Paylaş
Duada acele etmek
Question
Duada acele etmek hadis
Duanın neticesi hususunda acele edilmemelidir:
HADİS
“Herhangi bir kimse Allah’a bir dua ile dua ederse, günah hususunda veya akraba ile münasebeti kesmek hususunda dua etmediği ve acelecilik göstermediği müddetçe duası behemahal kabul edilir. Ya dünyada ona erken verilir, yakendisi için ahirete saklanır veya yaptığı dua miktarınca günahlarına kefaret kılınır.” Bunun üzerine Ashab, “Ya Resulullah!” dediler, “nasıl acele eder?” Resuli Ekrem buyurdu ki; “Rabbime dua ettim de benim duamı kabul etmedi, der.” *”
a) Duada istediğimiz şey, meşru olmalıdır, masiyet ve günah olmamalı, isyana sevk edecek, günah şeyler istenmemelidir.
b) insanlar arası ilişkileri kesecek, bitirecek şeyler olmamalıdır.
c) Acele edilmemeli, şüpheye düşülmemelidir.
d) Her duamıza ya aynen cevap verilerek, yahut günahlarımızın affı veya sevaplarımızın arttırılması suretiyle icabet edilmektedir. Yeter ki insan istemeyi bilsin, dua için gerekli şartları yerine getirsin, kurallara uysun.
e) Dillerimizin söylediği duayı: kulağımız duymalı, kalbimiz tasdik etmeli, kalıbımız o istikamette ibadetlere ve sebeplere yönelmelidir. Gafil olunmamalıdır.
f) Her türlü haramlar terk edilmeli, İslam’ı: yasama hususunda gayret göstermelidir.
g) Her türlü yapmacık söz ve hareketlerden kaçınılmalı ve samimi olunmalıdır.
Dini siteler listesi
Bu hadis, dua ve kabul edilme süreci hakkında önemli bir bilgilendirme yapar ve insanların dualarında sabırlı olmalarını tavsiye eder. Duanın kabulü, sadece o an istediğimiz şeyin yerine gelmesiyle sınırlı bir olay değildir; duaların kabulü çeşitli şekillerde olabilir ve bu çeşitlilik, dua eden kişinin imanı, sabrı ve Allah’a olan güveni açısından büyük bir öneme sahiptir. Hadisin detaylı açıklaması şu şekilde ele alınabilir:
Duanın Şartları ve Kabulü
Hadisin ilk kısmında, dua eden bir kişinin duasının kesinlikle kabul edileceği belirtiliyor, ancak bu kabul edilme farklı şekillerde olabilir:
- Duanın Erken Verilmesi: Dua eden kişi, dua ettiği şeyi bu dünyada, kısa bir süre içerisinde alabilir. Bu durumda Allah, kulunun istediği şeyi dünyada ona verir ve böylece dua hemen gerçekleşmiş olur.
- Ahirete Saklanması: Bazı durumlarda Allah, kulunun istediği şeyi bu dünyada değil, ahiret için saklar. Ahirette daha büyük bir mükafat olarak o isteği kuluna geri döner. Bu, dua eden kişi için belki de o anda anlaşılması zor bir durum olabilir, fakat ahiret hayatının sonsuz ve ebedi olduğu düşünüldüğünde, bu Allah’ın kuluna olan bir rahmeti ve lütfu olarak anlaşılmalıdır.
- Günahlara Kefaret Kılınması: Yapılan dualar, günahların affedilmesine vesile olabilir. Dua, hem dünyada hem de ahirette insanın günahlarının silinmesine katkıda bulunur ve bu da dua edenin günah yükünün hafiflemesine sebep olur. Bu da, kulun duasının başka bir şekilde kabul edildiğini gösterir.
Bu üç ihtimal, Allah’ın dualara nasıl karşılık verebileceğini gösterirken, duaların mutlaka dünyada gözle görülür bir sonuçla karşılık bulmayabileceğini de açıklar. Duaların ahirette veya manevi anlamda bir karşılığı olabilir, ki bu da en az dünya hayatındaki karşılık kadar kıymetlidir.
