Paylaş
Duhan nedir? Kıyamet alameti DUMAN
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
KIYAMET ALAMETİ: DUMAN
Ayette geçen Duhan yani Duman ne demektir
Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur: “Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.”1399 İbn Ebi Müleyke şöyle demiştir: “Bir sabah İbn Abbas’ın yanına gittim. Bana sabaha kadar uyumadığını söyleyince sebebini sordum. “Kuyruklu yıldız doğdu. Ben de kıyametin habercisi olan dumanın çıkmasından korktum ve bu yüzden sabaha kadar uyuyamadım” dedi.
Hz. Ali şöyle demiştir: “Duman alameti daha ortaya çıkmış değildir. Çıkınca mümin kimse nezle olmuş halde, kafir ise bitip tükeninceye dek soluma halinde olacaktır.”
Peki, bu alametler gerçekleşmiş midir? Sahabenin alim olanları ve onlardan sonra gelen alimler bu konuda ihtilaf etmiş ve iki guruba ayrılmışlardır.
Birinci gurup: Bunlar dumanın ortaya çıktığını söylemişlerdir. İbn Mes’ud, Mücâhid, Ebu’l-Aliye, İbrahim en-Nehai, Dahhâk, Atiyye ve İbn Celil bu görüştedirler. İbn Mes’ud’un öğrencisi Mesruk’un şöyle dediği varid olmuştur: “Kinde kapısından Kufe mescidine girdik. Orada bir adamın arkadaşlarına bir şeyler anlattığını gördük. Bu kişi, onlara “Göğün, açık bir duman çıkaracağı gün…”‘”‘ âyetini okuyup “Bu dumanın ne olduğunu biliyor musunuz.
Bu, kıyamet gününde gelecek olan dumandır. Kafirlerin kulaklarını ve gözlerini bürüyecektir. Mü’min de bundan dolayı nezle olacaktır” dedi. Biz de İ bn Mes’ud’un yanına varıp adamın söylediklerini haber verdik. 0 sırada uzanmış bulunuyordu ve ürkmüş halde doğrulup oturdu. Sonra şunları söyledi: “Muhakkak ki Allah azze ve celle Peygamberiniz’e şöyle demiştir: “(Rasulüm De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim.'”‘ Kişinin bilmediği konuda “Allah en iyisini bilir” demesi gerekir. Size bu konudan haber vereceğim. Kureyş İslâm’a girmede yavaş davranıp Rasülullah (s.a.)’e isyan etmek istedi. Rasülullah (s.a.) onları yıllarca davet etti. Allah Rasülü, Hz. Yusuf zamanında ortaya çıkan kıtlık gibi bir kıtlık ve açlıkla karşılaştı. Hatta bu yüzden ölmüş hayvanların etini dahi yediler. Gözlerini gökyüzüne dikiyorlardı ve dumandan başkasını görmüyorlardı.” Bir diğer rivayete göre şöyle demiştir: Kişi bakışlarını gökyüzüne dikiyor ancak içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan dolayı duman gibi bir şeyden başkasını göremiyordu. Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur: “Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.'”2
Rasülullah (s.a.) geldiğinde ona şunu söylediler: “Mudar için Allah’tan yağmur iste. Şüphesiz ki onlar helak olmuş durumdadırlar.” Rasülullah (s.a.) onlar için yağmur istedi. Onlar da bunun üzerine yağmura kavuştular. Bu sırada şu âyet nazil oldu: “Biz azabı birazcık kaldıracağız fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.'”3 İbn Mes’ud şöyle demiştir: “Kıyamet gününde onlara azap gösterilecektir. Zira onlar refaha kavuştuklarında eski hallerine geri döndüler. Allah azze ve celle bunun üzerine şu âyeti indirdi: “Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı ahrız.'”4 Bu da Bedir günündeki intikamdır.” İbn Mes’ud (r.a.) şöyle demiştir: “Şu beş şey gerçekleşmiştir: Duman, savaş, ay (yani ayın yarılması), şiddetle yakalama ve sürekli azap.””” Bu hadis Buhâri ve Müslim tarafından tahric edilmiştir. Hadise Ahmed b. Hanbel de Müsned’inde yer vermiştir. Tirmizi ve Nesâ’i de hadisi tefsir bölümünde nakletmişlerdir.
Buna göre bu alimler dumanın ortaya çıktığını söylemişlerdir. Bu duman, kıyametin büyük alametlerinden biri olarak bir daha vuku bulmayacaktır. Onlara göre kıyametin büyük alametlerinden biri vuku bulmuştur.
İkinci gurup: Bunlar duman hadisesinin daha gerçekleşmediği görüşündedirler. Onlara göre bu hadise kıyametin büyük alametlerinden biri olarak gerçekleşecektir. Bu, bazı sahâbilerin, tabiinlerin ve bu konuda onlarla aynı çizgide olanların görüşüdür. Kur’ânsın tercümanı İbn Abbas da bu görüştedir. Bu konuda onu, çok sayıda hadis ve rivayet desteklemektedir.
