Paylaş
Dini Soru Sor Cevap Al
Question
Online Dini Soru Sor Hemen Cevap Al
AŞAĞIDAKİ RESME TIKLA SOR
Dini soru sor hemen cevap al sitemiz çok şükür bugün yayına başladı.
şeytanın şerrinden Allah’a sığınırız rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla Allah’a hamd resulüne salat ve selam olsun.
Dini soru sor sitemizi Allah mübarek kılsın faydalı kılsın. İnşallah sorduğunuz soruları anında cevap yazmaya çalışacağız Dini soru sorun hemen cevap alın sloganımızdır.
Online Dini soru sor konusunda hedefimiz 1 numara olmaktır Allah bizi muvaffak eylesin.
Soru sorarken lütfen konu başlığını soru şeklinde yazalım kolay içeriğine uygun olsun.
Konu içerisini de ayrıntılı bir şekilde uzun yazınız.
İyi paylaşımlar hayırlı günler
Dini Soru Sor Cevap Al Sitesi, Dini sorulara günlük cevap veren dini bir sitedir, Dini soru sor hemen cevap al sloganı ile islami sorularınıza en hızlı cevap veren sitedir.
Dini Soru Sor Cevap Bul
Dini Sorularınıza Hızlı ve Güvenilir Cevap: Online Dini Soru Sor Cevap Al Sitesi
Dini konularda zaman zaman aklımıza takılan sorular olabilir. Bu sorulara güvenilir kaynaklardan hızlı ve tatmin edici cevaplar bulmak ise oldukça önemlidir. İşte bu noktada Dini Soru Sor Cevap Al sitesi devreye giriyor. Allah’ın izniyle, bu platform siz değerli kullanıcılarımıza dini sorularınızı sorma ve anında cevap alma imkânı sunuyor.
Dini Sorularınıza Anında Yanıt
Dini Soru Sor Cevap Al sitesi, kullanıcılarının merak ettiği dini konularda anında ve doğru cevaplara ulaşmalarını sağlamak amacıyla kuruldu. Siteye girdiğinizde, aklınıza takılan her türlü soruyu rahatlıkla sorabilir ve güvenilir kaynaklardan alınmış cevaplarla huzura kavuşabilirsiniz. Sitemizin amacı, İslam’ı daha iyi anlamak, şüphelerinizi gidermek ve dini bilgilerinizi pekiştirmek için bir rehber olmaktır.
Sitemizdeki sloganımız: “Dini soru sor, hemen cevap al!” Bu slogan, din konusunda aklınıza takılan en ufak bir şüphede bile doğru bilgilere ulaşabileceğinizin garantisini verir. Bu yolda bize Allah’ın yardımını dileyerek, en kısa sürede en tatmin edici cevapları sizlere sunmaya çalışıyoruz.
Sitemizin Amaçları ve Hedefleri
Dini Soru Sor Cevap Al sitesi olarak hedefimiz, online dini bilgi sunumu konusunda bir numara olmaktır. Din, insan hayatının en önemli ve özel bir parçasıdır. Bu yüzden sitemiz, doğru ve güvenilir bilgileri hızlıca sizlere ulaştırmayı amaçlar. Kullanıcılarımızın sorduğu her soruya en kısa zamanda, açık ve anlaşılır bir şekilde cevap vermeye gayret ediyoruz. Bu hizmeti sunarken, güvenilir kaynakları kullanarak, doğru bilgiye en kısa yoldan ulaşmanızı sağlıyoruz.
Soru Sorma Süreci Nasıl İşler?
Sitemizde soru sormak oldukça basittir. Sadece bir başlık oluşturup, sorunuzun ne olduğunu açık bir şekilde belirtmeniz yeterli. Böylece sorunuz, site içerisindeki diğer kullanıcıların da kolaylıkla faydalanabileceği şekilde paylaşılır. Sorularınızı detaylandırmanız ise, hem doğru cevabı bulmamıza yardımcı olur hem de diğer kullanıcıların benzer soruları için rehber olur.
Dini Soru Sor Cevap Al sitesi, sorularınıza en kısa sürede cevap vermeyi amaçlar. Bunun yanı sıra, sitemiz üzerinden diğer kullanıcıların da sorularını ve bu sorulara verilen cevapları inceleyerek dinî bilginizi artırabilirsiniz. Bu sayede, hem kendi sorularınıza cevap bulabilir hem de diğer insanların sorularından faydalanabilirsiniz.
Topluluğun Gücü ve Dayanışma
Sitemizin en önemli özelliklerinden biri de topluluk dayanışmasıdır. Sizler de sitemize katılarak diğer kullanıcıların sorularına katkı sunabilir, yorum yapabilir veya kendi tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz. Bu şekilde İslami bilgilerimizi birlikte genişletme ve pekiştirme imkânına sahip olabiliriz.
Ayrıca, sitemizin içerikleri ve verilen cevaplar, alanında uzman kişiler tarafından kontrol edilmekte ve gerektiğinde düzenlenmektedir. Böylece kullanıcılarımıza her zaman doğru, güvenilir ve İslam’a uygun bilgileri ulaştırmayı hedefliyoruz. Dini Soru Sor Cevap Al, sadece bir soru-cevap platformu değil, aynı zamanda güvenilir İslami bilgilerin paylaşıldığı bir topluluk platformudur.
Dua ve Niyetimiz
Sitemizi Allah’ın izniyle kurduk ve yine Allah’ın bereketiyle faydalı olmasını temenni ediyoruz. Dinimizi öğrenmek, anlamak ve yaşamak adına attığımız bu adımda hepimizin destek ve dualarına ihtiyacımız var. Bizler şeytanın vesveselerinden Allah’a sığınarak, her zaman doğru bilgiyle hizmet etmeye çalışıyoruz.
Dini Soru Sor Cevap Al sitesi, İslam’ı öğrenmek isteyen herkese açık ve ücretsizdir. Amacımız, insanlara doğru bilgiye ulaşma konusunda yardımcı olmak ve din konusunda merak ettiklerine en hızlı şekilde cevap bulmaktır. Bu yolda, Rabbimizden bizlere muvaffakiyet ve sabır ihsan etmesini diliyoruz.
Hedefimiz: Herkes İçin Kolay ve Erişilebilir Bilgi
Dijital çağda bilgiye ulaşmak her ne kadar kolay görünse de doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak her zaman kolay olmuyor. Dini Soru Sor Cevap Al sitesi, bu noktada sizlere rehberlik ederek İslam hakkında merak ettiklerinizi güvenilir kaynaklardan öğrenmenizi sağlar. Her yaştan ve her kesimden insan için anlaşılır ve erişilebilir bir platform olmayı amaçlıyoruz.
Dini sorularınızı sormaktan çekinmeyin; Dini Soru Sor Cevap Al sitesi, sizin sorularınızı yanıtlamak ve İslami bilginizi pekiştirmek için burada. Hayırlı paylaşımlar diliyor, Allah’ın selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Dini Site Listesi
BENZER KONULAR:
Answers ( 154 )
Toki evleri caiz mi
TOKİ veya başka bir müteahhit meselesi değildir. Mesele faize bulaşmak veya bulaşmamak meselesidir. Buna bakarak karar verebilirsiniz. Allah’a emanet olunuz.
Selamunaleykum bugün başıma geldi gittiğim restorantta mescitte namaz kılacaktım ve girer girmez iki seccade vardı yerde ve seccadeye baktigim an gogsumun ortasında bir ağırlık ve sıkıntı oluştu bir anda kıblenin yanlış olduğu hissine kapıldım ama yanlış anlaşılmasın bu bir ses v.s değil kıblenin yanlış olduğunu biliyor gibiydim ve uygulamadan baktım 20 derecelik acı farkı vardı.. 5 vakit namaz kılan kuran okuyan ve ilahiyat mezunu arkadaşım benden önce kıldı.. o fethetmeyip benim zar zor kılan biri olarak bu hisse kabipilmis olmam tuhafıma gitti sebebi nedir acaba.. ve sin olarak bu bende hep vardı hatta önceleri daha ağırlıktaydı ama ben biraz kötüye kullandım yani şöyle birine baktigim zaman bir anda onun derdini biliyor sorununu biliyor yada düşüncesini biliyordum ama ben bunu biraz artislige kullandım.. ve uykularım kaçtı gecelerim zindan oldu ama tövbe ettim daha yapmayacağım diye şimdi ise dini anlamda kendiliğinden oluyor sebebi nedir merak ettim.. ve lunulam belirgin beyaz ve yarim hilal seklindedir.. buda okudugum bir yerde mumin insanda olur gibi bir şey yaziyordu..( lunula tırnak başlangıcında ki beyaz hilâl şeklindeki şerit) şimdiden teşekkürler ederim..
Ve aleyküm selam,
Yaşadığınız durum oldukça derin ve kişisel bir tecrübe. Bu tür hisler ve algılar bazen ruhani hassasiyet veya sezgi olarak yorumlanabilir. Öncelikle, namaz kılarken kıble konusunda hissettiğiniz bu derin içsel huzursuzluk, bilinçaltınızın veya maneviyatınızın bir yansıması olabilir. Özellikle manevi konulara dikkat eden ve hassas olan kişilerde, bu tür sezgiler daha fazla kendini gösterebilir. Manevi algılar bazen rasyonel açıklamalara sığmayan bir şekilde kişinin ruh dünyasına hitap edebilir.
Arkadaşınız ilahiyat mezunu ve namaz kılan birisi olsa da, Allah’ın her kuluna verdiği hisler, tecrübeler ve algılar farklı olabilir. Sizin yaşadığınız bu deneyim, Allah’ın size özel olarak verdiği bir sezgi olabilir ve bu sezginin sebebi, belki de manevi anlamda daha dikkatli olmanız gerektiğini veya başka bir hikmeti gösteriyor olabilir.
Daha önce yaşadığınız, insanların düşüncelerini veya sorunlarını anlamanız gibi durumlar, Allah’ın size lütfettiği bir tür manevi hassasiyet olabilir. Ancak bu tür hassasiyetleri kötüye kullanmak, manevi dengeyi bozabilir ve kişinin ruhsal anlamda sıkıntı yaşamasına yol açabilir. Tövbeleriniz kabul olsun inşallah, ve bundan sonraki süreçte bu tür yetenekleri daha dikkatli ve Allah’ın rızasını kazanacak şekilde kullanmak, iç huzurunuzu geri kazanmanıza yardımcı olabilir.
Tırnaklarınızdaki “lunula” konusuna gelince, bu fizyolojik bir durumdur ve genel olarak tırnak sağlığının bir göstergesidir. Dini bir anlam yüklemek doğru olmayabilir; ancak, vücutta fiziksel belirtilerle ruh hali arasında bazı manevi bağlar kuran anlayışlar, bazı geleneklerde yer almıştır. Ancak bu tür bilgileri daima temkinli bir şekilde ele almak ve dinin temel kaynaklarından sapmamak en iyisidir.
Sonuç olarak, yaşadığınız bu tür olaylar, Allah’ın size özel verdiği bir ikaz veya manevi bir derinlik olabilir. Bu tür hassasiyetleri ve sezgileri, ibadetlerinizi daha derin yaşamak ve manevi anlamda kendinizi geliştirmek için bir fırsat olarak görmeniz faydalı olabilir. Rabbimiz her kuluna farklı yetenekler ve sınavlar verir, önemli olan bunları Allah’ın rızasına uygun şekilde kullanmaktır.
Eğer bu durum sizi fazlasıyla rahatsız ediyor ve gündelik yaşantınızı etkiliyorsa, manevi danışmanlık alabileceğiniz bir hoca veya İslam’ı iyi bilen bir uzmana danışmanız da yararlı olabilir.
Allah yardımcınız olsun, her daim doğru yolu bulmanız ve huzur içinde olmanız duasıyla.
Site güzel bir Dini soru sormak istiyorum deprem duası diye bir dua var mıdır
Deprem gibi doğal afetlerle ilgili belirli bir “deprem duası” olarak belirtilen, yani sahih kaynaklarda “deprem duası” olarak geçip yaygın bir şekilde bildiğimiz özel bir dua bulunmamaktadır. Ancak, deprem gibi doğal afetlerde Allah’a sığınmak ve dua etmek her Müslümanın yapabileceği bir ibadettir ve bu konuda çeşitli hadislerden esinlenerek farklı dualar etmek mümkündür.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), doğal afetlerde ve korku anlarında Allah’a sığınmamızı tavsiye etmiştir. Deprem gibi olaylar karşısında yapılabilecek birkaç farklı dua vardır:
1. Genel Felaket ve Korku Duaları
Deprem gibi bir felaket ya da korku durumunda, Peygamber Efendimiz’in sıkça ettiği şu dua okunabilir:
“Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî kuntu minez-zâlimîn.”
Anlamı: “Senden başka ilah yoktur. Seni eksikliklerden tenzih ederim, ben gerçekten zalimlerden oldum.” (Enbiya Suresi, 87)
Bu dua, Hz. Yunus’un balığın karnındayken ettiği duadır. Zor durumlarda, sıkıntılarda bu duayı okumak tavsiye edilmiştir.
2. Allah’tan Yardım ve Koruma İstemek İçin
Bir doğal afet veya zor durum anında, Allah’tan koruma ve yardım dilemek için şu dua edilebilir:
“Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ hüve, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü’l-arşi’l-azîm.”
Anlamı: “Bana Allah yeter, O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın Rabbidir.” (Tevbe Suresi, 129)
Bu dua, Allah’a güvenmenin ve O’na sığınmanın önemini ifade eder.
3. Deprem Esnasında Yapılacak Dualar
Deprem gibi durumlar, kişinin zayıflığını hatırlatan ve Allah’a sığınmasına vesile olan olaylardır. Bu durumda, şu dualar da okunabilir:
“Allahümme innî es’elüke’l-afiyete.” (Anlamı: Allah’ım, Senden afiyet (esenlik) dilerim.)
“Ya Hafîzu, ya Selâm!” (Anlamı: Ey Koruyan, ey Selamet Veren!)
Ayrıca deprem sırasında ve sonrasında şu ayeti de okumak faydalı olabilir:
“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.” (Bakara Suresi, 156)
Anlamı: “Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve yine O’na döneceğiz.”
4. Korunma ve Güvenlik İçin Ayetel Kürsi ve İhlas Suresi
Ayrıca, felaketlerden korunmak amacıyla Ayetel Kürsi ve İhlas, Felak ve Nas Sureleri de okunabilir. Bu sureler, Peygamber Efendimiz tarafından her türlü kötülük ve musibetten korunmak için sıkça tavsiye edilmiştir.
Genel Tavsiyeler
Deprem gibi durumlarda dua etmenin yanı sıra tövbe ve istiğfar etmek, sadaka vermek ve Allah’a sığınmak çok önemlidir. Bu tür afetler, insanlara dünyadaki geçiciliği ve Allah’a olan ihtiyacı hatırlatır.
Ayrıca, felaketlere karşı hazırlıklı olmak, insanların can güvenliğini sağlamak ve başkalarına yardım etmek de dini sorumluluklarımızdandır.
Allah (c.c) hepimizi her türlü felaketten ve musibetten muhafaza etsin ve zor durumda olan kardeşlerimize yardım etsin. Allah’a sığınarak dua etmek ve ibadetlerimize dikkat etmek, bu tür durumlarda maneviyatımızı güçlendirecektir.
Bayanlar adetliyken Eşiyle sevişirken boşalırsa (sürtünürken) günah mı
İslam’da kadınların adet (hayız) dönemlerinde cinsel ilişki ile ilgili belirli kurallar ve sınırlamalar bulunmaktadır. Bu konuda esas hüküm, Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde belirtilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de, Bakara Suresi 222. ayette bu durum şu şekilde belirtilir:
“Sana kadınların ay halini soruyorlar. De ki: O bir ezadır. Ay halinde kadınlardan uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın.” (Bakara, 2/222)
Bu ayetten anlaşıldığı üzere, adet dönemi boyunca kadınlarla cinsel birleşme (cinsel ilişkiye girme) yasaklanmıştır. Buradaki yasaklama, birleşme anlamında cinsel ilişkidir.
Hadislerde de benzer şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.v) kadınların adet dönemlerinde cinsel birleşmeyi yasaklamış, ancak bu dönemde eşlerin birbirine karşı şefkat ve sevgi göstermelerinin, yakınlaşmalarının, dokunmalarının ve diğer cinsel aktivitelerin bir sakıncası olmadığı bildirilmiştir. Yani eşler, cinsel birleşme dışında birbirine yakın olabilirler ve aralarındaki sevgi ve şefkati sürdürebilirler.
Adet Döneminde Sürtünme Yoluyla Cinsel Tatmin:
Adet döneminde, birleşme dışındaki cinsel yakınlaşmaların cinsel birleşme içermemesi şartıyla caiz olduğu yönünde birçok alim görüş belirtmiştir.
Bu nedenle, adetli bir kadının eşiyle sürtünme yoluyla tatmin olması cinsel birleşme olmadığı sürece haram olarak değerlendirilmez.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken, cinsel organın vajinaya girmemesi ve adet kanı olan bölgeye temas olmamasıdır.
Bununla birlikte, bu konuda görüşler farklı olabilir ve bazı alimler adet döneminde bu tür yakınlaşmaları uygun bulmazken, bazıları ise yukarıda belirttiğim gibi cinsel birleşme olmaması durumunda buna cevaz vermiştir.
Özetle:
Adet döneminde kadınla cinsel birleşme haramdır ve bu konuda kesin bir yasak vardır.
Ancak, cinsel birleşme olmadan, sürtünme yoluyla tatmin gibi durumlar konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Birçok alim, bu tür yakınlaşmaların haram olmadığı görüşündedir, fakat yine de bu konuda daha ihtiyatlı olmak, adet döneminde cinsel konularda sınırları daha dikkatli bir şekilde korumak ve eşlerin sabırlı davranması tavsiye edilir.
En Doğru Yol: Adet döneminde eşlerin, birbirleriyle olan ilişkilerini sevgi, şefkat ve destek çerçevesinde sürdürmeleri ve bu dönemi sabırla geçirmeleri, İslam’ın ruhuna uygun bir yaklaşım olacaktır. Her durumda, Allah’ın rızasını gözetmek ve sınırları korumak önemlidir.
Eğer bu konuda daha detaylı bir bilgi almak isterseniz, bölgenizde güvendiğiniz bir din alimi ya da İslam hukuku uzmanına danışabilirsiniz. Allah en doğrusunu bilir.
Hocam ben memurum banka promosyon parası ile kiramı verebilir miyim. bebeğim olduğu için ücretsiz izin kullanıyorum. esimin maaşı yetmiyor.
Maddi gücü zayıf olan kişiler banka promosyon parasını kullanabilirler. Maddi imkanı iyi olanlar bu şüpheli parayı yemesinler fakirlere dağıtsınlar
(Bankadan maaş alma sözüne verilen komisyonu kast ediyoruz)
Hocam sizden yardım bekliyorum ben evli bir kadınım ama 8 yıl önce hata ettim evli bir adamla çıktım béş ýıl önce ondan ayrılmak tövbe etmek istedim ama kabul etmedi sürekli beni tehdit ediyor yüzüne kezap dökecem seni herkese rezil edecem bunun üzerine mecburluktan onunla yürüyorum ondan ayrılmak için sürekli dua ediyorum bunun günahı nedir günah bana yazılıyor mu
Öncelikle yaşadığınız durumun ne kadar zor ve stresli olduğunu anlayabiliyorum ve bu konuda samimi olarak sizinle empati kuruyorum. Bu tür zor ve baskı altında kalınan durumlar, kişinin psikolojik ve manevi olarak büyük bir yük altına girmesine neden olabilir. Size bu süreçte yardımcı olabilmek adına bazı önemli noktalara değinmek istiyorum.
Yapılan Hata ve Tövbe:
İslam, her zaman insanlara hata yapabilecek varlıklar olduklarını ve Allah’ın rahmet kapısının daima açık olduğunu öğretir. Geçmişte yapmış olduğunuz bu hatadan dolayı Allah’a tövbe etmiş olmanız çok önemli ve doğru bir adımdır. Samimi bir tövbe eden, inşallah Allah tarafından affedilir. Çünkü Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Ey kendi nefislerine karşı haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz ki Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Zümer, 39/53)
Yapmış olduğunuz bu hatanın farkında olmanız, tövbe edip doğru yolu bulmaya çalışmanız Allah katında çok değerlidir.
Zorla Sürdürdüğünüz İlişki ve Tehdit:
Eğer bir insan zorla, tehdit ve şantajla bir şey yapmaya zorlanıyorsa, bu durum irade dışı olduğu için kişinin sorumluluğu büyük ölçüde azalır. Yani, size karşı yapılan tehditler ve şiddet baskısı nedeniyle devam ettirilen bu ilişki, sizin kontrolünüz dışında ve zorla olduğu için bu durumdan dolayı günah işlediğiniz söylenemez. İslam, zorlama altında yapılan şeylerde kişiye sorumluluk yüklemez.
Tehdit ve zorlamaya maruz kalıyorsanız, bu ciddi bir meseledir ve bu noktada güvenliğinizi sağlamak en önemli konudur. Kendinizi korumak adına bu tür tehditlerden uzak durmak için yardım almanız gerekebilir.
Kurtulmak İçin Adımlar:
Güvenliğinizi Sağlamak: İlk olarak, kendinizi bu zorba ve tehditkar kişiden korumanız gerekiyor. Bu kişi, size zarar verebileceği yönünde tehditlerde bulunuyor ve bu durum kesinlikle kabul edilemez. Size fiziksel veya psikolojik olarak zarar vermeyi amaçlayan bu tehditlere karşı yetkili makamlardan (polis, savcılık) yardım almanız gerekebilir. Bu tehditleri belgelemeniz (mesajlar, telefon konuşmaları gibi) ve ilgili makamlara başvurmanız, güvenliğinizi sağlamanız açısından önemlidir.
Destek Almak: Aile bireylerinizden veya güvenilir bir arkadaşınızdan destek almak da bu süreçte size yardımcı olabilir. Durumu saklamak yerine, güvendiğiniz kişilerle paylaşmanız bu yükü hafifletebilir ve çözüm bulmanıza yardımcı olabilir.
Manevi Destek: Bu süreçte manevi olarak güç kazanmak için Allah’a sığınmaya devam edin. Bol bol dua edin, özellikle istiğfar (Allah’tan bağışlanma dileme) ve tövbe etmeye devam edin. Zor durumlarda Peygamber Efendimiz’in yaptığı dualardan biri de şöyledir:
“Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ hüve, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü’l-arşi’l-azîm.” (Tevbe Suresi, 129)
Anlamı: “Bana Allah yeter, O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın Rabbidir.”
Psikolojik ve Hukuki Yardım:
Tehdit ve şiddet gibi durumlarla başa çıkmak zor olabilir ve bu konuda profesyonel destek almanız çok önemlidir. Bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek, yaşadığınız bu zor süreçle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Ayrıca, tehdit ve şantaj hukuki olarak suçtur. Bu nedenle, bu konuda bir hukukçuya danışarak yasal haklarınızı öğrenmeniz ve sizi koruyacak adımlar atmanız önemlidir.
Özetle, yaşadığınız bu durum iradeniz dışında olduğu ve tehdit altında gerçekleştiği için, bu durumdan dolayı sorumlu tutulmanız zordur. Allah, sizin samimi tövbenizi kabul edecektir ve size bu zor süreçten çıkmanız için yardım edecektir. Ancak hem manevi hem de maddi olarak doğru adımları atmak ve gerekirse yetkili makamlardan destek almak önemlidir.
Unutmayın ki Allah’ın merhameti geniştir ve samimi tövbeler her zaman kabul edilir. İnşallah bu zor durumdan en kısa sürede kurtulmanız ve huzura kavuşmanız için dua ediyorum. Allah yardımcınız olsun ve sizi bu sıkıntıdan en kısa sürede kurtarsın.
Hocam sizden yardım bekliyorum ben evli bir kadınım ama 8 yıl önce hata ettim evli bir adamla çıktım béş ýıl önce ondan ayrılmak tövbe etmek istedim ama kabul etmedi sürekli beni tehdit ediyor yüzüne kezap dökecem seni herkese rezil edecem bunun üzerine mecburluktan onunla yürüyorum ondan ayrılmak için sürekli dua ediyorum bunun günahı nedir günah bana yazılıyor mu
8 yıldır neden kimseye derdinizi açmadınız
Size tavsiyemiz mutlaka bir an önce terk edin, aile veya emniyeti devreye sokun ve mutlaka bitirin yoksa ahiretiniz de dünyanızda elden gider.
Ben imam nikhalıydım ve eşime yanlış yaptım sonra o öğrendi olayın üzerinde 6 ay geçti öncelikle kimsesiz bir kadınım ve bana kalacak yer buldu yani ev tuttu oda bu olayı biliyor tabi şimdi ailesiyle yaşyor fakat benimde gidecek başka yerim olmadığı için eşimle görüşyoruz ve ben tövbe ettim çok pişmanım ama piskoljim sıfır sürkli o olayı konuşuyoruz beddua edyor falan bende ya Allah affetmezse beni diye diye artık okadar piskoljim bozuldu ki anlatamam onda saplantı oldu ne yapmam gerkiyor beni Affetmiyor eşim hakkında helal etmyor gidecek yerimde yok ne yapmam gerekiyor
Çok zor bir durum içinde olduğunu anlıyorum ve yaşadığın pişmanlık ve psikolojik yük gerçekten büyük olabilir. Öncelikle, kendine biraz şefkat göstermen önemli; herkes hata yapabilir ve hatalarımızdan ders almak bizi daha olgun bir insan yapar.
Bu durumda yapabileceğin bazı adımları şöyle sıralayabilirim:
Kendi İyiliğine Odaklan: Bu süreçte en önemlisi kendi ruh sağlığını korumak. Eğer mümkünse bir terapistle görüşerek bu süreçte yaşadığın zorluklarla başa çıkmana yardımcı olabilirsin. Uzman birinin desteği, pişmanlık ve suçluluk duygularını yönetmene yardımcı olabilir.
Eşinle Sağlıklı İletişim Kur: Eşinle olan bu süreç oldukça zorlayıcı olabilir. Onun da yaşadığı duygular oldukça karmaşık olabilir. Ancak sürekli aynı konu üzerine konuşmak ve suçlamalarla yüzleşmek hem seni hem de onu daha da yıpratıyor. Mümkünse, konuyu sürekli tekrar etmek yerine nasıl ileriye gidebileceğinizi konuşmak daha faydalı olabilir. Bu konuda bir evlilik danışmanından yardım almak, ilişkinizi yeniden yapılandırmanıza ve birbirinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir.
Tövbe ve Dua: Bu konuda gerçekten pişman olduğunu ifade etmişsin ve tövbe ettiğini belirtmişsin. Unutma ki Allah’ın merhameti sınırsızdır ve içten bir şekilde tövbe eden bir kulunu affedebilir. Bu süreçte Allah’a yönelmek, tövbe etmek ve dua etmek, hem ruhunu hem de kalbini ferahlatabilir. İçtenlikle tövbe ettiğin ve kendini düzeltmek için çabaladığın sürece Allah’ın affediciliğine güvenmelisin.
