Dua etmenin fazileti

Question

Duanın Fazilet ve Sevabı

Dua etmenin fazileti

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Dua ibadettir. Sonra da şu ayeti okudu:

وقال ربكم ادعونی استجب لكم إن الذين يستكبرون عن عبادتي سيدخلون جهنم داخرين

“Rabbimiz şöyle buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana ibadet [kulluk] etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış olarak ce henneme gireceklerdir!”

Tirmizi, Enes (r.anbu)’dan Rasulullah (s.a.v)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Dua ibadetin özüdür”

Hadiste geçen “Dua ibadettir” sözün de, müsned ve müsnedin ileyhin, marife olmaları sebebiyle hasr ifade eder. Müsned ve müsnedin ileyh arasındaki fasıl zamiri ise dua’nin ibadet çeşitleri arasında ibadetin en yücesi ve en yükseği olmasını gerektirir. Zaten buna da Rasulullah (s.a.v) şu sö- züyle işaret etmiştir: “Dua ibadetin özüdür.”
Ayet ise duanın ibadet olduğuna işaret etmiştir. Çünkü Allah (Subha nehu ve Teâla) kullarından kendisine dua etmelerini emretmiştir. Ve deva minda şöyle buyurmuştur: le joy Ka ISI “Bana ibadet [kulluk] etmekten geri duranlar [kibirlenenler]” Buda duanın ibadet olduğunu ifade etmiş olur. Rab (Subhanehu ve Teâla’ya dua etmeyi terk etmek kibirlen mektir. Ve bu kibirlenme şeklinden daha çirkin bir kibirlenme şekli yoktur.

Kul nasıl olurda, kendisinin yaratici, rızık vericisi, yoktan var edicisi, bütün âlemin yaratıcısı, rızık vericisi, dirilteni, öldüreni, ödüllendireni, cezalandıranına dua etme hususunda kibirlene bilir!

Şüphe yoktur ki bu şekilde bir kibirlenme, deliliğin en uç sınırı ve nimete olan nankörlükten bir şubedir.

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kime dua kapısı açıldıysa ona icabet kapıları açılmıştır.”

Hadisin lafzı şu şekil dedir: “Sizden her kime dua kapısı açılırsa, ona rahmet kapıları açılmıştır Allah’ın kulun isteklerinden en sevdiği isteği ondan, afiyeti istemesidir.” Bu hadisi İbn Merdiveyh şu lafızla rivayet etmiştir: “O kula cennet kapıları açılmıştır”

Hadiste geçen “Kime dua kapısı açıldıysa” sözünden kasıt; Allahu âlem: Allah (azze ve celle) kime, huşu ile yumuşaklık ile yalvarıp, ya- kararak zelil bir halde duaya yönelmeyi açarsa İşte bu açma nimeti o kişi için dualarına icabet olma sebebidir. İşte bundan dolayıdır ki, Rasulullah (s.a.v) o kişi için duasına icabet kapıları açılmıştır dedi. İşte bundan dolayı da ikinci rivayette ise o kişi için rahmet kapıları açılmıştır dedi. Rahmet kapılarının açılması ise duanın icabet olunacağına delildir. Ve yine bundan dolayı üçüncü rivayette o kişi için cennet kapıları açılmıştır dedi.

Kul nefsinde dua etmeye bir arzu bulduğu zaman ve duaya yönelmeye bir istek bulduğu zaman çokça dua etsin çünkü bu dua icabet olunacaktır. Allahın fazlı ve rahmeti ile kulun ihtiyacı giderilecektir.

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kazayı ancak dua önler, ömrü ise ancak iyilik artırır.” (Tirmizi, İbn Hibban)

Musannifin’de (rahimehullah) dediği gibi hadisi, Selman (r.anhu)’dan Tirmizi ve İbn Hibban rivayet etmiştir. İbn Hibban sahih olduğunu söyledi. Hâkim’de bu hadisi rivayet edip sahih olduğunu söyledi, Tirmizi ise sahih olmadığını hasen garip olduğunu söyledi. Çünkü isnadında Ebu Mevdud el Basri vardır. Bu adamın ismi Fiddetun dur. Ebu hatim bu adamın zayıf olduğunu söylemiştir. Aynı şekilde bu hadisi Taberani el-Kebir’inde, Zi yaeedin el Makdisi, Muhtara’sında rivayet etmiştir.

Bu hadisin aynısı Sevban (r.anhu)’dan, Taberani el – Kebirinde, Hâ- kim Müstedrekinde, İbn Ebi Şeybe Musannefinde ve İbn Hibban sahihin de şu lafızlarla rivayet ettiler:”Kaderi ancak dua geri çevirir, ömrü ancak iyilik uzatır, kişi işlediği günahtan dolayı rızıktan mahrum kalır.”

