Ezher Üniversitesinin Tarihi Boyunca Yetiştirdiği En Büyük Âlimler Ve Eserleri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Ezher Üniversitesinin Tarihi Boyunca Yetiştirdiği En Büyük Âlimler Ve Eserleri

En Buyuk Alimler Ve Eserleri

SORU: Ezher üniversitesinin yönetimini çok sayıda değerli ilim adamlarımız üstlenmişlerdir. Bunlardan bazılarının hayatlarını ve eserlerini tanıtır mısınız?

CEVAP: Ezher Üniversitesi’nin tarihi çok uzun ve geniştir. Bu konuda araştırma yapan bir kimse araştırmak için birden çok araştırma yönü ve konusu bulabilir.
Konunun dini, fikri, siyasi, sosyal ve edebi olmak üzere pek çok yönü vardır.
Ezher kurulalı bin yıl geçmiştir. Bu Hz. Allah’ın bu büyük İslâmî araştırma kurumuna sonsuza kadar ayakta kalması için gereken faktörpek çoğunu verdiğini göstermektedir. Ki Ezher kendisini kuşatan zorluklara ve engellere rağmen bu kadar uzun süre ayakta kalabilmiştir.
Ezher ile ilgili bu yazıp söylediklerimiz tüm Ezherlileri kapsamayacaktır. Ancak Ezher’in on asır boyunca kat ettiği yolu anlatacak ve Ezher’in kapılarını ilme açışından 19. asrın sonlarına 20. asrın başlarına kadar olan dönem içerisinden bazı âlimler ele alınacaktır.
20. yüzyılda yetişen âlimlere gelince bunların sayısı bir hayli çok olduğu gibi, fikir üretimi olan eserleri de pek çoktur. Bunların ayrıca tek başına ele alınması söz konusudur. Bu satırların yazarı olarak ben ve başkaları Ezher Üniversitesi’nden gelip geçmiş âlimlerin kitaplarını saymaya güç yetiremeyiz. Yapılacak şey önceden veya sonradan gelenlerin Ezher’i tanıtan eserleri incelemek suretiyle bu derya hakkındaki dalgalardan seçim yapmaktır. Seçilen örnekler Ezher’in fikir üretimi ve eser vermedeki detaylı kültür yapısını ortaya koymada bir gösterge olacaktır.
İbn Tağriberdi Nücûm’uz-Zahira Fi Mülük-i Mısra ve’l-Kahira isimli kitabında asırlardan beri Ezher’in ileri gelenleri arasında yer alan bir grup âlimi tanıtmıştır.
Abd’ur-Rahman Ceberti de Tarihinde iki yüzyıl içerisinde yetişen bir grup Ezherliyi tanıtmıştır.
Çağdaş araştırmacılar eskiden ve yeni olarak Ezher’de yetişen âlimleri tanıtmışlardır. Bu çalışmaları ve eserleri yapanlar şunlardır:
Prof. Muhammed ve Abdullah Anan, Târih’ul-Cami’ul-Ezher
Dr. Abd’ul Hamid Yunus, Câmi’ul-Ezher,
Dr. Kamil Fakı, Ezher ve Esrahüfi’n-Nehdit’il-Edebiyet’il-Hadise,
Dr. Muhammed Abulmun’im Hafaci, Ezher fi Elf-i-Am, Vakıflar Bakanlığı, Tarih’ul Islah Fi’l-Ezher,
Dr. Ahmed Şerbâsî, Fi Alem’il Mekfûtin. Bu eserde tanıtılanlar arasında Ezher’in ileri gelen âlimleri de vardır.
Prof. Hayreddin Zirikli, A’lâm. Bu eserde Ezherlilerden pek çoğunun tercüme-i hali ile ilgili bilgiler bulunmaktadır.
Ezherli bu meşhur âlimler, ya Ezher’de okuyarak yetişmiş veya Ezher’de ders vermişler, veya yetişmelerinde doğrudan yahut dolaylı olarak Ezher’in etkisi olmuştur. Bir kısmının da Ezher’in yürüdüğü yol üzerinde doğrudan veya dolaylı etkisi olmuştur.
Bu çalışmada Ezherli âlimlerin hayatı ve yaşadığı olaylar hakkında bilgi vererek sözü uztamanın bir faydası olmayacaktır. Onlar bilinen kişilerdir. Az önce bildirdiğimiz kaynaklardan veya başkalarından kolaylıkla bu zatlar hakkında bilgi alınabililir.
Biz biraz da hakkında söz ettiğimiz âlimlerin eserlerini tanıtacağız. Bu suretle ilim, düşünce ve kültür alanında bu zatların yönünü bildiren tarihi bir birikim meydana gelmiş olacaktır.
