Dinimizde madde kullanmanın yeri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Uyuşturucuyla İlgili Bazı Sorular

Dinimizde madde kullanmanin yeri

SORU l: İslam dinin’de afyon ve uyuşturucu kulanmak haram mıdır?

CEVAP: İslam’da uyuşturucu kesinlikle haramdır. Açık hükümle ve kıyas yoluyla ve bunların dışında daha nice delilerle haramlığı sabittir.

Kıyas yoluyla haramlığına gelince, afyon da içki gibi tesir ve ha-ramlık illetine sahiptir. Burada insanlar arasında içkinin manası yanlış anlaşılmıştır. Onlar zannediyorlar ki içki sadece içilen sıvı bir maddeden ibarettir. Halbuki Hamr aklı perdeleyen, karıştıran şey demektir. Bu sadece bir nevi maddeyi kapsamıyor. Bu bir çok şeyden yapılabilir, üzümden, buğdaydan, baldan, hurmadan ve afyondan veya herhangi bir ziraat mahsulünden olabilir. Hz. Ömer diyor ki “Hamr, aklı karıştıran şey demektir.” Aklı karıştıran her şey sarhoş edici oluyor. Hz. Peygamber diyor ki:

Ben her sarhoş ediciden sakındırırım. Her sarhoş edici haramdır.

Haşhaşta da bu özellik bulunduğundan o da içki gibi haramdır. Haşhaşın katı bir madde olması buna engel olmaz. İslâm haram olması için bir maddenin sıvı veya katı olmasına, yenilen veya içilen veya şırınga olarak yapılan bir madde olmasına bakmaz. İslâm onun kafa karıştırdığına, aklı ve dengeyi bozduğuna aklın itidaline zarar verdiğine bakar. O zaman uyuşturucu da Hamr mefhumunun hududuna girer. İslâm sarhoş edici şeyin maddesine bakmaz. Ancak onun meydana getirdiği tesir ve akibete (sonuca) bakar. Eğer insanın aklını kanştınrsa o şey haramdır.

Haşhaş, kesin hükümle haram kılınmıştır. İmam Ahmed b. Hanbel (r.a) Müsned isimli eserinde Hz. Peygamber’in her çeşit sarhoş edici ve uyuşturucudan insanları nehyettiğini rivayet etmektedir.

Hadis-i şerifte müfettir kelimesi geçiyor, müfettir insanların organlarını uyuşturan şey demektir. Şüphesiz ki haşhaş ve diğer uyuşturucular bedeni uyuşturur. Farz edelim ki haşhaş, Havnr yani içki cinsine girmesin. Bu takdirde de müfettir teriminin mefhumuna girer. Hiç bir inatçı aksini iddia edemez ve bu hadise rağmen haşhaşın haram olmadığını söyleyemez.

İslâm hukukçuları uyuşturucunun haram olduğunda icma etmişlerdir. Onların başında da haşhaş gelir. İmam İbn Hacer diyor ki:

Uyuşturucu kullanmak büyük günahlardandır. Onun ticaretini yapmak da büyük günahlardandır.

Hanefî mezhebinin fıkıh kitaplarında da şöyle deniyor:

Banotu, haşhaş, afyon yemek haramdır. Çünkü bunlar kişinin aklını bozar. İnsanları Allah’ı anmaktan namazdan alıkor. Onu yiyene ceza vermek lazımdır.

Burada ameliyatın dışında banotu kullanmak kastedilmiştir. Ameliyat durumunda acıyı hissettirmemek için almak caizdir. Çünkü bunda bir zaruret vardır.

İbn Teymiye uyuşturucu hakkında şöyle söylüyor:

Uyuşturucudaki kötülük içkide yoktur. O haramlığa daha uygundur, Onun helal olduğunu söyleyenler tevbeye çağırılır. Eğer tev-be ederse ne ala, yoksa o öldürülür. Mürted sayılır. Onun cenaze namazı da kılınmaz. Müslümanların kabristanına gömülmez.

İmam İbn Kayyım da şöyle diyor:

Hamr tabirinin içine bütün sarhoş ediciler girer, bunların sıvı, katı, sıkılmış veya pişirilmiş (kaynatılmış) olması durumu değiştirmez. Uyuşturucu, günah lokmasıdır. Sakin kalbi kötü yerlere teşvik eder.

Uyuşturucunun sıhhi, aklî, ruhi, edebi, iktisadi ve içtimai zararları vardır. Hz. Peygamber (s.a) buyuruyor ki:

Zarar görmek yoktur. Zarara zararla karşılık vermek de yoktur. Bundandır ki haşhaş haram kılınmıştır. Seri defetmek fesat kapılarını kapatmak külli kaidelerdendir. Hiç bir hüküm olmasa bile bu yeterlidir.

Uyuşturucu insanın iş gücünü öldürür, tembellik verir, Çin halkının afyon kurbanı olmasından dolayı iş kaybının ne boyutta olduğunu görmüştük. Bu uyuşturucuyu bıraktıktan sonra herkesi geride bıraktık-‘ larını da görüyoruz. Uyuşturucu insanların kahramanlığını giderir. İnsanlardaki bütün faziletleri yok eder. O insanları öyle hallere düşürür ki, insan sözünü yerine getiremez, güvenilmez, doğru söylediğinden emin olunmaz. Mesul olduğu durumlarda mesuliyetini bilmez. O kuşkulu ve korkak olur. Kendine ve ilişkide olduğu kimselere hıyanet eder. Onu muhakkak tedavi etmek lazımdır.

