Paylaş
Dua ne demektir ? hangi durumlarda Dua ederiz araştıralım
Question
Dua ne demektir : Allaha yalvarma, Allahtan yardım dileme ,bir sıkıntısı varsa onu Allahtan istemesidir.
Hangi durumlarda Dua ederiz : Biz Müslümanlar olarak başımıza bir iş geldiği zaman, Allahu tealadan Dua isteriz. o sıkıntımızı yerine getırsin diye .
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : 3 dua vardır geri çevirilmez
1 : Misafirin duası
2 : Annenin evladına duası
3 : Yetimin duası
DUA
I-DUA
İnsanın dünya ve ahiret ile ilgili, kendine yahut başkasına ait bir ihtiyacı Allah Teâlâ’ dan istemesidir. Allah’a kul olduğunu bi len, her türlü nimeti O’nun verdiğine inanan bir insan için son nefese kadar vazgeçilmesi mümkün olmayan bir ibadettir.
Allah Teâlâ hâdiseleri sebeblere bağlamıştır. Sebebler mey dana gelmedikçe ona bağlı olan hâdiseler de vaki olmaz. Sebeb meydana gelince ona bağlı olan hâdiseler de meydana gelir. Du anın da Allah Teâlâ tarafından bazı hâdiseler için birer sebeb kı lınması pekâlâ mümkündür.
Dua insanın Rabbini bilmesinin, her şeyin sahibi, her nimetin vericisi olduğunu anlamasının bir neticesidir. O’nun yüce huzu runda kulluğunu ve acizliğini duyarak nimetlerini istemesi insana en çok yakışan ibadetlerden biridir Başı daraldığı zaman kendi gibi aciz bir insandan bile yardım isteyen bir kimsenin, bütün varlıkların mutlak sahibi ve hakimi olan yüceler yücesi Rabbin den ihtiyacını dilemesi, ona halini arzetmesi kadar tabiî bir şey olamaz. Hiç bir dine inanmayanlar bile, felâketin kapıyı çaldığı anlarda manevi bir dayanağın yokluğunu hisseder, kendilerine bir destek arama çabasına düşerler. Ağır hastalığa yaklananlar şifa için ağaçlara çivi çakmağa, bez parçalan bağlamağa varın caya kadar türlü türlü batıl itikadlara saplanırken, aklı başında bir müslüman ihtiyacını, Yüce Allah’a arzediyorsa yapılabilecek işlerin en iyisini yapıyor demektir. Dileğimiz şudur ki, Rabbimiz bizi kendine samimiyetle el açıp yalvaran rahmetinden ümidini kesmeyen bir kul olarak yaşama zevkini ömür boyunca tattırdığı kullarından eylesin.
II-DUA İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER
a) “Kullarım sana beni sorduklarında haber ver ki ben mu hakkak yakınımdır. Bana dua edince ben o dua edenin dâveti ne icabet ederim, (duasını kabul ederim).”¹
b) “Rabbinize yalvara yakara gizlice dua edin. Şu bir haki kattir ki, Allah haddi aşanları sevmez.”
c) Ebu Said Hudrî (r.a.) anlatıyor:
“Peygamberimiz şöyle buyurdu; her hangi bir müslüman, günahla, akrabalığı kesmekle ilgisi olmayan bir dua ederse Allah ona üç şeyden birini verir; ya duasını dünyada kabul eder, veya onun için ahirette sevabını hazırlar, yahut istediği nin misli olan bir fenalığı kendinden giderir. Ashab- kiram: Öyleyse çok dua edelim ya Resulullah, dedi ler, Efendimiz; Allah da daha çok verir, buyurdu.
d) Ebu Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Resulüllah Efendimiz buyurdular; “Acele olunmadığı (yani dua ettim de kabul edil medi denilmediği) müddetçe duanız kabul edilir.”
III-KUR’AN AYETLERİNDEN VE HADİSLERDEN DUALAR
– “Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyi olanı ver, ahirette de iyi olanı ver, ve bizi o ateş azabından koru.”
– “Ey Rabbimiz, unuttuk yahut yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme. Ey Rabbimiz, bizden evvelki ümmetlere yük lediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme, Ey Rabbimiz, ta kat getirmiyeceğimizi bize taşıtma. Bizden sadır olan günahla ri sil, bağışla, bizi yarlığa, bize merhamet et. Sen mevlâmızsın bizim. Artık kâfirlere karşı da bize yardım et.”
– “Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalble rimizi batıla meylettirme. Kendi yanından bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen ziyadesiyle bağışlayansın. “?