Duanın Şartları: Günah ve Akraba ile İlişkiyi Kesme
Hadiste vurgulanan bir diğer önemli nokta, duanın içeriğidir. Dua eden kişi, duasının meşru bir amaç doğrultusunda olması gerektiğini bilmelidir. Masiyet ve günah içeren talepler, kabul edilmeyen dualar arasında sayılır. Ayrıca, dua eden kişinin akraba ile ilişkiyi kesme gibi sosyal ilişkileri bozan taleplerde bulunması da kabul edilmeyen dualardandır. İslam, akrabalık ilişkilerini korumaya ve geliştirmeye büyük önem verir. Bu nedenle, bir kimsenin dua ederken akraba bağlarını zayıflatacak veya bozacak taleplerinin kabul edilmeyeceği ifade edilmiştir.
Sabırsızlık ve Acelecilik
Hadiste sabırsızlık ve acelecilik konusu da önemli bir yer tutar. Bir dua ederken, insanın sabırlı olması beklenir. Dua, Allah’a teslimiyetin bir göstergesidir ve kulun O’na güvenini ifade eder. Ancak kişi, duasının hemen kabul edilmediğini düşündüğünde sabırsızlık gösterebilir. Peygamber Efendimiz bu konuda “Rabbime dua ettim de duam kabul edilmedi” diyerek acele eden kişiyi örnek vermiştir. Böyle bir acelecilik, kişinin Allah’a olan güveninde bir eksiklik olarak görülür. Halbuki dua eden kimsenin, duasının kabulü için zamanın Allah tarafından en doğru şekilde tayin edileceğini bilmesi gerekir. Acele eden kişi, duasının kabul edilmediğini düşündüğünde bu onun Allah’a olan imanını ve tevekkülünü zayıflatabilir.
Acelecilik, aynı zamanda kulun dua ile ilişkisini de bozar. Bir kimse, Allah’a dua ettikten sonra hemen bir karşılık beklerse, sabır ve teslimiyet yerine tatminsizlik ve şüphe doğabilir. Oysa dua, sadece bir sonuç almak için yapılmaz; dua aynı zamanda Allah ile bir iletişim ve yakınlaşma vesilesidir. Sabır, bu ilişkinin önemli bir parçasıdır ve insanın Allah’ın rahmetine olan güvenini pekiştirir.
Duanın Kabulünde Hikmet ve Zamanlama
Allah, dualara her zaman en hikmetli şekilde karşılık verir. Bu bazen kulun anlayamayacağı bir biçimde olabilir. İnsanlar, duanın kabul edilmesi ile ilgili belirli bir zaman beklentisi içerisine girebilirler, ancak Allah’ın hikmetine göre bu zamanlama farklı olabilir. Dua, Allah katında en uygun zamanda ve en uygun şekilde karşılık bulacaktır. Kişinin duasının hemen kabul edilmediğini düşünmesi, Allah’ın ona daha iyi bir zaman veya şekilde cevap vereceğini gösterir. Bu nedenle müminin duasında sabırlı olması ve Allah’ın takdirine teslim olması gereklidir.
Sonuç
Bu hadis, dua eden kişinin Allah’a olan güvenini, sabrını ve tevekkülünü sınar. Dua, sadece dünyada maddi karşılık almak amacıyla yapılmaz; aynı zamanda manevi bir bağ kurma, arınma ve Allah’a teslim olma vesilesidir. Bu süreçte acelecilik göstermek, Allah’ın duaları en doğru zamanda ve en hikmetli şekilde kabul ettiğini unutmaktır. İnsanın dualarında sabırlı olması, Allah’a olan güvenini pekiştirir ve imanını güçlendirir. Aynı zamanda dua, insanın günahlarının affedilmesine ve ahiret yurdunda daha büyük mükafatlara nail olmasına vesile olabilir.
