Enam suresi hakkında bilgi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Kuranda 6. sure olan Enam suresi ile ilgili bilgiler

Enam suresinin büyük bir kısmı Mekke şehrinde az bir kısmı ise Medine şehrinde peygamber efendimize nazil olmuştur. Enam suresi toplamda 165 adet ayetten oluşmuştur. Enam kelimesi, koyun keçi, deve ve sığır gibi ehli hayvanları anlatan bir kelimedir. Enam suresinde yer alan konular şunlardır; adalet, peygamber ve ahirete dair meseleler ile küfür ve batıl inançların ret edilmesi ve bazı ahlak konularında bilgiler mevcuttur.

enam suresi

Enam Suresi Hakkında Bilgiler

Genel Bilgiler:

  • Sıra: 6. sure
  • Ayet Sayısı: 165
  • Nüzul Yeri: Mekke ve Medine (Büyük kısmı Mekke’de, az bir kısmı Medine’de nazil olmuştur.)
  • İsim: Sure ismini 136, 138 ve 139. ayetlerde geçen “en’am” kelimesinden alır. “En’am”, koyun, keçi, deve ve sığır gibi ehli hayvanları ifade eder.
  • Diğer İsimler: Hucce Suresi

Konular:

  • Tevhid (Allah’ın birliği)
  • Adalet
  • Peygamberlik ve ahiret
  • Küfür ve batıl inançların reddi
  • Ahlâkî konular
  • Hz. İbrahim’in kıssası
  • Allah’ın kudret ve rahmetinin delilleri
  • Doğru inanışa ulaşmanın yolları

Faziletleri:

  • Her gün Enam suresini okuyan kimseye cennette bir köşk verileceği rivayet edilmiştir. (Tirmizi)
  • Enam suresini okuyan kimsenin kalbi nur ile dolar ve şeytanın vesveselerinden korunur. (Beyhaki)
  • Her kim Enam suresini okur ve ona inanırsa, Allah Teala ona dünyada ve ahirette iyilikler ihsan eder. (İbn-i Abbas)

Enam Suresi’nden Ayetler:

  • 1. ayet: “Hamd olsun Allah’a, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden O’na. Yine de bir kısım insanlar, Rablerine ortaklar koşuyorlar.
  • 103. ayet: “O, gökleri ve yeri ve ikisi arasındaki şeyleri altı günde yarattı. Sonra Arş’a istiva etti. Bilir ki, kendisine gizli de açık da hiçbir şey saklanmaz.
  • 151. ayet: “Ana-babanıza ve yakınlarınıza iyilik yapın. Fakire, yoksula ve yolda kalmışa da malınızdan verin. Yerde edepsizce yürümeyin ve kibirlenmeyin. Çünkü kibirlenenler Allah’ın katında çok sevilmeyenlerdir.

Enam Suresi’ni Okumak İçin Tavsiyeler:

  • Enam suresini Arapça okumanız tavsiye edilir. Arapça bilmiyorsanız, Türkçe mealini okuyabilirsiniz.
  • Sureyi okurken anlamanız için tefsir kitaplarından faydalanabilirsiniz.
  • Sureyi okurken sesli okumanız ve mana üzerinde düşünmeniz tavsiye edilir.
  • Enam suresini her gün okumaya çalışabilirsiniz.

Umarım bu bilgiler Enam suresi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanıza yardımcı olmuştur.

Benzeri konular:

Answers ( 2 )

    0
    2020-10-06T07:00:17+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    En’âm Sûresi

    En’am suresi konusu ve içerdiği mesajlar dersler

    Kur’ân-ı Kerîm’in 6. sûresi

    Bazı âyetlerinde, müşriklerin hayvanlarla ilgili yanlış düşüncelerinden bahsedildiği ve bu konudaki ilâhî hükümler açıklandığı için

    ” (insanların etinden, sütünden ya da binek olarak yararlandığı) hayvanlar” anlamına gelen ve çokluk şekli “en’âm” olan kelime sûreye ad olmuştur. Buna “delil, kanıt sûre­si” anlamında “Sûretü’l-hucce” de denir. Mekke’de nazil olmuştur. 165 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları râ, zı, lâm, mim ve nun harfleridir.

