Paylaş
Dünya ahiretin tarlasıdır hadisin açıklaması
Question
Dünya ahiretin tarlasıdır hadisin açıklaması
Dünya ahiretin tarlasıdır ne demek, Dünya ahiretin tarlasıdır hadis
Güzel ve bir o kadarda anlamlı olan peygamber efendimizin hadislerinden biri de “ dünya ahiretin tarlasıdır.” Bu hadis-i şerif her ne kadar mecazı anlamlı olarak söylenmiş olsa da son derece doğrudur. Evet dünya ahiretin tarlası hükmündedir. Çünkü insanlar yeryüzünde yaşadıkları sürece yaptıkları iyilik ve kötülüklerin meyvesini ahirette alır. Bir Müslüman dünyada iken Allah’ın emirlerine uyar ve onun yasakladıklarından uzak duru ise ahirette cennet meyvesi ile ödüllendirilir. Ancak aksi durumda cehennem ile cezalandırılır.
“Dünya ahiretin tarlasıdır” sözü, hadis olarak meşhur olmakla birlikte, kaynaklarda doğrudan bu ifadeyle sahih bir hadis metni olarak geçmemektedir. Ancak bu söz, İslam’ın dünya ve ahiret arasındaki ilişkiyi anlatan hikmetli bir söz olarak kabul edilir ve İslami öğretilerle uyumludur.
Anlamı ve Açıklaması:
Bu söz, kişinin dünya hayatındaki amellerinin ahiretteki durumunu belirleyeceğini ifade eder. Tıpkı bir çiftçinin tarlasında ektiği tohumların karşılığını hasatta alması gibi, dünya hayatında yapılan iyi ya da kötü amellerin karşılığı da ahirette alınacaktır.
Ayet ve Hadislerle Desteklenmesi:
- Ayetler:
- “Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da dünyadan bir şeyler veririz; fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” (Şûrâ, 42/20)
Bu ayet, dünya ve ahiret arasında denge kurmayı, ahireti öncelikli hedef haline getirmeyi öğütler. - “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Ve çalıştığı şey (ahirette) görülecektir.” (Necm, 53/39-40)
Bu ayet de kişinin dünya hayatındaki çabasının ahiretteki durumunu doğrudan etkilediğini vurgular.
- “Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da dünyadan bir şeyler veririz; fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” (Şûrâ, 42/20)
- Hadis:
- Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Akıllı kişi, kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır.” (Tirmizî, Kıyamet, 25)
Bu hadis, dünya hayatını ahiret için bir hazırlık dönemi olarak değerlendiren kişinin akıllıca davrandığını anlatır.
- Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Dünya-Ahiret Dengesi:
“Dünya ahiretin tarlasıdır” sözünün özünde, dünyayı ahiretten tamamen kopuk görmemek vardır. Dünya, ahiretin kazanılacağı bir yerdir; ancak dünya nimetlerine aşırı bağlanmak, ahiret hazırlığını ihmal etmeye yol açar. Bu yüzden İslam, dünya nimetlerinden faydalanmayı yasaklamaz, ama bu nimetlerin Allah rızasına uygun bir şekilde kullanılmasını öğütler.
Dersler:
- Dünya hayatı geçicidir; esas yurt ahirettir.
- Dünya, insanın ahiret için hazırlık yaptığı bir tarladır. Burada iyi işler ekilirse ahirette güzel sonuçlar biçilir.
- Ahiret hayatını ihmal etmeden, dünya nimetlerinden ölçülü bir şekilde faydalanmak gerekir.
Bu söz, İslam ahlakı ve dünya-ahiret dengesi açısından önemli bir prensibi ifade eder.
Benzer konular:
Answers ( 2 )
Dünya ahiretin tarlasıdır. Evet aynen de öyledir. Biz tarlamızı dünyada ekeceğiz. Hasadını da ahirette alacağız. İyi şeyler eker isek iyi şeyler ile karşılaşacağız ahirette. Kötü şeyler ekersek, Rabbimizin razı olmadığı şeyler eker isek kötü şeylerle karşılaşmış olacağız ahirette. Tarlasını hiç ekmeyen ise boş bir amel defteri ile karşılamak ahirette.
Ve bir söz;
Bugün amel var hesap yok;
Yarın ise hesap var amel yok.
Hesap gelmeden tarlamıza iyi şeyler ekmeye çalışalım.
Hadis: “Dünya ahiretin tarlasıdır.”
Bu hadis, İslamî öğretilerde sıkça kullanılan ve Müslümanlara önemli bir ders veren bir ifadedir. Ancak, bu söz sahih hadis kaynaklarında doğrudan bu şekilde geçmemektedir. Bununla birlikte, anlam bakımından Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetine ve hadis-i şeriflere uygun bir ifadedir.
Açıklaması:
Bu söz, dünyanın ahiret için bir hazırlık yeri olduğunu ifade eder. Tıpkı bir çiftçinin tarlasına tohum ekerek ileride mahsul almayı beklemesi gibi, insan da bu dünyada yaptığı amellerin karşılığını ahirette alacaktır. Dünya, iyi veya kötü amellerin işlendiği bir yerdir; kıyamet günü ise herkes yaptıklarının karşılığını görecektir.
Kur’an’dan deliller:
“Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim dünya kazancını isterse, ona da bundan veririz; fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.”
(Şûrâ, 42/20)
“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayırla da şerle de deniyoruz. Ve ancak bize döndürüleceksiniz.”
(Enbiyâ, 21/35)
“Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahiret yurdu ise takva sahipleri için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?”
(En’âm, 6/32)
Hadislerden deliller:
“Akıllı kişi, nefsini kontrol eden ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir. Aciz kişi ise nefsinin arzularına uyan ve Allah’tan (karşılık bekleyerek) temennide bulunan kimsedir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 25)
“Benim dünya ile ilgim, bir ağacın gölgesinde biraz dinlenip sonra orayı terk eden bir yolcunun durumu gibidir.” (Tirmizî, Zühd, 44)
Bu Hadisten Çıkarılması Gereken Dersler
Dünya, amaç değil araçtır.
Dünya, sadece zevk almak ve oyalanmak için yaratılmamıştır. Burada yapacağımız her amel ahiret hayatımızı şekillendirecektir.
Ahiret bilinciyle yaşamak gerekir.
İnsan, yaptığı her işin hesabını vereceğini unutmamalı ve hayatını Allah’ın emirlerine uygun şekilde düzenlemelidir.
İyi amel işlemek için çaba göstermeliyiz.
Çiftçi tarlasını nasıl ekip biçiyorsa, biz de ibadetlerimizle, sadakamızla ve iyi davranışlarımızla ahiret için “tohumlar” ekmeliyiz.
Dünyaya aşırı bağlanmamalıyız.
Dünya hayatı geçicidir. Asıl hayat ahiret hayatıdır. Bu yüzden mal, makam ve şöhret gibi şeylere aşırı bağlanmamak gerekir.
İmtihan bilinciyle hareket etmeliyiz.
Hayatın içinde karşılaştığımız sıkıntılar ve nimetler birer imtihandır. Bu bilinçle sabretmeli ve şükretmeliyiz.
Sonuç
“Dünya ahiretin tarlasıdır” sözü, Müslümanlara dünya hayatının bir hazırlık süreci olduğunu hatırlatır. Burada yapılan amellerin karşılığı ahirette alınacaktır. Bu yüzden, dünyada hayırlı işler yapmalı, ibadetlere önem vermeli ve ahireti kazanmaya çalışmalıyız.
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Günlük hayatınızda bu hadisten nasıl bir ders çıkarıyorsunuz?