– “Ey Allahım, acizlikten tenbellikten, korkaklıktan, bu naklık derecesinde ihtiyarlıktan, cimrilikten, kabir azabından, hayat ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım.”
– Resûlullah Efendimiz, Hz. Ebu Bekir’ in “namazda oku yacağım bir dua öğret” demesi üzerine, şöyle dua et buyurmuş lardır:
“Allah’ım kendime çok zulmettim, senden başka günahları afvedecek yoktur kendi hazinenden olan bir mağfiret ile beni
bağışla, bana merhamet et. Sonsuz bağışı, eşsiz merhameti olan ancak sensin.”
– “Allah’ım fena huylar ve amellerden, nefsani arzulardan sana sığınırım.”
– “Yarabbi bedene arız olan beres illetinden, aklın zeva linden, cüzamdan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım,”
– Âişe (r.a.) anlatıyor: dedim ki; “Ya Rasulallah ne buyu rursun, Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilirsem nasıl dua edeyim?” Buyurdu ki: “Allahım, sen çok affedicisin. Ba ğışlamayı seversin, o halde beni affet” de.” big mig ilist
İhnü Abbas (r.a.) demiştir ki: Rasulüîlah (s.a.) ashabı na Kur’an’dan bir sure öğretir gibi ehemmiyet vererek şu duayı öğretirdi; “Allahım şüphesiz ben cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccalin fit nesinden sana sığınırım, hayat ve ölümün fitnelerinden yine sana sığınırım. ”
IV – DUA EDERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Dua etmenin bir takım adabi ve riayet edilmesi gerekli husus ları vardır ki onlara göre hareket edildiği takdirde duanın kabul edilmesi kuvvetle ümid edilir. Şöyle ki:
-Dua edenin samimiyetle el açıp yalvarması, duasının er veya geç kabul edileceğine inanması, bütün varlığıyla Rabbine yönelmesi gerekir. Kalbi başka şeylerle meşgul iken sadece dil ile dua mırıldanmanın getireceği bir fayda yoktur. Belki kabul edilir diye dua etmek de doğru değildir. Evvelce geçen hadis lerden birinde belirtildiği gibi ya istenilenin verileceği, ya âhi rete hazırlık yapılacağı veya gelecek bir belânın önleneceği hiç unutulmamalıdır.
Duanın mutlaka belirli saatlerde yapılması gerekmez ise de âyet ve hadîslerden, bazı vakitlerde yapılan duanın daha makbul olacağı anlaşılır. Kadir gecesinde, Cuma gününün bir sa atinde, seherlerde, oruç bozma anında, ezan ve ikamet arasında, hatip hutbede iken, namazların sonunda, muharebede iki tarafın birbirine hücum ettiği anlarda… Yapılan dualar gibi.
– Yine duanın belirli yerlerde yapılması şart değil ise de, Peygamberimizin mübarek kabri yanında, Kâ’be’de, Arafat’ta, evliyaullahın yanında dua etmenin ayrı bir hususiyeti vardır. Burada kaydetmek gerekir ki, hacetler sadece Hak Teâlâ hazret lerinden istenir. Pek çok cahillerin yaptığı gibi ziyaret edilen kab rin sahibinden bir şeyler istemek dinimizce şiddetle yasaktır.
– Duada mübarek ve mukaddes varlıkları vesile edinmek iyi bir şeydir. Bir âyet-i kerîmede Esma-i husnâ (Allah’ın en güzel isimleri) ile dua etmek emir ve tavsiye buyurmuştur. Ya Kerîm, Ya Zelcelâli ve’l-ikram… gibi. Yine istenilenin, Rasûlü Ek rem Efendimizin ve diğer peygamber efendilerimizin hürmetine evliyâullah hürmetine istenmesi gibi, Hazreti Ömer (r.a.) bir yağ mur duasında “Yarab, içimizde Nebiy-yi Ekremin varken onu vesile edinirdik. Bu gün de amcası hürmetine senden yağmur is tiyoruz…” diyerek, Hazreti Abbas’in elinden tutup dua etmiştir.
-Duada haram olan veya olması mümkün olmayan bir şey istenmez. Kumarda kazanmak, hırsızlığı kolayca yapabilmek, hiç ölmemek, peygamber olmayı istemek…. gibi. Duada bunları istemek hem günah, hem de abestir. Resûlüllah Efendimiz, kabul olunmayan duadan Allah’a sığınmıştır.
