Paylaş
Evlenmeye teşvik eden hadisler ve ayetler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Evlenmeye teşvik eden ayet ve hadisler arapça türkçe
Bilindiği gibi İslâm dini, nikâhı (evliliği), yüce Allah (celle celâlühü)’ın emri ve kanunu, sevgili peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm)’in sünneti ve bütün peygamberler (aleyhimüssalâtü vesselâm)’in mübarek yolları olarak anlatmakta- dır. Nitekim yüce Allah (celle celâlühü):
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلاً مِنْ قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَنْ يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ
اللَّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ
“Andolsun ki senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize (olağanüstü bir şeyi) meydana getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.” Şeklinde buyurmuştur.
Yine yüce Allah (celle celâlühü):
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ بَنِينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُمْ مِنَ
الطَّيِّبَاتِ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَةِ اللَّهِ هُمْ يَكْفُرُونَ
“Allah, size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla besledi. Öyleyken bâtıla inanıyorlar da Allah’ın nimetini onlar mı inkâr ediyorlar.” Şeklinde buyurmuştur.
Demek ki İslâm dini evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı, torun sahibi olmayı neslin çoğalmasını öngörerek bir nimet vesilesi olarak anlatmakta ve görmek- tedir.
Yine yüce Allah (celle celâlühü):
وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
“Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi O’nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir kavim (toplum, millet) için ibretler vardır.”” şeklinde buyurmuştur.
Demek ki İslâm dini, evlenmeyi bazen de yüce Allah (celle celâlühü)’ın sonsuz kudretini ve gücünü gösteren ve de varlığını ispat eden delillerden saymaktadır.
Yine yüce Allah (celle celâlühü):
وَأَنْكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
“Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışlı olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve her şeyi bilendir.” Şeklinde buyurmuştur.
Bu ayette de; Sağlam ve temiz bir niyetle evlenmek isteyen kimseler, fakir iseler de yüce Allah (celle celâlühü) onları zengin kılacağını va’d eder. Ancak çalışarak ve helâlden rızkını arayarak olursa söz konusudur. Çünkü evlendiği andan itibaren artık evlendiği hanımın mehrini ve diğer bütün ihtiyaçlarını temin etme görevi evlenen erkeğe aittir. Bu temiz niyetle çalışmak isteyen böyle bir insana yüce Allah (celle celâlühü) rızkını genişleteceğine dair söz vermektedir. Şayet buna rağmen temiz ve helâl yollarla rızkını temin etmeye çalışan yeni evli bir insanın rızkı dar olursa, o da bir imtihan yönüdür. O kimse bu imtihanı kazanabilmek için sabredip ve çalışmasını sürdürmelidir.
Evlenmeye teşvik konusunda çok sayıda sahih hadis-i şerifler de vardır. Nitekim sevgili peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm):
ثَلاثَةٌ حَقٌّ عَلَى الله عَوْنُهُمْ : الْمُجَاهِدُ فِي سَبِيلِ اللهِ ، وَالْمُكَاتَبُ الَّذِي يُرِيدُ الأَدَاءَ وَالنَّاكِحُ الَّذِي يُرِيدُ الْعَفَافَ
“Üç şey vardır ki Allah (celle celâlühü)’ın onlara yardım etmesi üzerine haktır:
1-) Allah (celle celâlühü) yolunda savaşan mücahit,
2-) Borcunu ödemek isteyen sözleşmeli köle,
3-) İffetini korumak için evlenmek isteyen kimsedir.” şeklinde buyurmuştur.
Bu mübarek hadis-i şerifte; iffetini (namusunu) haramdan korumak maksadıyla evlenen kimselere yüce Allah (celle celâlühü)’ın O kimselere yardım edeceği va’d edilmektedir. Ancak burada asıl olan nokta, nefsin tatminini, helâl olan yollarla olması öngörülmektedir.
Yine sevgili peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm):
أَمَا وَاللَّهِ إِنِّي لَأَحْشَاكُمْ لِلَّهِ وَأَتْقَاكُمْ لَهُ، لكنّي أَصُومُ وَأَفْطِرُ ، وَأُصَلِّي وَأَرْقُدُ، وَأَتَزَوَّجُ النِّسَاءَ فَمَنْ رَغِبَ عَنْ سُنَّتِي فَلَيْسَ مِنِّي
“Allah’a yemîn ederim ki, Allah’tan en korkanınız ve en takva sahibi olanınız benim, fakat ben oruç tutarım, iftar ederim., namaz kılarım ve uyuyup istirahat ederim ve kadınlarla da evlenirim. Her kim ki, sünnetimden yüz çevirip terk ederse,
O, benden değildir. “” Şeklinde buyurmuştur. Yine sevgili peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm):
مَنْ رَزَقَهُ اللَّهُ امْرَأَةً صَالِحَةً فَقَدْ أَعَانَهُ الله عَلَى شَطْرٍ دِينِهِ ، فَلْيَتَّقِ اللهَ فِي الشَّطْرِ الْبَاقِي
“Her kim ki, Allah-u Teâlâ O’nu sāliha bir kadınla rızıklandırmışsa muhakkak Allah O’na dinin yarısını tamamlamasında yardım etmiştir. Artık dinin geri kalan yarısında Allah’tan korksun” şeklinde buyurmuştur.
BENZER KONULAR:
Cevapla