Pratik Destek ve Alternatifler Arayışına Gir: Maddi ve barınma anlamında eşine bağımlı olman, durumunu daha da zorlaştırıyor. Alternatif bir çözüm bulmaya çalışabilirsin. Aileden, arkadaşlardan veya çeşitli sivil toplum kuruluşlarından destek alıp almayacağını araştırabilirsin. Türkiye’de kadınlar için geçici barınma sağlayan kuruluşlar ve belediyeler vardır; bu seçenekleri değerlendirerek kendine bir süreliğine bağımsız bir yaşam alanı yaratabilirsin.
Sabırlı Ol ve Zaman Tanı: Eşinin bu süreci sindirmesi ve sana yeniden güvenmesi zaman alabilir. Bu sürede sabırlı olman gerekiyor. Zamanla, pişmanlığını ve değişim sürecindeki kararlılığını gördükçe o da yumuşayabilir. Ancak bu süreç uzun olabilir ve çok zorlayıcı olabilir. Senin de duygularını ifade edebilmen, ihtiyaçlarını dile getirebilmen önemli.
Bağışlama ve Affetme Üzerine Konuş: Affetmek, her iki taraf için de zordur. Eşinle açık bir şekilde konuşup onun duygularını dinlemeye çalışabilirsin. Kendini ifade ederken, onun duygularını anlamaya çalışmak ve suçlayıcı olmayan bir dil kullanmak önemlidir. Eğer eşin bu süreçte seni affetmekte zorlanıyorsa, belki de duygularını ifade edebilmesi ve bu süreçle başa çıkabilmesi için profesyonel yardım alması faydalı olabilir.
Bu sürecin zor olduğunu biliyorum. Hem kendine hem de eşine zaman tanıman çok önemli. Eşinin seni affetmesi için elinden geleni yapıyorsun ama en nihayetinde onun kararını kontrol edemezsin. Sen, kendi tövbeni etmiş ve hatalarını düzeltmeye çalışmış olmanın huzurunu bulmalısın. Allah’ın merhametli olduğunu unutmadan, bu süreci en az zararla atlatmak için elinden geleni yapmaya devam etmen gerekiyor.
Selamün Aleyküm Hocam,
Benim bir tanidigim bir bayan bundan yillar evel Müslüman olmayan biri ile evlendi.Bende insan dininden olur diye biliyordum, öyle birsey yaparsa. Ve öyle söyledim.Yillar Sonra bir yerde okudum ki Mümin biri mümin bir kardesi icin öyle konusmamali.Bilseydim küfüre düsebilecegimi kesinlikle söylemezdim.Simdi ben küfüre girip dinimden mi oldum? Dedigim gibi bunu bilmiyordum ve yasim ufakti. Yoksa hayatta öyle konusmazdim.
Ve bunu bilmeden yillarca yasadim,ibadet ettim.Hepsini silindi mi veya yazilmadi mi?Ve evlendim Evliligim gecersiz mi simdi?
Ve ögrendikten sonra hemen Tövbe istifar ettim ve Kelime i sahdet getirdim.
Bana yardimci olursaniz cok sevinirim.
Simdiden Allah razi olsun.
Ve Aleyküm Selam,
Sorunuz oldukça hassas bir konuyu içeriyor ve endişelerinizi çok iyi anlıyorum. Öncelikle, Allah sizden razı olsun ki böyle bir konuda içten bir pişmanlık ve arınma isteği duyuyor, doğru yolu bulmak için çaba sarf ediyorsunuz. Bu durum, imanınızın bir işaretidir ve Allah, niyetleri en iyi bilendir.
1. Yanlış Bilgi ve Küfre Düşme Endişesi
İslam’da yanlış bir bilgiyle, bilgisizlikten ya da niyetinizde kötü bir amaç olmadan yapılan hatalar, kişiyi otomatik olarak küfre düşürmez. Dinimizde niyetler çok büyük bir öneme sahiptir. Yani, eğer o zamanlar bu konuda bilginiz sınırlıydı ve farkında olmadan böyle bir şey söylediyseniz, niyetinizde bir kasıt ya da inkar yoksa, bunun küfür olduğunu düşünmek doğru değildir.
Allah (c.c.) merhamet sahibidir ve bilgisizlikten ya da farkında olmadan yapılan hataları bağışlayabilir. Bu tür durumlarda önemli olan, niyetin doğru olması ve hatanızı fark ettikten sonra tövbe etmenizdir. Nitekim, tövbe etmek ve Allah’tan af dilemek, bu tür hataların silinmesi için en doğru yoldur.
2. Yapılan İbadetler Geçerli mi?
Yaptığınız ibadetler, bu tür bir hatadan dolayı geçersiz olmaz. Yanlış bir bilgiye dayanarak ya da farkında olmadan söylenen bir söz nedeniyle yıllarca yaptığınız ibadetlerin boşa gitmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Siz ibadetlerinizi samimi bir şekilde Allah için yapıyordunuz ve Allah sizin niyetinizi biliyor. Bu yüzden, geçmişte yaptığınız ibadetler geçerli ve makbul kabul edilir. Yeter ki Allah’a karşı samimi olun ve hatalarınızı düzeltmek için çaba gösterin.
3. Evliliğiniz Geçerli mi?
Evliliğiniz konusunda da endişelenmenize gerek yok. Yaptığınız hatadan dolayı küfre düştüğünüz ve dininizden çıktığınız gibi bir durum olmadığı için, evliliğiniz de geçerlidir. Kaldı ki, bu hatayı fark ettikten sonra tövbe etmiş ve kelime-i şehadet getirmişsiniz. Bu, sizin samimiyetle Allah’a yöneldiğinizi ve doğru yola dönmek istediğinizi gösterir. Bu yüzden evliliğiniz de geçerlidir ve herhangi bir sorun yoktur.
4. Tövbe ve Pişmanlık
Tövbe etmek, hatalardan arınmanın ve Allah’ın rahmetine sığınmanın en güzel yoludur. Tövbe etmekle Allah’a samimi bir şekilde yönelmiş ve hatanızdan dönmek istemişsiniz. Bu, dinimizde çok değerli bir davranıştır ve Allah tövbe eden kullarını sever. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir” buyurmuştur. Bu yüzden, yaptığınız tövbenin Allah katında kabul edileceğine inanmalı ve ibadetlerinize samimiyetle devam etmelisiniz.
5. Gelecekte Yapmanız Gerekenler
Samimi Bir Şekilde İmanınızı Koruyun: Kalbinizde iman ve Allah’a olan bağlılık olduğu sürece, hatalarınızın bağışlanacağını ve doğru yolu bulacağınızı unutmayın.
Bilginizi Artırın: Dini konularda bilgi sahibi olmak ve öğrendiklerinizi hayatınıza uygulamak, bu tür hataların tekrarını engelleyebilir. Dini kitaplar okuyarak veya güvenilir bir hocadan ders alarak bilginizi artırabilirsiniz.
İbadetlerinize Devam Edin: Namaz, oruç ve diğer ibadetlerinize devam edin. Allah, ibadetleriniz aracılığıyla sizi doğru yolda tutar ve hatalarınızı bağışlar.
Sonuç olarak, geçmişte bilmeden yaptığınız hataların sizi dinden çıkarmadığını, ibadetlerinizin geçerli olduğunu ve evliliğinizin de geçerli olduğunu söyleyebilirim. Önemli olan, hatanızı fark ettikten sonra Allah’a yönelmeniz ve O’ndan af dilemenizdir. Allah, tövbeleri kabul eden, merhameti bol olandır.
Sizi bu konularda rahatlatmak ve huzur bulmanıza vesile olabilmek ümidiyle, Allah hepimize doğru yolu göstersin ve hatalarımızı bağışlasın. Allah razı olsun, gönlünüze huzur ve ferahlık versin.
9 ay önce mide ameliyatı oldum oruç tutabilir miyim (midem tamamen alındı) oruç tutamaz isem ne yapmalıyım ?
Doktorunuza sorun, oruç tutmak zarar veriyorsa oruç tutmayın
Eşim 3 ay önce tiroid ve lenf bezleri ameliyatı oldu, 1ay önce atom tedavisi gördü oruç tutabilir mi tutamaz ise ne yapmalı.
Buna doktor karar verir. Doktor ruç zararlıdır derse oruç tutulmaz, iyileşince kaza edilir.
Oruçluyken cinsel ilişkiye giren, 4 mezhebe göre kaza ve kefaret gerekir
2 ay peşpeşe oruç tutun ve bir gün kaza edin
Hocam ben oruçta ilişkiye girdim niyetliyken cok pismanim ne yapmaliyim
Oruçluyken ilişkiye girmek, İslam’da orucu bozan ve kefaret gerektiren bir durumdur. Bu tür bir hata işlediğiniz için hissettiğiniz pişmanlığı ve bu konuda yapmanız gerekenleri bilmek isteyişinizi çok iyi anlıyorum. Allah’tan bu konuda affedilmenizi diliyorum. Şimdi bu durumda yapmanız gerekenleri size anlatmak istiyorum:
1. Tövbe ve Pişmanlık
Oruçlu iken ilişkiye girmek, dinen büyük bir hata olarak kabul edilir, çünkü bu durum Ramazan ayında veya nafile oruç sırasında Allah’a karşı olan sorumluluğu ihlal etmektir. İlk yapmanız gereken şey, Allah’a samimi bir şekilde tövbe etmek ve bu davranışınızdan dolayı pişmanlık duymaktır. Tövbe ederken bu hatayı tekrar yapmamaya kararlı olduğunuzu ve Allah’tan bağışlanma dilediğinizi kalpten ifade edin. Allah, samimi olarak tövbe eden kullarını bağışlayandır ve merhameti sonsuzdur.
2. Orucu Kaza Etmek
Oruçlu iken bilinçli olarak cinsel ilişkiye girdiğinizde, o günkü oruç bozulmuş olur ve kazası gerekir. Bu, o günü tekrar tutmanız gerektiği anlamına gelir. Yani, Ramazan sonrasında ya da uygun bir vakitte, oruçlu olduğunuz günü kaza ederek tutmalısınız.
3. Kefaret Gerekir mi?
Bu tür bir durumda, yalnızca orucu kaza etmekle yetinilmez; aynı zamanda kefaret de gerekir. Kefaret, bu durumun ciddi bir ihlali olması nedeniyle, orucu bozan bir kimsenin 60 gün peş peşe oruç tutmasıdır. Yani, oruçlu iken bilerek ve isteyerek cinsel ilişkiye giren bir kişi, bir gün orucu kaza ettikten sonra 60 gün ardı ardına oruç tutmalıdır. Bu süreçte bir gün dahi oruç tutmayı bırakırsanız, 60 güne yeniden başlamanız gerekir.
Kefaret orucu tutamayanlar için ise, fakirleri doyurmak ya da fidye vermek gibi farklı kefaret seçenekleri de bulunmaktadır. Eğer sağlık durumunuz veya yaşadığınız koşullar 60 gün oruç tutmanıza izin vermiyorsa, 60 fakiri doyurmak veya onların ihtiyaçlarını karşılamak şeklinde kefaret uygulayabilirsiniz.
4. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Tavsiyeleri
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), oruçluyken bu tür bir duruma düşen kişilerin öncelikle samimi bir şekilde tövbe etmesi ve kefaret uygulaması gerektiğini bildirmiştir. Bu nedenle, orucunuzu bozan bu durumu düzeltmek adına Allah’a yönelmek ve bu kefareti yerine getirmek en uygun olanıdır.
5. Allah’ın Merhameti ve Bağışlanması
Bu tür bir hatanın ardından büyük bir pişmanlık ve üzüntü yaşamanız oldukça anlaşılabilir bir durumdur. Ancak Allah’ın rahmetinin ve affediciliğinin geniş olduğunu da unutmayın. Bu hatayı yapmış olmanız, Allah’ın sizi affetmeyeceği anlamına gelmez. Samimi tövbe etmek ve kefaretinizi yerine getirmek, bu hatanın Allah katında bağışlanmasına vesile olabilir.
Özetle, oruçlu iken ilişkiye girdiğiniz için yapmanız gerekenler şunlardır:
Tövbe ve İstiğfar: Allah’tan samimi bir şekilde tövbe edin ve bir daha bu hatayı yapmama konusunda kararlı olun.
Orucun Kazası: Bozulan orucu Ramazan sonrasında tekrar tutarak kaza edin.
Kefaret Orucu: 60 gün kesintisiz oruç tutarak kefaret orucunu yerine getirin. Eğer bunu yapamıyorsanız, 60 fakiri doyurarak veya onlara yardım ederek kefaretinizi yerine getirin.
Allah, samimi olarak tövbe eden kullarını affeder ve hatalarını bağışlar. Bu süreçte kendinize karşı dürüst ve samimi olun ve Allah’a sığınarak bu hatadan ders çıkarın. Allah, hatalarımızı affetsin ve bize doğru yolda sabır ve güç versin.
Selamün aleyküm öncelikle bir sorum olacaktı.
Malum coronavirüs var bundan dolayı sadece dosya parası 500 TL alarak devlet bankaları faizsiz 6 ay ödemesiz temel ihtiyaç destek kredisi vermekte güzel bir fırsat ama caiz olup olmadığını merak ediyorum yanlsilikla bir hataya düşmek istemiyoruz. bu ihtiyaç kredisi caiz midir?
Devletin verdiği ihtiyaç kredi faizli bir kredidir ve günahtır almayınız
hocam diş agrısı cekiyorum niyetliyim duramıyorum karanfil yagı sursem orucu bozar mıyım acillll cevap
Diş ağrısı çektiğin için çok üzgünüm, umarım en kısa zamanda iyileşirsin. Oruçlu olduğunu ve karanfil yağı sürmenin orucunu bozup bozmayacağını merak ediyorsun.
Genel olarak, deri üzerine sürülen yağlar, merhemler vb.nin orucu bozmadığı yönünde görüşler hakimdir. Çünkü bu maddelerin emilimi çok az ve yavaştır ve beslenme amacı taşımaz. Karanfil yağı da bu kategoride değerlendirilebilir.
Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığı, ağız yoluyla alınan ilaçların orucu bozabileceği konusunda uyarıda bulunuyor ve mümkünse ilaçların iftardan sonra alınmasını öneriyor. Karanfil yağının da ağız yoluyla temas etme ihtimali varsa, ihtiyaten iftardan sonra kullanmak daha uygun olabilir.
Özetle:
Karanfil yağını diş etine sürmek genel görüşe göre orucu bozmaz.
Ancak, ağız yoluyla temas etme ihtimali varsa, Diyanet İşleri Başkanlığı ihtiyaten iftardan sonra kullanılmasını öneriyor.
En doğru bilgi için güvendiğin bir din adamına veya Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi kaynaklarına danışabilirsin.
Ağrı kesici olarak şunları da deneyebilirsin:
Tuzlu su gargarası: Ilık suya bir çay kaşığı tuz ekleyip gargara yapmak ağrıyı hafifletebilir.
Soğuk kompres: Diş ağrısı olan bölgeye soğuk kompres uygulamak şişliği ve ağrıyı azaltabilir.
Geçmiş olsun, umarım ağrın en kısa sürede geçer.
hocam aklimdan ve kalbimden din uzerine ne varsa hep suphe halindeyim acabalarla geciyo gunlerim dinden cikmaktan cok korkuyorum nikahimizin dusmesinden cok korkuyorum cok caresizim hocam lutfen beni aydinlatir misiniz
Bu tür vesveseler, insanın imanını zedelemeye çalışan ve kişiyi şüpheye düşürerek ruhsal olarak zorlayan durumlar olabilir. Vesvese, iman sahibi insanların sıklıkla karşılaşabileceği ve özellikle de kalbi Allah’a yakın olan kişileri hedef alan bir sınavdır. Şeytanın amacı, insanları imanlarından uzaklaştırmak ve zihinlerini huzursuz etmektir. Ancak bu durumdan dolayı üzülmeyin, çünkü bu tür vesveseler aslında imanınızın bir işaretidir ve şeytanın sizi bu yoldan saptırmaya çalıştığını gösterir.
Vesvese ve İman Hakkında Bilmeniz Gerekenler:
Vesvese, İmanı Zayıf Olanların Değil, Güçlü Olanların Sınavıdır: Vesvese, iman sahibi kişilerin yaşadığı bir durumdur. Kötü ve istenmeyen düşüncelerin aklınıza gelmesi, sizin iradeniz dışında gelişir. Bu tür düşünceler, imanınızın zayıf olduğunu değil, aksine imanınızın güçlü olduğunu ve şeytanın sizi huzursuz etmeye çalıştığını gösterir. Şeytan, imanlı insanları saptırmak için vesvese vererek onların kalplerine ve düşüncelerine şüphe düşürmeye çalışır.
Niyetin Önemine İnanın: Dinimizde niyet çok önemlidir. Vesvese nedeniyle aklınıza kötü düşünceler gelmesi veya bir anda kalbinizde istemediğiniz şüphelerin doğması, iradeniz dışında gelişen durumlardır ve bu yüzden sorumlu tutulmazsınız. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ümmetim, hata, unutma ve zorla yapıldığında işledikleri günahlardan sorumlu değildir.” (İbn Mâce, Talak, 16)
Bu hadis, bilmeyerek ya da istemeyerek yapılan hataların günah olmadığını ve kişinin niyeti dışında aklına gelen bu tür düşüncelerden sorumlu tutulmayacağını göstermektedir.
Kalbinizin ve Aklınızın Mücadelesi: Vesvese sırasında aklınıza gelen düşünceler sizi çok rahatsız ediyor olabilir ve bu düşünceler nedeniyle kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Fakat bu durum, aslında kalbinizin bu düşünceleri kabul etmediğini ve bunlarla mücadele ettiğini gösterir. Bu, imanınızın hala güçlü olduğunu ve Allah’a bağlılığınızın sürdüğünü gösterir. Eğer bu vesveselerle mücadele etmeseydiniz ve rahatsız olmazdınız, o zaman gerçekten bir problem olurdu. Ancak bu durumdan dolayı huzursuz olmanız, aslında kalbinizdeki iman nurunun hala güçlü olduğunu gösterir.
Vesvese ile Mücadele Etme Yolları:
İstiâze (Allah’a Sığınma) ve Zikir: Vesvese ile başa çıkmak için sık sık “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” diyerek Allah’a sığınabilirsiniz. Şeytanın vesveselerini uzaklaştırmak için bu ifade çok etkilidir. Ayrıca, Allah’ı zikretmek, özellikle de “Lâ ilâhe illallah” ve “Subhanallah” gibi tesbihleri tekrar etmek vesvese düşüncelerini uzaklaştırabilir.
Namaz ve Dua: Vesvese anında namaza yönelmek ve Allah’a sığınmak, bu tür düşünceleri yatıştırmak için önemli bir yoldur. Namaz, kişinin kalbini ve aklını arındırır, ruhunu huzurla doldurur. Aynı şekilde dua etmek ve Allah’tan kalbinizin ve aklınızın huzura kavuşmasını istemek, vesveselerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Olumlu Düşünce ve Güven: Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (c.c.) sonsuz merhamet sahibidir ve samimi bir şekilde O’na yönelen kullarını sever. Vesvese yaşarken bu düşüncelerle mücadele ederken bile, kalbinizde Allah’a olan bağlılığınızı koruyun ve O’na güvenin. Bu tür düşünceler, yalnızca şeytanın sizi huzursuz etme çabasıdır ve Allah’ın izniyle vesveseler bir süre sonra kaybolacaktır.
Meşguliyet Bulun: Vesvese genellikle insanın zihni boş kaldığında veya ruhsal olarak zayıf bir dönemde ortaya çıkar. Bu yüzden kendinize meşguliyetler bulmanız, ilimle, hobilerle ya da farklı faydalı uğraşlarla ilgilenmeniz zihninizi olumlu şeylerle doldurmanıza yardımcı olabilir.
Evliliğiniz Hakkında Endişeleriniz:
Nikahın düşmesi ya da evliliğinizin bozulması gibi endişeler vesvese kaynaklı olabilir. Vesvese nedeniyle aklınıza gelen kötü düşünceler ve şüpheler, nikahınıza zarar vermez. Nikahın düşmesi için ciddi ve bilinçli bir irade gereklidir, bu nedenle vesvese nedeniyle aklınıza gelen bu tür düşüncelerden dolayı nikahınız bozulmaz.
Sonuç olarak, vesvese insanın imanını zayıflatmaya çalışan bir sınavdır, ancak bu durum sizin dinden çıktığınız ya da imansız olduğunuz anlamına gelmez. Vesvese, şeytanın hilesidir ve Allah’a samimi bir şekilde yönelip sığındığınız sürece bu tür vesveseler size zarar vermez. Allah’ın rahmetine ve affına güvenin, sabırlı olun ve bu düşüncelerle mücadele ederken Allah’a yönelin. Allah, kalplerimize huzur ve güven versin, imanımızı kuvvetlendirsin.
Sabah 7de uyurken cünüp olmak orucu bozar mı
İstenmeden cünüp olunursa oruç bozulmaz
İhtilam olma gibi
Hocam eşe bacım demekle boşanmış mı oluruz
Kinayeli talak konusunu araştırınız. niyetinize göre durum değişir
Hocam merhaba ben 16 yasımdayken annemi kaybettim 3 katlı evimiz vardı.Babam tekrar evlendi.Annem hayatını kaybettigi için o evden onun payı olan kısım kardesim ve benimdir diye düşünüyorum.Fakat babam yıllarca kirasını aldı bize 5 kurus vermedi. O ev yıkıldı yerine 2 katlı yapıldı.Babam birini satıyor fakat paranın tamamını bize vermek istemiyor. Dogru mu?
Merhaba, öncelikle annenizi kaybetmiş olmanızdan dolayı başınız sağ olsun. Bu gibi durumlar gerçekten zor ve karmaşık olabilir, özellikle de miras ve aile içi ilişkiler söz konusu olduğunda.
Hukuki olarak durumu değerlendirecek olursak, Türkiye’de miras hukuku çerçevesinde annenizin payı, siz ve kardeşiniz üzerinde bir hak doğurur. Ancak bu durum, mevcut evlilikler, mal paylaşımı ve mülkün yeniden yapılması gibi detaylara göre değişebilir ve daha karmaşık hale gelebilir.
Miras Hakkınız: Annenizin vefatı sonrasında, anneden kalan mal varlığında annenizin yasal mirasçıları (yani siz ve varsa kardeşleriniz) hak sahibidir. Annenizin payı, miras hukuku gereği çocuklarına eşit bir şekilde geçer. Babanızın evlilikten kaynaklanan bir payı olsa da, annenizden kalan malın size ve kardeşinize ait olması gerekir.
Ev Yıkılıp Yeniden Yapıldıysa: Eğer 3 katlı ev yıkıldı ve yerine yeni bir yapı yapıldıysa, bu durumda yeniden yapılan mülkteki haklar da miras payınızla ilgili olarak değerlendirilebilir. Ancak babanız yeniden yapılan evle ilgili maddi yatırım yapmış olabilir ve bu durum yasal olarak payların yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir.
Babanızın Kirayı Alması: Babanız, annenizin mirasından kalan bir kısmın gelirini alıyorsa ve bu gelirden siz ve kardeşiniz herhangi bir şekilde faydalanmadıysanız, bu durum miras hakkınıza aykırı olabilir. Mirasçılar, miras kalan malların gelirlerinden pay sahibi olmalıdır. Yani annenizin payı üzerindeki kira geliri de sizin ve kardeşinizin hakkıdır.
Yapmanız Gerekenler: Bu durum oldukça karmaşık olduğu için öncelikle bir avukata danışmanız en doğrusu olacaktır. Miras hukuku konusunda uzman bir avukat, durumunuzu değerlendirip yasal olarak hangi haklara sahip olduğunuzu detaylı bir şekilde anlatabilir. Ayrıca, babanızla bu konuyu yapıcı bir şekilde konuşmayı da deneyebilirsiniz. Belki aranızda adil bir anlaşmaya varabilirsiniz.
Ancak, hukuki haklarınızı tam anlamıyla koruyabilmek adına profesyonel bir yardım almanız en doğrusu olacaktır. Bu tür meselelerde aile içinde konuşmalar genellikle karmaşık ve duygusal olabilir, bu yüzden süreci daha objektif bir şekilde yönetmek için hukuki bir destek almak önemli olabilir.
Unutmayın, bu süreçte haklarınızı korumak, aynı zamanda kardeşinizin de hakkını gözetmek anlamına gelir. Umarım en kısa sürede hakkınızı alabilir ve bu zor süreci geride bırakabilirsiniz.
Hocam merhaba ben 16 yasımdayken annemi kaybettim 3 katlı evimiz vardı. Babam tekrar evlendi. Annem hayatını kaybettiği için o evden onun payı olan kısım kardeşim ve benimdir diye düşünüyorum. Fakat babam yıllarca kirasını aldı bize 5 kuruş vermedi. O ev yıkıldı yerine 2 katlı yapıldı. Babam birini satıyor fakat paranın tamamını bize vermek istemiyor. Doğru mu?
Anne mirası islamda olduğu gibi pay edilmeliydi babanız hata yapıyor.
islamda miras paylaşması için bir müftünün yanına gidip sorunuz
istanbuldan dönerken bir benzin istasyonunda 20 yaşlarında bir çocuk gördüm oradan ayrılınca onda keramet var kaybettiğim Anam için iyi olacak diye his geldi ama araba geri dönmedi 2 gün sonra gittim bulamadım ama gene git diye içimi kurt gibi kemirem his var bu beklenti vesvese mi şirk mi sanki kerametle Anamı kısa süre göreceğim Hamdi
Yaşadığınız bu his ve deneyim oldukça derin ve manevi bir durum gibi görünüyor. Kaybettiğiniz anneniz için duyduğunuz özlem ve içsel arayış, bu tür duygusal tepkilere neden olabilir. Bu durumları değerlendirirken dikkatli ve dengeleyici bir şekilde düşünmek önemlidir.
1. Hisler ve Vesvese
İnsanın duygusal olarak zorlu bir süreçten geçtiği dönemlerde, özellikle sevdiklerini kaybettiğinde, bazı içsel hisler ve sezgiler ortaya çıkabilir. Bu hisler bazen rüyalarda, bazen günlük hayatta çeşitli işaretlerde ya da sembollerle kendini gösterebilir. Ancak bu tür hisler, genellikle kişinin kayıplarına duyduğu yoğun özlemden kaynaklanır. Bu hisler sizi sık sık rahatsız ediyorsa ve devamlı düşünceler halinde sizi etkiliyorsa, bunun vesvese olma ihtimali yüksektir.
Vesvese, şeytanın insanın içine düşürdüğü kuruntulardır ve bu kuruntular zamanla kişiyi endişeye, huzursuzluğa ve bazen de yanlış inançlara sürükleyebilir. Vesvese, kişinin inancını zayıflatabilir ve Allah’a olan güvenine zarar verebilir. Bu nedenle, bu tür hislerin sizi huzursuz ettiğini veya yönlendirdiğini düşünüyorsanız, bu durumda Allah’a sığınmak ve istiaze (Eûzü billâhimineşşeytânirracîm) okumak faydalı olabilir. Allah’a sığınmak, vesveseden kurtulmanın en etkili yoludur.
