel ahlaklı, ibadetlerini yerin getiren müminler.23
Allah’ı zikredenler.24
Allah’a verdiği sözü tutanlar.25
Allah yolunda hicret edenler.26
Allah yolunda savaşanlar.27
Zikre uyan ve gizlide Allah’tan korkanlar.28
İnanıp Allah yolunda infak edenler, zekat verenler.29
Tevbe edip dini yalnız Allah’a ait yapanlar.30
Böyle doğru inanç ve salih amel sahibi olan ve bunların karşılığı olarak ecir elde edenler, ahirette kurtuluşa erip cennete giderler.
1. 3 Ankebut, 29/27.
2. Al-i İmran, 3/136.
3. Yusuf, 12/56-57.
4. Kasas, 28/25-27.
5.Araf, 7/113; Kehf, 18/77; Şuara, 26/41
6. Şuara, 26/109, 127, 145, 164, 180; Enam, 6/90; Yunus, 10/72; Hud, 11/29, 51; Furkan, 25/57.
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Ensari el-Kurtubi; el-Camiu li Ahkami’l Kur’an, Daru’l-Fikr, Beyrut 1987, 5/129-135.
8. Nisa, 4/24-25; Maide, 5/5; Ahzab, 33/50; Mümtehine, 60/10.
9. F. Abdülbaki; el-Mu’cemü’l-Müfehres, “ecr” md.
10.Maide, 5/9-10, 69; Bakara, 2/62, 277; Al-i İmran, 3/57; Nisa, 4/173; İsra, 17/9; Kehf, 18/2, 30.
11. Al-i İmran, 3/179; Yusuf, 12/57, 90; Zümer, 39/33-35, 73-74; Muhammed, 47/36; Hucurat,
12. Bakara, 2/62; Maide, 5/69; Nisa, 4/146, 162,
13. Hadid, 57/19, 27; Nisa, 4/152, 162.
14. Al-i İmran, 3/199; Nisa, 4/162; Kasas 28/51-54.
15. Ahzab, 33/30-31; Fetih, 48/16; Nisa, 4/67.
16. Nisa, 4/114.
17. Al-i İmran, 3/133-136, 179; Şura, 42/40.
18. Al-i İmran, 3/169-172.
19. Araf, 7/170; Nisa, 4/162; Fatır, 35/29-30.
20. Tevbe, 9/119-120; Bakara, 2/112; Nisa, 4/40; Hud, 11/114-115; Yusuf, 12/56, 90; Kehf, 18/30.
21. Zümer, 39/33-35.
22. Hud, 11/11, 114-115; Nahl, 16/96-97; Kasas, 28/54; Zümer,, 39/10.
23. Ahzab, 33/35.
24. Ahzab, 33/41-44.
25. Fetih, 48/10.
26. Nahl, 16/41-42; Nisa, 4/100,
27. Nisa, 4/74, 95,
28. Yasin, 36/11; Mülk, 67/12.
29. Hadid, 57/7-11, 18; Nisa, 4/162; Fatır, 35/29-30; Müzzemmil, 73/20; Bakara, 2/262.
30. Nisa, 4/145-146.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
“Ecir”, Arapça kökenli bir kelime olup, “karşılık”, “ödül” veya “ceza” anlamına gelir. İslam dininde, insanın yaptığı herhangi bir amelin Allah katında bir karşılığı vardır. Bu karşılık, insanın yaptığı işe göre ya bir ödül ya da bir ceza şeklinde olabilir. İslam’da ecir, kişinin dünya ve ahiret hayatı için büyük bir öneme sahiptir. İyi bir davranışta bulunmak, yardım etmek, iyilik yapmak ve Allah’ın emirlerine uymak gibi hareketler, insanlara Allah’ın rızasını kazandıran amellerdir ve karşılığında ecir alınır. Aynı şekilde, kötü davranışlar, günah işlemek ve Allah’ın yasaklarına uymak gibi hareketler de insanlara ceza olarak geri döner. İslam’da insanların yaptıkları her şeyin karşılığı Allah tarafından belirlenir ve herkes, yaptıklarının sonucunu mutlaka görecektir.