Bu nedenle, dua eden kimse her zaman duasının kabul edilmediği düşüncesine kapılmadan, sabırla, Allah’ın rahmetine güvenerek duasını yapmaya devam etmelidir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 3 )
Duada acele ve zaman
İyi günler bir sorum olacaktı duaya ne kadar süre devam etmeliyiz ben uzun süredir bir isteğim için dua ediyorum ama olmadı ve beklenti içinde olmak beni artık yoruyor . Daha dua etmeyeceğim diyorum bu konu hakkında hayırlısı böyleymiş ama sonra yine o konu hakkında dua ederken buluyorum kendimi .Sürekli dua ediyorum hayırlısı değilse bu isteğimi içimden al Allahım diye ama yine dua ediyorum istemsizce bu şekilde söylemek doğrumu biraz uzun ve karışık oldu ama cevaplarsanız sevinirim .
Duada acele etmemekle ilgili hadis, dua ederken sabırlı olmanın ve Allah’a olan güvenin önemini vurgular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), dua eden kişinin aceleci davranmaması gerektiğini, aksi takdirde duasının kabul edilmeyeceğini ifade eder. Duanın neticesi, hemen gerçekleşmeyebilir; bazen dünya hayatında, bazen ahirette karşılık bulur veya kişinin günahlarına kefaret olur.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar:
Bu şekilde dua etmek, Allah’ın rahmetine güvenerek tevekkül etmek anlamına gelir ve acelecilik gösterilmediği sürece her dua bir şekilde karşılık bulur.
İyi günler! Sorunuz çok anlamlı ve birçok insanın karşılaştığı bir durumu dile getiriyor. Duanın kabulüyle ilgili sabır göstermek ve sürekli beklenti içinde olmak zaman zaman zorlayıcı olabilir. Bu konuda birkaç önemli noktayı dikkate almak faydalı olacaktır:
Duanın Zamanı ve Acele Etmemek: İslam’da, duada acele etmek hoş karşılanmaz. Bir dua ettiğimizde, hemen gerçekleşmesini beklemek yerine, Allah’ın hikmetine güvenmek esastır. Duanın kabul edilme süresi bize bağlı değil, Allah’ın bilgisi ve planı dâhilindedir. Bazen dualarımız hemen kabul olur, bazen de kabul edilmesi için zaman gerekir veya Allah biz farkında olmasak da daha hayırlı olan bir şekilde bize cevap verir.
Hayırlısını İstemek: “Eğer hayırlı değilse isteğimi içimden al” gibi bir dua, aslında samimi bir teslimiyet göstergesidir. Bu tür bir yaklaşımda, Allah’a güvenmek ve O’nun planına teslim olmak vardır. Bu yüzden, böyle dua etmeye devam etmekte bir sakınca yoktur. Ancak unutulmamalıdır ki insanın isteğinin içinde kalması da doğal bir durumdur. Bu yüzden kendinize kızmadan, isteğinizi Allah’a arz etmeye devam edebilirsiniz.
Dua ve Sabır: Dua bir ibadettir ve sabırla sürdürmek gerekir. Dua ettiğiniz sürece, Allah’a yakın olduğunuzu ve O’na teslim olduğunuzu unutmayın. Bazen duaların kabul edilmemesi bile bizim iyiliğimiz içindir, çünkü biz bazı şeylerin sonucunu bilemeyiz.
Duada İnat Etmemek: Bir konuda ısrarla dua ederken, dua etmeyi zorunlu bir yük gibi görmekten kaçınmak önemli. Eğer bu durum sizi yoruyorsa, duaya bir ara vermek veya farklı konularda dua etmek de rahatlatıcı olabilir.
Kısacası, duada acele etmemek, Allah’a teslimiyet göstermek ve sabırlı olmak en doğru yaklaşımlardan biridir. İçtenlikle hayırlısını istemeye devam edebilirsiniz, bu duada bir yanlışlık yoktur. Sizi yoran şeyin ne olduğunu fark edip, duaya daha rahat bir gönülle devam etmek de ruh halinize iyi gelebilir.