Felak suresi hakkında bilgi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Kuranı kerimin 113. suresi olan Felak suresi ile ilgili kısaca bilgiler

Felaksuresi peygamber efendimize Medine döneminde iken nazil olmuştur. Bazı kaynaklarda Mekke şehrinde indirildiği de rivayet edilmiştir. Bu sure toplamda 5 adet ayetten meydana gelmiştir. Bu sureye ismini veren felak kelimesi sabah aydınlığı anlamına gelmektedir. Felak suresi fil suresinden sonra nas suresinden önce indirilmiştir. Bu surede bazı kötülüklerden dolayı Allah’a sığınmak gerektiği üzerinde durulmuştur. Zammı sure olduğu için namazlarda okunabilir.


Felak suresi konusu ve mesajlar

Kur’ân-ı Kerîm’in 113. sûresi

Adını, sûrenin başında geçen ve “yarıp çıkarmak” anlamına gelen “felak” kelime­sinden almıştır. Nâs sûresi ile birlikte nazil olmuştur; ancak Mekkî veya Medenî olması hakkında bilginler farklı görüş belirtmişler­dir. 5 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları be, dâl ve kaf harfleridir. Bu sûre­ye, Nâs sûresi ile birlikte sığındırın, koru­yucu iki sûre anlamında muavvizeteyn denir.

Bir yolculuk sırasında ortalığı şiddetli bir fırtına ve karanlığın kaplaması üzerine Peygamberimiz Felak ve Nâs sûrelerini okumaya başlamış ve yanında bulunan Ukbe b. Âmir’e de: “Ey Ukbe! Bu iki sûre ile Allah’a sığın” buyurmuştur (Ebû Dâvud, Vitr, 19). Rasûlüllah, kendisinde bir rahatsızlık hissedince ve ayrıca her gece yatarken İhlas, Felak ve Nâs sûrelerini okurdu (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 14; Müslim, Selâm, 50-51}. Onun, namazlarda bu iki sûreyi de okuduğu nak­ledilmiştir (Ebû Dâvud, Vitr, 19; Nesâî, İftitâh, 46).

Felak sûresinin İlk âyetinde “felak’ın Rabbine sığınmak” emredilmiştir. “Felak” birçok manalara gelen bir kelimedir. Buna, Allah’ın yarıp çıkardığı her şey; topraktan çıkan bitki, yerden fışkıran su, buluttan çıkan yağmur vb. dahildir. Çoğunluğun görüşüne göre burada, karanlığın yarılma-sıyla ortaya çıkan sabah kastedilmiştir. İkinci âyette, Allah’ın yarattığı görünür görünmez bütün varlıkların şerrinden yine O’na sığınılması; üçüncü âyette, suçların daha çok işlendiği, kazaların, yangın vb. afetlerin etkisinin daha çok, buna karşılık yardım imkânının daha güç olduğu bir zaman olan gecenin kötülüklerinden ve her biri manevî birer karanlık demek olan hırs, kin, öfke, şehvet gibi şeylerin şerrinden “sabah aydınlığının Rabbi” olan Allah’a sığınılması buyurulmuştur. Dördüncü âyet­te düğümlere üfleyen büyücülerin şerrin­den ve bu arada insanları hak yoldan saptı­ran, ruhları karartan, mutsuzluğa iten her türlü telkin ve etkileşimden; beşinci ve son âyette ise hasetçi, kıskanç kişilerden kay­naklanabilecek kötülüklerden Allah’a sı­ğınmak (ve her birisi hakkında maddî ve manevî tedbirleri almak) emredilmiştir.

Benzeri konular:

Cevapla