    Nakledildiğine göre, bu sûre indirilirken Cebrail İle birlikte yetmiş bin melek de inerek göğü kaplamış ve sûre Peygambe­rimizin göğsüne yerleştirilmiştir. Rasûlullah sevinçle Allah’ı teşbih etmiş, daha sonra vahiy kâtiplerini çağırarak, sûreyi yazdır­mıştır (Hâkim, el-Müstedrek, II, 315).

    Bu sûre, Yâsîn ve Mülk süreleriyle birlikte bir mecmua içinde toplanmış ve halk ara­sında “En’âm-ı şerif” adıyla meşhur olmuş­tur.

    Bu sûrede, tek Allah inancı, peygamber­lik, Kur’ân ve âhiretin gerçekliğine dair deliller içeren, inkarcıların bu konulardaki tutarsız iddialarını çürüten ve bazı hüküm­ler bildiren âyetler yer almaktadır.

    Sûrede bahsedilen konular ve bazı so­nuçlar özetle şunlardır:

    * Hamd, sadece bütün varlıkları yaratan Allah’a mahsustur. İnsanın yaratıcısı ve tabiat olaylarını yaratıp yöneten de O’dur. Allah’ın vereceği herhangi bir zararı kimse önleyemez. O’nun vereceği hayır da engel­lenemez. O vardır, birdir, her şeye kadirdir ve gizli açık bilmediği yoktur. Kâfirler bü­tün bu gerçeklen ve Allah’ın âyetlerini inkâr ederler; ne yapılsa İnanmazlar, türlü bahaneler uydururlar. Kur’ân’ın ve Hz. Peygamberin gerçek olduğunu çok iyi bilmelerine rağmen müslüman olmaya yanaşmazlar. Geçmişte, çok daha geniş nimet ve imkânlara sahip olan nice toplum­lar, günahları sebebiyle helak edilmişlerdir. Bunlardan ibret alınmalıdır (âyet: 1-21).

    * Allah Teâlâ, kıyamette herkesi huzu­runda toplayacak ve hesaba çekecektir. İnkarcılar orada, çaresizlik içinde bocalaya­caklar, mümin olmak için dünyaya geri dönmeyi dileyecekler, fakat bu mümkün olmayacaktır. Aslında onlar dünyaya yeni­den getirilseler, aynı tutumlarını sürdürür­ler. Onlar yalancıdır, öldükten sonra diril­meye de inanmazlar. Bu sebeple azabı hak etmişlerdir. Gerçekten, onların çok değer verdikleri bu dünya hayatı, oyun ve eğlen­ceden başka bir şey değildir; asıl olan âhirettir (22-32).

    * Hz. Peygamber ve müminler, inkarcıla­rın söz ve davranışlarına üzülmemelidir, onlar hakkında yapacak bir şey de yoktur; zira Allah’ın âyetlerini yalanlayanlar, karan­lıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Şüphesiz hidâyet Allah’tandır. Daha önce de Allah’ın elçileri yalanlanmışti; fakat onlar sabrettiler ve Allah’ın yardımı da onlara yetişti. O inkarcılar, hiç ummadıkları biranda, sevinç ve neşe içinde iken, birden azap gelmiş ve yok olup gitmişlerdir. Al­lah’a ortak koşanlar, başlarına ansızın bir azap gelirse, putların kendilerini kurtara­mayacağını bilmelidirler {33-47).

    * Yüce Allah, elçilerini birer müjdeci ve uyarıcı olarak göndermiştir. Onlar, gaybı bilmedikleri gibi, birer melek de değildir. İnanıp iyi işler yapanlar kurtulacak, inkâr edenler azaba çarptırılacaktır. Şüphesiz, körle gören bir olmaz (48-50).

    * Müminlerin Allah’tan başka gerçek dost ve destekçisi yoktur. Allah, kullarına acımaktadır. Kim, bilmeden bir kötülük yapar da tevbe ederse, Allah onu bağışlar (51-55).

    * Hz. Peygamber, inkarcıların keyif ve İsteğine asla uymaz. O, dosdoğru yol üze­rindedir. İnkarcıların istediği azabı da geti­recek durumda değildir; gaybı sadece Allah bilir. Yere düşen bir yapraktan, toprak altındaki taneden bile Allah’ın haberi var­dır. İnsanların yaptıklarını da çok iyi bilir. Kullar üzerinde tek hâkim ve en süratli hüküm veren O’dur. Sonunda herkes O’na dönecektir (56-62).

