Duaya İcabet Olunduğunun Alametleri

Edilen duanın kabul olduğu nasıl anlaşılır?

Duaya icabet olunmasının alametleri şunlardır: İcabet olunan kişinin haşyet duyması, Ağlaması, Ürpermesi ve hatta bazen titremesi, kendinden geçme, yok olma halini yaşaması (bedenen insanlarla bir beraberlik olsa da sanki ruhen onlardan ayrı, bulunduğu ortamda değilmiş gibi bir hali yaşaması),

Bazen de icabetin alameti icabet edildikten sonra kalbin sükûnet üzere olması, göğüste bir yatışma, rahatlama veya insan içinde bir dinçlik ve bedeninde bir hafiflik hisseder öyle ki dua eden sanki omuzlarında ağır bir yük vardı da onu omuzlarından indirmiş gibi bir şey hisseder.

İşte bu halleri hissettiği zaman kişi Allah (cc)’ye yönelmek ve ona yaklaşmaktan, sadaka vermekten, Allah’a hamd etmek ve O’na şöyle diyerek yalvarmaktan gafil olmaması gerekir: الحمدلله الذي بعزته وجلاله تتم الصالحات “Nimeti ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun.”

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Sizlerden birisini, duasına icabet olunduğunda ve bu sebeple hastalığından şifa bulduğunu bildiği zaman veya bir yolculuktan döndüğü zaman şu zikri:  “İzzeti ve celali ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamd olsun.” Yapmasına ne engel oluyor?

Musannifin de (rah) dediği gibi hadisi, Aişe (r.anha)’dan Hâkim, ‘Müstedrek’ adlı kitabında rivayet etmiştir. Aynı şekilde hadisi İbn Mace ve İbn Sünni rivayet etmişlerdir. ‘Ezkar’ adlı kitapta hadisin isnadınin ceyyid olduğu söylenmiştir. Suyuti, isnadının hasen olduğunu, Hâkim ise sahih olduğunu söylemiştir. Musannifin zikrettiği bu lafızlar Hâkimin hadislerinden birinin lafzıdır. Bu hadisin diğer kitapalardaki lafzı ve yine Hâkim de bulunan diğer rivayette ki lafzı ise şöyledir: “Nebi (s.a,v) hoşuna giden bir şey gördüğü zaman şöyle dedi:الحمد لله الذي بنعمته تتم الصالحات “”Nimeti ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun.” Hoşlan- madığı bir şey gördüğü zaman ise şöyle dedi: الحمدلله على كل حال “Her hal için Allah’a hamdolsun.”

Beyhaki,’ el-Esma ve Sıfat’ adlı kitabında Ebu Hureyre (r.anhu)’dan şu hadisi rivayet etti: “Nebi (s.a.v) şöyle dedi: “Sizlerden biriniz rabbinden bir şey istediği ve isteğine icabet olunduğunu bildiği zaman şöyle desin: الحمدلله الذي بعزته وجلاله تتم الصالحات “İzzeti ve celali ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun.” Bu hadisi aynı şekilde Bezzar, Ali (r.an- hu)’dan rivayet etmiştir ancak Bezzar’ın rivayetinin senedinde Abdullah bin Rafi ve oğlu Muhammed vardır ki bu ikisi bilinen raviler değildir. [meçhul ravilerdir]

Hadiste geçen “İzzeti ve celali ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun.” Sözü nüshalarının bir kısmında bu şekilde bazı nüshalarda ise “Nimeti ile salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun” Şeklinde bazı nüshalarda ise “İzzeti, celali ve nimeti ile salih amellerin tamamlandıği Allah’a hamdolsun.” Şeklinde gelmiştir.

Musannifin burada zikrettiği duanın icabet olunduğunun alametleri tecrübe yolu ile sabit olan şeylerdir her hangi bir istidlale [delil getirmeye ihtiyaç duymayan şeylerdir. Dua eden bütün herkes duası kabul olduğunda Allah (azze ve celle) lütfu ile duasına icabet ettiği zaman bu sayılan ala metlerden birisini duyar. Allah büyük lütüf sahibidir.

Duasına icabet edilen kişinin üzerine düşen sorumluluk, Allah (azze ve celle)’nin duasına icabet ettiğini hissettiği zaman Rasulullah (s.a.v)’in bizi yönlendirdiği ve tekrarlamamızı emrettiği bu hamdi tekrarlayarak Rasu lullah (s.a.v)’e tabi olmasıdır.

Tuhftuz zakirin

İslamda Duanın Önemi Nedir

İcabet ne demek? Kısaca