Paylaş
Dua ederken kabul olmayacak hissi
Question
Selamun aleyküm hocam. Allah’a dua ederken topluluklar için mesela (dışarıdaki tüm canlıları koru, aç olanların karnını doyur, bu soğukta dışarıda kalanlarıi ısıt) derken duam kabul olmuyormuş boşuna dua ediyormuşum gibi geliyor. Ama bu düşünce sadece topluluk, millet için dua ederken geliyor. Çünkü elbet soğukta üşüyen aç kalan vardır düşüncesi oluyor. Çok rahatsız oldum bu durumdan. bana yardım eder misiniz? Allah ne isterse olhr, ol der ve olur biliyorum. Ama bu tür dualarım da nedense gerçekleşmicek zaten kafası var. Oysaki Allah ol der ve olur. belki duam kabul olur ve dışarıdaki aç, susuz olan hayvanlar insanlar o geceyi rahat geçirir bilemem. Ama kalbimden zaten kabul olmaz düşüncesi geçiyor. Oysaki Allah mutlak kudret sahibidir. Bu çok yanlış ama vesvese de değil. Çok rahatsız hissettim ve dinden çıkmış gibi hissettim.
BENZER KONULAR:
- Kurban edilen hayvanın hasta olduğu tespit edilirse kurban dinen geçerli midir?
- Bir Müslümanın kurban bayramında dini görevleri nelerdir?
- Kendi dini nikahımı kıyabilir miyim
- Dini nikahda kadına talak hakkı vermek nasıl oluyor?
- Evlilik ile ilgili ayet hadis ve dini sözler
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 3 )
Bediüzzaman Sais Nursi Hz aynı tarzda bir soruya cevap vermiş ve: “Birçok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki âyet umumidir, her duaya cevap var’ dersen, işte benim cevabım” sözleriyle mevzuu şöyle tevcih etmiştir:
Bediüzzaman’a göre dua bir ubudiyyettir. Ubudiyyet ise, semerat-ı uhrevidir. Dünyevî maksatlar ise o nevi dua ve ibadetin vakitleridir. Mevzuu biraz daha tavzih etmek için yine aynı eserinde şöyle diyor:
Bu izahlardan da gayet vazıh olarak anlaşılmaktadır ki, Bediüzzaman burada önce duayı açıklamakta, kulun vazifesini izah ettikten sonra dua-ubudiyyet alakasını belirtmektedir.
“İşte ey aciz insan! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış… Bir abd-i külli ve bir vekil-i umumi gibi ‘Ancak senden yardım isteriz’33 de; kâinatın güzel bir takvimi ol.”
Dinden çıkılacak bir durum yoktur burada. Bizlere düşen görev; gerekli tedbirler alındıktan sonra, yapılacak işleri elimizden geldiği kadar yaptıktan sonra Allah’a dua etmektir. Bu kadardır. Gerisi Rabbimiz (cc)’un bileceği iştir. İster duamızı kabul eder, isterse etmez. Ama biz görevimizi yapmakla sorumluyuz. Eğer elimizden geliyor ise önce o ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak ondan sonra da Allah’a dua etmektir. Dediğim gibi duanın kabul edilip edilmemesi durumu Rabbimiz (cc)’a kalmıştır. Ama evvela biz duadan önce üzerimize düşen görev ve sorumluluğu elimizden geldiğince yerine getirmek ondan sonra da dua etmektir.
Dua etmek, bir Müslümanın Allah’a yönelerek niyazda bulunması, O’na yakarışta bulunması ve ihtiyaçlarını dile getirmesidir. Dua, bir ibadet olarak kabul edilir ve Müslümanlar için önemli bir iletişim aracıdır.
Dua ederken kabul olmayacak hissi veya dua kabul olmayacak gibi düşünceler, zaman zaman insanların zihninde oluşabilir. Bu hisler, bazen kişinin içinde bulunduğu durum, ruh hali veya beklentileriyle ilgili olabilir. Bununla birlikte, bu tür hisler gerçeklikten uzak olabilir ve kişinin dua etme motivasyonunu zayıflatabilir.
İslam inancına göre, Allah her zaman dualara cevap verir, ancak cevabın zamanı ve şekli bizim beklentilerimize veya isteklerimize göre değişebilir. Dua etmek, Allah’a güvenmek, sabırlı olmak ve O’nun hikmetine teslim olmak önemlidir. Bir dua kabul olmadığında veya cevabın geciktiği hissi yaşandığında, sabırlı olmak ve inançla dua etmeye devam etmek önemlidir. Çünkü Allah, insanların en iyisini bilen ve zamanlaması en doğru olan olandır.
Dolayısıyla, dua ederken kabul olmayacak hissi yaşasanız bile umutsuzluğa kapılmayın. Dua etmek, Allah’ın huzurunda dileklerimizi ifade etmek ve O’na sığınmak için önemli bir ibadettir. Sabırlı olun, dua etmeye devam edin ve Allah’ın hikmetine güvenin. Rabbimiz, dualarımızı en uygun zamanda ve şekilde kabul edecektir.