SORU 2: Uyuşturucu kitap ve sünnetle haram kılınmış mıdır? Haram kılınmasının sebebi nedir?

CEVAP: Geçen sorunun cevabından da anlaşılıyor ki, İslâm haşhaşı haram kılmıştır. Haşhaşın haram olduğunu bildiren hadis-i şerifi nakletmiştik. Ancak Kur’an-ı Kerim’de haşhaşı açık nasla yasaklayan kesin bir hüküm yoktur. Haşhaş, afyon, kokain, eroin ve bunlara benzer uyuşturucular Peygamberimiz zamanında bilinmiyordu. Bu nedenle de onlan yasaklayan açık ve kesin bir hüküm yoktur. Eğer onlar o zaman bilinselerdi ismen nasla haram kılınacaklardı.

Bununla beraber, Kur’an-ı Kerim’de haşhaşın haram olduğuna dair bazı delillere rastlıyoruz. Malı heba eden ve sıhhati bozan herşey İslâm’da haramdır. Allah şöyle buyuruyor:

Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. (Bakara/195)

Şüphesiz ki uyuşturucuya devam etmekle insanın bedeni çürür. Böylece Allah’ın insana verdiği nimetler helak olur. Allah şöyle buyuruyor:

De ki: “Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı haram kılmıştır.” (A’raf/33)

Ayette geçen fahişe yani kötülüklerin her nevisi, aklın kerih gördüğü herşey yasaklanmıştır. Akl-ı selimin nefret ettiği, kişiyi itidal yolundan çıkaran haşhaş ve benzeri uyuşturucular da bu mananın kapsamına girerler.

Yine uyuşturucunun haram olmasının illeti, sıhhate, akla ve mala zarar vermesidir. Bu üç şey Allah’ın insanlara olan en büyük hediyesidir. Bunları bozan her şey haramdır. Buna ilaveten uyuşturucunun bir de topluma verdiği zararlar vardır.

SORU 3: Uyuşturucunun yayılmasını önleyebilmek için ne gibi şeyler tavsiye edebilirsiniz?

CEVAP: Tehlikesi çok büyük olan bu afete karşı direnebilmek için aşağıdaki hususları yapmak lazımdır. Evvela: Haram olmadığının fikrini toplumda çürütmek lazımdır. O kesinlikle haramdır. Bu konuda ayet, hadis ve fukahanm sözleri vardır. Uyuşturucu konusunda dinin nasihatına kulak vermek gerekir. Böylece insanlar onun sadece kanun, maslahat ve akıl açısından yasak olduğunu sanmaz, aynı zamanda din tarafından da haram kıldığını bilirler.

İkinci olarak, bu işin ticaretini yapanları cezalandırmak, onların bundan ellerini çektirmek gerekir.

Üçüncü olarak, uyuşturucu satılan yerleri gözetim altında bulundurmak lazımdır ki, ticaret yapılmasın ve insanlar ona alışmasınlar.

Dördüncü olarak, onun üretildiği yeri ve çevreyi kontrol altında tutmak gerekir. Çünkü artık bilinen bir şeydir ki haşhaş yeryüzünün bazı kıtalarında^ yetişiyor. Oralardan da Arab ülkelerinin doğusuna id-hal ediliyor. Eğer yetkililer yetiştiği bölgeyi kontrol altında tutar da dışarı çıkmasına izin vermezlerse onun dünyaya yayılmasına engel olunur. Kimse onun ticaretini yapamaz ve kimse onun bağımlısı olmaz.

Beşinci olarak, bu konuda ciddi adımlar atabilmek için bütün milletler seferber olmalıdırlar. Bu hamlede âlimlerin, tabiplerin, siyasilerin, içtimaiyatçıların gayreti olmalıdır. Mescitler, medreseler, gazeteler, yayın organları tiyatrolar ve sinemalar da rol almalıdırlar. Halkı yönlendiren bütün neşir organları da bu konuda kendilerine düşeni yapmalıdırlar.

Altıncı olarak, haşhaş kurbanlarını çok acele bir şekilde sıhhatlerine kavuşturmaya gayret gösterilmelidir. Çünkü bunlar hasta olmuşlardır. Hastalık onları mahkum etmiştir. İyileştirici ilacı onlara yetiştirmek lazımdır. Uyuşturucuyu en fazla talep edenlerin uyuşturucu müptelaları olduğunu unutmamalıyız. Onlar uyuşturucu için servetlerini bile verirler. Bunlar tedavi edilirlerse, o zaman uyuşturucu ticaretinin en önemli yolu kesilmiş olur. Geriye yeni alışacak kurbanlar kalır. Bunların tehlikesi daha azdır. Bunlan bu bataklığa düşmekten alıkoymak daha kolaydır.

Benzeri konular:

Cevapla