ENGELLİ AİLESİ OLMAK

Engelli bireylerin ailelerinin yaşadığı sorunlar ve mükafatı

Ayet-i Kerime

إني جيرثهم اليوم بما صبروا انهم هم الفائزون

“Sabretmiş olmaları sebebiyle, bugün ben onları mükafatlandırdım. Şüphesiz onlar başarıya erenlerin ta kendileridir.” Mu’minun, 23/111)

Hadis-i Şerif

عن أبي ذر قال: قلت يا رشول الله، ذهب الأغنياء بالأجر يصلون ويصومون ويون. قال: وأثم تصوت وتصومون وتحجون. قلت: يتصدقون ولا نتصدق. قال: وأنت فيك صدقة، رفع العظم عن الطريق صدقة، وهذا الطريق صدقة، وعوث الضعيف بفضل قوتك صدقة، وبيان عن

الأرثم صدقة

Ebû Zer (ra.) anlatıyor. “Ya Resulallah, zenginler sevapları götürüyor! Namaz kalıyorlar, oruç tutuyorlar ve haccediyorlar!” dedim. Resûlullah (sas.), “Siz de namaz kılıyorsunuz, oruç tutu yorsunuz ve haccediyorsunuz.” buyurdu. “Ama onlar sadaka

da veriyor, biz veremiyoruz.” dedim. Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu: “Sen de sadaka verebilirsin. Yoldaki kemiği kaldırıp kenara koyman sadakadır. (Amdya veya yol sorana) yol göstermen sadakadır. Gücünle güçsüz birine yardım etmen sadakadır. Konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade etmen sadakadır.”(ibn Hanbel, V, 152)

Sohbet

Bir aileye yeni bir canın katılacağı haberi şüphesiz anne baba için en büyük mutluluk kaynaklarından biridir. Gönülden yükselen, ihlasla yapılan dualara, doğacak yavrunun sağlıklı bir şekilde anne kucağına kavuşması niyazı da eklenir. Beklenen bebek, doğal olarak hem zihin hem de bedenen sağlıklı bir bebektir. Fakat kimi zaman bedensel ya da zihinsel engeli olan bir yavruyu emanet eder Yüce Yaratan anne babaya.

Kimi zaman da sağlıklı başlamıştır kişi hayata. Hiçbir engeli yoktur, hatta yetenek ve irade olarak fazlası bile vardır. Ama yaş kaç olursa olsun yaşanılan fiziksel, duygusal bir travma ya da bir kaza kişide son nefesine kadar taşıyacağı bir engel bırakır.

ister doğuştan isterse sonradan olsun, engelli bir bireye sahip aile için gelecek ile ilgili beklentiler, umutlar tamamen değişir. Ailenin psikolojik direnci kadar ekonomisini de doğrudan etkileyen engelli bir evlat, eş, kardeş ya da anne babaya sahip olmak, kişiyi, hayatı yeni baştan düşünmeye ve düzenlemeler yapmaya mecbur kılar. Çünkü bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybeden bu insanların bakımlarının yapılması, durumlarına uygun eğitim almaları, sevgi ve kabul gördükleri güvenli ve sıcak bir aile ortamının oluşturulması zarureti meydana gelmiştir.

Neredeyse insanla ilgili her konuda olduğu gibi engellilik konusunda da, en fazla zahmeti aileler yüklenmelerine rağmen, durumun vahametini hafifletecek olan da yine onlardır. Aile lerin engelli bir bireye sahip olma durumu karşısında nasıl bir yaklaşım benimseyecekleri hayati önem taşır, bu nedenle Söz konusu ailelerin kabullenme sürecine kadar geçirmeleri muhtemel çeşitli psikolojik tepkilerin iyi bilinmesi gerekir.

Konunun uzmanları, engellilik durumunun ilk safhalarında ailenin inkar ve şok duyguları yaşayabileceğine dikkat çekerler. Bu evrede aile, engelli kişide herhangi bir problemin olmadığı ve yaşanılan durumun geçici olduğunun söyleneceği umuduyla çok sayıda sağlık kurumunu dolaşır. Bir ümitle bekledikleri sağlık haberini alamayıp durumla yüzleşince, suçluluk ve öfke dönemine girmiş olurlar. Engelli bireyin durumuna kendi hata ya da ihmallerinin neden olduğunu düşünerek suçluluk hisse derler. Ya da bu üzücü durumun neden onların başına geldiğini sorgulayıp ofke duyarlar. Sonraki evrelerde de yaşanılan hayal kırıklığı nedeniyle aşırı üzüntü ve çoküntü duyguları hisse debilirler. Son evre olan kabul döneminde ise aile artık engel lilik durumunu kabul ederek ne yapabileceklerini düşünmeye başlar, toplumsal ilişkilerini hayatlarına engelliyi de katarak yeniden düzenleme çabası içinde olurlar. Diger engelli aile leriyle de tanışarak bir duygu ve tecrübe paylaşımında bulu nurlar, böylece hem kendilerinin hem de çocuklarının zayıf ve kuvvetli yönlerini daha net biçimde görmeye başlarlar. Aileler, bu zahmetli ve külfetli yükü yüklenirken gerektiğinde psiko lojik destek almaktan kaçınmamalıdırlar.

Bu evreleri geçirirken şüphesiz aile çevresinin ve tüm toplumsal kesimlerin aileye yardımcı olmaları hem insani hem de dini bir görevdir. Faydası olmayan bir acıma, aileyi yok sayma ya da alaycı yaklaşımlar, ne yazık ki asıl engellerin kalplerde olduğunun örnekleridir. Yaşadığımız dünyada sağlıklı her bireyin aynı zamanda potansiyel bir engelli olduğunu unut mamak gerekir. Ayrıca engelli bireyler ve aileleri için zorlukları kolaylaştırmanın, küçük de olsa yardımda bulunmanın Rabbi mize sadakatimizin bir ifadesi olan sadaka olarak kabul göre ceği müjdesi hatırdan çıkmamalıdır.

Fetva

Engelli ailesine ahirette ayrıca mükafat var mıdır?

Sabır Kur’an’da en büyük erdemlerden birisi olarak takdim edilir. Allah Teala müminlere kendisinden namaz ve sabırla birlikte yardım istemelerini tavsiye etmektedir (Bakara, 2/45, 153). Engelli ailesinin elinde böylesine büyük bir firsat vardır. Eğer o, sabırla engelli çocuğuna bakar, onu gözetip kollar ve haya tini kolaylaştırmak için elinden geleni yaparsa, “Allah sabre denlerle beraberdir.” iltifatına mazhar olur. Alemlerin Rabbi olan Allah’ın bir kimseyle beraber olmasından daha büyük bir bahtiyarlık olabilir mi? Şu ayetler de sabredenler için verilen müjdenin büyüklüğünü açıkça göstermektedir: “Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğu iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır. (O yurt Adn cennetleridir, oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından salih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır. (Melekler:) Sabretti ginize karşılık size selam olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler). (Ra’d, 13/22-24)

Ailemin sohbet günlüğü

Engelli sevgilimi istemiyor ailem