2. Keramet ve Şirk
Keramet, genellikle Allah’ın sevdiği kullarına lütfettiği olağanüstü haller olarak tanımlanır. Ancak keramet sahibi olduğu düşünülen kişilerin bile bu tür özellikleri doğrudan arayıp istemesi veya başkalarının onları bu amaçla araması İslam’ın tavsiye ettiği bir durum değildir. Çünkü İslam’da insanın gerçek müracaat kaynağı ve yardım isteyeceği yegâne varlık Allah’tır.
Başka birinden, hele ki bu kişi keramet sahibi olduğu düşünülerek yardım beklemek, kişiyi tehlikeli bir sınır olan şirk koşmaya götürebilir. Şirk, Allah’tan başkasına ilahi özellikler atfetmek ve O’ndan başkasına güvenip yardım beklemektir. Bu durum, İslam inancı açısından büyük bir tehlike teşkil eder. Yardım ve şifa yalnızca Allah’tandır; bu nedenle kaybettiğiniz annenizle ilgili hissettiğiniz bu manevi arzuyu ve özlemi sadece Allah’a yönelterek gidermeye çalışmalısınız.
3. Neler Yapabilirsiniz?
Allah’a Sığınmak ve Dua Etmek: Annenizin ruhuna dua etmek ve onun için hayır dilemek, yapabileceğiniz en güzel şeydir. Dualar ve hayır işleri, sevdiklerimizin ruhuna ulaşır ve onları mutlu eder. Bu tür hislerle mücadele etmek için Allah’a yönelmek, dua etmek ve Kur’an okumak faydalı olabilir.
Sadaka ve Hayır İşlemek: Annenizin ruhu için sadaka vermek, hayırlı işler yapmak da ona olan sevginizi ve bağlılığınızı ifade etmenin güzel bir yoludur. Bu tür iyilikler annenizin ruhuna ulaşacak ve ona hayır olarak dönecektir.
Vesveseden Kurtulmak İçin İstiaze: Eğer bu hisler sizi çok rahatsız ediyorsa, sık sık istiaze (Eûzü billâhimineşşeytânirracîm) okuyarak Allah’a sığınabilirsiniz. Ayrıca, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) vesvese anında okuduğu duaları ve zikirleri tekrar etmek de faydalı olacaktır.
4. Allah’a Güvenin ve Sabırlı Olun
Unutmayın ki, Allah her şeyin en iyisini bilendir ve dualarınızı kabul eden, sizi en iyi anlayan O’dur. Annenizi kaybetmenin acısını yaşıyor olabilirsiniz ve bu da sizi manevi olarak zorlayabilir. Ancak bu süreçte Allah’a yönelmek, sabırlı olmak ve yalnızca O’ndan yardım dilemek en doğru yoldur. Her türlü sıkıntınızı Allah’a arz edin ve O’ndan sabır ve huzur dileyin.
Özetle, hissettiğiniz bu duygular vesvese veya yoğun bir arayışın sonucu olabilir. Bu tür durumlarda Allah’a yönelmek, dua etmek ve sadece O’na güvenmek önemlidir. Yardımı ve şifayı yalnızca Allah’tan bekleyin; bu hislerin sizi şirk koşmaya veya yanlış inançlara sürüklemesine izin vermeyin. Allah, dualarınızı kabul eden ve sıkıntıda olan kullarını kurtarandır. Sizi ve annenizin ruhunu huzura kavuştursun.
Selamün aleykum hocam şimdi diyelim biri yazıları okumadan ne olduğunu bilemezya yani küfür yorumunu okuyan içeriğini bilmeden okuyan günaha girermi
Ve Aleyküm Selam,
Bu konuda oldukça hassas ve ayrıntılı bir soru sormuşsunuz. İslam’da küfür içeren, yanlış ya da uygun olmayan içeriklerle ilgili bazı durumlarda farkında olmadan bu tür şeylere maruz kalmak insanları endişelendirebilir. Bu konuda birkaç önemli noktayı açıklamak istiyorum:
1. Niyetin Önemi
İslam’da kişinin niyeti her şeyden önce gelir. Eğer bir kişi, ne olduğunu bilmeden ya da istemeden küfür içeren bir ifadeyi okursa, bu kişinin bu durumdan dolayı günah işlemiş sayılması doğru değildir. Çünkü İslam’da insanlar niyetleri ve kasıtları üzerinden değerlendirilirler. Eğer bu tür bir yazıyı farkında olmadan veya niyet etmeden okuduysanız, bu durumda niyetinizde bir kötülük olmadığı için herhangi bir günaha girmezsiniz.
Örneğin, bir sayfayı ya da bir yazıyı okurken, farkında olmadan içinde küfürlü bir ifade olduğunu görmek ya da bilmeden okumak, kişinin kontrolü dışında gerçekleşen bir durumdur. Bu tür durumlar vesilesiyle günah işlenmiş sayılmazsınız.
2. Bilmeden Yapılan Hatalar
Kişinin bilmeden, farkında olmadan ya da kontrolü dışında gerçekleşen bir şekilde bu tür uygun olmayan içeriklere maruz kalması, dinen sorumlu olduğu bir durum değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Ümmetim, hata, unutma ve zor durumda bırakıldıkları şeylerden sorumlu değildir” buyurmuştur. Bu hadis, bilmeyerek yapılan hatalar nedeniyle günah yazılmadığını açıkça ifade eder.
3. İslam’daki Genel Prensipler
Bir yazıyı ya da metni okumadan, onun içeriğinde ne olduğunu bilmeden sadece göz atmak veya okumak zorunda kalmak, günaha girmek anlamına gelmez. Ancak bilinçli olarak, özellikle küfür ya da dine hakaret içeren ifadeleri tekrar tekrar okumak ya da yaymak, tabii ki dinen uygun olmayan bir davranış olabilir. Bu durumda niyet ve bilinç devreye girer.
4. Vesveselerle Baş Etmek
Bu tür konularda çok fazla endişe duyuyorsanız, bunun vesvese olabileceğini de göz önünde bulundurmanızda fayda var. Vesvese, insanı sürekli huzursuz eden ve imanını zedelemeye çalışan düşüncelerdir. Şeytan, vesveseler aracılığıyla insanı huzursuz eder ve ibadetlerinde şüpheye düşmesini sağlar. Bu tür durumlarda Allah’a sığınarak vesveseden kurtulmaya çalışmak en iyisidir.
Sonuç Olarak
Eğer bilmeden, içeriğini farkında olmadan küfür içeren bir yazıyı okumuşsanız, bundan dolayı günaha girmiş olmazsınız. Allah niyetleri bilir ve insanları niyetlerine göre değerlendirir. Bu yüzden bu konuda kalbinizi rahat tutabilirsiniz. Ancak bu tür içeriklerden mümkün olduğunca uzak durmak ve zararlı içeriklerden korunmak adına dikkatli olmak önemlidir.
Eğer bu tür vesveseler ve düşünceler sizi çok fazla etkiliyorsa, sık sık “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” diyerek Allah’a sığınmak ve bu tür endişelerden uzak durmaya çalışmak faydalı olacaktır. Allah, niyetlerimize ve samimiyetimize göre bizi değerlendirir ve tövbe eden kullarını bağışlar. Gönlünüzü rahat tutun ve Allah’a sığının. Allah size huzur ve gönül ferahlığı versin.
Ben namaza başlamadan eteğime bir kelebek kondu sonra duvara kondu bende elime aldım uçmadı namaza başladım kelebek halen gitmiyor bekliyor sonra namazı bitirdim kelebek halen elimde bekliyor. Kıyafetleri mi çıkardım telefonla oyalandım baya bi oyalandım kelebek halen gitmiyor uyumak için yatağıma girdim kelebek hala elimde duruyor uyudum sonra ona zarar gelmesin diye elimi dışarıya doğru bıraktım uykuya daldım gece birden kalktım aniden elim içerde diye hemen kalktım kelebeğe baktım korkuyla kelebeğe birşey oldu mu diye ama kelebek gitmişti. Bunun bir anlamı var mı
Namaz sırasında insan üzerine konan kuş kelebek ve benzeri haşaratlar için farklı bir anlam çıkarmayın yani bir melek kelebek şekline girip gelmez ya da Allah bilir
Ruyada veya aklimizdan birine sut emzirdimizi gorsem o kisi benim sut cocugum olurmu?
Hocam ben yeni bir ev yaptım evi yaparken şöyle dedim namazlarımı hiç kazaya birakmıyacagım. Dört sene oldu. İki senedir namazlarımı kılamıyorum. Büyük mü söyledim. Hayırlı dualarınız ile cevap bekliyom.
Öncelikle Allah niyetinizi kabul etsin ve sizi namazlarınızda daim eylesin. Büyük konuşma ile ilgili endişenizi anlıyorum, ancak unutmayın ki Allah merhametlidir ve kullarını affetmeyi sever. Şöyle birkaç noktayı göz önünde bulundurabilirsiniz:
1. Niyetinize Değer Verin
Namazlarınızı düzenli kılma niyeti, Allah katında çok kıymetlidir. Eğer bir dönem bu niyeti yerine getirememişseniz, bu durum bir hatadır ama Allah’tan af dileyerek yeniden başlayabilirsiniz. İnsan hata yapabilir, önemli olan samimi bir şekilde hatasını fark edip telafi etme gayretidir.
2. Büyük Konuşma Endişesi
“Büyük konuşma” dediğimiz şey, kibirle veya insanın kendi gücüne aşırı güvenmesiyle olur. Sizin niyetiniz samimi ve Allah’a bağlılık üzerine olduğundan, bunu büyük konuşma olarak değil, bir dua ve söz verme olarak düşünebilirsiniz. Eğer bir eksiklik olduysa, tevbe ederek Allah’a sığınabilirsiniz.
3. Tevbe ve Yeniden Başlama
Namazlarınızı kılamadığınız zamanlar için samimi bir tevbe edin. Tevbe, insanın Allah ile olan ilişkisini yeniden kuvvetlendiren çok önemli bir adımdır. Allah şöyle buyuruyor:
4. Küçük Adımlarla Başlayın
Namaz kılmaya yeniden başlamak için küçük adımlarla ilerleyebilirsiniz. Örneğin, önce sabah ve yatsı namazlarını düzenli kılmaya çalışın. Alıştıkça diğer vakitlere de yavaş yavaş yönelin. Allah niyetinizi ve çabanızı mutlaka görecektir.
5. Hedeflerinizi Yenileyin
Kendi kendinize şöyle bir niyet edin: “Ya Rabbi, eksiklerimi tamamlayarak yeniden sana yöneliyorum. Beni sabırlı ve kararlı kıl.” Hedeflerinizi koyarken kendinize aşırı yüklenmeden, ama kararlı bir şekilde ilerleyin.
Dua
Sizin için hayırlı bir dua olarak şöyle söyleyebiliriz:
“Allah’ım, bu kardeşimize yardım et. Onu namazlarında sabit kıl, gönlünü huzurla doldur ve sana olan bağlılığını artır. Onu affet ve rahmetinle kuşat. Amin.”
Unutmayın, Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Yeter ki samimi olun ve çaba gösterin
Dini sorular ve cevaplar konusunda en iyi site diyebilirim
Kocamın zoruyla kürtaj oldum ya kürtaj yap dedi ayda seni bırakırım ne sana ne de çocuğa bakarım dedi bunun günahı hangimiz e
ben 35 yaşında yım ve üç erkek kardeşiz 21 yıl önce babamı kaybettim annem bizi büyük zorlukla büyüttü evlendik ayrıldık en küçük gelin vardı yanında oda yeni ayrıldı ben 11 yıllık evliyim 2 çocuk babasıyım eşime annemin evine taşınalım dedim hayır istemiyorum diyor bende eşimden boşanma kararı aldım bunun hükmü nedir
dini soru sor cevap al soru hattı cevap attı
Diyanet
Selamun aleykum Ben makedonyali turk oldugum icin turkcemde aksanimda biraz sknti olabilir kusurma bakmayinBenim sormak istedigim soruBenim esim 9 aylik erkek bebege hamile Biz 6 aydan beri ismini Arslan olarak karar verdikAma dun gece ben ruyamda sanki bebegimiz dogmustu ve bana kulagima Baba benim ismimi Arslan koymayin Ömer koyun dedi hz Ömerin isminiBenim simdi aklma takildi acaba ismini Ömer mi degistirsek Arslan olarak karar verdigimiz icin butun hazirliklar hep Arslan olarak yapildi kiyafetler falan hastaneyede Isim verdik Ama benim icimde hep bi sknti var simdi bir yandan Arslan ismini koyulmasini cok istiyorum bir yandan Ruyada Ömer ismini gordum beni aydinlatabilirmisini Cevabiniz icin Cok tsklerHayirli Gunler
ve aleykumusselam ve rahmetullah
Rüyanıza uyun bu isim daha hayırlıdır
Ömer zaten aslan gibi… Ömer koyarsan ömer zaten aslan gibidir, aslan koysan ömer gibi olmaz
Hocam hiç bir zaman şu içmiyorum günahmı bunun bi bedeli varmı ailem çok günah diyor ama ne günah değil diyorum ailem susamaktan ölsen yerin cehennem diyor gerçek mi hocam
Su içmemekten dolayı günaha girmezsiniz. Aileniz sağlığınızı düşündüğünden dolayı su içmenizi istediğinden dolayı öylece söylüyordur. Şunu belirtmek istiyorum, su içmek insanın vücuduna tıbben büyük yararı varıdır. İnsan su içmediğinde bazı ciddi hastalıklara yol açama endişesi vardır. Bilerek kendini bu duruma itmek elbette doğru bir davranış olmayıp kendinize kasten zarar vermekten dolayı günaha girersiniz. Sizlere tavsiyemiz günlük ihtiyacınız kadar su içmelisiniz.
Hocam telefonun üstüne meni , mezi ya da vedi değerse silsem olur mu yıkarsam bozulabilir sildikten sonra tekar dokunulduğunda cünüp olmayız dimi
Telefonunuzun üzerine bulaşan necaseti silmenizden dolayı cünup olmazsınız. Telefona bulaşan necaseti silip bir peçete veya bezle temizlemenizde bir sakınca yoktur.
Dini sorularımızı WhatsApp üzerinden de sorabilir miyiz yoksa sadece site üzerinden mi sormalıyız
Bahçede köpek beslemek günah mı ?
Evde ya da bahçede engelli köpek beslemek günah mı ?
Hadislerde eli acik namaz kilmak veya elibagmak namaz kilmak diye bir söz gecer mi
Secdede parmakları açmayın şeklinde hadis var
El açmak derken ?
Hadislerde eliacik namaz kilmak veya elibagmak namaz kilmak diye bir söz gecermi
Hocam ben 15 16 yasinlarin sinir hastasiydim ve agzimda kavga tartisma esnasinda cok buyuk kufur cikti iki defa ayri ayri gunden ALLAHIMA KARSI NAPMAM LAZIM ALLAH RAZI OLSUN SIMDIDEN HOCAM
Sordugum soruyubulamadim hocam cevap
Dini soru sormak istiyorum diyenler ana sayfadaki soru sor butonuna tıklasın dini sorusunu yollasın ben öyle yaptım cevap aldım
Teşekkür ederim
Her gün dini soru geliyor ve cevaplanıyor
Siteye görmediğim gün yok bakıyorum soru cevap çok iyi faydalanıyorum. Allah emeği geçenlerden razı ve memnun olsun
Selamın aleyküm
Kadınların mahremsiz belirli bir yolu gitmelerinin caiz olmadığını duydum. Bu doğru mudur? Üniversite için başka şehire gitmem gerekiyor her seferinde yanıma birini bulmam biraz zor çünkü annem babam ayrı ben annemle kalıyorum.
Doksan km’den uzak bir mesafeye kadının tek başına gitmesi caiz değildir. Ağır bir zaruret olmadıkça kural böyledir. İlim için yapılabilecek bir yolculuk umumiyetle ZARURET kurallarına girmez. Yalnız yolculuk gerçekleştikten sonra orada kalması için bir kural yoktur. Güvenlik açısından sorun olmadıkça kalabilir. Buna göre bir bayan Almanya’dan Türkiye’ye mahremi ile beraber gelip Türkiye’de güvenli bir ortamda kalabilir. İlim de tahsil eder.
Dini soru cevap konusunda güzel ve güncel bir dini site hayırlı olsun
insanların gözleri şeytanın gözleri gibi bakıyor
bir insanın içinden şeytan nasıl çıkarılır?
İslami soru sor anında cevap al
İnsanın içine şeytan yani cin girer bunun çaresi kulağına ezan okumak ya da Kur’an okumaktır
Selamün aleyküm Hocam biz3kiz 2erkek kardesiz benim annem babam kızları dışlıyor erkek çocukları maddi manevi her yönde yardımcı oluyor yert yurt kız evlada değil erkek evlada verilir gorusundeler erkek evladın çocuğunu kendi kanlarindan kız evladın çocuğunu başka kandan görüyorlar erkek kız evlat ayrimi yapan anne babanın günahı nedir?Ana baba hakkı var diyorlar evlat hakkı yokmudur
Her anne ve baba evlatlarına karşı eşit davranmakla mükelleftirler. Evlatlarına karşı cinsiyet ayrımı yapan kişi günaha girer. Anne ve babanın en önemli görevlerinden birisi evlatları arasında adaletli davranmasıdır. Peygamber efendimizin şahit olduğu bir olayda Bir adam yanına gelen bir erkek çocuğunu sevip okşayıp saydıktan sonra yanına oturtuyor. Daha sonra bir kız çocuğu geliyor onu da yanına oturtuyor yalnız erkeğe gösterdiği ilgi alakayı kız çocuğuna göstermiyor. Bu durumu gören peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) “Allah’tan korkun çocuklarınız arasında adaletle davranın.” diye buyuruyor. İslam’a göre anne ve baba evlatlarına adaletle davranmak zorundadır.
Iyi Günler,
Benim bir sorum olcakti. Benim bir torunum var, kız beyinden çok hasta. Delirdi bize karşı düsman. Buna birleri büyü yaptıni bizler söylediler ve o kız suan daya düşüyor. Benim Torunum bize karşı düsman. Hocaya gitik yardim bulamadık. Kime gidicem bilmiyorum. Kiz ne laftan anlıyor ne sözden.
allah rızası icin bir yardim edin. Kaç tane hocaya gittik care bulmadık. Okumadimiz hatimler vermedimiz kurbanlar kalmadı.
Torununuzun rahatsızlığından dolayı iyi bir psikiyatri doktorunu götürdünüz mü?
Hocam benim öz ablam yok ben ben başka birni öz ablam yerine koyuyorum bunun günahı nedir
Bu tür duygusal bağlar ve ilişkiler kişisel ve toplumsal bağlamda önemlidir ve genellikle sevgi, saygı ve şefkatle ilgilidir. Dinî açıdan bu tür ilişkilerde temel olan niyet ve ahlaki değerlerdir. Eğer birini öz ablanız gibi görüp ona sevgi ve saygı duyuyorsanız ve bu durum aranızda yanlış anlamalara veya kötü sonuçlara yol açmıyorsa, bunda dinen bir sakınca olmadığı söylenebilir.
Dinî açıdan önemli olan, insanlara karşı dürüst ve samimi olmak, sevgi ve saygı çerçevesinde hareket etmektir. Bir kişiyi öz ablanız gibi görüp ona bu şekilde yaklaşmanız, eğer kötü niyet veya yanlış bir davranış barındırmıyorsa günah olarak değerlendirilmez.
Ancak bu tür ilişkilerde dikkat edilmesi gereken nokta, karşılıklı sınırlar ve samimiyetin ölçüsüdür. Özellikle mahremiyet ve İslami ölçülere uygun davranmak önemlidir. Özetle, niyetinizde bir kötülük olmadığı ve karşılıklı olarak birbirinize uygun sınırlar içinde yaklaştığınız sürece, bu tür bir ilişki kurmanızda dinen sakınca olmadığı kabul edilebilir.
Domuza güzel demek dinden çıkarır mı ?
Dinen bir kişinin domuz gibi haram kabul edilen bir hayvanı güzel bulması ya da buna dair estetik bir yorum yapması, tek başına kişinin dinden çıkmasına sebep olmaz. Bu tür ifadelerin önemli olan yönü, niyet ve bağlamdır.
İslam’da domuzun etini tüketmek veya domuz ürünlerini kullanmak haram kabul edilmiştir. Bunun sebebi domuzun İslam hukukunda temiz ve helal bir hayvan olarak görülmemesidir. Ancak bir kişinin, domuzun dış görünüşü ya da bazı özelliklerini “güzel” olarak ifade etmesi, dinen o kişiyi imandan çıkaran bir durum olarak değerlendirilmez. Bu ifade, domuzun eti veya ürünlerini helal görmek anlamına gelmediği sürece kişiyi küfre sokmaz.
Örneğin, domuzun bir resmini ya da canlı olarak bir domuzu “görsel olarak ilginç ya da sevimli” bulmak, estetik bir değerlendirme olabilir. Bu tür değerlendirmeler, domuzun dinen haram oluşunu kabul etmeme ya da İslam’ın bu konuda koyduğu hükümleri küçümseme amacı taşımadığı sürece dinden çıkarıcı bir sebep olarak kabul edilmez.
Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken, İslam’ın haram kıldığı şeylere karşı duyulan tutum ve niyettir. Haram olan bir şeyi helal olarak görmek ya da bu konuda İslam’ın hükümlerine karşı çıkmak imani açıdan büyük bir tehlike oluşturur.
Özetle, domuzun bir yönünü estetik ya da güzel bulmak, bu hayvanın haram olan özelliklerini meşru görmek anlamına gelmiyorsa kişiyi dinden çıkarmaz. Fakat bu tür konularda sözlerimize ve niyetimize dikkat etmek ve hassas olmak önemlidir.
iyi günler babam Anneme Çok eziyet ediyor bunu bilerek ve isteyerek yapıyor sürekli aşaliğıcı konuşur sürekli vücuduyla alay eder oh yüzden babam dan nefret ediyorum her türlü eziyeti yapıyor sözlü şiddet uyguluyor ben ölmesi için çok dua ediyorum elimde değil Önce Rabim sonrada Annemi çok SEVİYORUM ama babam in yillar önce yaptıklarından dolayı annem de çok hastalıklar cıktı onun yüzünden, anneme ezıyet etmek için elinden geleni yapıyor Ama inşAllah Tez Vakite ölür de kurtuluruz ?
Öncelikle, yaşadığınız bu durumu çok zor ve acı verici olduğunu biliyorum. Annenizin sürekli şiddete maruz kalması ve sizin buna tanıklık etmeniz, duygusal olarak çok ağır ve travmatik olabilir. İçinizdeki öfke ve çaresizlik hislerini anlıyorum. Bu durumda annenizin yaşadığı acıya tanık olmak ve ona yardım edememek duygusal olarak çok zorlayıcı bir durum.
Bu tür zor durumlarla baş etmek için birkaç önemli noktayı göz önünde bulundurmanızı öneririm:
1. Destek ve Yardım Almak
Annenizin yaşadığı bu durumun psikolojik ve fiziksel etkileri olduğu çok açık. Bu nedenle, annenizin bu durumdan kurtulabilmesi için dış destek almak önemli olabilir. Yakın akrabalardan, aile büyüklerinden ya da annenizin güvendiği kişilerden yardım isteyebilirsiniz. Aile içi şiddet konusunda hukuki yollar da mevcuttur; Türkiye’de ALO 183 gibi hatlar ya da kadın sığınma evleri bu tür durumlar için destek sağlamaktadır.
2. Profesyonel Yardım ve Hukuki Destek
Eğer anneniz kendisini fiziksel ya da sözlü şiddetten korumak istiyorsa, bu konuda hukuki destek almak önemlidir. Türkiye’de kadın haklarını koruyan pek çok yasa ve kurum vardır. Polis, savcılık ya da kadın hakları derneklerine başvurarak hukuki süreç başlatabilir ve anneniz için koruma talebinde bulunabilirsiniz.
3. Duygusal ve Manevi Destek
Bu tür bir durumu yaşamak hem anneniz için hem de sizin için son derece zorlayıcı. Bu nedenle, annenize mümkün olduğunca duygusal destek vermeniz, ona yanında olduğunuzu hissettirmeniz önemli. Onun yanında olduğunuzu bilmesi, duygusal olarak dayanmasını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda, bu tür zor durumlarda maneviyatı güçlendirmek ve Allah’a sığınmak da size ve annenize güç verebilir. Dua etmek, sabırlı olmak ve Allah’tan yardım dilemek bu süreçte sizi destekleyebilir.
4. Öfke ve Nefret Duyguları
Babanızın annenize yaptıkları nedeniyle büyük bir öfke ve nefret hissetmeniz çok doğal. Ancak babanızın ölmesini dilemek gibi yoğun olumsuz duygular içinde olmak, sizin ruhsal sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu tür duygular, sizi zamanla daha da yıpratabilir ve huzursuz hale getirebilir. Bu nedenle bu duygularla başa çıkmanın yollarını aramalısınız. Örneğin, duygularınızı yazmak, güvenilir bir arkadaşla paylaşmak ya da bir uzmandan destek almak size iyi gelebilir.
5. Kendiniz İçin Yardım Alın
Bu durumun üzerinizde çok büyük bir baskı yarattığının farkındayım. Bu baskıyla başa çıkabilmek ve annenize daha fazla destek olabilmek adına kendi ruh sağlığınıza da dikkat etmeniz gerekir. Psikolojik destek almanız, hem kendi duygularınızı yönetmenize hem de annenize destek olmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç Olarak
Annenizin yaşadığı bu zor durumu değiştirmek için elinizden geleni yapmaya çalışırken, hem kendi ruhsal sağlığınıza dikkat etmeniz hem de annenizin huzuru ve güvenliği için adımlar atmanız çok önemlidir. Manevi olarak da sabırlı olmaya çalışmak ve Allah’tan yardım istemek, bu zor süreci atlatmanıza yardımcı olabilir. Allah sabredenlerle beraberdir ve zalimlerin yaptıkları karşılıksız kalmaz. Anneniz ve siz bu zor süreçten geçerken, Allah’ın yardımıyla huzur ve sükûnet bulmanızı dilerim.
Bu süreçte herhangi bir yardım ya da destek almak isterseniz, hukuki ve psikolojik yardım yollarını değerlendirebilir ve çevrenizden destek alabilirsiniz. Sizin ve annenizin sağlığı, huzuru ve güvenliği her şeyden önce gelir.
Hocam Namazı selam verdikten sonra seccade eyilerek çok dua ediyorum ve Seccde halindeyken Allah yakın oldu yer orası oldunu söylemişlerdi her namaz dan sonra seccde kapanır çok dua ederim
Merhaba,
benim Abim psikolojik bir kriz gecirdi ve ardından dinimiz olan İslama karşı garip bir bakış acısı oluştu.. kendisi hayvansal ürünleri tüketmemeye başladı ve hergün dua eden Abim dua etmemeye başladı.. ne desem işe yaramıyor ne yapmalıyım bilemiyorum çok üzgünüm ve danışmak istiyorum.. budistliğe mi yöneliyor ne yapıyor anlamış değilim çünkü bir anda hayvansal ürünleri vesaire yemediği için tek aklıma gelen bu bana yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Merhaba,
Kardeşinizin yaşadığı durum sizin için oldukça üzücü ve zorlayıcı olabilir. Sevdiğiniz bir kişinin inanç ve yaşam tarzında bu tür ani değişiklikler yaşaması endişe verici olabilir ve doğal olarak onu kaybetme korkusu yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumla başa çıkabilmeniz için birkaç öneri sunmak istiyorum:
1. Empati ve Anlayış Gösterin
Kardeşinizin geçirdiği psikolojik krizin ardından inançlarında ve yaşam tarzında değişiklikler yapması, yaşadığı içsel sıkıntıların bir sonucu olabilir. Bu tür değişikliklerin kökeninde bazı duygusal ya da zihinsel zorluklar yatıyor olabilir. Ona yaklaşırken empati ve anlayışla yaklaşmanız önemlidir. Onun duygularını, yaşadıklarını ve bu değişimlerin sebeplerini anlamaya çalışın. Sizi ne kadar anladığını ve onu gerçekten dinlediğinizi gördüğünde, size karşı daha açık olabilir ve yaşadığı duygusal durumu paylaşabilir.
