Dünya hayatı geçicidir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Dünya Hayatının Aldatıcılığı ve Geçiciliği

Dunya Hayatinin Aldaticiligi ve Geciciligi

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir

Ömür, insanoğlunun doğumundan ölümüne kadar yaşadığı zaman dilimidir. İnsan kendisine verilen bu sınırlı hayatı dünyada geçirir ve Yaratıcısının vermiş olduğu sayısız nimetlerden faydalanır. Hür iradesiyle ya hayırlı ya da faydasız işlerle meşgul olur. Nihayetinde ise yapıp-ettiklerinin hesabını vermek üzere Allah’ın huzuruna varır.

Allah dünya hayatını, insanlardan hangilerinin daha güzel davranışlarda bulunacağını, kimlerin sadakat gösterip kendisine bağlı kalacağını denemek için yaratmıştır. Başka bir ifadeyle dünya, Allah’tan korkup sakınanlarla sakınmayanları ayırt etmek amacıyla hazırlanmış bir imtihan yeridir. Bu sebeple insanlar; açlıkla, yoksullukla, zenginlikle, korkuyla, bedenleriyle, mallarıyla, evlatlarıyla ve daha sayamadığımız birçok güçlüklerle sınava tâbi tutulurlar. Bu zorlu yolda insanı mutlu sona ulaştıracak, cehennem azabından kurtaracak olan şüphesiz ki sahip olduğu malları ve çocukları değil; ancak imanı, güzel işleri, kısaca Yaratıcıya olan yakınlığıdır.

Pek çok insan dünyada eksiksiz bir hayat düzeni kurarak, son derece mutlu, rahat bir yaşam sürdürebileceğini hayal eder. Oysaki Rabbini ve ahireti unutanlar, arzuladıkları tarzdaki bir hayata asla kavuşamazlar. Bu hususta Cenabı Hak şöyle buyurur: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır. ” (1)

Allah’a iman eden bir mümin, O’nun rızasını kazanabilmek için gayret gösterirken, kendisini dünya işlerinden de tamamen soyutlayamaz. Her şeyi yerli yerinde yapar, salih amellerde bulunur, ailesine helal lokma yedirmek için çalışır, kazandıklarını Allah yolunda harcar, dünyası için ahiretini, ahireti için dünyasını terk etmez. Kısaca her ikisi arasında uyumlu, dengeli bir hayat kurar. Kutsal Kitabımızda Yüce Allah bu konuda; “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.” (2) buyurarak yaşantımızı nasıl düzenlememiz gerektiğini bildirmiştir.

Allah’a ve ahiret gününe iman eden şahsiyetler olarak bizler, dünyayı ahiretin bir tarlası mesabesinde görüp, her türlü işimizde Yüce Yaratıcının rızasını kazanmayı kendimize amaç edinmeliyiz. Her daim hayatın kısalığından yakınmak yerine, boşa geçirdiğimiz zamanı en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız. Dünyadaki bu misafirliğin de bir gün sona ereceğinin bilincinde olmalı, uzun yaşamaktan ziyade, doğru, düzenli ve dengeli bir hayat yaşamayı kendimize hedef tayin etmeliyiz.
Hadis-i Şerif mealiyle bitiriyorum: “Dünya ile benim misalim, bir ağacın altında gölgelenip sonra terk edip giden yolcunun misali gibidir.” (3)

——————————-
(1) Âl-i İmran, 14
(2) Kasas, 77
(3) Tirmizi, Zühd, 44, (2378)

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2022-03-18T20:11:54+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Bu dünya elbet bir gün bitecektir. Asıl yurt ise ahirettir. Ahirette bu dünyada iken yapıp ettiklerimizden veya yapmadıklarımızdan sorguya çekileceğiz.

    İnsan bu dünyasını güzelleştirmek için çeşitli planlar yapar. Ama çoğu zaman bilmez ki bu dünyadan bir gün gidecek. Bu dünyanın sonu gelecek. Ahireti için ise hep vaktinin olacağını söylemektedir. Ama kime ne zaman ecelin geleceğini asla bilemeyiz.

    En iyi cevap

Cevapla