    * İnkarcıların tehlike anında Allah’a yal­varıp sonra da O’na ortaklar koşmaları ne kadar mantıksızdır! Putların hiçbir şeye gücü yetmez. Doğru yol, Allah’ın yoludur. Allah’ın âyetlerine dil uzatmaya kalkışanla­rın arasında bulunulmamalı, hiç değilse onlar başka bir söze geçinceye kadar on­lardan uzak durmalıdır. Onlar, yaptıklarının karşılığını acı bir şekilde göreceklerdir (63-73).

    * Putlara, yıldızlara, güneş ve ay gibi var­lıklara tapmak, bunları Allah yanında şefa­atçi görmek sapıklıktır. Böylelerine, kim olursa olsun korkmadan doğruyu anlatmak gerekir. Bununla beraber hidâyet Al­lah’tandır. Yüce Allah, dilediğini yükseltir ve daima hakkı tutup savunacak bir toplum bulundurur (74-90).

    * Kur’ân’a inanmayan, sapıklığa düşer; çünkü Kur’ân, insanları uyarmak üzere, Allah tarafından indirilmiş mukaddes bir kitaptır (91-92).

    * Allah adına yalan uyduran, yahut bö­bürlenip inkâra kalkışanlar, en zâlim kişi­lerdir; bunlar alçaklık azabıyla cezalandırı­lacaklardır; onlara dostlarının ve putlarının da hiçbir yararı olmayacaktır (93-94)-

    * İnsan, çevresinde olup biten tabiat olaylarına, kendi yaratılışına, tohumdan filiz çıkmasına, göklere ve yere, güneşe, aya, yıldızlara, yağan yağmura, meyve bahçelerine dikkatle bakmalı, bunları yara­tan Yüce Allah’a iman ve ibadet etmelidir. O Allah ki vardır, birdir, eşi benzeri ve ço­cukları yoktur, her şeyi görür ve bilir. Artık, kim gerçeği kabul ederse yararına, etmez­se zararınadır. Hz. Peygamber, inkarcılar­dan sorumlu değildir. İnkarcıların mucize istemeleri de sadece bir bahanedir. Onlara melekler gösterilse, ölüler konuşturulsa yjne de inanmazlar. Her peygamberin düşmanları olagelmiştir. Yafdızlı sözler eden bu cin ve insan şeytanlarına, sadece inkarcılar aldanıp kanmaktadır (95-113).

    * İhtilâfların çözümünde hakem, Al­lah’tır. O’nun Kitabı Kur’ân’dır. O’nun sö­zünü kimse değiştiremez. İnsanların çoğu sadece saçmalamaktadır ve onlara uyul-mamalıdır (114-117).

    * Günahın açığı da gizlisi de bırakılmalı­dır. Hayatî bir tehlike olmadıkça, Allah adı anılmadan kesilen hayvanın eti yenilme­melidir (118-122).

    * Her kentin, kibirli ve İnkarcı büyükleri, diğer insanlara tuzak kurup aldatan, aşağı­lık ve azaba mahkûm kişilerdir. İnsan, hi­dâyet yollarını kendisine kapatmamalı, Allah’ın âyetlerinden ibret almalıdır. Öğüt alanların dostu Allah’tır ve cennetler de onlarındır. (Sûrenin 125. âyetinde “göğsün, göğe yükseliyormuş gibi dar ve tıkanık kılınması” ifadesinde, göğe doğru yüksel­dikçe, hava basıncının azalıp, nefes alma­nın güçleşmesi ve nihayet belli bir yüksek­likten sonra da, özel teneffüs cihazları olmadan nefes alınamaz olması gerçeğine de işaret edilmektedir, ki insanlık bu durumu ancak üç asır önce keşfedebilmiştir) (123-127).

    * Âhirette, inkarcı cin ve İnsan topluluk­ları, kendi aleyhlerine şahitlik edip, suçları­nı itiraf edecekler ve cehenneme atılacak­lardır. Yüce Allah’ın her şeyden haberi vardır. Vaad edilen âhiret mutlaka gerçek­leşecek ve herkes yaptığının karşılığını görecektir (128-135).