Burada bir kaç noktada düşüncelerimizi belirtmek yerinde olacaktır:
1. Bu çalışmada adını vereceğimiz kitaplardan kimisi basılmıştır. Fakat piyasada ya az sayıda vardır veya çok nadir bulunur. Bazıları da kaybolmuş, akıbetinin ne olduğu belli değildir. Pek çoğu da yazma nüshalardır ki karanlıktan ışığa çıkarıp insanlara sunacak çalışkan ve güvenilir elleri beklemektedirler. Pek çoğunu ise günümüz kuşağı, hatta çağdaş Ezherliler bile tanıtmamıştır.
2. Bu eserlerin çoğu ya dinî veya dil ile ilgili konulan ele almıştır. Bazılarının konusu ise insanların sandığı gibi Ezher Üniversitesi ile ilişkisi olmayan tıp, geometri, metametik, cebir ve astronomidir.
3. Bu kitapların bir çoğu ya Ezher’de ders kitabı olarak okutulmuş kitplar veya bunların şerhleridir. Geçmişte bu bilim dalları Ezher’de okutulduğuna göre bu dallarda kitapların yazılması doğaldır.
4. Bu kitapların bir grubu Ezherlilerce bilindiği üzere Ezher’e mahsus bir yol izlenerek yazılmıştır. Bu izlenen yol yakın bir zamana kadar bilinmekte idi.
Bunu dikkatli bir söyleyişle ifade edersek kitapların meydana gelmesinde takip olunan sırayı şöyle sıralayabiliriz: Metin, şerh, haşiye, ta’lik ve takrir.
1966 yılında Kültür ve Medeniyetin Yayılmasında Caminin Rolü isimli kitabımda ifade ettiğim gibi Ezher de okutulan bir ders -o dersin kitabı aracılığı ile- en aşağıdan, küçüklerden başlayarak büyüklere doğru aşamalar halinde geçiş yapar. Bazen de büyüklerden küçüğe doğru geçiş yaptığı olur.
Bazen Ezher’de okutulan bir ders çok kısa şekilde Özetlenmiş yoğun ifadeli bir metin olur. Daha sonra bir şahıs gelerek metni ayırıp onun tefsirini yaparak anlamlarını açıklar. Buna şerh adı verilir.
Daha sonra üçüncü bir şahıs gelerek bir önceki yapılan şerhi daha fazla açıklamıştır. Buna da Haşiye denmiştir.
Dördüncü bir şahıs gelip haşiyedeki bilgileri incelemiş, kimi yerlerine uymuş, kimi yerlerin kaynaklarına inerek açıklamalar yapmıştır. Buna da Takrir denmiştir.
Bir şahıs da aynı eser üzerinde kendisinden önce yapılan çalışmalara bakmış bir takım eklemelerde bulunmuştur. Buna da Ta’lik demektedir.
Zincirleme halinde eserin meydana gelişine bakarsak, zincirin ilk halkasını hacmi en az olan Metin teşkil etmektedir. Daha sonra “Metinin şerhi” geliyor. Daha sonra şerhin de şerhi geliyor ki bu Haşiye dir. Bundan sonra da üçüncü bir şerhle yeni bir eser ortaya çıkıyor ki bu Takrir’dir. En sonunda önceki şerhe yapılan dördüncü bir şerh ile Ta’lik meydana geliyor.
Bazen de çok geniş bir kitabı bir zat ötezler. Daha sonra gelen birisi bu özeti Özetler. Aynı özeti üçüncü ve dördüncü kere özetleyenler de olur. Böylece kocaman bir kitap peşpeşe yapılan özetlemeleden
sonra metin haline dönüşür.
5. Bu eserlerin isimlerinde kafiyeli (uyaklı) ifadelerin yaygın olduğunu görmekteyiz. Bu tür isimlendirmeler son devirlerde ortaya çıkmıştır. Yüzlerce kitabın kafiyeli olduğunu görmek mümkündür. Örnek olmak üzere bunlardan bir kaçının adını buraya alıyoruz:
Deâim’ul İslâm Fi’l-HelâV i ve’l-Haram El-Burhânfi Tefsir’il-Kur’an El-Muhtâr fi Zikr’il-Hıtat-i ve’l-Asâr Menhec’üs-Sülük ilâ Nasihat’il-Müluk Dekâ’ul-Ahbâr Ve Hadâk’ul-Ttibâr El-Iyzah ve’t-Tebsir fi Fadl-i Yevm’il-Gadir El-Bahr’ul-Mevrudfi’l Mevâsik-i ve’l-Uhûd
