Dua ve zikir korunma duaları

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

DUA VE ZİKİR

Dua ve zikir korunma dualari

Sözlükte çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek anlamına gelen dua; din literatüründe insanın bütün benliğiyle, Allah’a yönelerek maddi ve manevi isteklerini ona arz etmesi demektir.
Dua’dan ayıramayacağımız, diğer Allah’ı tesbih şekli ise zikirdir. Zikir ise sözlükte anlamak hatırlamak, yad etmek anlamına gelir. Istılahta Allah’ı anmak ve hatırlamak, onu unutmamak ve gaflet halinde olmamak, Allah lafzını, tekbir, tahlil, tesbih ve tahmid cümlelerini tekrarlamak demektir.
Zikir Kur-an-ı Kerim’de üç yüze yakın ayette geçmektedir. Allah (c.c) Bakara Suresinde “Öyleyse yalnız beni anın ki bende sizi anayım. Bana şükredin sakın nankörlük etmeyin.’’ (1)buyurmaktadır.

Zikir, dil, kalp ve beden ile olmak üzere üçe ayrılır. Dil ile zikir, Allah’ı güzel isimler ile anmak, ona hamd etmek ve Kur-an okumaktır. Beden ile zikir ise bütün organların, Allah’ın emir ve yasaklarına uyması ile olur. Kalp ile zikir ise Allah’ı gönülden çağırmaktır.
Dua ve zikir insanı kötülükler ve boş şeylerden alıkoyar. Dünya hayatımızı, belirli bir düzen ve dengeye sokar. Bizlere, mülk sahibinin yalnızca Allah olduğunu hatırlatan güzel bir ibadettir. Dua ve Zikir’i, yalnızca dara ve sıkıntıya düştüğümüz zamanlarda yapmamalıyız.
Darlıkta ve bollukta Allah’ı dua ve zikir ile anmalıyız. Bu şekilde davranırsak, yaratanın bizlere daha çok rahmet ve mağfiret edeceğini unutmamalıyız.

Dua ve Zikir, insana Allah katında değer katan unsurlardandır. Furkan Sure’sinde: “Deki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin.’’(2).Ayeti, insanın Allah katında ancak dua ve zikir ile değer kazanacağını belirtmektedir.

Günlük yaşantımızda, gönlümüzden ve dilimizden dua ve zikir’i düşürmeyelim. Bütün bedenimizle bizleri yaratan rabbimizi, hayatımızın her safhasında tesbih etmeye gayret edelim.
Ne mutlu Allah’ı gece gündüz hatırlayan ve anan kullarına…
Allah cümlemizi kendisini zikreden ve kendisine dua eden kullarından eylesin.
—————————————-
(1)Bakara Suresi 2/152
(2)Furkan Suresi 25/77

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

  1. 1
    1
    2020-08-30T22:05:37+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    DUA VE ZİKİR

    Allah’ı anmak ve ona dua etmek inancımızın bir gereğidir. Bizi yaratan ve yaşatan bize sayılamayacak kadar nimetler veren Allah’tır. Öyle ise onu hiçbir zaman unutmamak, saygı ile anmak, ona dua etmek, ona olan sevgi ve bağlılığımızın en güzel göstergesidir. Nitekim Peygamberimiz(s.a.v) “Kişi sevdiğini çok anar” (1) buyurmuştur.

    Bilindiği gibi insanoğlu aciz bir varlıktır. Her an Allah’a muhtaç durumdadır. Bir sıkıntıya düştüğü zaman ona sığınır. Arzu ve isteklerini ona arz eder. Allah’ın büyüklüğü ve sonsuz kudreti karşısında kendi güçsüzlüğünü idrak eden insan onun her şeyi kuşatan engin rahmetine olan ihtiyacını samimi duygularla dile getirir. İşte dua ve zikir gönülden Allah’a yönelmedir. Zira bir kulun kendi acizliğini itiraf ederek bütün benliği ile yaratanına yönelmesi, onu zikretmesi ve kalbin derinliklerinden gelen derin duygularla ona dua etmesi, aynı zamanda bir ibadettir.Peygamberimiz (s.a.v) in “ Dua ibadettir”(2) hadisi bunu en güzel şekilde ifade etmektedir.