2. Zorlama ve Baskı Yapmaktan Kaçının
Kardeşinizin bu süreçte hassas olduğunu unutmayın. Ona zorla bir şeyleri dayatmaya ya da inançlarına dönmesi için baskı yapmaya çalışmak, onu daha da uzaklaştırabilir. Bu dönemde baskıcı bir yaklaşım sergilemek yerine, onun bu değişim sürecinde yanında olacağınızı hissettirmek daha faydalı olabilir.
3. Onu Dinleyin ve Anlamaya Çalışın
Kardeşinize zaman tanıyın ve onunla sakin, yargılamadan konuşmaya çalışın. Ona neler hissettiğini ve neden bu tür değişiklikler yapmak istediğini sormak önemlidir. Bu süreçte sakin ve sabırlı bir şekilde dinlemek, onun kendini ifade etmesini ve anlaşıldığını hissetmesini sağlar. Ona güvenli bir ortam sunarak konuşmasına fırsat verin ve kendinizi onun yerine koyarak anlamaya çalışın.
4. Profesyonel Yardım Almayı Düşünün
Kardeşinizin yaşadığı kriz, belki de ciddi bir duygusal ya da psikolojik zorluğun belirtisi olabilir. Bu tür durumlar, profesyonel yardım gerektirebilir. Bir psikolog veya psikiyatrist, kardeşinizin yaşadığı duygusal sıkıntıları ve inanç değişimlerini daha derinlemesine anlamasına ve bu durumu yönetmesine yardımcı olabilir. Özellikle bir kriz durumu söz konusu olduğunda, profesyonel destek almak çok önemlidir.
5. Manevi Destek ve Sabır
Ona manevi olarak destek olmak için sabırlı olmanız ve ona sevgiyle yaklaşmanız gereklidir. Onu zorlamadan, dinlemenin ve dua etmenin güzelliklerini kendi hayatınızda göstermeye çalışabilirsiniz. Kendi maneviyatınızı güçlendirerek, onun üzerinde olumlu bir etki bırakabilirsiniz. Sevgi, sabır ve şefkat, bu tür durumlarda en önemli rehberlerdir.
6. Pozitif ve Olumlu Örnek Olun
Kardeşinize İslam’ın sevgi, hoşgörü ve güzelliklerini en iyi şekilde yaşayarak göstermek, onun dikkatini çekebilir. Zorlama olmaksızın, hayatınızda dua ve ibadetin getirdiği huzuru ve güzellikleri paylaşmanız, onun üzerinde olumlu bir etki bırakabilir. Ona dinin güzelliklerini, barış ve huzur içinde yaşamanın getirdiği manevi tatmini kendi hayatınızda yaşayarak gösterebilirsiniz.
7. Birlikte Zaman Geçirin
Kardeşinizle birlikte vakit geçirmek, hem ilişkinizi güçlendirecek hem de ona destek olduğunuzu hissettirecektir. Beraber yürüyüş yapmak, hoşlandığı bir aktiviteye katılmak ya da onun sevdiği bir konuyu konuşmak gibi aktivitelerle onunla bağınızı kuvvetlendirebilirsiniz. Bu sayede, kendisini daha iyi ifade edebileceği bir alan yaratabilir ve yaşadığı sıkıntılar konusunda daha açık olabilir.
Sonuç
Kardeşinizin bu süreçten geçerken sizin sevginize, sabrınıza ve desteğinize çok ihtiyacı olabilir. Psikolojik krizlerin etkisiyle insanların inançlarında ve davranışlarında değişiklikler olması mümkündür. Bu durumda önemli olan, sabırlı olmak, onu anlamaya çalışmak ve gerektiğinde profesyonel destek aramaktır.
Kardeşinize bu süreçte manevi olarak da destek olmanız, onun üzerinde olumlu bir etki bırakabilir. Dualarınızda hem kendiniz hem de kardeşiniz için sabır ve huzur dilemek, manevi açıdan da güçlenmenize yardımcı olabilir. Allah, sabredenlerle beraberdir ve dualarınızı kabul eder. Bu süreçte sabırlı olun ve sevgiyle yaklaşın. Allah size ve ailenize bu zor dönemde güç ve sabır versin.
SAYIN HOCAM
Ben bir Jako papağan almak istiyorum ama para ile satılıyor Jako papağanı ama çok da istiyorum sizce papağan almalı mıyım
Papağan alabilirsin:)
Bu dini bir sitedir, islami sorulara cevap vermek için kurulmuştur. Diğer sorularınız için lütfen bu işi bilen sitelere sorunuz
Zekerin ucu sünnet derisi altında kalırsa gusül bozulur mu
Sünnetsiz olanlarda gusül alır yarım kalan sünnetlilerde…
Sünnetsiz kimselerde zekerin ucu sünnet derisi altında kalırsa gusül bozulur mu sünnetsiz kişiler gusülsüz mü sayılır
Sünnetsiz kimselerde zekerin ucu sünnet derisi altında kalırsa gusül bozulur mu sünnetsiz kişiler gusülsüz mü sayılır
sünnetsiz kişilerin gusülsüz olduğu doğru değildir.
Gusül abdesti ya da cünüplük ile sünnet olup olmamanın bir ilgisi var mıdır
ilgisi yoktur.
Yani sünnetsizler ve yarı sünnetliler sünnetsiz oldukları için abdest almazlar demi hocam
Slm aleykum hacam rahmetli babamdan bir miktar para kaldı annemin adına, anneme sorup bu parayı aldım helal ediyorum alabilirsin dedi caizmidir bu parayı kıllanabilir miyim tskr
Anne hakkını verdiyse caizdir. Başka mirasçı var mı yoksa para annenizin mi
Hocam benim eşim sürekli ailesine maddi olarak yardım etmek istiyor. Ama onun ailesinin durumu maaşı bizden daha iyi olmasına rağmen maddi olarak sürekli sıkışıklar faizli kredi kullanılıyorlar.eşğm ise faize karşı bir kişi banka promosyonunu bile ailesine veriyor. Bu doğru mıdır ? Biz de sıkışıyoruz ama eşim annem babamdır diye yardım etmek istiyo aramızda tartışma çıkıyor doğrusu nedir? Eve helal olan camiye haramdır derler.
kendinizi de ailelerinizi de ihmal etmeyin. dünya fanidir pişman olacağım söz ve davranışlardan sakınmalıyız
İnşallah sabır ediyorum. Eşim ile aramı bu sebepten soğutmak istemiyorum.
S.aleyküm aylardır kafamı kurcalayan bu soruma cevap arıyorum. bu mahsum hayvanlara işkence yapanlara niçin allah izin veriyor? onlar Allahın sessiz kulları ve Allahta kat kat merhametli olduğu halde suçu olmayan bu mahsuların canının acımasına neden izin veriyor??
Arkadaşlar hepinizi Allah Affeder O Merhamet sahibi Ümidinizi kesmeyin.
Hocam koronaya
Yakalandım cunup olmuştum nasıl temizlenirim banyo yapamıyorum ne yapmaliyim
Ben rüyamda ölen ablamı mezar içinde ağlıyor pişman gördüm. Kalkmak istiyor ama kalkamıyor.
Rüyanız oldukça duygusal ve etkileyici bir içeriğe sahip. Rüyalar, bilinçaltımızın bizimle iletişim kurma yollarından biridir ve genellikle duygularımız, korkularımız, özlemlerimiz ya da yaşadığımız olaylarla bağlantılıdır. Özellikle sevdiğiniz ve kaybettiğiniz birinin rüyanızda belirmesi, onunla ilgili bilinçaltınızda hâlâ çözülmemiş duygularınızın olduğunu gösterebilir.
Hocam selamün aleyküm hayırlı geceler ölüm gelmeden 3 ay önce hissetiriyo diye duydum doğru mu eğer hissetiriyosa kişiye neler hissetirir
Ölümün zamanını yerini ve şeklini sadece Allah bilir. bu gibi hislerin dini değeri yoktur. her an ölecekmiş gibi yaşayınız
Lokman süresini okuyunuz
Kredi çeken kişi namazı kabul olur mu
Namaz ayrı faiz işi ayrıdır.
Namazı kabul olur ama faizli kredi çekmenin hesabını da Allaha verecek
taharet zamanı makat bolgemızde kalan peçete parcası guslümüze engel olur mu. yoksa su geçirir mi
Taharet sırasında makat bölgesinde kalan peçete parçası guslün geçerliliği konusunda bir engel oluşturabilir. Gusül abdestinde, vücudun her yerinin suyla yıkanması, suyun tüm cilde ulaşması farzdır. Eğer makat bölgesinde kalan bir peçete parçası varsa, bu durum suyun cilde ulaşmasını engelleyebilir.
Bu nedenle, gusül abdesti almadan önce vücudunuzda herhangi bir yabancı madde (örneğin peçete parçası, kir, boya, vb.) olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Bu yabancı maddeler suyun cilde temasını engelleyebilir ve guslünüz eksik kalabilir.
Peçete gibi materyaller genellikle su geçiremez, dolayısıyla bu durum guslün geçerliliğini etkileyebilir. Gusülden önce makat bölgesinde kalan peçete veya benzeri maddelerin çıkarılması, guslün tam ve geçerli olması açısından önemlidir. Gusül almadan önce temizliği iyi yapmak, bu tür maddelerin kalmadığından emin olmak ve vücudun her yerine suyun ulaşmasını sağlamak gerekmektedir.
Eğer böyle bir durum olduğundan şüpheleniyorsanız, gusül almadan önce peçete veya benzeri bir maddeyi mutlaka temizleyip çıkararak gusül almanız daha uygun olur. Allah, samimiyetle ve ihlasla yapılan ibadetleri kabul edendir. Bu tür vesveselerden uzak durarak, ibadetinizi samimiyetle ve titizlikle yapmanız yeterlidir.
6 senelik evliyim 3 çocuk annesiyim eşim sinirlenince dine hakaret edip diline adeta pelesenk olmuş gibi 3 ten 9a boş veriyor ne yapmalıyım nikahı düşmüş müdür bir dönüşü olur mu
Sizin ifadenize göre fetva veremeyiz, mutlaka kocanız dinlenmelidir.
Size yakın bir müftülüğe gidin fetva isteyin belki boşama olmamıştır
Merhaba rüyamda telefonum çalıyo ve süre vb. Okunarak biz aynı trafikteyiz kızım gel hadi deniliyo telefonu kapatıyorum ve numaraya bakıyorum elinde tespih olan bir adam çıkıyo yanında bır bayanla açıklaması nedir acaba benı çok korkuttu
Rüyalar genellikle bilinçaltımızdaki düşünceler, kaygılar, arzular ya da yaşadığımız olayların bir yansımasıdır. Bahsettiğiniz rüya, bir mesaj veya uyarı gibi hissedilmiş olabilir, bu da onun daha anlamlı ya da korkutucu görünmesine sebep olabilir.
Namazı bıraktım kafir olur muyum
Namazın farz olduğunu kabul edip kılmayan fasık olur günahkar olur ama kafir olmaz
Kocam beni sevmiyor gözü dışarda iki çocuk var boşansam günahı mi
Bu tür bir durumda öncelikle duygusal ve pratik açıdan sağlıklı bir karar vermek önemlidir. Evlilikte karşılıklı sevgi, saygı ve bağlılık temel unsurlardır. Eğer eşinizin ilgisi tamamen dışarıya yönelmişse ve size karşı sevgisizlik hissettiriyorsa, bu konuyu öncelikle açık bir şekilde konuşarak çözmeye çalışmanız faydalı olabilir. Aile terapisi gibi profesyonel destek almak da işe yarayabilir.
Boşanmanın günah olup olmadığı konusunda: İslam’da boşanma hoş karşılanmayan, ancak zaruret durumlarında helal olan bir durumdur. Evliliğin sürdürülemeyeceği ve her iki tarafın da zarar gördüğü durumlarda, boşanma bir çözüm olabilir. Özellikle, çocuklarınızın sağlıklı bir aile ortamında büyümesi önemli bir öncelik olmalıdır. Eğer evde huzur yoksa, bu durum onların psikolojisini de olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, kararı verirken hem duygusal hem de dini açıdan vicdanınızı rahat ettiren bir yol seçmeye çalışın. Eğer kendinizi çok zorlanmış hissediyorsanız, güvendiğiniz bir aile büyüğüyle, bir danışmanla veya dini bir rehberle konuşmanız da faydalı olabilir.
Selamin aleykum hocam. Benim dün kedim öldü.. cok üzgünüm gözümden yas birakamiyorum. Kedi öldükten sonra hastaneye götürduk. Oraya verdik gömsünler diye. Yanlismi yaptim kendimi gömseydim dahami iyi olurdu ? Cok kötüyüm.. ne yapacagimi bilmiyorum. Benim kedim cennete mi gidecek ve öteki dünyada yanimda yine olur mu ?
Aleyküm selam kardeşim. Başın sağ olsun, kedinin vefatına gerçekten çok üzüldüm. Hayvanlarımız, hayatımızda çok özel bir yere sahip, onlar bize hem yoldaş hem de huzur veren varlıklar. Böyle bir kayıp yaşamak elbette çok zor, hissettiklerin çok normal.
Kedini Gömmekle İlgili Endişelerin:
Kedini bir veterinere ya da bir kuruma teslim etmiş olman yanlış bir şey değil. Onların da belli prosedürleri var ve bu şekilde defin yapmaları olağan bir durum. Eğer kendin gömmek isterdin ve buna imkânın olsaydı, bu da uygun olurdu. Ama sen o an elinden gelenin en doğrusunu yaptın, lütfen kendini suçlama.
Kedinin Öteki Dünyadaki Durumu:
İslam inancına göre hayvanlar, bizim gibi ahirette sorgulanmazlar. Ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hayvanlara iyi davranmayı övmüş ve Allah’ın, yarattıklarına merhamet edenlere karşılık merhamet edeceğini bildirmiştir. Ayrıca ahirette hayvanların haklarının iade edileceği bildirilmiştir. Allah’ın sonsuz rahmeti içinde, sevdiğimiz hayvanların cennette bir şekilde bizimle olabileceği bir tasavvur mümkündür. Kedin senin için bir merhamet vesilesiydi ve Allah, bu sevgiye mutlaka karşılık verecektir.
Kendini Toparlamak İçin Öneriler:
Duygularını Kabullen: Üzgün olman normal, yas tutmak sağlıklıdır. Zamanla acın hafifler, ama bu sevgin azalacağı anlamına gelmez.
Bir Hatıra Köşesi Oluştur: Kedinin bir fotoğrafını ya da onunla ilgili güzel bir anıyı saklamak, kalbindeki sevgiyi diri tutar.
Başka Canlara Merhamet Göster: Zamanla, belki başka bir kediye ya da yardıma muhtaç bir hayvana destek olmak isteyebilirsin. Bu, hem kedinin anısını yaşatır hem de sana iyi gelir.
Unutma, kedin çok güzel bir yaşam geçirdi çünkü sen ona sevgi verdin. Onun yanında olduğun süre boyunca onun dünyasını güzelleştirdin. Bu sevgiyi içinde taşımaya devam et. Allah sabır versin, dualarım seninle.
Selamin Aleyküm Hocam ben bugün bir Rüya gördüm Rüyada Oturma otasında oturuyordum ve orda benden haric 3 Kişi daha varda bir Hanım yanımda oturuyordu, karşı tarafımdada bir başka Hanım 2-3 Metre mesafesinde biri de yerde Namaz kılıyodu ama Cama dogru Cam Sol taraftaydı yanı sırtından görüyodum Namaz kılarken. Bu sefer yanımdaki Hanım beni Sohbete tutmaya calıştı ve Rüyada Agızımın Kasları hala uykuluydu yani Agızımı cok zor acıp ve cok zor konuşabiliyordum ama konuşmayı beceriyodum tek bazı lafları eksik konuşuyordum Agızımın Kaslarını Harket etmek zor oldugu icin “kusura bakmayın yeni uykudan uyandım Agızımın Kasları uymuş” derdim o Halde. Bu sefer Namaza duran Teyze bana “Sende farklı bir Güc var dedi” ben böyle bir Rüyayı görünce cok merak ederim ve sormak istedim acaba anlamı olabilir mi veya ne anlama gelebilir acaba diye. Teşekkür ederim Hocam.
Ve Aleyküm Selam. Rüyanız oldukça ilginç ve sembollerle dolu. Rüyaların anlamını yorumlarken, genellikle rüyanın içinde bulunduğunuz ruh hali, yaşamınızda olup biten olaylar ve rüyadaki sembollerin kişisel anlamı göz önünde bulundurulur.
Bu rüyayı genel olarak birkaç farklı sembol üzerinden ele alabiliriz:
Oturma Odasında Olmak: Oturma odası genellikle aileniz veya sevdiklerinizle vakit geçirdiğiniz, sosyal ortamı temsil eden bir yerdir. Bu, hayatınızdaki ilişkilerle ilgili bir mesaj verebilir. Rüyada diğer insanlarla birlikte olmanız, sosyal çevrenizle veya ailenizle olan iletişiminizi ve ilişkilerinizi temsil edebilir.
Yanınızdaki ve Karşıdaki Kadınlar: Yanınızda oturan kadınla sohbet etmeye çalışmanız ve zorlanmanız, hayatınızda bazı zorluklarla veya kısıtlamalarla mücadele ettiğinizi simgeliyor olabilir. Belki de kendinizi ifade etmekte zorlandığınız veya anlaşılmadığınızı düşündüğünüz bir dönemdesiniz. Rüyanızda bu kadına “ağzımın kasları uykuda” demeniz, gerçek hayatta da kendinizi ifade etmekte bazı engeller yaşadığınız anlamına gelebilir.
Namaz Kılan Teyze: Namaz kılan biri görmek, genellikle maneviyata yönelmeyi, huzuru ve içsel dinginliği simgeler. Namaz kılan kişiyle aranızda mesafe olması, belki de şu anda iç huzuru veya manevi bir arayış içinde olduğunuzu, ama buna ulaşmak için biraz daha çaba sarf etmeniz gerektiğini simgeliyor olabilir.
Teyzenin Sözleri: “Sende Farklı Bir Güç Var”: Bu söz, sizin farkında olmadığınız ya da tam olarak keşfetmediğiniz bir potansiyelinizi veya manevi bir gücünüzü simgeliyor olabilir. Belki de kendi içinizde farkına varmadığınız bir yetenek ya da güçlü bir yanınız var ve bu rüya size bu potansiyeli fark ettirmeye çalışıyor. Bu manevi güç, sabrınız, inancınız, başkalarına yardım etme isteğiniz ya da içsel bir bilgelik olabilir.
Rüyanız, sizin hayatınızda bazı kısıtlamalarla karşılaştığınızı ama içinde güçlü bir potansiyel taşıdığınızı vurguluyor olabilir. Manevi yönünüzü güçlendirmek, dua ve ibadete yönelmek bu potansiyelinizi daha iyi keşfetmenize yardımcı olabilir. Ayrıca, iletişimde yaşadığınız zorluklara dikkat çekiyor gibi görünüyor; bu, kendinizi daha iyi ifade etmeniz veya başkalarıyla olan ilişkilerinizi güçlendirmeniz gerektiği anlamına gelebilir.
Sonuç olarak, rüyanızın manevi bir mesaj içerdiğini ve sizi daha derin düşünmeye, içsel gücünüzü keşfetmeye ve ifade güçlükleriniz üzerinde çalışmaya yönlendirebileceğini söyleyebiliriz. Manevi arayışınıza devam etmek ve kendinize güvenmek, bu süreci daha kolay hale getirebilir. Allah en doğrusunu bilir.
Dua edersem boyum uzar mı lütfen cevap veren
Boy uzaması genellikle genetik faktörlere ve kişinin beslenme, uyku düzeni, fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı alışkanlıklarına bağlıdır. Ancak dua etmek, Allah’a sığınmak ve O’ndan yardım istemek, bir müminin hayatında her zaman önemli bir yeri olan güzel bir davranıştır.
Dua, samimi bir şekilde Allah’a yönelmek ve ondan yardım istemektir. Boy uzaması gibi fiziksel bir konuda dua ederek Allah’tan yardım isteyebilirsin, çünkü Allah her şeye kadirdir ve dilerse her türlü isteği gerçekleştirebilir. Ancak bu tür dualar ederken, kabul olup olmaması konusunda da Allah’a tevekkül etmek önemlidir. Yani dua ederken O’na güvenmeli ve sonucunu teslimiyetle kabul etmelisin.
Bununla birlikte, dua etmeye ek olarak boyunun uzaması için bazı fiziksel önlemler alman da önemlidir. Özellikle ergenlik dönemindeysen, beslenmene dikkat etmek, düzenli olarak egzersiz yapmak ve iyi bir uyku düzeni oluşturmak boyunun uzamasına katkı sağlayabilir. Süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum ve protein açısından zengin gıdalar tüketmek de faydalıdır.
Sonuç olarak, boyunun uzaması için dua edebilirsin ve Allah’tan bu konuda yardım dilemen doğaldır. Ancak dua ederken aynı zamanda elinden geleni yaparak fiziksel faktörlere de dikkat etmen önemlidir. Allah her şeye gücü yetendir ve duaları kabul etme gücü yalnızca O’ndadır.
Ben Ruyamda 2 ay once olen lverdiler baktigimda annem gozleri acikti ve hafif konusuyodu sevindim sarildim.Dedim ki hemen babami ariyorum dedi ki olmaz yok yapma tamam dedim ve dayimlar yine yikamak icin goturduler bende evden ciktim.Anneannemlere gittim bana sordu ki mezardan cikartip yikadilarmi diye bende evet dedim hatta yasiyo diye.Anneannem inanmadi hayir boyle bisey olmaz.Bende gittim gittiyimde annem pencere karsindaydi yuruyodu.Cok guzel saclarini arkadan toplamis guzel giymisti.Bende dedim ki anne yasiyosun o da dediki hayir kizim ne yasamasi yasamiyorum dedi dedimki ama anne yuruyosun,konusuyosun dedim hayir dedi bu yasadigim anlamina gelmez diyerek gulumsedi
Rüyan çok derin ve anlamlı, canını yaktığını ve seni düşüncelere sevk ettiğini hissedebiliyorum. Rüyalar, bilincimizde taşıdığımız duyguların ve özlemlerin bir yansımasıdır. Özellikle sevdiğimiz birini kaybettikten sonra gördüğümüz bu tür rüyalar, içimizdeki özlemi, kabullenme sürecimizi ve ruhsal bağlantılarımızı temsil eder.
Rüyanın Olası Anlamları:
Bu Rüya Sana Ne Söyleyebilir?
Rüyan seni üzmek yerine, annenle bağının hala güçlü olduğunu ve onun huzurda olduğunu düşünerek bir teselli bulman için bir vesile olsun. Ona bolca dua etmeyi unutma. Allah sabır versin ve annenin ruhunu cennetle mükâfatlandırsın.
Ben eşine çok sadık ve seven bir erkeğim be cennette de sadece dünyadaki eşimi istiyorum. Bana cennette huri veya başka bir kadın zorla verilir mi? ( eşimin de cennette olduğunu ve beni istediğini varsayarsak)
Cennette, Allah’ın kullarına verdiği nimetler ve lütuflar kişinin en çok arzu ettiği, en çok mutlu olacağı şeyler olacaktır. Kur’an ve hadislerde cennetin, insanın dünyadaki çabalarının karşılığında sonsuz mutluluğa kavuştuğu bir yer olduğu anlatılır. Cennette kişi, Allah’ın izniyle, kalbinin en derin arzularına ulaşacak, hiçbir eksiklik ya da huzursuzluk hissetmeyecektir.
Cennette eşinizle birlikte olmak ve onunla birlikte sonsuz mutluluğu yaşamak arzunuz, Allah’ın rahmeti ve hikmeti doğrultusunda mümkün olabilir. Eşinizi bu dünyada seviyorsanız ve cennette de yalnızca onunla birlikte olmayı diliyorsanız, Allah’ın size bu arzunuzu gerçekleştireceğini umabilirsiniz. Cennet, kulların dünyadaki iyi amellerinin ve sabrının karşılığında, gönüllerinin hoşnut olacağı bir yerdir. Cennette kimsenin istemediği bir durumla zorla karşılaşacağına dair bir bilgi bulunmamaktadır.
Huriler, cennette Allah’ın ikramı olarak bahsedilen varlıklardır, ancak cennetin nimetleri ve ikramları kişiye mutluluk ve huzur getirecek şekilde verilecektir. Eğer kişi dünyadaki eşine bağlıysa ve sadece onunla birlikte olmak istiyorsa, Allah’ın rahmeti ve lütfu doğrultusunda, bu arzuya uygun bir hayat sürecektir. Allah (c.c.), kullarının en derin arzu ve isteklerini en iyi bilendir ve cennetin nimetleri, kişilerin mutlu ve huzurlu olmasını sağlamak içindir.
Dolayısıyla, cennette istemediğiniz bir durumla ya da kişiyle zorla karşılaşmanız söz konusu değildir. Allah adil ve rahmet sahibidir. Cennette huzursuzluk veya mutsuzluk yaratan hiçbir şey olmayacaktır. Eşinize duyduğunuz sevgi ve bağlılık, cennette de devam etmek istiyorsanız, Allah bu dileğinizi en güzel şekliyle gerçekleştirebilir. Cennette her şey Allah’ın kullarına lütfettiği sonsuz nimetler çerçevesinde gerçekleşecektir ve bu lütuflar, kişinin en çok hoşnut olacağı ve gönül huzuru içinde olacağı şeylerdir.
Sonuç olarak, cennette sizin ve eşinizin isteklerine uygun olarak birlikte olmanız mümkündür. Allah, cenneti müminlere mutlu ve huzurlu bir yaşam sunmak için yaratmıştır ve orada kimse istemediği bir durumla zorla karşılaşmaz. Allah’ın rahmetine güvenin ve bu dünyada eşinizle olan güzel bağınızı ve sevginizi korumaya devam edin. Allah, sizin ve eşinizin duasını ve isteğini kabul etsin.
