Paylaş
Evlenen imanın yarısını tamamlamış olur hadisi
Question
İmanın yarısı olarak kabul edilen şey nedir?
“Kişi evlendiği zaman dininin yarısını korumuş olur. Geriye kalan yarısı için de Allah’a karşı gelmekten sakınsın.’’ (Heysemi, Mecme’u’z Zevaid, No: 7310; Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 2/239)
“Allah kime dindar bir kadınla evlenmeyi nasip ederse, ona bu şekilde dininin yarısında yardım etmiş olur. Geriye kalan yarısında da Allah’a karşı gelmekten sakınsın.” (Suyuti, Camius Sağir, 2/932, No: 8730)
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Bahsettiğiniz söz, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in meşhur bir hadisidir. Hadis şöyle der:
“Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur. Kalan yarısı hakkında Allah’tan korksun.” (Câmi’ et-Tirmizi)
Bu hadis, İslam’da evliliğin önemini ve bir Müslümanın hayatında taşıdığı önemi vurgulamaktadır. Evliliğin sadece doğal arzuları yerine getirmenin bir yolu olmadığını, aynı zamanda manevi ve ahlaki gelişmeyi sağlamanın bir yolu olduğunu vurgular.
“İmanının yarısını tamamlar” ifadesi, genellikle evliliğin İslam’da önemli bir ibadet olduğu ve kişinin manevi gelişimine ve refahına büyük katkı sağladığı şeklinde anlaşılmaktadır. Evlilik, İslam’ın çizdiği sınırlar içinde bireylerin arzularını yerine getirmeleri ve sevgi, saygı ve karşılıklı desteğe dayalı güçlü ve uyumlu bir aile birliği kurmaları için bir platform sağlar.
Ancak şunu belirtmek gerekir ki, hadis sadece evliliğin bir kişinin inancının tamamını tamamladığı anlamına gelmez. Evliliğin imanın önemli bir yönü olduğuna işaret eder, ancak namaz kılmak, oruç tutmak, sadaka vermek ve İslam’ın öğretilerine bağlı kalmaya çalışmak gibi diğer ibadetler de kişinin imanını korumak ve güçlendirmek için gereklidir.
Ayrıca hadisin “geri kalan yarısı hakkında Allah’tan korksun” şeklindeki son bölümü, evlilik kurumuna girdikten sonra da dini vecibelerini yerine getirmekle ve hayatın her yönüyle Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmekle yükümlü olduklarını hatırlatmaktadır. hayat.
Özetle hadis, bir kişinin imanını tamamlamada evliliğin önemine vurgu yapmakta ve doğal arzuları yerine getirmek ile İslam’ın öğretilerine bağlı kalmak arasında bir denge kurmanın önemine dikkat çekmektedir.