    Dua ve zikir Allah’a yöneliş ve kulluğun adıdır. Allah ile kul arasında bir bağ ve köprüdür. İnsanın ruhunda meydana gelen ruhi sıkıntıların, psikolojik rahatsızlıkların ve kalpteki ümitsizlik hastalığının en temiz ilacıdır. İnsanı Allah’a yükselten miraçtır. Kulun Allah katında değerli kılınma vesilesidir. Zira yüce Allah “Ey Muhammed! Deki ibadet ve duanız olmasa rabbim size niye değer versin “ (3) buyurmaktadır.

    Allah ile kul arasında kuvvetli bir bağ olan dua ve zikir insanın kalbine sorumluluk duygusunu yerleştirir. Bütün söz ve hareketlerinde Allah’ın haberdar olduğunu hatırlatır. Bu düşünceye sahip olan bir kimseden herhangi bir kötülük meydana gelmez. Çünkü o daima Allah’ın gözetimi altında olduğunu bilir. Her davranışında, insanlarla olan ilişkilerinde Allah’ı hatırından çıkarmaz.

    Ancak şunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Hayatta arzu ettiğimiz bir işi başarabilmek için maddi imkânları kullanarak elden gelen gayreti göstermek dinimizin emri olduğu gibi, karşımıza çıkan tehlikelerden de korunmak maksadıyla her türlü tedbiri almak da dini görevimizdir. Bunların gerçekleşmesi için her an Allah’ın yardımına muhtaç olduğumuz bir gerçektir. Ancak dua ve zikir ile yetinmek, çalışmayı bırakmak son derece yanlıştır. Bu sebeple Müslüman başarıya ulaşmak için bütün gücü ile çalışacak, bununla beraber kendisine güç ve kuvvet vermesini Cenab-ı Haktan isteyecek, tehlikeler karşısında da her türlü tedbirini alacak, bela ve musibetlerden korunmak için Allah’ın himayesine sığınacaktır. Hz. Ömer diyor ki “Hiç biriniz çalışmadan oturup Allah’ım bana rızık ver diye dua etmesin. Biliyorsunuz ki gökten ne altın yağar ne de gümüş” (4)

    Bir ayet mealiyle bitiriyorum “ Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit)Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratıldığı hakkında derin derin düşünürler ve şöyle derler: Rabbimiz sen bunu boşuna yaratmadın, seni tespih ederiz, bizi cehennem azabından koru”(5)

    —————————————
    1)-Keşful Hafa c.2. sh 222
    2)-Buhari, Müslim a.e.g c.1 sh 403
    3)-Furkan,77
    4)-Aliyyulkari, şehrul Aynililm c1 s. 182
    5)-Ali İmran . 191

    En iyi cevap
  2. 1
    1
    2020-08-30T22:11:58+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    ÇOCUKLARIN KORUNMASI İÇİN YAPILAN DUÂ:

    (( أُعِيذُكُمَا بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ ))
    146- Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-, Hasan ve Hüseyin’i, “Sizi, her şeytan ve haşereden, her kötü gözden, Allah’ın noksansız kelimelerine sığındırırım” diyerek sakındırırdı.

    (( بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَيَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ))
    86- (24/12) (Üç kere) “İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla (başlarım). O, hakkıyla işiten ve her şeyi bilendir.” 108

    ——

    97- (24/23) Akşamlayınca üç kere:
    (( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ ))
    “Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.”

    UYKUDA KORKAN VEYA ÜRKÜTEN BİR ŞEYLE KARŞILAN KİMSENİN YAPACAĞI DUÂ:

    (( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ غَضَبِهِ وَعِقَابِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ، وَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَيَاطِينِ وَ أَنْ يَحْضُرُونِ ))
    113-“Gazabından, cezalandırmasından, kullarının şerrin-den, şeytanların vesveselerinden ve bana gelmelerinden Allah’ın noksansız kelimelerine sığınırım.”

    ÇOCUKLARIN KORUNMASI İÇİN YAPILAN DUÂ:

    (( أُعِيذُكُمَا بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ ))
    146- Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-, Hasan ve Hüseyin’i, “Sizi, her şeytan ve haşereden, her kötü gözden, Allah’ın noksansız kelimelerine sığındırırım” diyerek sakındırırdı.

Cevapla