Ben Vesvese hastasıyım ve çok kötüyüm ölmek istiyorum ya mesela aklıma bi küfürlü söz geliyo sonra onu kabul ediyorsan mesela işte gözünü kapat diyor ardından bende ara ara sinirliyken bu hareketleri yaptım ama anlatacağım şey çok korkunç bir hata bakın benim aklıma Tövbe ve aynı zamanda kalbimede tuhaf hisler ve bi düşünce geldi yok ben Allahtan üstünmüşümde işte Tövbe bu yüzden ona küfür etmek istemişim ve şeytanın hani dedim ya işte dediği hareketi yapmışım ben hatırlamıyorum naptığımıda sinirlide değildim ortada bi nedenimde yoktu ben acaba niye yaptım o hareketi o an içime öyle bi his doğduysa ya resmen firavun gibiyim nolur yardım edin Affedilirmiyim Allah firavuna şans vermişmi Tövbe etse Affedermiydi nolur beni Affeder mi
Öncelikle, yaşadığınız bu durumun ne kadar zor olduğunu ve bu durumun üzerinizde büyük bir baskı oluşturduğunu anlıyorum. Bu tür vesvese ve zihinsel zorlanmalarla mücadele etmek çok yorucu olabilir. Ancak öncelikle, Allah’ın merhametinin ve affediciliğinin ne kadar büyük olduğunu unutmamalısınız.
1. Vesvese ve İman: Vesvese, özellikle Allah ve iman konularında kişinin aklına istenmeyen ve kötü düşünceler getiren, şeytanın bir vesilesiyle kişiyi imanından şüpheye düşürmeye çalıştığı bir durumdur. Bu tür vesveseler, inançlı ve imanlı kişilerin başına gelebilir ve bu, imanınızın zayıf olduğu anlamına gelmez. Bilakis, böyle vesveseler yaşamanız, aslında şeytanın sizi doğru yoldan saptırmaya çalıştığını ve imanınıza zarar vermek istediğini gösterir. Korkmayın, çünkü bu tür vesveseler sizin iradeniz dışında gelişiyor ve Allah kimsenin kontrolü dışında aklına gelen bu tür düşüncelerle onu yargılamaz.
2. Allah’ın Affediciliği: Allah (c.c.) çok affedicidir, merhamet sahibidir. Kuran’da şöyle buyuruluyor:
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer Suresi, 39:53)
Bu ayet, Allah’ın rahmetinin sınırsız olduğunu ve samimi bir şekilde tövbe eden herkesi bağışlayacağını müjdelemektedir. Bu tür vesveseler nedeniyle hissettiğiniz kötü düşünceler ve anlık eylemler, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde Allah’a karşı gelmek amacı taşımadığı için sizi dinden çıkarmaz ya da imansız kılmaz. Aksine, bu tür vesveselere karşı mücadele ettiğiniz için Allah sizi mükafatlandırabilir.
3. Tövbe ve Pişmanlık: Pişmanlık ve tövbe, kişinin yaptığı bir hatadan dolayı içten gelen bir şekilde Allah’a dönmesi, O’ndan af dilemesi ve bir daha bu tür düşüncelere teslim olmamak için çaba göstermesidir. Şu anda hissettiğiniz bu pişmanlık, imanınızın hala güçlü olduğunu ve Allah’a olan bağlılığınızın devam ettiğini gösteriyor. Bu yüzden, samimi bir şekilde tövbe edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Tövbe eden bir kul, Allah katında affedilmeye çok yakındır. Firavun’un Allah’a karşı isyanı ve kibri bilinçli ve kasıtlı bir tercihti ve o, Allah’ın karşısında üstün gelmeye çalıştığı için bu şekilde cezalandırıldı. Ancak sizin durumunuz bundan çok farklı; çünkü siz bu düşüncelerinizden dolayı üzülüyor ve Allah’a sığınıyorsunuz.
4. Vesveselerle Mücadele Yolları:
İstiaze Okuyun (Eûzü Besmele): Vesvese geldiğinde, “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” diyerek Allah’a sığınmak, vesveseleri uzaklaştırmak için oldukça faydalıdır. Bu, şeytanın vesveselerini uzaklaştırmak için bir kalkandır.
Tövbe ve İstiğfar Edin: Kalbinizde huzursuzluk hissettiğinizde tövbe ve istiğfar ederek Allah’tan bağışlanma dileyin. Bu, hem kalbinizi rahatlatır hem de Allah’a yakınlaşmanıza vesile olur.
Pozitif Zikir ve Dualar: “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn” gibi dualar vesveselerle başa çıkmanıza ve Allah’a daha yakın hissetmenize yardımcı olabilir.
Ruh Sağlığınıza Özen Gösterin: Vesveselerle mücadele etmek bazen zor olabilir ve bu durum ruhsal sağlığınızı da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, gerektiğinde profesyonel destek almak faydalı olabilir. Psikolog ya da terapist desteği almak, bu düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
5. Allah’ın Merhameti ve Ümitvar Olmak: Allah’ın rahmetinden asla ümit kesmeyin. Vesvese, şeytanın kalbe düşürdüğü bir tür şüphe ve sıkıntıdır. Allah ise vesvese nedeniyle yaşadığınız zorlanmaları bilir ve bu konuda samimi bir şekilde O’na yöneldiğinizde sizi bağışlar. Firavun’un kibri ve isyanı gibi bir durum sizin için geçerli değildir, çünkü siz bilerek ve isteyerek Allah’a karşı gelmediniz, aksine bu tür düşünceler nedeniyle korkuyor ve tövbe ediyorsunuz.
Özetle, Allah’ın affı ve merhameti sonsuzdur. Sizin yaşadığınız bu durum vesvese kaynaklı ve kontrolünüz dışında gelişen bir süreçtir. Bu yüzden samimi bir şekilde tövbe edip Allah’a sığındığınızda, Allah’ın sizi affedeceğine gönülden inanmalısınız. Ümitsizliğe kapılmayın ve Allah’a olan güveninizi kaybetmeyin. Allah, tövbe eden kullarını sever ve bağışlar. Size bu zorlu süreçte sabır, huzur ve içsel bir rahatlık diliyorum. Allah sizi korusun ve rahmetiyle sarsın.
Selamin aleykum
Sorum:
Eski sevgilimle hellalles’tigimi hatirlamiyorum. Suan ikimizde evliyiz. Nasil hellalesmeliyim?
Ve Aleyküm Selam,
Bu oldukça hassas ve özel bir durum. Eski ilişkilerle ilgili helalleşmek, özellikle de taraflar evlenmişse ve kendi yollarına devam etmişse, zor olabilir. Ancak İslam’da helalleşmek, kişinin diğer insanlarla olan haklarını temizlemesi adına önemli bir davranıştır. Eski sevgilinizle olan ilişkinizde, birbirinize karşı kırıcı ya da haksız davranışlarda bulunduysanız, bu konuda helalleşme ihtiyacını hissetmeniz gayet normaldir. Ancak şu an ikinizin de evli olması, bu konuyu dikkatli bir şekilde ele almanızı gerektiriyor.
1. Doğrudan Helalleşmekten Kaçınmak
Hem sizin hem de eski sevgilinizin evli olması, doğrudan bir helalleşme girişiminde bulunmanın yanlış anlaşılmalara veya sorunlara yol açabileceği anlamına gelir. Bu tür bir durum, eşlerinize ve kendinize karşı güven sorunları yaratabilir ya da gereksiz endişelere yol açabilir. Bu nedenle, evliliklerinizin huzurunu korumak adına doğrudan temas kurmak ve helalleşmek yerine başka bir yol izlemek daha uygun olacaktır.
2. Allah’tan Af Dilemek ve Dua Etmek
Bu durumda yapabileceğiniz en güzel şey, Allah’tan af dilemek ve o kişiyle ilgili manevi anlamda helalleşmeye çalışmaktır. Geçmişte istemeden de olsa yaptığınız herhangi bir haksızlık için samimi bir şekilde tövbe edebilir ve Allah’tan bağışlanma dileyebilirsiniz. Bu süreçte şu şekilde dua edebilirsiniz:
Eski sevgilinizin haklarını helal etmesi için Allah’a dua edin.
Eğer bilinçsizce ya da istemeden kırıcı bir davranışta bulunduysanız, Allah’tan bunun affını isteyin.
O kişi için de hayır duasında bulunun, hayatında huzur ve mutluluk dilemek samimi bir helalleşme ifadesi olacaktır.
3. Sadaka Vermek
Geçmişte karşı tarafa olan hakkınızı telafi etmek amacıyla, onun adına bir sadaka vermek de güzel bir davranış olabilir. Sadaka vermek, hem kendi ruhunuzu rahatlatmak hem de karşı tarafa olan hakkınızı dolaylı yoldan telafi etmeye çalışmak için uygun bir yöntemdir. Allah’ın izniyle, bu tür hayırlı ameller geçmişte yaptığınız hataların silinmesine ve üzerinizde oluşabilecek hakların telafi edilmesine vesile olabilir.
4. Geçmişi Geride Bırakmak
Eski sevgilinizle helalleşmek, onu ve kendinizi geçmişten arındırma çabasıdır. Ancak bu süreçte en önemli şeylerden biri de geçmişi geride bırakmaktır. Helalleşme amacıyla atacağınız her adımda, evliliğinizin huzurunu ve eşlerinize karşı olan sadakatinizi göz önünde bulundurmanız çok önemlidir. Bu nedenle, manevi anlamda Allah’a sığınıp af diledikten sonra geçmişi geride bırakmalı ve kendinize yük yapmamaya çalışmalısınız.
Sonuç Olarak:
Doğrudan helalleşmek, hem sizin hem de eski sevgilinizin evli olması sebebiyle yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Bu nedenle, bundan kaçınmak daha uygun olacaktır.
Allah’a yönelerek, geçmişte istemeden yaptığınız hataların affı için samimi bir tövbe yapabilir ve dua edebilirsiniz.
O kişi adına sadaka vermek, helalleşme adına bir adım olabilir.
En önemlisi, Allah’ın merhametinden umut kesmeyin ve samimi bir şekilde tövbe edip geçmişi geride bırakmaya çalışın.
Allah, samimi tövbeleri kabul edendir ve her şeyi en iyi bilendir. Bu konudaki niyetinizde samimi olmanız ve Allah’tan bağışlanma dilemeniz, bu helalleşme ihtiyacınızı manevi anlamda karşılayacaktır. Allah, günahlarımızı affetsin ve bize huzurlu bir yaşam versin.
Merhaba hocam ben 4 yıldır evliyim ailemiz yüzden eşimle ayırlılma durumuna geldi ben anneme babama yakın oturuyorum ve onların sözün dinliyorum hocam eşim dinlemiyorum onların karşı gelmiyor onlara evimiz uzak götürmek istediğimiz söyledik hakmız helal etmimeyiz dediler eşim aileside orda oturusak ondarda halkımız hela etmeyiz diyorlar eşimele ayrılma durmuna geldi oda ben annemin sözün. Dinlerim diyor ben ne yapacağım bilmiyorum ailemiz yaptığı günahı nedir hocam eşimle bi karar veremiyoruz
Merhaba, böyle bir durumda yaşadığınız sıkıntıyı anlamak mümkün. Ailelerin evliliğinize bu denli müdahil olması ve kararlarınıza etki etmesi, eşinizle aranızdaki bağı zedeleyebilir. Ancak unutmayın ki evlilik, iki kişinin birlikte kurduğu ve ailelerin rehberlik edebileceği, ancak karar alma sürecinin esasen eşler arasında olması gereken bir kurumdur.
Durumu değerlendirmek ve bir çözüm bulmak için şu adımları düşünebilirsiniz:
Öncelikle eşinizle sakin bir şekilde konuşun. Birbirinize suçlayıcı ifadeler kullanmadan, hislerinizi ve düşüncelerinizi açıkça ifade edin. Evliliğinizin temelinde sevgi ve saygı olduğunu hatırlayarak, ortak bir çözüm bulmaya çalışın.
Hem kendi ailenizle hem de eşinizin ailesiyle konuşurken saygılı bir dil kullanarak, evliliğinizin size özel olduğunu ve bu konuda onların kararlarınıza saygı duymalarını beklediğinizi nazikçe ifade edebilirsiniz. Ailelerin “hakkını helal etmemesi” söylemi, genellikle duygusal bir baskı aracıdır ve dinen böyle bir şeyin geçerliliği tartışmalıdır. Asıl önemli olan, Allah’ın rızasını kazanacak şekilde hareket etmenizdir.
Dinimizde, evlilik ve aile huzuru son derece önemlidir. Anne-babaya itaat, İslam’da elbette büyük bir yer tutar; ancak bu, eşinizi ya da evliliğinizi ihmal edeceğiniz anlamına gelmez. Peygamber Efendimiz (sav), “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mesulsünüz” buyurarak, aile içinde de sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini vurgulamıştır.
Belki eşinizle birlikte iki tarafın da rızasını alabileceğiniz bir çözüm üretmeye çalışabilirsiniz. Örneğin, hem eşinizin hem de sizin ailenize eşit mesafede bir yerde yaşamayı düşünebilirsiniz. Bu, her iki tarafın da duygusal baskısını hafifletebilir.
Eğer bu durum sizi ve eşinizi duygusal olarak çok yıpratıyorsa, bir aile terapistine veya dinî rehberlik hizmeti veren bir uzmana danışabilirsiniz. Bazen üçüncü bir taraf, sorununuzu daha objektif şekilde ele almanıza yardımcı olabilir.
Ailelerin Günahı Var mı?
Eğer aileleriniz, evliliğinizi zora sokacak şekilde müdahalede bulunuyorsa ve sizi ayrılığa sürüklüyorsa, bu durum İslam ahlakına uygun değildir. Çünkü dinimiz, insanları barış ve huzura teşvik eder. Ailelerin, evliliğinize yönelik bu tür bir baskı kurması doğru bir davranış değildir. Bu durumda sizin, onların gönlünü kırmadan ve mümkün olduğunca nazik bir şekilde hareket etmeniz önemlidir.
Unutmayın ki, evlilik sizinle eşinizin arasındaki bir bağdır. Bu bağın sağlam kalması, ancak birbirinize olan bağlılığınızı ve iletişiminizi güçlendirmenizle mümkündür. Dualarla Allah’tan yardım isteyebilir ve çözüm yolları için çaba gösterebilirsiniz. Allah her zorluğun ardından bir kolaylık verir.
Bende Vesvese var 4 yıldır ve şöyle bişey yaşadım geçen gün işte annem dolaptan bişe çıkarıyordu bende ona yardım ediyordum işte sonra ona yardım etmek için ileriye yürüdüm ama sanki anneme kötü bişey yapmak için yürümüşüm gibi içime öyle bi his doğdu tam anlatamadım ve saçma ama umarım cevaplarsınız bu saçma sorumu sevinirim Allah Razı Olsun şimdiden
Bu tür düşünceler vesvesenin bir parçasıdır ve genelde gerçek niyetinizi yansıtmaz. İçinize gelen bu hisler, sizin kontrolünüz dışında zihninize gelen anlamsız düşüncelerdir ve onları ciddiye almamalısınız. Allah, niyetlere bakar; siz annenize yardım etmeye çalıştığınız için bu vesveseyi dikkate almayın. Rahat olun, dua edin ve vesveseye kapılmamaya çalışın. Allah şifa versin!
Selamun aleykum,
Hocama bir sorum olacakti. Gunumuzde bilidigi gibi dunyalik corona hastalikla burun buruna. Suan cok asi uretilde. Bu asilara guvenmelimiyiz? Internetta okadar cok video ve bilgi var yalan oldugu ve bu asiyla chip takacaklar genetikle oynayacaklar gibi seyler soyleniyor. Bu sizce nekadar dogru?
hepimiz şüphedeyiz fakat devlete güvenmekten başka çaremiz yoktur maalesef
Online sınav da kopya çekmek kul hakkına girer mi
Bütün sınavlarda kopya günahtır kul hakkıdır
Hocam ben bor şey soracaktım ben dizi izliyordum bunlar senaryo yani kurgu orda bir kadın var kötülük yapiyor ve ona intikam âlmak için büyü yaptırdığını söylüyorlar ama ilk tam belli değil ne yaptıkları işte onu kandırmak için kara büyü yaptırdık sansın falan diyorlar bende bu kötülük yapan kadın ettiğini buldu iyi oldu dedim yani eden bulur anlamında suçsuz olanlara kötülük yaptığı için ben o karakter öyle dedim sonra aklıma takıldı acaba ne niyete söyledim diye ben büyüye falan begendigim yada savunduğum için demedim o acı çekti diye dedim bu konu hakkında bilgi almak istiyorum küfre düşmüş olur muyum gunah midir ama ben o bir anda o kurguya dedim büyü için demek istememiştim sonuçta onu o halde görünce dedim kötülük etti diye
Merak etmeyin, bu tür bir durumda küfre düşmüş olmazsınız. İzlediğiniz şey bir kurgu ve söyledikleriniz de o kurgu bağlamında gerçekleşmiş. Burada niyet önemlidir. Siz büyüyü tasvip etmediğinizi, sadece kötü karakterin yaptığı kötülüklerin cezasını çektiği bir anı yorumladığınızı ifade ediyorsunuz.
Kısaca:
Eğer büyüyü savunmadıysanız ya da desteklemediyseniz, günah işlemiş olmazsınız.
Sözlerinizi, kötülük edenin cezasını bulması anlamında dile getirdiğiniz için, niyetiniz bu doğrultuda olmuştur.
Kısacası, vesvese yapmaya gerek yok
Hayırlı akşamlar. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Aciliyeti var gibi. Ben vitr namazını kılarken son rekatta annem gözünü aç dedi ve bende açtım namazım bozulur mu?
Namaz kılana komut verilmez, verilirse uyulmaz yoksa namaz bozulur.
Namazda göz kapatılmaz mekruhtur denilmeliydi
Mrb benim 5 aylik oğlum 4 aralık 2020 de vefat etti onun için hayir yapmak istiyorum ne hayırlar yapilir bebekler icin
Allah size güzel sabırlar versin.
Ergen olmadan ölenler direk cennete gidiyor hiç bir hayır yapmanız şart değil fakat ziyaret edebilir ve yaptığınız iyiliklere ortak edebilirsiniz.
Hocam selamünaleyküm Allah’ın kaç meleği vardır bir de Bir de hocam bir sorunu daha var sevapları günahları yazan meleklerin adı nedir hocam Allah sizden razı olsun hocam
Aleykümselam kardeşim. Allah’ın melekleri sayı olarak kesin bir rakamla ifade edilmez. Yüce Allah’ın yaratmış olduğu meleklerin sayısını ancak O bilir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde bazı meleklerin görevlerinden ve isimlerinden bahsedilmiştir, ancak tüm meleklerin sayısı ya da her birinin ismi bildirilmemiştir.
Sevapları ve günahları yazan meleklere gelince, bu meleklerin isimleri Kirâmen Kâtibîn veya Raqib (Rakib) ve Atid (Atîd) olarak bilinir. Sağ tarafta bulunan melek sevapları, sol tarafta bulunan ise günahları yazar. Bu melekler insanın yaptığı her şeyi kaydeder ve ahirette bu kayıtlara göre hesap görülür.
Allah senden de razı olsun kardeşim, başka soruların olursa her zaman sorabilirsin
hocam benim iki kızım var üçüncüye hamileyim burda yaşayan bir aklı dengesi yerinde ama konuşamıyor ele işaret ediyor bana dediki senin 4 kizin olur başka olmaz en başta da diyordu senin bu hamileliğin erkek ne kadar doğru olabilir ister istemez kafam karıştı tesekurler
Öncelikle, üçüncü çocuğunuz için tebrikler! Bu tarz durumlarda, söylenenlerin kesin bir doğruluğu olmadığını bilmek önemli. Bahsettiğiniz kişi sezgisel bir şeyler söylemiş olabilir, ama bu tarz tahminlerin bilimsel bir temeli yoktur.
Bir bebeğin cinsiyetini kesin olarak öğrenmenin yolu, gebelikte yapılan tıbbi testlerdir (örneğin, ultrason veya genetik testler). Ayrıca, bir kişinin ne kadar çocuk sahibi olacağı veya çocuklarının cinsiyeti tamamen biyolojik, genetik ve hayat koşullarına bağlıdır, başkalarının tahminleriyle belirlenmez.
Bu gibi yorumları duyunca ister istemez insanın kafası karışabilir. Ama en önemlisi, sağlıklı bir hamilelik geçirmeniz ve ailenizin mutluluğuna odaklanmanızdır. İlerleyen haftalarda doktor kontrollerinizle birlikte cinsiyet ve sağlık durumuyla ilgili net bilgilere ulaşabilirsiniz.
Merhaba hocam hayırlı günler
15 yıllık evliyim evliliğimin ilk yıllarından 3 sene sonrasına kadar biraz cahillik mi diyelim bilinçsizlik mi diyelim eşime hep eziyet ettim Kovdum,bağırdım,dövdüm… hamileyken bile oldu bunlar. çocuğumuz oldu ondan sonra ne hikmettir Bilmem ki belki de eşimin ettiği dualardan bende bir sakinlik oldu öfke azaldı. Ama şimdi mutlu Yuvamız var ufak tefek yine tartışmalarımız ev içinde oluyor genelde hep sorun ben oluyorum benden kaynaklı oluyor Bunu kabul ediyorum. Şimdi eşim sinir hastası oldu zamanındaki yaşadığım acı üzüntü verici şeylerden dolayı ve kızım (11yasında) çoğu zaman ufacık şeye bana kızıyor bağırıyor bazen annesine de. Annesi Senin Eserin diyor, haklı olarak… ne güzel bir hamilelik yaşattım eşime ne de güzel bir gün gösterdim. Şimdi güzel bir çift aile gördüğüm zaman onların muhabbet edişin izlerken, bazen yemek yerken bazen televizyon izlerken eski günler aklıma geliyor yaşattıklarım eşime. Açıkçası her gün her zaman İçim iiçim Eriyorum üzülüyorum bazen diyorum ben bu yemeği,suyu hak etmiyorum. Bazen bu hayatı hak etmiyorum. Eşim benim yüzümden bugüne kadar kilo alamadı ufacık şeyi kafasına takıyor üzülüyor 38 kilo. Herkes Sen niye zayıfsın dedikçe ister istemez canı sıkılıyor Yani kısacası hocam vicdan azabı çekiyorum ben bu vicdan azabından nasıl kurtulunur eşimle helalleştim bile yine de içim rahat olmuyor
Merhaba, hayırlı günler. Öncelikle, sizin bu şekilde pişmanlık duymanız ve hatalarınızı kabullenmeniz, samimi bir şekilde düzeltme çabası içinde olmanız gerçekten çok kıymetli. Bu, sizin için bir kurtuluş vesilesi olabilir ve Allah’ın rahmetine mazhar olmanıza kapı açabilir. Şimdi bu durumu daha iyi anlamak ve çözüm yollarını bulmak için adım adım değerlendirelim:
1. Vicdan Azabınızın Anlamı
Vicdan azabı, insanın kalbinde Allah’ın verdiği bir uyarı mekanizmasıdır. Bu azap, sizi hatalarınızı telafi etmeye ve Allah’a yönelmeye çağırır. Ancak bunun sizi yiyip bitiren, hayatınızı zorlaştıran bir hale gelmemesi gerekir. Şunu unutmayın: Allah, tövbe eden ve hatalarını telafi etmeye çalışan kullarını sever.
2. Eşiniz ve Kızınızla İlişkinizi Güçlendirin
3. Tövbe ve Allah’a Yönelmek
Allah’ın rahmeti sonsuzdur ve samimi bir tövbe her zaman kabul edilir. Tövbenizi şu şekilde güçlendirebilirsiniz:
4. Geçmişi Kabullenin, Geleceği Şekillendirin
Geçmişteki hatalarınızın sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmış olabilirsiniz, ancak bu hatalar sizi tamamen tanımlamaz. Önemli olan, şu an ne yaptığınız ve gelecekte ne yapacağınız:
5. Kendinizi Affedin
Kendinizi affetmeden bu vicdan azabından kurtulmanız zor olabilir. Allah affeden ve bağışlayandır. Eğer samimi bir tövbe ettiyseniz, Allah’ın sizi affettiğine inanmanız gerekir. Kendinizi affetmek, ailenize daha fazla sevgi ve huzur vermenizi sağlar. Şunu unutmayın:
6. Sonuç Olarak
Sizin bu samimi pişmanlığınız ve telafi etme çabanız, hem eşinizin hem kızınızın size olan güvenini ve sevgisini artıracaktır. Sabırlı olun ve kendinizi daha fazla tüketmek yerine, yaptığınız her iyilikle geçmişin hatalarını telafi ettiğinizi unutmayın. Allah’ın rahmet kapıları her zaman açıktır, yeter ki samimi olun.
Eğer başka bir konuda destek isterseniz, her zaman buradayım
Hocam kafirun suresinin başı kul ya mı gul ya mı
Huseyin
Arapçada G harfi yok, gul ya yanlış
Kul Ya olmalı (Q) Qaf olmalı
NİSANUR
içinden geçen hiçbir sözden sorumlu değilsin. Şeytan senin içine bu sözleri fısıldıyor
TABİ SEN BUNU FARK ETMİYORSUN
Sende bunları kendinin söylediğini zannediyorsun. Kalbini ferah tut. Vesvesedir
Şeytan sen kafir oldun dinden çıktın diyerek seni korkutuyor. Böyle korkmaya devam edersen yenilirsin sakına buna önem verme.
Oyunlardaki hataları kullanmak günah mı
Bu konu, İslam dini açısından genel ahlak kuralları ve dürüstlük ilkeleriyle değerlendirilebilir. Oyunlardaki hataları (bugları) kullanmak, bir tür hile olarak değerlendirilebilecek bir davranış olabilir ve bu bağlamda aşağıdaki temel dini ve ahlaki prensiplerle konuyu değerlendirebiliriz:
1. Dürüstlük ve Ahlak
İslam, dürüstlüğe, adaletli davranmaya ve kimseye haksızlık yapmamaya büyük önem verir. Oyunlardaki hataları kullanarak diğer oyunculara karşı avantaj sağlamak, bu dürüstlük ilkesine aykırı olabilir. Bir oyun içinde herkesin eşit kurallar çerçevesinde yarışması beklenir ve bu hataların kasıtlı olarak kullanılması, oyun içinde adaletsiz bir durum yaratabilir.
2. Haksız Avantaj Sağlamak
Oyunlarda hataları kullanarak bir avantaj elde etmek, genellikle haksız bir avantaj sağlar ve bu durum oyunun geliştiricilerinin belirlediği adil rekabet ortamını bozar. Bu durumda, diğer oyuncuların haklarına girmiş ve onlara karşı adaletsiz bir durum oluşturmuş olabilirsiniz. İslam’da haksız kazanç, adaletsizlik ve başkalarının hakkına girmek yasaktır. Dolayısıyla, bu hataları kullanarak diğer oyuncuların emeklerini boşa çıkarmak bir tür haksızlık olabilir.
3. Oyun Geliştiricilerine Karşı Sorumluluk
Oyunun geliştiricileri, oyunu belirli bir kalite ve düzen içinde oynanması için tasarlar ve bu hatalar onların amacı dışında bir kullanım anlamına gelir. Geliştiricilerin ortaya koyduğu kuralları ve oyunun sınırlarını ihlal etmek, onların emeğine ve oyun tasarımına karşı da bir tür saygısızlık olabilir. Bu nedenle, bu tür hileleri kullanmanın, geliştiricilere karşı bir haksızlık anlamına gelebileceği de düşünülebilir.