    * Müşriklerin, mahsullerden ve hayvan­lardan bir kısmını putlara, bir kısmını Al­lah’a ayırıp, bunlardan insanların yarar­lanmalarını engellemeleri ve ayrıca, çocuk­larını (putlara kurban edip) öldürmeleri sapıklıktır, bâtıldır. Allah’ın verdiği bu ni­metlerden (ürünlerden ve hayvanlardan) helâl yoldan istifade edilmeli ve zekâtları da verilmelidir (136-150).

    * Dinen murdar sayılan et (meyte / leş), kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanların yenilmesi, hayatî bir tehlike olmadıkça, haramdır; bunun dışın­dakiler ise helâldir (145).

    * Cenab-ı Hak, ana babaya iyiliği, ölçü ve tartıda dürüst olmayı, doğru söylemeyi ve Allah’a (ve insanlara) verilen sözde durma­yı emretmiş; şirki, fakirlik korkusuyla ço­cukları öldürmeyi, açık veya gizli fuhuş ve kötülük yapmayı, cana kıymayı ve yetim malı yemeyi yasaklamıştır {151-153).

    * Yüce Allah, insanlara Kur’ân’ı indirmiş­tir, artık kimse mazeret beyan edemez; bu hidâyet ve rahmet kaynağına inanıp uymak gerekir. Allah’ın âyetlerinden yüz çeviren­ler, ilâhi cezaya müstahak olur {154-157).

    * Ölüm ânı veya kıyamet gelince iman etmenin hiçbirfaydası olmaz (158).

    * Dinde ayrılığa düşüp, grup grup parça­lanmamak gerekir (159).

    * Bir iyilik yapan, on misliyle; bir kötülük yapan sadece onun dengiyle karşılık görür. Herkesin kazandığı kendinedir; kimse kim­senin günahını yüklenemez (160,164).

    * Hz. Peygamber, dosdoğru bir yol üze­rindedir. O, her şeyini Allah’a adamıştır. Müslümanlar da böyle olmalı, onun yolun­dan ayrılmamalıdır (161-163).

    * Yüce Allah, insanları imtihan etmek için birbirinden farklı yaratmış, onları bazı hususlarda birbirinden üstün kılmıştır. Kişi, bu gerçeği bilmeli, sahip olduklarıyla bö-bürlenmemeli, bunların hesabını vereceği­ni unutmamalıdır. Yeterli imkâna sahip olmayanlar da, Allah’ın takdirine rıza gös­termelidir; çünkü bu da bir İmtihandır (165).

    En iyi cevap
  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Enam Suresi Hakkında Bilgiler

    1. Nazil Olduğu Yer ve Zaman:
    Enam Suresi’nin büyük bir kısmı Mekke’de, az bir kısmı ise Medine’de Peygamber Efendimize (S.A.V) nazil olmuştur. Bu sure, genellikle Mekke döneminin karakteristik özelliklerini taşır.

    2. Ayet Sayısı:
    Toplamda 165 ayetten oluşmaktadır. Bu ayetlerin büyük çoğunluğu Mekke’de inmiştir, bu nedenle Mekki sureler arasında sayılır.

    3. İsmin Anlamı:
    “Enam” kelimesi, koyun, keçi, deve ve sığır gibi ehli hayvanları anlatan bir kelimedir. Sureye bu isim, içeriğinde bu hayvanlardan bahsedilmesinden dolayı verilmiştir.

    4. Konuları:

    Adalet: Enam Suresi, Allah’ın adaletinin ve hükmünün nasıl olduğunu detaylı bir şekilde açıklar.
    Peygamber: Peygamberlerin gönderiliş amacı ve onların insanlara tebliğ ettiği mesajlar üzerinde durur.
    Ahiret: Ahiret hayatı ve insanların bu dünyada yaptıklarının ahirette nasıl karşılık bulacağı üzerinde durulur.
    Küfür ve Batıl İnançların Reddiyesi: Müşriklerin ve kafirlerin batıl inançları ve şirk koşmaları şiddetle reddedilir, tevhid inancı vurgulanır.
    Ahlak Konuları: İnsanların ahlaki davranışları ve toplumsal ilişkilerinde doğru ve yanlış olanlar hakkında bilgiler verilir.
    Enam Suresi, İslam’ın temel öğretilerini kapsayan, inanç esaslarını vurgulayan ve insanlara doğru yolu göstermeyi amaçlayan önemli bir suredir. Hem tevhid inancını pekiştirmekte hem de ahlaki değerler konusunda yol göstermektedir.

Cevapla