Dinimizde Aşık Olmak

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Aşık Olmak

Dinimizde Asik Olmak

SORU: “Kim aşık olur, iffetini korur, onu gizli tutar, sabreder ve o haliyle ölürse, şehit olur” sözü hadis midir?

CEVAP: Sevgi insan tabiatında olan bir şeydir. İnsan, aşık olduğu şeye meyleder, bağlanır. Çeşitli sevgiler vardır. Baba, ana, evlad, eş sevgisi gibi. Mevcudatta en büyük ve en yüce sevgi, her şeye hakim olan Allah’ın sevgisidir. Seven, istikametli olur, gayesini temiz tutarsa, her zaman makbul ve hoşnut olur.

Bu hadisi hem Suveyd b. Said ve hem de Zübeyr b. Bekkar rivayet etmiştir.

Birincisinde “Kim aşık olur, namuslu kalır ve ölürse o şehit olur” şeklindedir.

Her iki rivayette de İslâm’ın ruhuna aykırı bir şey yoktur. Hususiyle eğer aşktan maksat beden ve surete bağlılık değilse, iffetle beraber kuvvetli meyil ise, o aşkın bir sakıncası yoktur.

Ancak bazı hadis tenkidçileri, hadisi rivayet eden Suveyd hakkında olumsuz şeyler söylemişlerdir.

İbn Kayyum da Zad-ül Mead adlı kitabında uzun uzadıya aşktan bahsetmektedir. “Aşk güçlenince doktorlar onu tedavi edemezler. O boş bir kalbin hareketidir” dedikten sonra hadis hakkında şöyle diyor:

Bu Peygamber’in hadisi olamaz. Onun kelamı değildir. Çünkü şehitlik Allah katında en büyük mertebedir. Sıddıkiyet derecesine yakındır. Onun için bazı şartlar lazımdır. O da umumi ve hususi olmak üzere iki çeşittir. Biri Allah yolunda şehitliktir. Diğeri ise beş çeşittir ki sahih hadiste zikredilmiştir. Onların içinde aşk yoktur. Aşk Allah’tan gafil kalmak ve sevgide ortaklık demektir. Kalbi, ruhu ve sevgiyi başkasına mülketmektir.

Bununla şehitlik mertebesine ermek olur mu? Bu muhal bir şeydir. Zira aşk kalbi en çok bozan şeydir. Aşk ruhu sarhoş eder, onu Allah’ın zikrinden alıkor ve Allah’a yalvarmaktan, O’nunla ünsiyyet kurmaktan insanı geri bırakır. İnsan kalbinin başka şeye ibadet etmesine sebep olur. Çünkü aşığın kalbi maşukuna ibadet eder. Belki aşk ibadetin özüdür. Çünkü aşk alçalmanın, sevginin, tazimin en üst mertebe sidir. Nasıl oluyor da kalbin başkasına ibdeti, has velilerin ve maneviyat büyüklerinin derecelerine ulaşır. Bu hadisin isnadı güneş gibi dahi olsa bu yanlıştır ve bir vehimden ibarettir. Ra-sûlullah’tan hiç bir zaman aşk kelimesi sadır olmamıştır.

Sonra aşkın helâli vardır, haram olanı vardır. Peygamber “Aşkını saklayan iffetli olan şehittir” sözünü söylememiştir. Çünkü kimisi de bir fahişeye aşık olur. Bununla şehitler mertebesine ulaşacak öyle mi? Bu tamamen Peygamberimizin ve dinin hilafınadır. Kaldı ki aşk hastalığı, çaresi bulunan bir hastalıktır. Eğer yasak bir aşksa tedavisi vacibtir. Yoksa müstahabtır. Rasûlullah’m sahiplerini şehit saydığı hastalıklarınsa tedavisi mümkün değildir. Taun hastalığı, kann hastalığı, delirmek, yangın gibi. Çünkü bunlar Allah’tandır ve çareleri yoktur. Bunlarda aşkta olduğu gibi kalbin Allah’tan başkasına ibadeti de yoktur.

İbn Kayyım bu hadisin zayıf olduğunu söylüyor. Ravisi Suveyd hakkında hadisçilerin tenkitlerini zikrediyor.

İbn Kayyım’m, maksadını aşan sözlerine bir reddiye olarak diyebiliriz ki, sizin bu sözleriniz, ruhun bir ruha kalbin bir kalbe bağlanmasına engel olamaz. Çünkü bu Allah’ın bir fıtratıdır. Onun sahibi bir ayıp işlemediği sürece onunla kınanmaz. Peygamberimizin şu sözleri bize kafidir:

Ruhlar sonradan yaratılan ordulardır. Birbiriyle tanışan ruhlar bir gelir, tanışmayanlar ayrılır.

İnsanlar sevdikleriyle beraber haşrolurlar.

Benzeri konular:

Cevapla