Paylaş
Enfal suresi hakkında bilgi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kuranda 8. sure olan Enfal suresi ile ilgili bilgiler
Bu sureye enfal isminin verilmesinin sebebi ilk ayette geçen enfal kelimesidir. Bu surenin için geçen 30 – 36 ayetleri dışındaki tüm ayetler Medine şehrinde indirilmiştir. Enfal kelimesi, savaş ganimetleri anlamına gelmektedir. Enfal suresi peygamber efendimize bedir savaşı sırasında nazil olduğu için kimi âlimler ve kaynaklar bu sureye bedir suresi de demektedir. Enfal suresinin başlıca konuları şunlardır; bedir savaşı sonrasındaki ganimetlerin kime ve ne şekilde pay edileceği, gerçek Müslümanda olması gereken, hicret, Müslümanlar arasında birlik beraberlik, fedakârlık ve itaat gibi
Enfal suresi konusu ve mesajları madde madde
Kur’ân-ı Kerîm’in 8. sûresi
Savaşta alınan ganimet hükümlerinden de bahsettiği için, “ganimetler” anlamına gelen “Enfâl” kelimesi sûreye ad olmuştur. Buna “Bedir sûresi” de denir. Medine devrinde nazil olmuştur. 75 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları be, dâl, râ, ti, kaf, mim ve nun harfleridir.
Bu sûrede, ağırlıklı olarak Bedir savaşı ve sonuçlarından, ganimetlerle ilgili hükümlerden, Allah yolunda cihadın ve fedakârlığın öneminden söz edilmektedir.
Sûrede bahsedilen konular ve bazı sonuçlar Özetle şunlardır:
- * Ganimetler hakkında hüküm vermek Allah ve Elçisi’ne aittir; onlara itaat etmelidir. (âyet:ı, 41).
- * Gerçek mümin; Allah anılınca ürperen, âyetlerini dinleyince imanı artan, Allah’a güvenip tevekkül eden, namazını kılan, Allah için harcamada bulunan kimsedir. Böyle kişilere Allah katında dereceler ve ödüller vardıru-4).
- * Yüce Allah, Bedir Savaşı’nda müminlere yardım etmiş, düşmanların yüreklerine korku salmış ve inananları zafere ulaştırmıştır. Vaktiyle, Peygambere ve Kur’ân’a karşı olumsuz tavır takınan, müminleri Kabe’de İbâdetten engelleyen, fakat daha önce aralarında Peygamber bulunduğu için azaptan kurtulan inkarcılar bu savaşta ağır yenilgiye uğratılmışlardır. Onlar bu yenilgiyle bırakılmayacak, âhirette de azap göreceklerdir (5-19,30-35,42-44/ 47-54-)-
- * Savaştan kaçmak haramdır; ancak taktik için geri çekilmek caizdir (16).
- * Müminler, Allah ve Rasûlüne itaat etmekle mükelleftir (20-24).
- * Allah’a ve Peygamber’e itaat etmeli, onlann buyruklarını can kulağıyla dinleyip, hiçbir bahane ileri sürmeden çağrılarına derhal koşmalıdır. Fitneden ve bozgunculuktan sakınmalıdır; çünkü bunun zararı suçlu suçsuz herkese dokunur (25-26).
- * Allah’a, Peygamber’e ve emanetlere hıyanet edilmemeli, mal ve çocukların birer imtihan vesilesi oldukları unutulmamalı ve Allah’a karşı gelmekten sakınılmalıdır. Böyle davrananlara Yüce Allah, bir kurtuluş
- ve iyiyi kötüden ayırt etme yeteneği verir, kusurları örter ve mağfiret eder (27-29).
- * İnkarcılar, Allah yoluna engel olmak İçin mal harcarlar; ama onlar yine de yenilgiden kurtulamazlar ve harcadıkları da kendileri için pişmanlık ve ateş olur. İnkarcıların bozguncu tutumlarına karşılık sonuna kadar savaşılmalıdır. Bununla beraber, yaptıklarından pişman olup tevbe ederlerse bağışlanırlar (36-40).