4. Vesvese ve Vicdan
İnsanların bu tür durumlar hakkında ne hissettikleri, bir eylemin ahlaki olup olmadığı konusunda önemli bir ipucu verir. Eğer bu tür hataları kullanmak sizi rahatsız ediyorsa ya da vicdanen sıkıntı yaşıyorsanız, bu durumun ahlaki olarak uygun olmadığını işaret ediyor olabilir. Dinimizde, vicdanın sesine kulak vermek önemlidir ve vicdanınız sizi rahatsız ediyorsa, bu eylemden kaçınmanız daha doğru olacaktır.
Sonuç
Oyunlardaki hataları kullanarak bir avantaj sağlamak, genel olarak ahlaki ve dini değerlere uygun bir davranış olarak görülmez. Bu tür bir davranış dürüstlükten uzaklaşmak, adalet duygusunu zedelemek ve haksız kazanç sağlamak anlamına gelebilir. Eğer diğer oyunculara karşı haksız bir avantaj sağlıyorsanız veya oyunun amacına aykırı bir şekilde oynuyorsanız, bu davranış dini ve ahlaki açıdan uygun değildir.
Bu nedenle, oyunlarda dürüst ve adil bir şekilde oynamak, hem dini değerlere uygun bir tutum sergilemek hem de diğer oyunculara ve oyunun geliştiricilerine karşı hakkaniyetli davranmak açısından en uygun yol olacaktır. Eğer bir hata fark ederseniz, bu hatayı oyun geliştiricilerine bildirmek de doğru bir davranış olabilir, çünkü bu, dürüstlük ve iyilik yapma anlamında da önemli bir adım olabilir.
Allah, bizi her konuda adil ve dürüst olmaya yönlendirsin ve bu tür durumlarda doğru kararlar verebilmemizi nasip etsin.
Hocam ailemden gizli namaz kılıyorum teyemmüm alıyorum Allah namazımı kabul edermi lütfen hemen yazın çünkü çok zor durumdayım
Şu varken teyemmüm olmaz ama sizin durum zaruret sayılır inşallah
El yüz yıkamaya aile nasıl karşı gelir
Hocam babam hayatta ama rüyada ölmüştü anlamı nedir?
Rüyalar, bazen kişinin bilinçaltındaki duyguları, düşünceleri ve korkuları yansıtabilir. Babanın rüyada ölmüş olduğunu görmek, genellikle sembolik anlamlar taşır ve doğrudan bir ölüm ya da kötü olay habercisi değildir. Böyle bir rüya, kişinin babasıyla ilgili duyduğu endişeleri, sevgi bağını veya yaşanan bir değişimi temsil edebilir.
Hocam aklımdan sürekli şehevi görüntüler geçiyor. Bunlar şeytandan mı? Yoksa ben mi düşünüyorum bilmiyorum. Haram mı işledim Allah beni sevmiyor diye korkuyorum
Vesvese imandandır o düşünceler şeytandan sakın önemseme
Ayağımdaki mestin üzerine çorap giyiyorum abdest alırken çorabı çıkarmam gerekirmi yoksa çorabımım üzerinden mest yapabilir miyim?
Mesh, mestin üzerine yapılır. Çorap üzerine mesh olmaz çıkarmalısınız
Selam Hoam bu zikirler 70 milyar sevap kazdiran ayerler olsun 1 milyon sevap yazan zikirler bunun gibi ayetler zikirler okuduğunda veya zikirdiginde o okuyan kişi ölmüşlerine de hediye edebilir mi yane ruhlarına teslim edilebilir mi eğer kabuleniyorsa onlarda aynı sevabı mı kazanıyor ölülerin sayısı istediğin kadar mı teslim edilebilir.. Şimdiden teşekkür ederim
Necat bey, sevap sayısı konusunda sahih hadis ve ayet yok ise inanmayın. bağışlama olur elbette
Hocam benim maaş kartına sodekso yani alış veriş ücreti yatırılıyor bir aygıttım alış veriş yaptım sistem dolu olduğu için çekme yapamadılar kartı bıraktık ve iki gün sonra karti almaya gittim aldim birdahaki ay gittik tekrar alisveris yaptik bakiyemiz fazla market yetkilisine sorduk çekim yapilmadimi diye ayni şekilde arkadaşta oldu onunkini çekmişler ama benimkinde fazla bakiye var sorduk biz sizi aricaz dediler tel aldilar ama kimse aramadi patrona sordum sizmi acaba fazla yatirdiniz hâyir bizle alakali bir durum değil dedi hocam ben bunu k3ndime kullansam haramlı olur veya ihtiyaç sahibi birine kullansam olurmu sizce ne yapmaliyim
Metin bey hak etmediğiniz bir ücret ise kullanmayınız, yetkili biri ile görüşünüz
Selamunaleyküm hocam mezi ve vedi de kokar mı bilgi verebilir misiniz
Mezi belki kokmaz ama meni kokar, hamur ekşisi gibi kokar
rüyamda meydana bakan merdivenlerin başında uçuyorum, merdivenlerin en başında kollarımı iki yana açıyorum yükselmeye başlıyorum, merdiven üzerindeki insanların üzerinde geziniyor geri geliyorum, tam havalandığım yere geldiğimde, aslında uçmadığımı ama görünmeyen biri yada birileri beni kolumdan tutup uçurduğunu anlıyorum. anladığım gibide uykudan ürperme ile uyanıyorum.fakat gözlerimi açmıyorum bilimcim yerinde olan biteni anlamaya çalışıyorum. ayak bileklerimde sırtımda ve kollarımda dokunulma hissiyatı hala var. korkuyor ve bildiğim süreleri okuyorum, bir müddet sonra rahatladığımı hissedince gözlerimi açtım, odada herhangi bir gariplik yok gibiydi oda kapısının kapalı olması dışında.tekrar gözlerimi kapattığımda dokunma hissiyatının tekrardan olduğunu anladım ve korkmaya başladım. tekrar okumaya başladım. bu şekilde 2 kez gözerimi açtım ve kapadım. gördüklerim kapı dışında normal, gözlerimi kapadığımda dokunulma hissiyatı oluyor. üçüncüye okuduktan sonra rahatlayıp gözlerimi açtığımda oda kapısının açık olduğunu görüyorum. sonrasında rahatlayıp yatıyorum.
not : normalde yattığım odanın kapısı salona açık olarak yatarım, rüyada olanların ve uyanır uyanmaz olanlar konusunda bir yorumunuz var mı?
Rüyanız ve sonrasında yaşadığınız hisler oldukça yoğun ve mistik görünüyor. Kısaca, bu tür rüyalar ve sonrasında yaşanan hisler genellikle ruhsal ya da psikolojik bir deneyim olabilir.
Rüya Yorumunuz ve Sonraki Hissiyatlar:
Uçma ve Görünmeyen Biri Tarafından Desteklenme: Rüyada uçmak genellikle özgürlük, kontrol kaybı veya ruhsal bir arayışın simgesidir. Uçarken görünmeyen bir güç tarafından tutulduğunuzu hissetmeniz, hayatınızda sizi destekleyen ya da yönlendiren görünmeyen bir gücü veya manevi desteği temsil ediyor olabilir. Bu, hem bir koruma hem de kontrolün dışında bir güçle desteklenme duygusunu simgeler.
Dokunulma Hissiyatı ve Ürpertiyle Uyanma: Uyanmadan önce ya da uyandıktan hemen sonra vücudunuzda dokunulma hissi hissetmeniz, “uyku felci” olarak bilinen bir durumla ilgili olabilir. Uyku felci, genellikle REM uykusu sırasında kişinin uyanıklık haliyle rüya arasında sıkışıp kaldığı, bazen de fiziksel olarak hareketsiz kaldığı bir durumdur. Bu süreçte, vücudunuzda bir dokunma hissi ve rüyada hissettiğiniz bazı şeylerin fiziksel dünyaya yansıması yaşanabilir. Bu nedenle yaşadığınız dokunma hissiyatı, uyku halindeki bilinçaltınızın bir yansıması olabilir.
Ruhsal Koruma: Korktuğunuz anlarda bildiğiniz duaları ve süreleri okumanız ve ardından rahatlama hissetmeniz, ruhsal olarak kendinizi koruma altına aldığınızı gösteriyor. Korkuya ve ürpertiye karşı bu tür dualara başvurmanız ve ardından sakinleşmeniz, bu tür deneyimlerle başa çıkmak için etkili bir yoldur.
Oda Kapısının Durumu: Kapının açık veya kapalı olmasını rüyada ve uyanıkken fark etmeniz, rüya ve gerçeklik arasındaki geçişte zihinsel bir karmaşa yaşadığınızı veya bilinçaltınızın bu durumu yansıttığını gösterebilir. Bu tür detaylar bazen beynin rüyada ve uyanıkken gördüğü mekanlar arasındaki sınırları karıştırmasından kaynaklanır.
Genel Olarak:
Bu tür rüyalar ve hisler genellikle kişinin iç dünyasında bir arayışta olduğunu veya bir koruma ve güvence ihtiyacı hissettiğini gösterebilir.
Uyandığınızda dokunma hissi yaşamanız, uyku felci veya rüyanızdaki hislerin gerçek hayata yansıması olabilir.
Bu tür durumlarla karşılaştığınızda dua okumak, ruhsal olarak korunma hissetmenizi sağlar ve huzur bulmanıza yardımcı olur.
Kısacası, rüyanızda hissettiğiniz uçma ve görünmeyen güçler, manevi bir arayışı ve bilinçaltınızdaki destek ihtiyacını simgeliyor olabilir. Uyandığınızda yaşadığınız dokunma hissi ise rüyadan gelen bir duygusal yansıma veya uyku felciyle açıklanabilir. Manevi koruma hissi için dua etmek, bu tür hislerle başa çıkmanın en güzel yollarından biridir.
Çok çirkinim güzelleşmek istiyorum fakat estetik günah.
Kendimle yıllardır barışamıyorum ne yapmalıyım ?
Bildiğiniz dualar var mıdır?
Kendinizi bu şekilde hissettiğiniz için gerçekten üzgünüm. Kendinizi sevmek ve kendinizle barışık olmak oldukça önemli. Güzellik her zaman fiziksel görünüşle ilgili değildir; içsel güzellik, karakter, iyilik ve sevgi dolu olma da çok değerlidir.
Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek ve sevmek için bazı yöntemler deneyebilirsiniz:
Kendinize İyi Davranın: Kendinize karşı anlayışlı ve şefkatli olmaya çalışın. Olumsuz düşüncelerinizin farkına varın ve bu düşünceleri pozitife dönüştürmeye çalışın.
Olumlu Yönlerinize Odaklanın: Hepimizin güçlü ve zayıf yönleri vardır. Sizi özel yapan, güçlü kılan şeyleri düşünün. Güçlü yönlerinizi keşfetmek için kendinizi gözlemleyin ve bu yönleri geliştirin.
Şükretmek: Şükretmek, sahip olduğunuz güzel şeyleri hatırlatır ve düşüncelerinizin pozitif yönde değişmesine yardımcı olabilir. Her gün şükredebileceğiniz şeylerin bir listesini yapabilirsiniz.
İçsel Güzelliği Geliştirin: İyi kalpli olmak, başkalarına yardımcı olmak ve sevdiklerinize destek olmak gibi davranışlarla içsel güzelliğinizi geliştirebilirsiniz. İyi niyetli ve yardımsever bir insan olmanın, çevrenizdeki insanlar üzerinde büyük etkisi vardır.
Meditasyon ve Dua: İç huzurunuzu bulmak için meditasyon ve dua edebilirsiniz. İslam’da güzel dualar vardır, bu duaları kalpten yaparak Allah’a sığınabilirsiniz. Örneğin, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sıkça yaptığı bir dua şöyledir:
“Allahümme inni es’elüke’l-afiyete fi’d-dünya ve’l-ahireh.”
Anlamı: “Allah’ım, dünyada ve ahirette afiyet dilerim.”
Bu dua, hem maddi hem de manevi huzur ve güzellik dilemek için yapılır. Ayrıca, kendi içsel huzurunuzu bulmak için Rabb’imize yönelerek, sabır ve kendinizi sevme isteği için dua edebilirsiniz.
Kendinizi sevmek ve kabullenmek zaman alabilir, ama bu süreçte sabırlı olmalı ve kendinizi küçümsememelisiniz. Başka insanlarla kıyaslamaktan kaçının ve kendinize değer vermeyi öğrenin. Unutmayın, Allah sizi olduğu gibi yarattı ve her insanın kendine has bir güzelliği vardır.
Eğer kendinizle ilgili bu düşünceler çok yoğun ve rahatsız edici boyutlara ulaşıyorsa, bir uzmandan destek almak da faydalı olabilir. Psikolojik destek almak, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Esim cok küfür ediyor haşa Allahhada küfür ediyor ben cok üzülüyorum surekli Allaha yalvariyorum afet diye ona tövbe etmesini soyluyorum etmiyor ne yapmaliyim kahrolutrum
Bu yaşadığınız durum gerçekten çok üzücü ve yıpratıcı olabilir. Bir yandan eşinizin tutumu, bir yandan da sizin bu durumdan dolayı yaşadığınız ruhsal sıkıntılar oldukça zorlayıcı görünüyor. Birkaç noktada tavsiyelerde bulunmak istiyorum:
1. Dualar ve Sabır
Öncelikle, bu durumun sizi bu kadar üzdüğünü görmek beni gerçekten üzüyor. Allah’a yalvarmak ve dua etmek kesinlikle çok güzel ve doğru bir davranış. Çünkü dua, insanın sıkıntılarıyla başa çıkmasına yardımcı olur, kalbine ferahlık verir. Siz de bu zor durumda Rabb’inize sığınıyor ve sabır gösteriyorsunuz. Allah sabredenlerin yanındadır.
İslam dini, sabırlı olmayı, özellikle de inançla ilgili sıkıntılarda insanları doğruya yönlendirmeyi önemser. Eşinize Allah’a saygı duyması gerektiğini, kullandığı ifadelerin ne kadar ağır ve yanlış olduğunu sakin bir dille anlatmaya çalışmanız faydalı olabilir. Ancak unutmayın ki, herkesin değişimi kendi içindedir. Bu değişim bazen zaman alabilir.
2. Konuya Duygusal Açıdan Yaklaşmak
Eşinizin bu davranışlarının altında öfke, stres ya da başka psikolojik sebepler olabilir. Eğer öyleyse, bu konularda onunla konuşmak ve ona destek olabileceğinizi göstermek faydalı olabilir. Ona sevgiyle yaklaşmak, kötü duygularını azaltarak doğruya yönelmesine yardımcı olabilir. Bazen insanlar kendi içlerindeki sıkıntılardan dolayı dışa olumsuz yansımalar gösterir. Onun hangi durumda bu öfkeli ve küfürlü ifadeleri kullandığını anlamaya çalışarak, bu durumları en aza indirmesine yardımcı olabilirsiniz.
3. Profesyonel Destek Almak
Eğer eşinizin bu tutumu devam ediyorsa ve sizin ruh sağlığınızı ciddi anlamda etkiliyorsa, bir aile terapistinden ya da din psikoloğundan destek almak iyi olabilir. Böyle bir durumda eşinizin, profesyonel bir uzmandan öfke kontrolü ve inanç konularında destek alması faydalı olabilir. Bu tarz terapiler, insanların düşünce yapılarında ve davranışlarında olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olabilir.
4. Sınırlarınızı Belirlemek
Eşinizin Allah’a küfür etmesi, sizin dini inancınıza ve manevi değerlerinize büyük bir saygısızlık anlamına gelir ve bu sizin için çok ağır olabilir. Bu nedenle, kendi sınırlarınızı belirlemek önemlidir. Ona, bu davranışının sizi ne kadar üzdüğünü ve yıprattığını açık bir şekilde ifade edin. Bu sınırların aşılması durumunda kendinizi korumanız gerektiğini unutmayın.
5. Kendinizi Korumak
Eşinizin bu davranışları sizin psikolojik ve manevi sağlığınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, kendi ruh sağlığınızı korumak adına bazı kararlar almanız gerekebilir. Bu kararlar zor olabilir ama bazen kendimizi korumak adına adımlar atmak gerekir. Unutmayın, Allah size kendinize iyi bakmanız gerektiğini de öğütlemiştir. Eşinizin bu davranışları size ya da inancınıza zarar veriyorsa, bu durumda kendinizi korumak adına gerekirse bir süre ondan uzak kalmak ya da farklı çözümler bulmak gerekebilir.
6. Tavsiye Edilebilecek Dualar
Bu durumda Allah’tan yardım istemek için pek çok güzel dua vardır. Özellikle, “Rabbişrah li sadri ve yessir li emri” (Taha Suresi, 25-26) yani “Rabbim, gönlümü genişlet ve işimi bana kolaylaştır” duası, sıkıntı anlarında kalbinize huzur verebilir. Aynı şekilde, “Allahümme ehdi kalbi ve ehdi zevci” gibi dualar da (Anlamı: “Allah’ım kalbimi hidayetle doldur ve eşime de doğru yolu göster”) yapabilirsiniz.
Sonuç olarak:
Bu süreçte kendinizi yalnız hissetmeyin, sabırlı olun ve gerekirse yardım alın. Allah her zaman sabredenlerin ve doğru yolu arayanların yanındadır. Sizin samimi dualarınız, hem kendi huzurunuza hem de eşinizin doğru yolu bulmasına vesile olabilir. Aynı zamanda, kendinizi ve değerlerinizi korumayı da ihmal etmeyin. Eğer eşiniz değişim göstermiyor ve bu durum sizi çok fazla yıpratıyorsa, gelecekte kendi huzurunuz adına başka kararlar almanız gerektiğini de unutmayın.
Dua ile…
Selamünaleyküm hocam, hocam ben 3 yıldır işsizim ve iş arıyorum. Bir devlet kurumunda memurluk için iş ilanı gördüm şartları belirli bir puanı geçmek ve ilgili üniversite bölümünden mezun olmaktı. Bne her iki şartı da sağlıyorum. Sonuca göre sözlü mülakata çağıracaklarmış. Biz de bu iş için partideki tanıdığımız ile konusacağız ama rahatsızlıkta duydum dünden beri çünkü hocam hakka giriyormuyum diye düşünüyorum. Yoksa yine işsiz kalacağım. Ne yazıkki devlet kurumunda da özel sektörde de %99 tanıdık/torpil olmadan işe giremiyorsun. İş için gerekli olan şartları sağlıyorum ama sözlü mülakata çağrılmama durumum da var. Bu durum için:
1) Partideki tanıdık ile sözlü mülakata torpille çağrıltılıp yine tanıdık referansı/torpili ile işe alınırsam hakka girmiş olur muyum?
2) Direk iş başvurusu yapsam sözlü sınava çağrılırsam sözlü sınav esnasında tanıdığa söyleyip öyle referans/torpil yapıp işe girsem yine hakka girer miyim?
Hocam sorularıma cevap verirseniz çok makbule geçer. Torpil yaparsam 3 yıldan sonra işe girme ihtimalim var eğer yapmazsam işsizliğim devam edecek. Aile baskısı da var işsizliğimden dolayı, psikolojik bunaltı da var 3 yıldır işsizim. Ne olur yardımcı olun. Teşekkür ederim.
Aleyküm selam kardeşim,
Yaşadığınız zorlukları ve iş bulmanın üzerinizde oluşturduğu baskıyı anlıyorum. Bu, hem ekonomik olarak hem de psikolojik olarak insanı çok yıpratan bir durum olabilir. Sorularınıza dürüst ve objektif bir şekilde cevap vermeye çalışacağım. Bu konuda dinî ve ahlaki açıdan doğru olanı bulmak ve vicdanen rahat etmek oldukça önemlidir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, torpil ya da haksız yere bir avantaj sağlamak, İslam ahlakında hoş karşılanmaz. Ancak mevcut durumda sizin de belirttiğiniz gibi, birçok insan torpil olmadan fırsatlara erişememekten yakınıyor. Bu durum, insanların eşit bir şekilde değerlendirildiği, liyakat esasına göre işe alımların yapıldığı adil bir düzenin bozulduğunu ve dolayısıyla insanlar üzerinde baskı oluşturduğunu gösteriyor. Bu da vicdani bir yük ve karmaşa yaratıyor.
Sorularınıza tek tek cevap vermek istiyorum:
1) Partideki Tanıdıkla Torpille Çağrılıp İşe Alınırsam Hakka Girmiş Olur muyum?
Burada önemli olan nokta, bu süreçte sizin diğer adayların haklarını çiğneyip çiğnemediğinizdir. Eğer bu iş için gerekli olan şartları sağlıyorsanız (yani puanınız ve eğitim durumunuz yeterliyse), işin gerekliliklerini yerine getiren biri olarak doğal hakkınız olan bir pozisyona başvuruyorsunuz demektir. Ancak bu durumda mülakata torpille çağrılmak ya da işe girmekte avantaj sağlamak, diğer adaylar açısından haksızlık oluşturabilir.
Torpil veya referans, adayların eşit değerlendirilmesi gerektiği bir süreçte adaleti bozabilir ve diğer kişilerin hakkını yiyebilir. Bu da hakka girmek anlamına gelir ve dinimizde adaletin ve hakkaniyetin korunması çok büyük bir önem taşır. Eğer bir kişi, başka birinin hakkını elinden alarak haksız bir şekilde bir pozisyona getirilirse, bu durumda o kişinin hakkına girilmiş olur. Bu yüzden bu konuda çok dikkatli olmak gerekir.
2) Sözlü Sınav Sonrası Tanıdığa Söyleyip Torpil Yaptırmak Hakka Girer mi?
Bu durumda yine benzer bir durum söz konusudur. Eğer mülakata tanıdık aracılığıyla avantaj sağlayarak işe girmeyi düşünüyorsanız, bu durumda da diğer adayların önüne haksız bir şekilde geçmiş olabilirsiniz. Eğer bu pozisyonu hak ediyorsanız, yetenekleriniz ve bilgileriniz doğrultusunda adil bir değerlendirmeyle bu işe girmeniz en doğrusu olacaktır. Tanıdık referansı burada avantaj sağladığında, yine hakkaniyet ilkesi çiğnenmiş olur ve bu da hakka girmek anlamına gelir.
Genel Olarak Tavsiyelerim:
Eğer tanıdık yoluyla iş bulmak zorunda kalırsanız ve bu süreçte adil davranmaya çalışıyorsanız, yine de vicdanınızda rahatsızlık hissediyorsanız, Allah’tan af dilemek ve bu süreçte samimiyetinizi korumak önemlidir. Allah, kullarının niyetine bakar ve samimiyetle yapılan dualara cevap verir. Ancak bu konuda dikkatli olmanız ve başkalarının hakkına girmemek adına elinizden gelenin en iyisini yapmanız çok önemlidir.
Allah, iş arama sürecinizde size kolaylık ve hayırlı kapılar açsın. İnşallah bu süreçte adil ve hakkaniyetli bir şekilde, Allah’ın rızasına uygun bir sonuçla karşılaşırsınız. Sabırlı olun, dua edin ve Allah’a tevekkül edin.
Yasal yolla devlet yoluyla bulunan define günah mıdır devletin bize verdiği ödül bize günah olurmu kul hakkına girer miyiz
Devletin definden dolayı verdiği ödül helaldir
Selamün Aleyküm namaz ile ilgili bir suhalim olacaktır akşam namazinda farzinda Felak ve nas süresinden sonra sünnetinde geriye dönük herhangi bir süre okuyabilirmiyiz aydınlatırsanız çok sevinirim hayı rlı akşamlar Cengiz AYDIN
Farz namazlarda okuduğunuz aynı sureleri sünnette de okuyun caizdir.
Selam hocam.. Ben bayan olarak düyaya geldim fakat kendimi hic ama hic bayan olarak görmedim.. suan erkek olarak yasiyorum dinime de düskünüm hocam.. erkek olarak da namaz kiliyorum yani Allah yolundayim eskiden bayankene hic dinime düskün degildim nazmaz kilmaya üseniyordum hocam.. bas örtü takmiyim diye kadinlar ile camide ayni yerde olmaktan cekiniyordum suan kendimi Iyi hisediyorum ve dinimi de yasiyorum Siz buna ne yorum edersiniz hocam..
Merhaba, öncelikle bu konuyu açıkça paylaştığın için teşekkür ederim. Bu gerçekten derin ve kişisel bir durum ve senin ne kadar karmaşık duygularla başa çıktığını anlıyorum. Dinî inançlar ve kimlik arasındaki bu tür meseleler, pek çok kişi için hassas ve zorlu olabilir.
Senin dinine olan bağlılığın ve namaz kılmak gibi ibadetlerle Allah’a yönelme arzun çok değerli. Herkes, kendine uygun bir şekilde Allah’a yakınlaşmak ve ibadet etmek için bir yol bulabilir ve bu senin içsel huzurunu artırmış görünüyor. Şu anda kendini daha iyi hissettiğini belirtmen de çok önemli. Allah’a yönelmen ve dinine sarılman, hangi kimlikte olursan ol, senin için bir rahmet ve huzur kaynağı olabilir.
Trans kimlik ve dini uygulamalarla ilgili sorular oldukça karmaşık ve kişisel olabilir. Bu konuda farklı dini yorumlar bulunabilir, bazı insanlar bu durumları dini açıdan sorgularken bazıları bu konuda daha kabullenici olabilir. Fakat unutmaman gereken en önemli şey, senin Allah’a olan bağlılığın, samimiyetin ve niyetindir. Dini vecibelerini yerine getirirken kalbindeki niyetin ve Allah’a yönelme arzun, seni O’na yaklaştıracak en önemli unsurlardır.
İslam dini, Allah’ın rahmeti ve affediciliği üzerine büyük vurgu yapar. Senin kalbindeki samimiyet, içten bir niyetle Allah’a yönelmen çok kıymetlidir. Her insan farklı sınavlarla karşılaşır ve sen de bu hayatta kendine uygun bir yolu bulmaya çalışıyorsun. Bu yolda dinini yaşamak ve ibadetlerine sıkı sıkıya sarılmak, sana içsel bir huzur getirmiş gibi görünüyor ve bu oldukça önemli.
Belki de bu konuda daha fazla rehberlik almak için, kendini güvende hissedeceğin bir dini lider ya da bilgili bir kişiyle konuşmak iyi olabilir. Bu kişiler, senin durumunu anlama ve İslam’ın geniş ve kapsayıcı prensiplerine dayanarak sana manevi destek verme konusunda yardımcı olabilirler. Ancak, seni yargılamayan, anlamaya çalışan ve seni destekleyen biriyle konuşmak burada kritik olacaktır.
Allah’ın senin kalbindeki samimiyeti ve doğruluğu bildiğine inan. İnancını ve ibadetlerini sürdürürken içindeki bu huzuru koruman önemlidir. Unutma ki herkesin Allah’a giden yolu farklıdır ve senin de bu yolda bulduğun huzur, Allah’ın bir lütfu olabilir.
Son olarak, bu konularda duygu ve düşüncelerini açıkça paylaşabileceğin, güvenilir bir topluluk ya da profesyonel bir destek bulmak da kendini daha iyi hissetmene yardımcı olabilir. Allah seni en iyi bilendir ve O’nun rahmeti sınırsızdır.