– Dua ederken kıbleye dönülmesi, abdestli bulunulması, ellerin avuç içi yüze ve göğe bakacak şekilde kaldırılıp açılması, duadan evvel sadaka verilmesi, duayapeygamberimizin başladı ğı gibi (sübhâne rabbiyel aliyyil a’lel vehhab) diye başlanılması, Kur’an ve hadîste öğretilen duaların yapılması., gibi hususların da göz önünde bulundurulması dua edenin lehinedir ve duanın kabul olmasına birer sebeb olabilirler.
NOT: Evvelce de belirtildiği gibi duada en mühim olan, dua edenin samimiyetidir. İçten gelerek yapılmayan bir dua ister Ka dir Gecesinde, ister Kâ’be’nin içinde yapılsın, bundan beklenilecek bir faide yoktur. Zulme uğrayanın bedduasından sakının. Zira onun duâsıyla Allah arasında bir hicab yoktur, mealindeki hadîs de duanın kabulünde en birinci şartın can ve gönülden yapılması olduğunu anlatır.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Dua ne demektir? Hangi durumlarda dua ederiz? Araştıralım.
Dua, çağırmak, davet etmek, yardıma çağırmak, kişinin bütün benliğiyle Allah’a yönelmek anlamında ibadettir. İnsanlar genelde güç yetiremeyeceği durumlarda,veya bir günah sonrası yaşanan iç sıkıntısı sonunda insanın Allah’a yönelmesidir. Kulun zayıf bir varlık olduğunun kabul edilmesidir dua. Allah katında değeri olsun diye de dua eder insan :
De ki; duanız (kulluğunuz) olmasa Rabbim size ne diye değer versin.” (Furkân, 25/77)
Dua Nedir?
Dua, kelime anlamı olarak “çağırmak, istemek, yalvarmak” demektir. İslamî literatürde dua, kulun Allah’a yönelerek O’ndan yardım dilemesi, şükretmesi, bağışlanma talep edilmesi ve ihtiyaçların arz edilmesidir. Dua, insanın Allah ile kurduğu en samimi iletişim şeklidir. Kur’an-ı Kerim’de dua, Allah’a yakınlık vesilesi olarak övülmüş ve sık sık teşvik edilmiştir. Allah, kullarının kendisine dua etmelerini istemekte ve bunu sevap bir amel olarak görmektedir.
Kur’an’da dua hakkında geçen bazı ayetler şunlardır:
“Rabbiniz şöyle buyurdu: ‘Bana dua edin, size karşılık vereyim.’” (Mümin, 40:60)
“Kullarım sana beni soracak olursa (bilsinler ki) gerçekten ben çok yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına karşılık veririm.” (Bakara, 2:186)
Dua Etmenin Önemi
Dua, bir ibadettir ve Allah’a olan iman ve teslimiyetin bir göstergesidir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Hangi Durumlarda Dua Ederiz?
Dua etmek için belirli bir zaman ya da durum gerekmese de bazı haller ve anlar için dua için özel bir anlam taşır. İnsanlar genellikle şu şekilde dua ederler:
Zorluk ve Sıkıntı Zamanlarında
İnsanlar, karşılaştıkları zorluklar ve sıkıntılardan kurtulmak için Allah’a sığınırlar ve dua ederler. Örneğin, hastalık, maddi sorunlar veya tehlike anlarında dua etmek yaygındır.
Şükür İçin
Allah’ın nimetlerine karşılık vermek ve şükretmek amacıyla dua ile teşekkür edilir. Bu, kulluk bilincinin bir gereğidir.
Günahların Affı İçin
Kişinin günahları nedeniyle bağışlandığında, tövbe ederek Allah’tan bağışlanma dilediler.
Huzur ve Rahmet Dilemek İçin
Kendi huzur ve mutluluk ya da başkaları için sağlık, başarı ve rahmet dilemek amacıyla dua edilir.
Özel Zamanlarda
Bazı vakitler duaların kabulüne daha yakın. Bu zamanlardan bazıları:
Beş namaz vaktinin ardından.
Ramazan ayı, Kadir Gecesi ve bayram geceleri.
Cuma günü özellikle ikindi ve akşam vakti arası.
Gecenin son üçte biri (seher vakti).
İbadet Esnasında
Namazda, secde halinde ve özellikle tahiyyatta yapılan dualar, Allah’a yakınlaşmanın yollarıdır.
Sonuç
Dua, bir Müslümanın manevi değerlerinin temel bir unsurudur. Onu Allah’a yönelmek ve O’ndan yardım dilemek bir Müslümanın imanını güçlendirir ve Allah’a olan bağını güçlendirir. Dua, sadece sıkıntılı anlarda değil, her zaman yapılmalıdır. Çünkü dua, kulun Rabbinin huzurunda olduğunu bilmesinin ve bu bilinçle yaşamasının bir göstergesidir.