- * İnananlar, savaşta dayanıklı ve sağlam olmalı, Allah’a güvenmelidir. Allah’a ve Elçisi’ne itaat etmeli, birbirleriyle çekiş-memetidir; aksi halde içlerine korku düşer ve güçlerini yitirirler (45-46).
- * Bir toplum, kendi kendini bozmadıkça, Allah, onların durumunu kötüye çevirmez, verdiği nimetleri ellerinden almaz. Her millet, lâyık olduğuna kavuşur; Allah’ın kanunu böyledir (53-54).
- * Allah katında canlıların en kötüsü, inkarcılardır. Onlar, yapılan antlaşmaları bozarlarsa, artık bunlar, inananları da bağlamaz. Bu durumda savaşa katılan kâfirler ve antlaşmaya hıyanet eden diğerleri cezalandırılır (55-59).
- * Müminler, savaş için gerekli silahları, araç ve gereçleri hazırlamalı, daima savaşa hazırlıklı bulunmalıdır; ancak bu şekilde düşmanlarına karşı caydırıcı olabilirler. İnananlar bu yolda yaptıkları harcamaların mükâfatını da Allah katında göreceklerdir. Unutulmamalıdır ki, İslâmî anlayışa göre, asıl olan barıştır. Düşman barış isterse, onun bu İsteğine uyulur (60-63).
- * Müminler, kendilerinden daha fazla düşmanı yenecek güçtedir. Bu bakımdan onların sayıca üstünlüklerinden yılmamak gerekir. Çünkü onlar imanlı, kâfirler ise anlayışsız, bilinçsiz, inançsız kimselerdir (64-65).
- * Savaştan maksat, esir ve ganimet elde etmek değildir. Bu bakımdan, savaşta düşman imha edilip kesin zafer kazanılıncaya kadar ganimet peşine düşülmemelidir (67-71)-
- * Müminler sadece birbirlerinin dostu ve destekçisi, kâfirler de kendilerinin dostu ve destekçisidir. İnançları uğrunda nice fedakârlıklara katlanmış muhacirlere ve ensara Yüce Allah katında büyük ecir vardır {72-75).
Benzer konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Enfal Suresi, Kuran-ı Kerim’in 8. suresidir ve 75 ayetten oluşur. Surenin adı, “ganimetler” veya “savaş ganimetleri” anlamına gelen “Enfal” kelimesinden gelir.
Enfal Suresi, Mekke döneminin sonlarına doğru inmiştir. Surenin ana teması, Mekke’nin fethi ve müminlerin Allah’ın yardımıyla zafer kazanmaları üzerine odaklanır. Surenin başında, Allah’ın yardımı ve meleklerin katılımıyla gerçekleşen savaşların anlatıldığı ifade edilir.
Surenin devamında, savaş esnasında müminlerin göstermesi gereken tutum, sabır, cesaret ve Allah’a olan teslimiyet vurgulanır. Ayetlerde, savaş ganimetlerinin nasıl paylaşılması gerektiği, cihatın önemi, düşmanla mücadele etme ve müminlerin birbirleriyle dayanışması konuları ele alınır.
Enfal Suresi, İslam’ın savunma ve cihat prensiplerini vurgular. Surenin mesajları arasında, Allah’a güven, sabır, cihat etme, düşmanla mücadele etme ve birlik içinde hareket etme gibi temalar yer alır. Ayrıca, savaş durumunda adaletin korunması, savaş esirlerine iyi davranma ve Allah’a teslimiyetin önemi vurgulanır.
Enfal Suresi, İslam inancında savaş durumlarında müminlerin davranışlarını, Allah’a olan teslimiyetlerini ve birlik içinde hareket etmelerini düzenler. Surenin okunması, müminlere savaşta tutumlarını, adaleti korumalarını, Allah’a güvenmelerini ve birlik içinde hareket etmelerini hatırlatır. Ayrıca, savaş esirlerine iyi davranma ve düşmanla mücadele etme konularında öğütler sunar.