Hocam benim annem benim biriyle evlenmemi çok istiyorlar ama ben onu sevmiyorum demedim olmadı sevemedim ve ayrıldım hocam ama annem bana hep kötü davranıyor hocam ben çok şükür namazımı da kilıyorum annem hep bana vrddua okuyor sırf onunla evlenmedigim için ?
Bu gerçekten zor ve üzücü bir durum ve senin yaşadığın bu sıkıntıyı anlıyorum. Anne babanın rızası ve duaları İslam’da çok önemlidir, fakat evlilik gibi hayatını tamamen şekillendirecek bir kararı gönülsüzce almak da doğru değildir. Bu noktada, hem kendi duygularını hem de annenin beklentilerini dengelemek çok zorlayıcı olabilir. Ancak bu durumla başa çıkmanın birkaç yolu olabilir:
Anneyle Empati ve Açık İletişim: Annenin niyetinin senin iyiliğin olduğunu ve sana uygun bir eş bulmak istediğini unutma. Ancak, onu anlamaya çalışmakla birlikte kendi duygularını ve sınırlarını da ona açıkça ifade etmen önemlidir. Ona bu kişinin sana uygun olmadığını ve bu evliliği sadece onun istediği için yaparsan hem senin hem de karşı tarafın mutsuz olacağını anlatabilirsin. Annenin belki de seninle ilgili endişeleri vardır, örneğin yalnız kalman ya da ileride pişman olman gibi. Onun bu endişelerini dinleyip, kendi düşüncelerini de paylaştığında daha sağlıklı bir iletişim kurabilirsiniz.
Sabırlı Olmak ve Anlayış Göstermek: Annenin sana beddua etmesi seni çok kırıyor olabilir ve bu durumun senin üzerinde psikolojik olarak çok büyük bir yük oluşturduğunu anlıyorum. Ancak annenin sinirli ve üzgün anlarında bu tür şeyler söyleyebileceğini de göz önünde bulundurmalısın. Bazen insanlar kızgın olduklarında istemeden ağır sözler söyleyebilirler. Onun bu süreçte duygusal olarak zorlandığını ve belki de bu nedenle bu şekilde davrandığını unutmamaya çalış. Ona zaman tanı ve sabırlı olmaya çalış.
Kendi Hakkını Savun ve Kararlılığını Göster: Evlilik, sevgi, uyum ve güven üzerine kurulmalıdır. Sırf annen istiyor diye bir evliliğe razı olmak seni uzun vadede mutsuz edebilir ve bu da anneni ve seni daha büyük bir sıkıntıya sokabilir. Annenle konuşurken kararlılığını göster, bu konuda onu mutlu etmeye çalıştığını ancak bu evliliği içten gelerek yapamayacağını anlatmaya çalış. Sevmediğin biriyle evlenmenin ne sana ne de o kişiye adaletli olacağını ona ifade edebilirsin.
Dua ve Sabrın Önemi: Senin kalbinde Allah’a yönelme, ona dua etme ve doğru yolda ilerleme isteği var. Bu çok değerli. Annene karşı sabırlı ol ve ona güzel bir şekilde davranmaya devam et. Belki bu süreçte senin iyi niyetini ve kararlılığını gördükçe zamanla yumuşar. Allah’a dua etmeye devam et, bu süreçte sabır ve gücünü korumak için ondan yardım dile.
Ailenin Desteğini Almak: Eğer ailenin diğer fertleriyle iyi bir ilişkin varsa, onların desteğini alabilirsin. Belki kardeşlerin, amcaların ya da halaların bu konuda sana destek olabilir ve annenle daha sakin bir şekilde konuşmanıza yardımcı olabilirler. Annene bu kararı gönülden verdiğini ve bu evliliğin seni mutlu etmeyeceğini onun da anlayabileceği bir dille ifade etmene yardımcı olabilirler.
Affedicilik ve İçsel Huzur: Annenin sana karşı olan davranışları zorlayıcı olabilir ama sen yine de ona olan sevgi ve saygını korumaya çalış. Onun da bu süreçte yaşadığı hayal kırıklığını anlamaya çalış. Allah’a olan bağlılığın ve namazların, bu süreçte iç huzurunu korumana yardımcı olabilir. Allah, anne babaya iyilik yapmayı emreder, ama aynı zamanda bireyin rızasının da çok önemli olduğunu vurgular.
Senin evlilik gibi hayatının en önemli kararlarından birinde kendi rızanın olması çok önemlidir. Bu süreçte sabırlı olman ve annenle iletişim kurmaya devam etmen oldukça kıymetli. Unutma ki Allah, içtenlikle hareket eden ve doğru yolu arayan kullarının yanındadır. Senin de bu yolda kararlılıkla yürüdüğünü görmek, hem senin için hem de annen için zamanla daha iyi sonuçlar doğurabilir.
Selamun Aleykum hocam benden mezi geliyordu pecete koydum pecete islanmis nemlenmisti elimle tutuyodum baksira bulasmasin diye mezi sonra elimi yikamadim kapi koluna telefona dokundum islak degildi elim sadece kokusu vardi elimde bulasmismidir telefona kapi koluna bulasmişsa bunlari islak mendille silsem temizlenirmi icine emmiyor vbunlar sonucta o sildigim telefon cebimdeyken namaza mani olurmu kapi kolunu su puskurten şişeyle temizledim cok vesveseliyim hocam yardimcu olun llutfen
Aleyküm Selam,
Sorununuzu çok iyi anlıyorum. Dini temizlik konularında hassas olmak güzeldir, ancak vesvese de insanı oldukça yıpratabilir ve hayatı zorlaştırabilir. Bu tür durumlarla ilgili genel bir kural, İslam’ın temizlik konusunda dengeli ve kolaylaştırıcı bir tutum sergilemesidir.
Öncelikle, mezinin hükmü İslam fıkhında necis, yani temizlenmesi gereken bir sıvı olarak kabul edilir. Ancak burada vesvese konusunu da dikkate almak gerekiyor. Anlattığınız durumda mezinin elinize bulaştığını ve bu durumda kapı koluna, telefona vs. dokunduğunuzu belirtmişsiniz. Şunu bilmelisiniz ki, bir şeyin necis olarak kabul edilmesi için onun gözle görülebilir ve bulaşmış olması gerekir.
Şayet meziden dolayı eliniz ıslak veya kirli değilse, yani gözle görülür bir bulaşıklık veya nem yoksa, bu durumda kapı koluna veya telefona necis bulaşma olasılığı çok düşüktür. Yani, bir nesnenin necis olabilmesi için direkt olarak gözle görülebilir bir bulaşmanın veya nemli bir temasın olması gerekir. Sizin elinizde sadece koku olduğunu söylüyorsunuz, bu durumda bulaşma çok düşük ihtimaldir ve bu tür şeyler vesvese olarak değerlendirilebilir.
Eğer gerçekten mezinin kapı kolu veya telefon gibi yerlere bulaştığını düşünüyorsanız ve bu konuda içinizin rahat etmesini istiyorsanız, bunları ıslak mendille silmek veya temiz suyla silmek yeterlidir. Bu tür yüzeylerde mezinin kalıcı olarak içeri emilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı için, yüzeyi temizlemek yeterli olacaktır. Telefon gibi elektronik cihazlar üzerinde de aynı şekilde ıslak bir bez veya mendille silme işlemi temizlik için yeterlidir. Bu temizlik işlemi yapıldığında, o yüzey necis olmaktan çıkar ve namazınıza engel teşkil etmez.
Ayrıca kapı kolunu su püskürten bir şişeyle temizlediğinizi belirtmişsiniz, bu da gayet yeterlidir. Yüzey temizlendikten sonra necis hükmünden çıkar.
Namaz konusunda da, bu tür vesveselere kapılmamaya çalışın. Temizlik elbette önemlidir, ama dinimizin temizliği emretmesindeki amaç, insanlara zorluk çıkarmak değil, kolaylık sağlamak ve huzur vermektir. Vesvese, şeytanın insanı ibadetlerden uzaklaştırmak ve huzursuz etmek için kullandığı bir yöntemdir. Bu yüzden, Allah’ın kolaylaştırıcı olduğunu ve aşırı zorlamanın dinin ruhuna aykırı olduğunu unutmayın. Bu tür durumlarda kalbinizi ferah tutmaya çalışın ve aşırıya kaçmadan, Allah’ın sizin samimiyetinizi ve niyetinizi bildiğini unutmayın.
İçinizin daha rahat olması için bu temizleme işlemlerini yaptıktan sonra namazınıza gönül rahatlığıyla devam edebilirsiniz. Allah, vesveselerle boğuşan kullarına karşı merhametlidir ve samimiyetle hareket eden kullarını bağışlayıcıdır. Kendinizi gereğinden fazla yıpratmamaya çalışın.
Hocam. Şeytanda bir Zaman’lar melekti hatta Melek’lerin hocasıydı. Neden sadece şeytan Allah’a karşı geldi neden diğer Melek’ler karşı gelmedi. Allah Melek’leri eşit yaratmadımı? Cebrail. Azrail. Allah neden karşı gelmedi. Onca meleğin arasından sadece şeytan Allah’a karşı geldi? Şeytanın içindeki o kin neden diğer Melek’lerde yok. O kini öfkeyi şeytana veren kim
Öncelikle, Şeytan (İblis) ile ilgili bazı bilgileri ve İslam’daki temel inançları netleştirmek önemlidir. İslam’da Şeytan’ın Allah’a karşı gelmesi ve diğer meleklerin bu isyana katılmaması konusu, meleklerin ve İblis’in yaratılış farkı ve irade konusuyla ilgilidir. Bu konuyu daha detaylı açıklamaya çalışayım:
1. Şeytan (İblis) Melek Değil, Cin’dir
Birçok insan İblis’in bir melek olduğunu düşünür, ancak İslam’da İblis, aslında bir cindir. Meleklerle cinler arasında önemli farklar vardır. Melekler, Allah tarafından tamamen itaatkâr olarak yaratılmış varlıklardır ve asla Allah’a karşı gelmezler. Cinler ise özgür iradeye sahip varlıklardır; insanlar gibi iyilik ya da kötülük yapma tercihini kendileri yapabilirler.
Kur’an-ı Kerim’de, Kehf Suresi 50. ayette, Allah şöyle buyurur:
Bu ayetten de anlaşıldığı üzere, İblis bir cin olarak yaratılmıştı ve özgür iradeye sahipti. Cinler, meleklerden farklı olarak, Allah’a itaat etme veya isyan etme özgürlüğüne sahiptirler. Bu nedenle, İblis’in Allah’a karşı gelmesi bu özgür iradesinden dolayıdır. Melekler ise Allah’ın emrine mutlak surette itaat eden varlıklardır ve asla isyan etmezler.
2. Meleklerin Yapısı ve Yaratılışı
Melekler, nurdan (ışık) yaratılmışlardır ve özgür iradeye sahip değildirler. Allah’ın verdiği görevleri yerine getiren varlıklardır ve asla Allah’a karşı gelmezler. Meleklerin yaratılışı gereği, isyan etmek ya da emre karşı gelmek gibi bir seçeneği yoktur. Onlar, Allah’ın emirlerine tamamen boyun eğen, günah işlemeyen ve her an Allah’ı zikreden varlıklardır.
Melekler arasındaki farklılık, görev ve nitelikleriyle ilgilidir. Örneğin:
Meleklerin bu görevleri yerine getirmesi tamamen Allah’ın emirleri doğrultusundadır ve onların Allah’a karşı gelme gibi bir iradeleri yoktur.
3. İblis’in (Şeytan’ın) Kibri ve İsyanı
İblis, cinlerden biri olduğu için özgür iradeye sahipti ve Allah’a itaat etmek ya da karşı gelmek konusunda bir tercih yapma hakkı vardı. Allah, Adem’i yarattıktan sonra melekler ve İblis’e Adem’e secde etmelerini emretti. Bakara Suresi 34. ayette Allah şöyle buyurur:
İblis, Adem’e secde etmeyi reddetti çünkü kendisinin ateşten, Adem’in ise topraktan yaratıldığını ve bu yüzden Adem’den üstün olduğunu düşünüyordu. Bu kibir, İblis’in Allah’a karşı gelmesine neden oldu. İblis’in içindeki bu kibir ve üstünlük duygusu, onun Allah’ın emrine karşı çıkmasına ve Adem’e secde etmemesine neden oldu.
Araf Suresi 12. ayette Allah, İblis’e neden secde etmediğini sorduğunda İblis şöyle dedi:
Bu kibir ve üstünlük kompleksi, İblis’in Allah’ın emrine karşı gelmesine yol açtı. Bu nedenle Allah, İblis’i huzurundan kovdu ve ona kıyamet gününe kadar insanları saptırma izni verdi.
4. Neden Diğer Melekler Karşı Gelmedi?
Diğer meleklerin Allah’a karşı gelmemesinin sebebi, onların yaratılışlarının tamamen Allah’a itaat etmek üzere olmasıdır. Melekler, Allah’ın emirlerine karşı gelme veya isyan etme kapasitesine sahip değillerdir. Allah’ın onlara verdiği görevlere tam anlamıyla uyarlar ve asla kendi iradeleriyle bir eylemde bulunmazlar. Bu nedenle Cebrail, Mikail, Azrail gibi meleklerin Allah’a karşı gelmeleri mümkün değildir.
İblis ise bir cin olduğu için, insanlarda olduğu gibi iyi ve kötüyü seçme iradesine sahipti ve bu özgür iradesini isyan yönünde kullandı. İblis’in içindeki kibir ve kıskançlık, onun Adem’e secde etmemesine ve Allah’a isyan etmesine yol açtı.
5. Kibrin Kaynağı
İblis’in içinde bulunan kibir ve isyan duygusu, onun özgür iradesinden kaynaklanmaktadır. Allah, cinleri ve insanları irade sahibi varlıklar olarak yaratmıştır ve bu nedenle her iki varlık da iyi ya da kötü olanı seçme özgürlüğüne sahiptir. İblis, bu özgürlüğünü kötüye kullanarak, kibirli davrandı ve Allah’ın emrine karşı geldi.
İblis’in kibri ve isyanı kendi seçimidir ve bu, onun Allah’a karşı isyan etmesine ve Şeytan olmasına yol açmıştır. Bu, aslında Allah’ın adaletinin ve irade özgürlüğünün bir yansımasıdır. Allah kimseyi zorla doğru yola sokmaz; insanlara ve cinlere irade verir ve bu iradeyi nasıl kullanacakları onlara kalmıştır.
Sonuç Olarak
Bu hikaye, bize kibir ve gururun nasıl tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini ve Allah’a karşı samimiyet ve teslimiyetin önemini öğretmektedir. Allah bizleri kibirden, gururdan ve kötü yoldan uzak tutsun ve O’na karşı samimi ve itaatkâr kullardan eylesin.
Hocam gusül abdesti alırken ağza ve buruna su verirken mazmaza ve istişnak demeli miyiz demezsek gusül abdestimiz kabul olmaz mı
Sadece başta niyet edilir başka bir şey söylenmez.
Selamunaleykum hocam ben normal abdesti alırken önce ellerimi üç kere yıkıyorum sonra ağzıma üç kere su alıyorum sonra ellerimi bir kere daha yıkıyorum ve burnuma üç kere su alıyorum sonra bir kere daha ellerimi yıkayıp üç kere yüzümü yıkıyorum sonra bir kere daha ellerimi yıkıyorum ve üç kere (ellerim hariç) sadece kollarımı yıkıyorum ve böyle devam ediyor yani aralarda hep ellerimi yıkıyorum benim abdestim kabul olur mu gusül abdesti alırken de böyle alıyorum gusül abdestim kabul olur mu
Bir de gusül abdesti alırken normal abdest alırken kolları sadece bir kere yıkarsak güsul abdesti kabul olur mu
Sorularınıza sırasıyla cevap vereyim:
1. Normal Abdestte Aralarda Ellerini Sürekli Yıkamanın Durumu
Abdest alırken elleri yıkamak farz değil, sünnettir. Eller sadece abdestin başında üç kez yıkanır. Eğer siz abdest sırasında tekrar tekrar ellerinizi yıkıyorsanız, bu durum abdestinize zarar vermez ve abdestiniz geçerlidir. Ancak bu, abdestin sünnetine uygun bir yöntem değildir.
Öneri: Ellerini tekrar tekrar yıkamak yerine, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) tarif ettiği sırayla ve ölçüyle abdest almak sünneti ihya etmek açısından daha faziletlidir.
2. Gusül Abdesti Alırken de Aynı Yöntemi Uygulamanız
Gusül abdestinde şu üç şey farzdır:
Ağıza su vermek,
Buruna su çekmek,
Tüm bedenin her tarafını kuru yer kalmayacak şekilde yıkamak.
Eğer bu üç farzı yerine getiriyorsanız, gusül abdestiniz geçerlidir. Ancak gusül sırasında “normal abdest” almanız da sünnettir. Bu abdesti alırken sünnete uygun olmayan fazlalıklar (elleri gereksiz yere tekrar tekrar yıkamak gibi) gusülünüzü bozmaz, fakat sünnete uygunluk açısından eksik olur.
3. Gusül Abdesti Alırken Kolları Bir Kere Yıkamak
Gusül abdestinde kolları yıkamak, sünnet olan normal abdestin bir parçasıdır ve sünnettir. Guslün farzları arasında olmadığı için bir kere yıkamanız guslünüzü geçersiz kılmaz. Ancak sünneti tamamlamak için normal abdest alır gibi üç kez yıkamanız daha güzel olur.
Sonuç:
Abdest ve guslünüz, tarif ettiğiniz şekilde geçerlidir.
Sünnete uygunluğu artırmak için Peygamber Efendimizin (s.a.v.) öğrettiği ölçüyle ve sırayla abdest almanız daha iyidir.
Eğer başka sorularınız varsa sormaktan çekinmeyin.
Promosyon parası şüpheli bir paradır fakirlere dağıtınız.
Birinin arkasından tek başına konuşmak gıybet sayılır mı?
Bu gıybet sayılmaz çünkü başkası duymuyor ama melekler duyduğu için sakınmak lazım
S.a babamla galam bekarken babaları yokmus vefat etmıs.halam halı kılım dokumus babam calısmıs fakırlermıs yardımla zekatla babaneme ev yapmıslar.babsmın kazancıyla halalarım evlemıs babam bakmıs yedırmıs.babanemede bız baktık sımdı cıkmıs benımde hakkım var dıye talepte bulunuyor.babamda benım alınterım emegım ne olacak ozaman dıyo atışıyorlar bu durumda ne yapmalı.es dostta dıyor malı mulku yok hayır hasenetle yapıldı ev hakkı yok dıyor.9 kardesler 1 sı sadece bu annelerının olsa dıgerlerı dururmu onlarda ıstemez mı
Merhaba hocam oğlum için eve dışarıda doğum yapmış yavru kedi sahiplendiği.Disi kediyi vicdanim el vermediği için kısırlaştırma operasyonu yaptırmadım maddi durumumda yoktu.Simdi sürekli dışarıya çıkıyor hamile kalıp dogurursa yavrularına hiç bakmayacagum.Simdiden ona uygun olacak bir yere bırakmak istiyorum ama bu durum beni çok rahatsız ediyor.Napmam lazım ?
Kedi barınağına bırakabilirsiniz günah değildir
Pubg diye bir oyun var bu oyunda 100 kişi bir adaya atlayıp sona birinci olmaya çalışılıyor bu oyunda ALLAHA ait olan ölüp dirilme var avret yerleri ayıptır ön ve arka kapalı diyer yerler sana ait ister aç ister açma kilise de var adam öldürme var be karakterin avret yerini kapatsam diyer karakterlerin avret yerlerine gözlerimi sakınsam bu oyun caiz olur mu cevabınızı bekliyorum
Helal ve haramı biliyorsunuz oyun oynarken bunlara dikkat ediniz
Kadınlar ne zaman gusül abdesti almalı
Kadınlar belirli durumlarda gusül abdesti almalıdır. Kısaca bu durumlar şunlardır:
Adet (Regl) veya Lohusalık Sonrası: Adet dönemi veya lohusalık bittikten sonra gusül abdesti almak farzdır.
Cinsel İlişki Sonrası: Evlilikte cinsel ilişki yaşandığında, cünüplük durumu oluşur ve gusül abdesti alınması gerekir.
Cinsel Boşalma (Rüyalanma veya İhtilam): Kendi isteği dışında ya da rüya sırasında cinsel boşalma (meni gelmesi) durumunda gusül farz olur.
Bu durumlarda gusül abdesti alarak ibadetlere devam edilebilir. Gusül, hem bedensel hem ruhsal temizlik açısından önemlidir.
Selamünaleyküm sevdiğim insanla evlenmek istedim aynı zamanda akrabamdı. ailem karşı çıktı. İstihareye yattım yedi gün. Yeşil gördüm sonrada beyaz gördüm beyaz içinde boğuldum nefes alamadım ve uyandım. Bir sene bekledik ve şimdide ailem süt kardeşisiniz diyor. Ailem küçükken ona bir süre bakmış. Ama başta söylenebilirdi bu ayıp değil günah değil süt kardeşisiniz diye. Ailem istemedigi icinmi böyle söylüyor bilmiyorum. Karşı tarafın ailesi süt vermedi diye biliyor ailem söylemek istememis ölene kadar saklamak istemiş. Ama bi yandanda istihareye yattım diyorum Allah süt kardeşi olduğumuzu bile bile olumlu renk gösterir miydi.
Ve aleykümselam. Bu tür durumlar duygusal ve manevi olarak oldukça hassastır. Hem dini boyutunu hem de ailevi ilişkileri gözetmek gerektiğinden, doğru ve dengeli bir yaklaşım önemlidir.
Sütkardeşlik Meselesi: İslam’a göre sütkardeşlik, evliliğe engel teşkil eden bir durumdur. Eğer gerçekten sütkardeşi olduğunuz kesin olarak bilinirse, bu durumda evlenmek dinen mümkün değildir. Ancak burada önemli olan, bu bilginin kesinliğidir. Ailenizin bu durumu dile getirme zamanı ve şekli kafa karıştırıcı olabilir, ama en doğrusu güvenilir ve tarafsız bir şekilde bu durumu netleştirmektir.
İstihare Rüyası: İstiharede gördüğünüz renkler (yeşil ve beyaz), Allah’ın izniyle bir hayra işaret olabilir. Ancak, istihare yalnızca bir yönlendirme aracı olup, şer’î hükümleri değiştirmez. Yani sütkardeşlik kesinleşirse, bu durum istiharedeki olumlu işaretten bağımsızdır. Ayrıca, istiharede hissettiğiniz boğulma ve huzursuzluk, belki de bilinçaltınızdaki mevcut karışıklık ve sıkıntının yansıması olabilir.
Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Sonuçta bu tür meselelerde sabırla ve hikmetle hareket etmek önemlidir. Eğer bir engel varsa, Allah’ın bu durumu sizin için daha büyük bir hayra çevireceğine inanmalısınız. Unutmayın ki, zorlukların ardından her zaman kolaylık gelir.
Mahluk: Yaratık (Yani cisim, obje, madde/anti madde/görünür-görünmez varlıklar dahil anlamındadır, ayrıca mahlukun çoğulu mahlukat yani yaratıklardır.)
Kul: Tüm ve/veya mümin insanlar. Ayrıca, mahluk, hür veya köle olan insan/şair, bende, kapıkulu/yeniçeri, halk, emir altında bulunan, köle, karavaş, cariye anlamında, hatta melekler için de kullanılabilir.
Sorular:
1)İnsan hem kul hem mahluk mudur yoksa sadece kul mudur ?
Bildiğimiz: Cüzi iradesini (Allah veya kendi eliyle/ başka opsiyon yok) kullanabilen kullardandır. (Eşari-Maturidi yaklaşımlar)+
(Kul hakkından kasdedilenler)
2)Taş/Ağaç kul ve/veya mahluk mudur?
Bildiğimiz: Cüzi iradesi olmayan sadece Allah’ı zikrederler.
3)Kuran: Mahluktur veya mahluk değildir
(Eşari-Maturidi tezleri) ve/veya kul mudur?
Kritik soru: İnsan irade kullanabildiği için kısmen dışarıda tutarsak, taş ve Kuran kul ve/veya mahluk mudur? İnsan da mahluk mudur?
Kur’an mahluktur diyen dinden çıkar.!
Mirac gecesinde sut icilirdiye yeni duydum ne kadar dogru
Mirac gecesinde sut içilir diğer tüm helal içeceklerde. Sünnet ve farz değil dinde yeni şeyler uydurmayalım
Oyunlarda can kısmında haç işareti bulunuyor aynı şekilde de ilk yardım kitlerinde de bulunuyor
Bu tür oyunları oynamak caiz midir?
İslam’da şirke düşmekten veya başka bir dini sembolü yüceltmekten kaçınmak önemlidir. Eğer bir oyun, bu tür sembolleri açıkça bir dini ritüel veya inançla ilişkilendiriyorsa ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa, o oyundan uzak durmanız daha doğru olabilir.
Selamun aleyküm ben okb hastasiim önce zihnimden geçiyordu takıntılar sonra hastalık tekrarladı dilimle mı soyledim söylemedim diye takinti yaptım.Allahi zikretsen sanki kotu birşey söylemişim gibi hissediyorum.Nefes alsam sanki o kotu sozu söylemişim gibi hissediyorum. O kadar ilerlediki bazen farkinda olmadan kotu soz dilimden çıkıyor.Veensonda isteyerek söylemedim diye zihnimden geçen kotu şeyi dusunupSensin Allahini dilimle soyledim ama ben kendimi ikna için böyle yaptım sonrada yine pişman oldum ağlıyorum hayattan hıc zevk alamaz oldum doktorada gittim tabi ilaç verdi sanki çok etki etmiyor. Lutfen bir şey söyleyin ben bu hastalığımdan dolayı dinden çıkmış mı oluyorum. Hergun aynısı oluyor artık dayanamıyorum
Aleyküm selam. Öncelikle, yaşadığınız durumun bir hastalık olduğunu ve tamamen iradeniz dışında geliştiğini bilmelisiniz. Bu tür düşünce ve davranışlar obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) bir parçasıdır ve dinen sorumlu tutulacağınız bir durum değildir. İslam, kişinin iradesi dışında olan şeylerden sorumlu tutulmayacağını açıkça belirtir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ümmetim, vesveseden dolayı içinden geçirdikleri şeyler sebebiyle sorumlu tutulmaz, ta ki onu söyleyip yapmadıkça.” (Buhari, Müslim)
Bu süreçte tedavinize devam etmeniz, sabırlı olmanız ve düzenli terapi almanız önemlidir. İlacın etkisinin zaman alabileceğini unutmayın. Ayrıca manevi anlamda destek için bir din görevlisinden ya da psikoterapistten yardım alabilirsiniz. Dua etmeye ve Allah’tan yardım istemeye devam edin. Unutmayın, Allah kulunu zorlayıcı durumlarda asla suçlu saymaz. Sabırla mücadele edin, bu bir imtihan ve geçici bir süreçtir
Selamun aleyküm ben 7 senedir okb hastasiyim Allah hakkinda kotu düşüncelerim vardı geçmişti yine tekrarladı sonra dille söyleyenin günah olduğunu öğrenince dilimlemi soyledim söylemedim diye takinti yaptim.bBazen farkında olmadan ağzımdan çıktı bazen de Allahi zikretsem sanki o kotu sozu soylemis gibi hissediyorum.En sonda isteyerek söylemedim isteyerek söylesem Sensin Allahım diyip dill3ndirdim kendimi ikna etmek için ama kötü sözü dillendirmedim sonra pişman oldum değilsin dedim.Bu takıntılar sürekli tekrarlaniyo.Doktor ilaç verdi.Yasama isteğim kalmadı.Dinden ciktimmii diye kendimi yiyip bitiriyorum lütfen söyleyin ben bunlardan mesulmuyum bazen dayanamıyorum artık hergin gunaha giriyorum diye korkuyorum
Hocam ben kasiyerken 8.50 tl lik şeyi 10 tl ye satiyodum snra patron öğrendi yapmadim ondn snra aldigim yomye harammi oluyo ne yapmam gerek?