Hadiste geçen “Kazayı ancak dua önler” sözünde dua vesilesi ile Allah (Subhanehu ve Teâla)’nın kaza buyurduğu şeyin def olunacağına delil var
dır. Bunu ifade eden birçok hadis varid olmuştur. Allah (azze ve celle)’nin şu sözü de bunu destekler:

“Allah dilediğini siler, dilediğini de yerinde bırakır ana kitap onun katındadır.” (Ra’d,13/39) Bu mesele kitap ve sünnette delillerin ihtilafından dolayı çatışmanın olduğu meselelerden dir. Bizde bu konuyla alakalı bir risale yazdık.

Hadiste geçen “Ömrü de ancak iyilik uzatır” sözünde ise, iyilik isminin altına giren bütün fiiller ömrü uzatacağına dair delil vardır. Yine sahih hadislerde sabit olduğu üzere sıla-i rahim yapmakta ömrü uzatır. Hadiste ki ömrün artmasından kasıt, hakiki artmadır. Ömrün artmasından kastin, bereketinin artması da denilmiştir. Hadiste açık olan ve kuvvetli görüş ilk mana olan ömrün hakiki artmasıdır. Allah (azze ve celle)’nin şu sözlerinde de buna işaret vardır

Uzun ömürlünün ömrünün uzatılması da ve ömrünün eksiltilmesi de” (Fatir,35/11)

“Sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O’dur. O’nun katında bir ecel daha vardır.” (En’am,6/2)

Bu meselenin tahkiki burada uzun olur. Az önce belirttiğimiz üzere bu konuyla alakalı risalemiz bu meseleleri tahkik ettik.

Kader’e, tedbir [sakınmak] fayda sağlamaz. [değiştirmez). Ama [ka- bul olunan] dua, hem indirilmiş hem de indirilmemiş’e [kadere] fayda verir. (Hâkim, Bezzar)

Hadiste geçen “Kader’e tedbir, sakınmak fayda sağlamaz [değiştirmez]” sözünde kulun aldığı tedbirin, Allah (azze ve celle)’nin kişiye yaz dığı kaderden hiçbir şeyi gidermeyeceğine delil vardır. Ancak dua kişinin kaderine fayda verir. Bundan dolayı Rasulullah (s.a.v) sözünün devamında şöyle demiştir: Dua inene de, inmeyene de fayda verir. Ve sözünün deva minda bunu te’kid ederek şöyle demiştir.”Bela yeryüzüne iner dua onunla karşılaşır ve onunla kıyamet gününe kadar bir mücadele eder. Hadiste ki mücadele eder lafzından kasıt dua ve bela birbiriyle çekişir birbirleriyle itişip kakışırlar [Bundan kasıt dua inen belaya mani olmak için bela ile çar pışır denerek insanın gözünde bu durumu canlandırmak istenmiştir yoksa dua ve bela ikisi de manevi şeylerdendir bu yüzden bunların maddi bir çarpışması düşünülemez. Bu mesela luğavi üsluplardan bir üslup kullanılarak anlatılmıştır.)

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    0
    2025-02-12T21:21:21+03:00

    Dua etmenin fazileti, İslam’da çok önemli bir yer tutar ve Kuran-ı Kerim ile Hadislerde de vurgulanmıştır. Duanın fazileti ve sevabı şu şekillerde özetlenebilir:

    Allah’a yakınlık: Dua etmek, insanı Allah’a yakınlaştırır. İnsan, Allah’a yöneldiği her an, O’nun rahmetini ve merhametini talep eder. Bu da kişinin kalbinde manevi bir huzur oluşturur.

    Dua, ibadet sayılır: Dua, ibadetlerin en önemli şekillerinden biridir. Peygamber Efendimiz (sav), “Dua, ibadetin özüdür.” (Tirmizi) buyurmuştur. Dua eden kişi, Allah’a yönelmiş olur ve O’na olan bağlılığını gösterir.

    Günahların affı: Dua etmek, bir kişinin günahlarının affedilmesine vesile olabilir. Allah, samimi bir şekilde dua eden kulunu affetmekte merhametlidir.

    Sabır ve tevekkül: Dua, insanın sabırlı olmasına ve Allah’a tevekkül etmesine yardımcı olur. İhtiyaçlar, sıkıntılar veya dertler karşısında dua etmek, kişinin Allah’a güvenini ve teslimiyetini pekiştirir.

    Gönül huzuru: Dua, insanın kalbinin rahatlamasına, iç huzuruna kavuşmasına yardımcı olur. Zor zamanlarda dua etmek, insanın psikolojik olarak rahatlamasına da fayda sağlar.

    Dua, hayatın her anında yapılabilir: Dua, yalnızca belli bir zaman diliminde değil, her an yapılabilir. İster namazda, isterse gündelik hayatta her an dua edilebilir.

    Allah’ın vaadi: Kuran’da, Allah, dua edenlerin dualarına cevap vereceğini vaat etmiştir. “Bana dua edin, size cevap vereyim.” (Müminun, 60) ayeti, dua etmenin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

    Dua, kişinin kalbinin ve niyetinin temiz olduğu bir ibadettir. Sevabını yalnızca Allah bilir ve her dua, zamanında ve uygun şekilde Allah katında kabul edilir.

Cevapla