Engellilere Saygı Hutbe

Question

Engellilere Saygı

Engellilere Saygi

Bedensel veya zihinsel rahatsızlığı olan, kendi ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntısı bulunan insanlar, günümüzde “engelli” kavramı ile ifade edilmektedir. Nice insanlar sağlıklı iken bir iş kazası veya hastalık sonucu, bedensel veya zihinsel engelli olabilmektedir. Ülkemizde yaklaşık 8,5 milyon civarında engelli bulunmaktadır.

Yüce dinimiz engelli insanlara gerekli, önemin verilmesini tavsiye etmiştir. Şu olay, dinimizin engelli insanlara verdiği önemi göstermektedir: Hz. Peygamber (s.a.v)’e bir gün, görme engelli sahabi Abdullah İbn Ümmi Mektum gelerek “Ey Allah’ın Resulü Allah’ın sana öğrettiğinden bana da öğret” der. Peygamber Efendimiz bu sırada Mekke’nin ileri gelenlerine İslamı anlatmaktadır. Abdullah bunu görmediği için sorusunu tekrar edince Peygamberimiz Mekkenin ileri gelenleriyle ilgilenmeye devam eder, Abdullah’la bir süre ilgilenmez. [1] Bunun üzerine Yüce Allah kendisine vahiy göndererek O’nu ikaz eder.

“Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; Sen, ona yöneliyorsun. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne! Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.” [2]

Bu ayetten sonra Peygamberimiz bu sahabiyle her karşılaştığında “Merhaba Ey hakkında Rabbimin beni ikaz ettiği zat”  diye iltifat eder, cübbesini altına serer, üzerine oturtur ve bir arzusunun olup olmadığını sorardı.

Engelli insanlarımızın yetenekleri doğrultusunda iş hayatında yerlerini almaları gerekir. Zira Allah’ın Rasulü böyle yapmış, onları başkalarına muhtaç bir kitle olarak görmemiştir. Sağlıklı insanlarımızın ise, engellileri anlamaları, onları incitecek söz ve davranışlarda bulunmamaları, onlara yardımcı olmaları gerekir. Çünkü Allah’ın elçisi onlara böyle davranmış, “ Ama’ya yol tarif etmenin, sağıra laf anlatmanın sadaka” [3]  olduğunu ifade ederek, engellilere yardım etmenin faziletine işaret etmiştir. Bir insanın engelli olması, onun bir takım haklardan mahrum bırakılmasını gerektirmez. Engelli veya sağlıklı herkesin, insan olmanın onur ve şerifini paylaşması gerekir.

Şunu aklımızdan hiçbir zaman çıkarmayalım. Her birimiz aile fertlerimizle birlikte birer özürlü adayıyız. Bu nedenle özürlü vatandaşlarımıza gereken önemi verelim. Onların gören gözü , tutan eli, yürüyen ayağı olalım.

Hutbemi, Allah’ın rahmetine ulaşmanın yolunu gösteren Peygamber Efendimizin (s.a.v) şu hadisi şerifiyle bitiriyorum.

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez” [4]

[1] Tirmizi, 1,203

[2] Abese 80/1-12.

[3] Ahmed b.Hanbel, V, 169.

[4] Müslim, Fedail, 66.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-21T18:00:38+03:00

    Sevgili kardeşlerim,

    Bugün engelli bireylere saygı ve şefkat göstermenin önemini vurgulamak istiyorum. İslam’da, yetenekleri veya engelleri ne olursa olsun, her insan doğası gereği değerlidir ve haysiyet ve saygıyı hak eder. Bu ilkeyi korumak ve engelliler dahil herkese nezaket, empati ve anlayışla davranmak Müslümanlar olarak görevimizdir.

    Her şeyden önce, engelliliğin bir kişinin değerinin veya karakterinin bir ölçüsü olmadığını kabul etmeliyiz. Engellilik, çeşitli insan deneyiminin bir parçasıdır ve engelli bireylerin topluma sunacakları benzersiz güçler, yetenekler ve katkıları vardır. Engelliliğin ötesine bakmalı ve kişinin yeteneklerini ve başarılarını takdir ederek bir bütün olarak kişiye odaklanmalıyız.

    Hz.Muhammed (s.a.v.), engelli bireylerle ilişkilerinde derin bir örnek teşkil etmiştir. Onlara son derece saygılı, şefkatli ve şefkatli davranır, haklarını ve onurlarını tanırdı. Bize gerçek doğruluğun fiziksel yeteneklerle değil, kişinin karakterinin içeriği ve Allah’a olan bağlılığıyla belirlendiğini öğretti.

    Topluluk olarak, engelli bireylerin hoş karşılandığını ve değer verildiğini hissettiği kapsayıcı bir ortam yaratma sorumluluğumuz var. Topluma tam katılımlarını engelleyebilecek fiziksel ve davranışsal engelleri kaldırmak için çaba göstermeliyiz. Bu, erişilebilir tesisler sağlamayı, destek ve barınma sağlamayı ve eğitim, istihdam ve sosyal faaliyetlerde fırsat eşitliğini teşvik etmeyi içerir.

    Ayrıca, ailelerimiz ve topluluklarımız içinde bir empati ve anlayış kültürü geliştirmek çok önemlidir. Kendimizi ve çocuklarımızı engelliler konusunda eğitmeli, farkındalık yaratmalı ve kabullenmeyi teşvik etmeliyiz. Çocuklarımıza engelli bireylere saygılı ve nazik davranmayı öğreterek, gelecek nesiller için daha kapsayıcı ve şefkatli bir toplum sağlayabiliriz.

    Ayrıca, engelli bireylere destek olmanın sadece fiziksel ya da maddi yardımlarla sınırlı olmadığını da hatırlayalım. Duygusal destek, empati ve gerçek dostluk eşit derecede önemlidir. Dinleyerek, yardım eli uzatarak ya da sadece anlayış göstererek engelli bireylerin ve ailelerinin yaşamlarında önemli bir fark yaratabiliriz.

    Sonuç olarak, Müslümanlar olarak engelli bireylere karşı saygı, merhamet ve kapsayıcılık değerlerini somutlaştırmaya çağrılıyoruz. Topluluklarımızdaki çeşitliliği kucaklayarak ve herkese haysiyet ve nezaketle davranarak, İslam’ın öğretilerini destekliyor ve daha kapsayıcı ve uyumlu bir toplum yaratıyoruz. Engelli bireylerin haklarının ve esenliğinin savunucuları olmaya, onların doğasında var olan değerlerin farkına varmaya ve benzersiz yeteneklerini kutlamaya çalışalım.

    Allah bizlere herkese karşı şefkatli ve saygılı olmayı nasip etsin, zorluklarla karşılaşanlara güç ve kolaylık versin. amin.

    Ve Allah en iyisini bilir.

    En iyi cevap

Cevapla