Senin bu durumu fark edip sormak istemen bile vicdanının hâlâ doğruyu yapmaya çalıştığını gösteriyor, bu çok önemli. Şimdi, durumu adım adım değerlendirelim:
1. Yaptığın Şeyin Hükmü
Başkasına ait bir malı, onun izni olmadan, hakkından fazla bir fiyatla satmak İslam’a göre haramdır. Çünkü burada hem mal sahibine hem de müşteriye karşı bir haksızlık söz konusu. Ancak sen bu yanlışı fark etmiş ve bırakmışsın. Bu, doğru bir adım.
2. Kazancın Haram Olup Olmadığı
Bu işle elde ettiğin fazla para haram kazanç kapsamına girer. Bu yüzden bu kazancı geri vermek veya bir şekilde telafi etmek gerekir.
3. Ne Yapman Gerekiyor?
Patronla Konuşmak: Eğer mümkünse ve cesaretin varsa patronuna gidip durumu dürüstçe anlat. Fazladan aldığın parayı iade edebilirsin ya da maaşından düşmesini talep edebilirsin.
Telafi Etmek: Eğer patronla konuşma imkânın yoksa, aldığın fazla parayı bir hayır işine bağışlayabilirsin. Böylece haksız kazancı elinden çıkarıp temizlenmiş olursun.
4. Tövbe Etmek
Allah’a bu konuda tövbe etmen ve bir daha aynı hatayı yapmamaya kararlı olman da çok önemli. Çünkü Allah, samimi tövbeleri kabul eder.
5. Vicdanını Rahatlatmak
Bu süreçte kendini fazla suçlayıp kötü hissetmek yerine, yaptığın hatayı telafi etmeye ve kendini düzeltmeye odaklan. Unutma, herkes hata yapar, önemli olan hatadan dönmek ve doğru yolu seçmektir.
Eğer ek bir sorunun olursa, detaylı konuşabiliriz
Rüyam da babamı sobanın yanında yatarken gördüm başın da beyaz takke vardı.Oradan uzun ve ti yapılan bir yolda gidiyorum rüyamı yorumlaya bilir misiniz şimdiden teşekkür ederim yorumlarınız için
Hocam yatsı namazı 10 rekat kılınabilir mi
Merhaba hocam babam banyoya küçük ve büyük abdestini yapıyor bu arada (banyoda tuvalet yok) günah olduğunu musibetin oradan çıktığını söyledim ama yinede huyundan vazgeçmiyor bu huyundan nasıl vazgecirebiliriz
Nasihat etmeye devam edin
Banyoda tuvalet yapmak vesveseye ve musallata sebep olur
Ablam bana ramazan ayında müslümanmısın diye sordu bende halsizdim yok dedim dinden çıkmış veya orucum bozulmuş mudur
Bu tür durumlarda, İslam’a göre niyet, söz ve eylemler önemlidir. Kardeşinin sorduğu soruya verdiğin cevap, niyetinle birlikte değerlendirilmelidir. Şimdi, senin durumunu daha iyi anlamak için birkaç noktaya açıklık getirelim:
1. Dinden Çıkma (İrtidad) Konusu:
Eğer söylediğin “yok” cevabı, şaka, gaflet ya da dalgınlıkla verilmişse ve sen aslında Müslüman olduğunu kalben kabul ediyorsan, bu cevap seni dinden çıkarmaz. Çünkü İslam’a göre kişinin niyeti ve inancı asıl belirleyicidir.
Ancak şayet bilinçli bir şekilde “ben Müslüman değilim” demeyi kastettiysen ve bunu kalben onayladıysan, bu durum iman açısından ciddi bir sorun oluşturabilir. Fakat senin söylediğin gibi, yorgunluk veya halsizlik gibi bir durumdan dolayı verilen bir cevapta bu niyetin olmadığını düşünüyorsan, endişe etmene gerek yoktur.
2. Orucun Bozulması:
Orucun bozulması, yeme, içme veya cinsel ilişki gibi belirli fiillerle olur. Bir söz söylemekle oruç bozulmaz. Dolayısıyla bu tür bir konuşma orucunu etkilemez.
3. Ne Yapmalı?
Eğer vicdanen rahatsızlık hissediyorsan, içten bir şekilde tövbe edebilir ve Allah’a samimi bir şekilde yönelip affını dileyebilirsin.
Kendini bu tür sorulara daha dikkatli cevap vermeye hazırlamak için sakin kalmaya ve niyetini netleştirmeye odaklanabilirsin.
İslam, niyetin ve içtenliğin önemini vurgular. Eğer kalben imanında bir değişiklik yoksa ve bunu düşüncesizce söylemişsen, bu durum seni İslam’dan çıkarmaz. Ancak içinde huzursuzluk varsa, dua edip Allah’a sığınman seni rahatlatacaktır.
Iyi gunler benim sorum babam bana muslumanmis gibi davranmiyor durmadan kafir diyor bende bu gun dayanamadim ona ayni dedim ben ALLAH VE PEYGAMERINE TAM KALBIMLE IMAN ETTIM babama bu lafi demekle nasil bi hata isledim beni aydinlatirmisiniz.
İyi günler. Öncelikle, yaşadığınız durum gerçekten zorlayıcı ve duygusal anlamda yıpratıcı olabilir. Anlamak, sabırlı olmak ve kendinizi doğru bir şekilde ifade etmek önemli. Şimdi sorunuzun manevi boyutuna değinelim.
1. Birine “kâfir” demenin İslam’daki yeri
İslam’da bir kişiye haksız yere “kâfir” demek büyük bir günahtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bir kişi kardeşine ‘ey kâfir’ derse, bu söz ikisinden birine döner. Eğer dediği kişi gerçekten kâfir değilse, bu söz söyleyene döner.” (Buhârî, Edeb 44; Müslim, Îmân 111).
Yani, bu tür ithamlarda bulunmak son derece tehlikeli bir durumdur. Allah’ın hükmü olmadan bir kişiyi iman çemberi dışına çıkarmak kimsenin hakkı değildir.
2. Babaya Aynı Kelimeyle Karşılık Vermek
İslam’da anne-babaya güzel davranmak ve saygılı olmak emredilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Anne-babanıza öf bile demeyin, onları azarlamayın, onlara güzel ve tatlı sözler söyleyin.” (İsra, 17/23).
Ancak, duygusal bir anınızda karşılık verdiğiniz için bu davranış bir hata olmuş olabilir. Böyle durumlarda sakin kalmaya çalışmak, duygusal cevaplardan kaçınmak önemlidir.
3. Ne Yapılabilir?
Tövbe ve Dua: Eğer babanıza söylediğiniz söz için vicdanen rahatsızsanız, Allah’a yönelerek tövbe edebilir ve dua edebilirsiniz.
“Allah’ım, bilerek veya bilmeyerek işlediğim kusurlarımı bağışla. Kalplerimizi birbirimize yumuşat.” gibi dualar edebilirsiniz.
Babaya Yaklaşım: Babaya, sevgi ve saygıyı koruyarak durumu anlatmaya çalışabilirsiniz. Örneğin, “Baba, seninle aynı fikirde olmasam da seni seviyorum. Bu tür şeyler konuşulduğunda üzülüyorum” gibi bir ifadeyle iletişiminizi güçlendirebilirsiniz.
Sabrı ve Yumuşaklığı Tavsiye Edin: Peygamberimiz (s.a.v.), insanları güzel bir üslupla doğruya davet etmiştir. Öfkeyle değil, hikmet ve sabırla yaklaşmak insanları birleştirir.
4. Unutmayın: Allah Sizin Kalbinizi Bilir
Allah, sizin kalbinizdeki imanı ve samimiyeti bilir. İnsanlar hata yapabilir; önemli olan hatadan dönmek ve doğru olanı yapmaya çalışmaktır. Babaya karşı olan sevgi ve saygınızı koruyarak bu durumu atlatmaya çalışabilirsiniz.
Sabırlı olun, bol bol dua edin ve Allah’a güvenin
Müşteriden unutkanlığıma eksik para aldım diye bana bela okudu o günün akşamı onda durumu babama anlattım ve bedduasını geri aldı aramız iyi sizce ben bedduayı hakedecek bir şey yaptım mı ve beddua tutar mı korkuyorum
Bu tür durumlar herkesin başına gelebilir, insanlık haliyle ufak hatalar yapmak normaldir. Bir durumu yanlış anlayıp eksik para almak, kötü niyet taşımayan bir hatadır. Önemli olan bu hatayı fark ettiğinizde düzeltme çabası göstermeniz ve müşteriyle iletişim kurmanızdır ki bunu yapmışsınız. Bu da sizin iyi niyetli ve sorumluluk sahibi biri olduğunuzu gösterir.
Beddua konusunda düşünceler:
Niyetiniz önemli: Eğer kötü bir niyetle hareket etmediyseniz, beddua etkili olmaz. İslam’da ve genel ahlak kurallarında niyet, yapılan bir eylemin en önemli ölçütüdür. Siz hata yaptığınızı fark etmiş, durumu düzeltmiş ve gönül almışsınız.
Karşılıklı iyi niyet: Müşteri, durumu babanıza anlattığınızda bedduasını geri almış ve aranız düzelmiş. Bu, onun da artık durumu sorun etmediğini gösterir. İnsanlar kızgın anlarında ağızdan istemeden ağır sözler çıkabilir; bu sözlerin kalıcı etkileri olması için o kişide kötü bir niyet ve kasıt olması gerekir.
Korku yerine huzur: Korkularınızın sizi endişeye sürüklemesine izin vermeyin. Zihninizi ve kalbinizi rahatlatmak için, gerekirse dua edebilir, kendinizi affedebilir ve hatanızdan ders çıkarmayı düşünebilirsiniz.
Sonuç olarak, kötü bir şey yapmadınız, bu yüzden beddua tutmaz. İnsanlık haliyle yaptığınız bir hata, affedilmiş ve ilişkiler düzelmiş. Kendinizi hırpalamayı bırakıp bu durumu geride bırakabilirsiniz
Anneannemin bir tarlası var ama yaşlı olduğu için ekip bicemiyor ona zekat ve fitre verilir mi
Anneannenizin tarlası olduğu için, bu tarladan elde edilen gelir veya sahip olduğu varlıklar dikkate alınarak zekât ve fitre verilmesi değerlendirilir. Ancak burada önemli olan birkaç nokta vardır:
1. Zekât ve Fitre İçin Temel Kriterler:
Zekât: Kişinin temel ihtiyaçlarının ötesinde nisap miktarı (yaklaşık 85 gram altına eşdeğer) mala sahip olması ve üzerinden bir yıl geçmesi durumunda zekât vermesi gerekir. Eğer anneannenizin tarlası gelir getirmiyorsa veya gelir temel ihtiyaçlarına yetmiyorsa, kendisine zekât düşmez.
Fitre: Fitre, kişinin temel ihtiyaçlarını karşılayamaması durumunda alabileceği bir yardımdır. Eğer anneanneniz geçim sıkıntısı çekiyorsa ve ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa, kendisine fitre verilebilir.
2. Tarlanın Durumu:
Gelir Getiren Tarla: Eğer tarla ekiliyor ve gelir elde ediliyorsa, bu gelirden anneannenizin geçimi sağlanıyorsa, ihtiyaç sahibi sayılmayabilir.
Gelir Getirmeyen Tarla: Tarla atıl durumda ve anneanneniz bu varlığına rağmen geçimini sağlayamıyorsa, bu durumda fitre veya zekât alması caizdir.
Sonuç:
Eğer anneannenizin tarlası olsa da temel geçim ihtiyacını karşılayamıyorsa ve ihtiyaç sahibi konumundaysa, kendisine fitre veya zekât verilmesi dinen uygundur. Ancak bu durumu daha net anlamak için yerel bir din görevlisine veya müftülüğe danışmanız faydalı olacaktır.
Selamünaleyküm hocam sorumu buradan soruyorum çünkü soru kısmında olmadı bir türlü bende cevap kısmına yazıyorum kusura bakmayın.
Hocam ben 21 yaşındayım ve bir kursta hafızlık yapıyorum .7 tur kaldı bitmesine.bana uygun bir talip çıktı.oda hafız ve zannımca dindar bir insan.ki bende evlenmek istiyorum.evliliği seçersem eğitimim tehlikeye girebilir. evlenmeyi düşündüğüm kişi ise sana en kötü ben bitirtirim diyor.ne yapmalıyım ?
Hocam kadir gecesinde oruç tutmadan dua etsek kabul olur mu
sahuru mersinde yapıp iftarı hakkari de yaparsak orucumuz kabul olur mu
kabul olur tabi ki.. Bir şehirde sahur iftar bir şehirde caizdir.
Merhaba hocam, ben yurt disindayim.
Arkadasimin babasi 1 ay once vefat edip onlarda bu hafta sonu turkiyeye gelip mevlüt yapacaklar vefat eden babasinin esyalari cok oldugundan ben de 1 hafta sonra izin niyetiyle arabayla turkiye gelmeyi dusuniyorum, ricasi uzerine babasinin esyalarinin bi kismini kendimle arabayla goturmemmi istedi turkiyede dagitabilmek icin. Dinnen bi engel varmidir yada kendim babam ölünün ruhu bizimle gelir kaza olur diye aklima binbir şey soyledi. Rica etsem yardimci olur musunuz
Öncelikle başsağlığı dileklerimi iletmek isterim, Allah rahmet eylesin. Sorunuz hem dinî hassasiyet hem de psikolojik açıdan değerlendirilebilir.
Dinî Açıdan:
Ölünün eşyalarının taşınması: İslam’da vefat eden birinin eşyalarını bir yerden başka bir yere taşımak, ihtiyaç sahiplerine dağıtmak veya mirasçıların kullanması için teslim etmek haram ya da mekruh değildir. Bu durum tamamen normaldir ve herhangi bir sakınca oluşturmaz.
Ruhun eşyalarla ilişkisi: İslam inancına göre ruh, vefattan sonra bu dünyadan ayrılır ve eşyalarla herhangi bir fiziksel ya da manevi bağı kalmaz. Dolayısıyla, “ölünün ruhu bizimle gelir, kazaya sebep olur” gibi düşünceler dinî bir temele dayanmaz. Bunlar, zihnin endişelerinden kaynaklanan kuruntular olabilir.
Psikolojik Açıdan:
Bu tür düşünceler (örneğin kaza olacağı korkusu) tamamen insani bir duygudur ve kişinin zihninde ölümle bağlantılı kaygılar oluşturabilir. Ancak bu, daha çok kişinin kendi psikolojik durumuyla ilgilidir, dinle alakalı değildir.
Kendinizi rahatlatmak için yolculuk öncesinde dua edebilir, Allah’a sığınabilirsiniz. Örneğin, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) yolculuk duasını okuyarak kendinizi daha huzurlu hissedebilirsiniz:
Sübhanellezi sehhare lena hazâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn ve innâ ilâ rabbina lemunkalibûn. (Bu, bizim hizmetimize vereni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Biz, bunu kendiliğimizden yapamazdık. Şüphesiz ki biz, ancak Rabbimize döneceğiz.)
Pratik Öneri:
Sakince düşünün: Bu yardımı yapmak güzel bir davranış; iyilik niyetiniz, hem arkadaşınıza destek olmanız hem de vefat eden kişinin ardından hayırlı bir şey yapmanız anlamına gelir.
Güvenliğinize dikkat edin: Eğer yolculuğa çıkmaya karar verirseniz, güvenlik tedbirlerinizi alın ve kendinizi psikolojik olarak rahatlatacak dualar ve düşüncelerle yola çıkın.
Eğer içinizde hâlâ bir tereddüt varsa, bulunduğunuz yerde bir din görevlisi veya güvenilir bir İslam alimiyle konuşabilirsiniz. Ama bu konuda herhangi bir dinî engel olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Rahat olun ve niyetinizi güzel tutun.
Hocam biz eşimle gurbetten ötürü uzaktayiz dini nikahli eşimle birbirimizi uzaktan tatbin ediyoruz bu günahımı günah mı
Evlilikte, İslam dinine göre eşlerin birbirine olan bağlılığı ve mahremiyeti özel bir yere sahiptir. Eşlerin birbirlerini karşılıklı olarak tatmin etmeye çalışmaları, İslam’ın temel prensiplerine aykırı değildir, çünkü evlilikteki mahremiyet, eşlerin birbirine helal olduğu bir alan olarak görülür.
Dini soru Sor sitesi insanların rahatlıkla sorularını sorup cevaplarını alabileceği bir sitedir. Fakat soru sorarken bir takım kurallara uymak gerekir. Öncelikle sorunun cevaplanması için biraz sabredilmelidir. Çünkü dini soru Sor sitesine soru soran tek kişi biz değiliz. Bir çok kişi günlük olarak soru sormaktadır. İkinci bir husus, dini soru Sor sitesine soracağımız soruyu önce site içerisinden aramamız gerekir. Aynı ssoruyu defalarca sormak ve aynı soruya defalarca aynı cevabı vermek insanı ister istemez sıkmaktadır.
selamın aleyküm hocam tiktok kullanmak caiz’midir
Bu uygulamayı kullanmayı tavsiye etmiyoruz, iyi şeyler olabilir ama ahlaksızlık daha fazla
Hak
Hocam kendi babamdan bir malzeme aldim kullanmak icin, sagolsun verdi bana. Simdi kayinbabam da o malzemeyi istiyor kullanmak icin, onu kendim babama sormasi gerekiyor mu gerekmiyor mu? Hak gecermi gecmezmi baba sormadan verirsem
Eğer babanız bu eşyayı size vermiş, artık bu eşyanın tasarrufu size ait ise bu malzemeyi kayın babanıza vermenizde bir sakınca yoktur. Fakat babanızdan bu malzemeyi emanet almış iseniz bir başkasına vermeden önce babanızdan izin almanız gerekmektedir.
Bir kişi bilerek yada bilmeyerek küfür bir hareket yapıyor ancak Müslümanım diyor.
Ben bu durumda ona selamün aleyküm diyorum yada namazını kılınca Allah kabul etsin diyorum , kurban bayramını kutluyorum vb. yapıyorum küfre girermiyim?
Müslümanım diyen herkese selam verilir dua da edilir
Bir tane giydiğim kıyafette “denizci ruhu deniz seni özgür kılacak”
Yazıyor bu kıyafeti ben beğendim ve giyiyordum küfür mü
Giydiğim bir kıyafette ingilizce yazılar vardı ben anlamını bilmediğim için internetten baktığımda “denizci ruhu deniz seni özgür kılacak” yazıyordu ben bu kıyafeti güzel gözüktüğü için giymiştim ve güldüm bundan dolayı küfre girermiyim ?
Haramın haram olduğunu kabul edip beğenen güzel diyen küfre mi düşer mesala açık bi kadın kendimi daha alımlı gösteren elbise giymiş ama tesettüre riayeti inkar etmek maksadıyla değilde biz buna dersekki güzel olmuş yakışmış daha alımlı olmuş anlamında küfre mi düşmüş oluyoruz
Haramı beğenmek küfür müdür soru hakkında onlarca cevabımız var
Haram olan iş Allahın hükmünden daha çok beğenmek küfürdür yoksa helal olmayan iş nefse hoş geldiği için beğenmek hoşuna gitmek küfür değldir
Bu konu tamamen niyete bağlıdır
Bir kişi, bir amelin günah olup olmadığını bilmiyor ama eğer günah ise diye,tövbe etti.Daha sonra bu amelin günah olup olmadığına bakmadı bu durumda tövbesi eğer o işlediği amel günah ise kabul olurmu?
Eğer dini sorularınızı sormak ve cevap almak istiyorsanız, çeşitli web siteleri ve forumlar bulabilirsiniz. size bazı örnekler vermek gerekirse:
– Diyanet’in resmi web sitesi: https://www.diyanet.gov.tr/
– Sorularla İslamiyet: https://www.dinisorusorcevapal.com
– İslam Alimleri Sitesi: https://fetvameclisi.com
Bu sitelerde dini, İslami konularda soru sorabilir, tartışmalara katılabilir ve cevap alabilirsiniz. Ayrıca İslami konularda yetkin olan bir imam veya alim ile de bağlantı kurarak konular hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Daha önceki karışıklık için özür dilerim. “Dini Soru Sor Cevap Al”, kullanıcıların dini sorular sormaları ve nitelikli din alimlerinden cevaplar almaları için bir platform sağlayan Türkçe bir web sitesidir.
Selamün aleyküm hocam benim bir sorum olacak bunu cevaplarsanız benim için çok iyi olur şimdiden allah ragzı olsun bir tane arkadaşım var ben buna kefil oldum ve bu o parayı ödemedi 1.5 sene kadar peşinden koşturdu bana maaş haczi icra geldi ama itiraz ettim benden para kesilmedi ve ben bundan senet aldım ve işten ayrılırken tazminatından hukuk yoluyla bu para kesildi ve ben kefil oldugum magazaya borcu ödedim ve benim elime bir miktar para kaldı ve ben buna bu parayı vermedim beni peşinden 1.5 sene koşturdu diye ve sonra vicdanım el vermedi gönlün kalıyor veriyim parayı desemde parayı istemedi vebaline girmek istemiyorum hakkın geçmesin dedim ve bana sen benim yüzümden mağdur oldun helali hoş olsun dedi helalleştik para bende kaldı ama aklımdan çıkmıyor hakkına girmişmiyimdir diye aklımdan çıkmıyor beni aydınlatırsanız çok iyi olur bir hocanın bilgisene çok ihtiyacım var allah ragzı olsun şimdiden
Merhaba hocam size bir şey sormak istiyorum. Birisine haksız yere beddua edersek kabul olur mu
Haksız yere edilen beddua kabul olmaz aynı zamanda beddua size döner
Tebrikler
Öncelikle kolay gelsin,sadece merak ettiğimden dolayı soruyorum dinisorusorcevapal sitemiz, diyanetin sitesi mi ? yoksa mumsemanın devamı mı?
Teşekkür ederim! Sorunuzu yanıtlamak gerekirse:
dinisorusorcevapal.com sitesi, ne Diyanet‘e ait bir site ne de Mümsema gibi bir platformun devamı olarak faaliyet gösteriyor.
Eğer site hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, genellikle Hakkında ya da İletişim sayfalarından sitenin arkasındaki kuruluş ve amacıyla ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Bu tarz dini platformlar bazen topluluk bazlı, bazen de dini içerik sunan bağımsız projelerdir.
Online dini soru sor cevap al
İslami soru cevap konusunda Müslümanlara yardımcı olmak için yeni bir site kurduk inşallah hayırlara vesile olur.
Online Dini soru sor sitesini kurmamızı nedeni internet üzerinden soru sorup hemen cevap alamayan bir sürü Müslüman kardeşimiz var. Nerede Dini soru sorma konusunda ilk sırada çıkan O sitede maalesef sadece güvenilir birkaç tane sitemiz var bunlar yetersiz gördük.
Diyanet cevap konusunda iyidir fakat 1 sorunun cevabı bazen 5 gün 10 gün 15 gün sürebiliyor. Edevlet üzerinden diyanete soru yolladık 17 gün sonra cevap geldi.
Biz online soru sor ekibi olarak kime hocalar imam kimi Kur’an kursu hocası kimi medrese mezunu kimi dini eğitimini görmüş da anlamış kardeşlerimizle birlikte her gün dini sorularınıza cevap vermeye çalışacağız.
İslami soru sorma konusunda inşallah gayret göstereceğiz gayret bizden Tevfik Allah’tan dır Allah yar ve yardımcımız olsun.
Allah’a emanet olun
Online dini soru sorma ve cevap alma konusunda Müslüman kardeşlerimize yardımcı olmak için yeni bir site kurduk. İnşallah bu platform, hayırlara vesile olur.
Amacımız, internet üzerinden dini sorularına hızlı ve güvenilir cevap arayan kardeşlerimize destek olmaktır. Maalesef, bu alanda ön plana çıkan birçok site güvenilir olmayabiliyor ve mevcut kaynaklar yetersiz kalıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda iyi hizmet verdiğini biliyoruz, ancak bazen bir sorunun cevabı 5, 10 hatta 15 gün gibi uzun sürelerde gelebiliyor. E-devlet üzerinden sorduğumuz bir sorunun cevabının 17 gün sonra geldiği durumlar bile oldu.
Bu yüzden, biz “Online Soru Sor” ekibi olarak, çeşitli dini eğitimler almış ve bu konuda tecrübeli hocalar, imamlar, Kur’an kursu hocaları ve medrese mezunu kardeşlerimizle her gün sorularınıza cevap vermek için burada olacağız. Gayret bizden, tevfik Allah’tan. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Allah’a emanet olun.
Dini Soru Sor Cevap Al – Sorularınıza Güvenilir Cevaplar
Dini Soru Sor Cevap Al web sitesi, İslam diniyle ilgili merak ettiğiniz her konuda güvenilir ve açıklayıcı cevaplar sunmak için tasarlanmıştır. İster temel inanç konuları, ibadetler, ahlaki sorular isterse günlük hayatta karşılaştığınız dini meseleler olsun, uzman ve kaynaklara dayalı içeriklerle size rehberlik ediyoruz.
Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
Güvenilir Kaynaklar: Sorularınıza İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve sahih hadislerden yola çıkarak cevap veriyoruz.
Uzman Ekibimiz: Alanında uzman ilahiyatçılar ve araştırmacılar tarafından hazırlanan cevaplarla doğru bilgiye ulaşmanızı sağlıyoruz.
Herkese Açık Platform: Herkesin sorularını özgürce sorabileceği, samimi ve açıklayıcı bir ortam sunuyoruz.
Kapsamlı İçerik: İbadetler, fıkıh, ahlak, tasavvuf, mezhepler ve daha birçok konuda geniş bir bilgi yelpazesine sahibiz.
Nasıl Kullanabilirsiniz?
Sorunuzu Sorun: Sorularınızı kolayca yazın ve gönderebilirsiniz.
Hızlı ve Net Cevaplar: Sorularınız kısa sürede detaylı ve anlaşılır bir şekilde cevaplanır.
Arama Özelliği: Daha önce cevaplanmış sorulara ulaşarak aradığınız bilgiye hızla erişebilirsiniz.
Dini Soru Sor Cevap Al web sitesiyle bilgiye ulaşmanın kolay ve güvenilir yolunu keşfedin. Sorularınızı sormaktan çekinmeyin; doğru bilgiye ulaşmak için ilk adımı atın!
Dini meselelerinizde yol gösterici bir rehber olmak için buradayız.