Huzeyfe b. Eski (r.a.)’dan nakledildiğine göre o, şöyle demiştir: “Biz kıyamet hakkında konuştuğumuz sırada Rasülullah (s.a.) Arafat’tan inip yanımıza geldi ve şunları söyledi: “Şu on delil’ görmediğiniz sürece kıyamet kopmayacaktır: Güneşin batıdan doğması. Dumanın çıkması. Dabbetü’l-Arz’m çıkması. Ye’cüc ve Me’dıc’ün çıkması. Hz. İsa’nın ortaya çıkması. Deccâl’in ortaya çıkması. Üç bölgede yere batmanın gerçekleşmesi; Doğuda bir yerin batması, Batıda bir yerin batması, Arap Yarımadası’nda bir batmanın meydana gelmesi.”””
Bu hadis, duman hadisesinin kıyametin büyük alametlerinden biri olduğunu göstermektedir. Raseılullah (s.a.), Dabbe’nin çıkışını da kıyametin büyük alametleri arasında saymıştır.
Yine Huzeyfe’den gelen bir başka hadise göre, Raseılullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Şu on delili görmediğiniz sürece kıyamet kopmayacaktır: Doğuda bir yerin batması, Batıda bir yerin batması, Arap Yarımadası’nda bir batmanın meydana gelmesi, Dumanın çıkması, Dabbetü’l-arzın çıkması, Ye’cûc ve Me’cûc’ün çıkması, Güneşin batıdan doğması, Aden’den bir ateşin çıkması ve bunun, insanların buradan ayrılmasına sebep olması.””‘
Ebu Mâlik el-Eş’ari (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasillullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki Rabbiniz sizi üç şeye karşı uyarmaktadır: Birincisi dumandır. Bu duman, Müslümanların nezle gibi bir duruma düşmelerine, kafirlerin de kulak zarlarmın delinmesine sebep olacaktır. İkincisi Dabbe, üçüncüsü de Deccal’dir.”14°0
Bu hadis ve rivayetler Kur’ân-ı Kerim’in âyetlerini desteklemektedir.
Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur: “Göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle!” Bu, herkesin göreceği apaçık bir hakikattir. İbn Mes’ud’un yorumladığı hadise ise, onların şiddetli açlık ve zorluktan dolayı hayallerinde gördükleri bir şeyden başkası değildir. Nitekim âyette Allah azze ve celle “İnsanları bürüyecektir”1409 demiştir. Yani onları örtecek ve görmelerini engelleyecektir. Şayet bu hadise bir hayalden ibaret olmuş olsaydı, bu hususta sadece Mekke müşrikleri özel tutulur ve “İnsanları bürüyecektir”ifadesi kullanılmazdı.m.
Burada görüldüğü üzere duman hadisesinin henüz gerçekleşmediğini söyleyenlerin delilleri kabul edilme noktasında önceliklidir. Bu iki görüş hususunda verilebilecek sahih bir değerlendirme şu olacaktır:
1. Bu hadise gerçekleşmiştir.
2. ileride gerçekleşecektir. Burada kastedilen duman, hakiki bir duman olup kıyametin kopuş alameti ve şartlarından olan ve o anda gerçekleşecek olan bir dumandır. Bu hadisenin gerçekleşmesi, insanların “Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inaınyoruz””” demelerine mani olmayacaktır. Allah azze ve celle onlardan azabı kaldıracak ve onlar artık kıyamet saatine yaklaşmış bulunacaklardır.
İbn Mes’ud’un sözü Rasülullah (s.a.)’e dayanmamaktadır. İbn Mes’ud tefsirde bulunmuştur. Rasülullah (s.a.)’den gelen delil onun söylediğinin aksinedir.
İbn Mes’ud’dan rivayet edildiğine göre iki duman vardır. Mücâhid, İbn Mes’ud’un şöyle dediğini haber vermiştir: “İki duman vardır. Bunlardan birisi gerçekleşmiştir, diğeri ise yer ile gök arasını dolduracaktır. Mü’min bu dumandan dolayı ancak nezle olacaktır, kafirin ise kulak zarları delinecektir. Bu esnada Yemen’den güney rüzgarı esecek ve mü’min erkek ve kadınların ruhlarını teslim alacaktır. Geriye insanların kötüleri kalacaktır.”‘”
Yemen’den güney rüzgarının ermesi ve mümin erkek ve kadınların ruhlarının teslim alınıp da geriye insanların kötülerinin kalmasından sonra şu büyük hadiseler meydana gelecektir.
Huzeyfe İbnü’l-Yeman’dan rivayet olunduğuna göre Resulullah (asv) buyurmuştur ki:
“Alametlerin ilki Duhan, ve Meryem oğlu İsâ’nın inmesi, Aden’in derinliklerinden çıkacak olan bir ateştir ki insanları mahşere sevk edecektir.” Huzeyfe: “Ya Resulullah o duhan nedir” demiş, Resulullah, “O semanın açık bir duman ile geleceği günü ki insanları saracaktır.” (Duhan,44/10,11) diye okuyup buyurmuştur ki, “Doğu ile batı arasını dolduracak, kırk gün kırk gece duracak, mümin zükam (nezle) gibi olacak, kâfire sarhoş gibi burnundan kulağından girip aşağısından çıkacak.”
Guslüm kabul edilmedi veya olmadı gibi düşüncelere kapılıyorum
Cevapla