6. Burada sözünü ettiğimiz Ezher’in ileri gelen âlimlerinin hepsi Mısırlı değildir. Her biri çeşitli ülkelerdendir. Kimisi başka Arab ülkeerinden olduğu gibi kimisi de İslâm dünyasının çeşitli yerlerindendir. Bu doğal bir şeydir. Çünkü Ezher, bir Mısır Üniversitesi veya bir Arab Üniversitesi değildir. Ezher dünyanın dört bir yanındaki tüm müslü-manlara hizmet veren bir üniversitedir.
Şimdi bu çalışmamızda örnek kabilinden kendilerini tanıtacağımız âlimlere sıra gelmiş bulunuyor.
1. Ezher’in meşhurlanndan önümüze ilk çıkan pek çok eserin sahibi Ebu Hanife en-Nu’man b. Ebi Abdullah b. Muhammed el-Kayra-vani’dir. Fâtımiler’den el-Muiz li Dinillah’ın kadısı olan Kayravani, Fatmilerde yaygın olan Şii mezhebinin devetçilerinin ileri gelenlerin-dendir. Hicri 363’te vefat etmiştir.
El-İktisar fi Fıkh-ı Al-i Beyt isimli kitabı Ezher’de ilk okutulan ders kitabıdır. Kayravani’nin başka kitapları da vardır. Bunların isimlerini aşağıya alıyoruz:
1. Muhtasar’ ul-Asarfî-mâ Eimmef il-Athâr,
2. Deâimü fil-Mezheb ‘il-İsmaili
3. Deâim’ul-Islâm fi’l-Helâl-i ve’l-Haram,
4. El-Yenbu,
5. El-Mecalisu ve’l-Mesârât
6. Ihtilâf-u Usul’il-Mezâhib 1. EUAhbâ
Bu eserlerin çoğunlukla içerdiği konu ve meseleler fıkıh ve itikad meseleleridir. Bu eserler İsmaili-Şii mezhebine mensup bir âlimin kaleme aldığı eserlerdir.
Bu dönemde Mısır’da yaygın olan Fatimiliğe bu zât sözleri ile davette bulunduğu gibi yazdığı kitapları ile de davetini yapmıştır.
2. Ebu’l-Ferec Yakub b. Yusuf b. İbrahim b. Harun b. Kils.
Bu zat Bağdat’a dünyaya gelmiş hicri 334’de Mısır’a göçmüştür. Yahudi asıllı olan bu zât 356 hicri yılının Şaban ayında müslüman olmuştur. Daha sonra Mağrib’e giden Ebu’l-Ferec orada Fatımi yöneticilerinden Muiz Lidinillah ile tanışıp ondan itibar gördü. Hatta Muizrin Mısır üzerine yaptığı seferde askere rehberlik etti. 362 h. yılında Muiz ile birlikte Mısır’a gelen Ebu’l-Ferec Ezher’de ders okutmuştur. Çok güzel konuşan bu zat derslerini de aynı güzellikte anlatmıştır. Varlıklı ve cömert bir insan idi. Muiz’in vezirleri arasında yer alan Ebu’l-Fe-rec’e Muiz “en yüsek mertbede vezir” lakabını vermiştir. Ebu’l-Ferec 380 yılında vefat etmiştir.
Bu zatın kitaplarından bazıları şunlardır:
1. Er-Risalet’ul-Veziriyye fi’l-Fıkh ‘ış-Şii
2. Kitabun fi’l-Kıraat
3. Kitabun fi Adab-i Rasûlullah
4. Kitabun fi’l iIm’il-Ebdan-i ve’s-Sıhha
Görüldüğü üzere ilk kitabın adı da bu eserin İsmaililiğe davet için kaleme alındığını göstermektedir. Eserlerinde dini yön ağır basmakta ise de onlar arasında tıb ile ilgili olanlar da vardır. Bu Ezherli âlimlerin sadece dini bilimlerle meşgul olmayıp bilimle de ilgilendiklerini göstermektedir.
3. Ilım ve eserleri ile Ezher’in tarihinde parlayanlardan biri de Ebu’l-Hasen Ali İbrahim b. Said el-Havfi’dir. Arabça ile ilgili ilimlerde ve gramerde allame olan Havfi h. 430’da vefat etmiştir. Eserlerinden bazıları şunlardır:

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    1
    2021-02-13T23:14:34+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Ezher Üniversitesi uzun yıllara dayanmaktadır. Bu uzun yıllarda birçok alim yetiştirmiştir Ezher Üniversitesi. Çağdaş alimler eskiden ve yeni olarak yetişen alimleri sürekli desteklemişlerdir. Ezher üniversitesi dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlara hizmet veren bir üniversitedir. Binlerce alim yetiştiren bir üniversitedir aynı zamanda Ezher Üniversitesi

    En iyi cevap

Cevapla