SEVGİ: EVLİLİĞİN MAYASI

Ayet-i Kerime

والمؤمنون والمؤمنات بعضهم أولياء بعض يأمرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوة ويؤتون الركوة ويطيعون الله ورسولة أوليك يزحمهم الله يرضى الله عزيز حكيم

“Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidir (dostudur). İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekatı verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 9/71)

Hadis-i Şerif

عن أبي هريرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا تدخلون الجنة حتى تؤمنوا، ولا تؤمنوا حتى تحابوا، أولا أدلكم على شيء إذا فعلتموه تحابم؟ أفشوا السلام بیگم

Ebü Hüreyre’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptı- ğınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayın.” (Müslim, İman, 93)
Sohbet

Toplumsal hayatta aile, var oluşu ve devamlılığı ifade eder. Canlı bir organizma gibidir. Besleyip büyütülmesi, koruyup kollanması gerekir. Aileyi oluşturan bireylerin hepsi bu sorum luluğun sahibidir. Ailenin sağlam temeller üzerinde huzurla devamını sağlayacak, onu besleyip güçlendirecek olan birtakım değerler mevcuttur. Sevgi, saygı, merhamet, adalet, sadakat gibi. Cenāb-1 Allah’ın insanı eş olarak yaratması, eşlerin arasında huzuru sağlamak üzere sevgi ve merhameti var etmesi ve bu var oluşu kendi varlığının delili kılması aile dinamiklerine özel ve önemli bir vurgulamadır.

Kaynağını Vedud olan Rabbimizden alan sevginin bir değer ve kazanım olarak öğrenileceği ilk yer ailedir. Sevmeyi ve sevmenin ürettiklerini, hayata kattıklarını, anne ve baba; rol model olarak aktarır çocuklarına. Sevgi yaşayarak, hisse derek gösterilir ve görülmek istenir. Efendimiz (sa.s.), müminin sevdiği kardeşine sevdiğini söylemesini tavsiye eder (Ebu Davud, Edeb, 113). Aynı zamanda sevginin iman ile yakın ilişkisine işaret eden Allah Resulü (s.a.s.), müminlerin birbirini sevmelerinin imanın gereği olduğuna, iman ve sevginin karşılıklı döngü- süne vurgu yapmaktadır. Öyle ise aile fertlerinin birbirlerini sevmeleri aynı zamanda dini bir sorumluluktur. Sevmeye ve sevilmeye öncelikle eşin, evladın ve ebeveynin hakkı olduğunu unutmamalıyız.

Sevgi, aile olmaya adım atıldığı andan itibaren, eşlerin birbi rini sırtında taşımayı değil yüreğinde tutmayı öğreten erdemdir. Eşler birbirlerini sırtlarında taşıdığında yük olur, sıkıntı verir ama birbirlerinin yüreklerinde yer aldığında, af ve merhametle karşılanır. İnsana sevdiğinin arzusu zevk verir, yorgunluk vermez. Sevmediğinde ise yapmak zorunda olduğu şeyler bile ona eziyet gelir. Eşler arasında sevgiyi oluşturan adımlar, elbette yine eşler tarafından atılacaktır. En temel ilk adım sevmenin gereklerini yerine getirmektir. Dilin yumuşaklık ve nezaketi
gönlün letafet ve merhameti sevgiyi büyütür, besler. Bunun için davranışlar sevgiyi ya da sevgisizliği görünür kılar. Unutulma malıdır ki sevgi davranışları görmek, sevgiyle atılan adımlara ve verilen emeklere şahit olmak, seviyorum sözünü duymaktan çoğu zaman daha etkilidir.

Aile hayatında eşlerin kusur ve eksikleri elbette olacaktır. İnsanoğlu mükemmelliği arasa da kendisinin de karşısında kilerin de mükemmel olamayacağını bilmelidir. “Hatasız kul olmaz.” sözü hem bizde hem de karşımızdaki kişilerde beğenil meyen tutum ve davranışlar olabileceğini ifade eder. Onemli olan hatada israr etmemek ve hatayı affedebilmektir. Bunu kolaylaştıran ise sevgidir. O nedenledir ki evlilik, sevgi sanatını görmek ve göstermek hüneridir. Yuvalarımızda sevgi medeni yeti oluşturmayı ve nesiller boyu aktarılmasına katkıda bulun mayı Vedud olan Rabbimizden niyaz ederiz.

Fetva

3 Çocuk sahibi olamamak boşanma sebebi sayılır mı?

Dinimiz insan ve toplumun huzurlu bir hayat yaşamasına vesile olan aileye ve ailenin devamına önem vermiştir. Evlilik teki amaçlardan biri de nesli devam ettirmektir. Mümkün olan her yol denendikten sonra çocuk sahibi olunamıyorsa, Allah’a teslim olmak gerekir. Kur’an-ı Kerim’de hiçbir şeyin Allah’ın hükümranlığından bağımsız olmadığı belirtilmekte, çocuk sahibi olmanın veya olamamanın bir övgü veya yergi konusu olmaması gerektiğine işaret edilmektedir (Şüra, 42/49-50). Insan nihai olarak kendisi için neyin iyi neyin kötü olduğunu bileme yeceğinden, istediği şeyi kendi hayatı ve mutluluğu için vazge çilmez görmemeli, ilahi takdire riza göstermelidir (Bakara, 2/216). Kişinin gücü ve iradesi dışındaki bir isteğinin gerçekleşmemesi uğruna hayatını karartmak yerine sahip olduğu nimet ve imkân ları başkalarıyla paylaşarak, çeşitli yollarla bu mutluluğu yaşa mayı ve bunun ecrini Allah’tan beklemeyi tercih etmesi, hem daha makul hem dünya ve ahiret saadeti için daha elverişli bir yoldur. Nikahın bir amacı da neslin devamını sağlamak oldu gundan, İslam bilginleri bu maksada erişmeye mani olan böyle bir durumda, kadın ve erkek için boşanmayı caiz görmüşlerse de (Serahsi, el-Mebsüt, V, 94-95) mümin insanların ahlaken bunu riza ile karşılayıp boşanma sebebi yapmamaları eşe karşı vicdani bir gerekliliktir.

AİLEMİN SOHBET GÜNLÜĞÜ

BENZER KONULAR:

• Sevgi evlilik
• islâm’da evlilikte kadının hakları
• Anne babanın zoruyla yapılan evlilikler
• Allah sevgisi ve diğer sevgiler
• Ailem engelli sevgilimle evlenmemi istemiyor
• Tümünü görüntüle.