Fil olayı nedir? Kısaca bilgi

Question

Fil Olayı

fil kissasi ebrehe kabe

İçinde iri bir fil olan güçlü bir ordu ile Ka­be’yi yıkmak üzere gelen Ebrehe’nin ilâhî bir ceza ile perişan hale düşürülmesi.

Hıristiyan Bizans ile Habeşistan, Güney Arabistan’da bir uydu devlet kurmak isti­yordu. Bu amaçla Habeş hükümdarı Adhamatun m. 525 yılında Güney Arabis­tan’ı istilâ için Eryad komutasında yetmiş bin kişilik bir ordu gönderdi. Bu ordu, böl­gede, varlığını sürdüren Himyerî Krallığı’na son verdi ve bölge, Habeşistan’a bağlı valilerle idare edilir oldu. İlerleyen zaman içinde Yemen valiliğine gelen Ebrehe, hıristiyanlık adına bazı faaliyetler yaparak hükümdarın gözüne girmek istiyordu. Bu cümleden olarak San’â’da el-Kulleys adlı son derece gösterişli bir kilise yaptırdı. Bu bina, aslında, Kabe’ye karşı duyulan reka­bet duygusundan hareketle yapılmış ve hiçbir masraftan kaçınılmamıştı. Binanın yüksekliğinden dolayı bu adı almış olan kilisede Yemenli Araplar zorla çalıştırılmış, Belkıs harabelerindeki kıymetli taşlar geti­rilmiş, sütunların üstü altın veya gümüşle kaplanmış, yer döşemelerinde renkli mer­merler kullanılmış, böylece binaya göz kamaştırıcı bir özellik kazandırılmıştı. Bun­dan sonra Ebrehe, kademeli olarak, çeşitli metodlaria Arapları Kabe’ye gitmekten alıkoyup ziyaret için onları el-Kulleys’e çekmek istedi. Ancak, hıristiyan Araplar dışında hiçbiri bu kiliseyi ziyarete gelmi­yordu. Üstelik bir arap bir gece kiliseye girerek çeşitli yerlerini pislemişti. İşte bu olay üzerine fevkalade hiddetlenen Ebrehe, Habeş hükümdarıyla da haberleşe-rek Kabe’yi yakıp yıkma kararını aldı. Hazır­ladığı ordusunda iri bir fil de bulunduğun­dan dolayı Kabe’ye karşı yapılan bu girişi­me Fil Vak’ası denilmektedir.

Fil ordusu, Ebrehe komutasında, kuzeye doğru harekete geçti. Çeşitli yörelerden geçerken gerek Yemen bölgesindeki, ge­rekse Has’am bölgesindeki direnişleri kırıp Taife kadar geldi. Bu esnada Sakîfli Mes’ud b. Muattib, halkı adına Ebrehe’ye gidip Lât putuna dokunmaması karşısında kendisine rehberler vereceğini söyledi. Ebû Zigal bunlardan biriydi. Mekke’ye yaklaşan Ebrehe bir öncü birlik yolladı. Bu askerî birlik, Mekke otlaklarında otlayan hayvan sürülerini toplayıp getirmişti. Bu durum, Kureyş ve müttefiklerinde bir mücadele arzusu doğurmuşsa da Habeş ordusunun çok kalabalık olması onları bu düşüncele­rinden vazgeçirdi. Şehri terkedip dağlara tırmanmayı düşündüler.

Ebrehe, Hunata adlı birini Mekke’ye elçi gönderdi. Gönderdiği habere göre o, ken­disine direnmeyenlere dokunmayacaktı; gayesi, Kabe’yi yıkmaktan ibaretti. Bu durumu, huzuruna gelecek Mekkeli bir başkan ile görüşecekti. Mekkelilerin baş­kanı olarak Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalip gitti. Ebrehe, onu yanına oturttu ve İsteğini sordu. Abdülmuttalip, otlaklarından toplanıp kaçırılmış olan deve­leri geri istedi. Ebrehe, Abdülmuttalip’in Kabe’yi tahrip etmemesi yolunda ricada bulunup yalvarmasını beklerken, onun sadece develeri istemesini tuhaf karşıladı. Bunun üzerine Abdülmuttalip şöyle dedi: “Ben ancak develerin sahibiyim. Beyt’in sahibi ise Allah’tır ve O, Beytine yönelen yıkma teşebbüslerini elbette önleyecektir”.

Abdülmuttalip, develeriyle dönerken Ebrehe “Kabe’yi yıkmaktan beni kimse engelleyemez” diye bağırıyordu. Abdülmuttalip, şehre gidip, olan biteni ahaliye anlattı, son defa Kabe’yi tavaf etti ve Ebrehe ordusunu Allah’a havale edip dağlara tırmandı; bütün halk böyle yaptı.

Ertesi sabah Ebrehe, ordusunu Kabe’yi yıkmak üzere harekete geçirdi. Fakat Fil, diğer yönlere koştuğu halde, Kabe yönüne bir adım bile atmıyordu. Fil sürücülüğünde usta olan nice kimseler onu Kabe’ye doğru yürütmek için uğraştı fakat sonuç alamadı. Bu esnada Cenab-ı Allah deniz tarafından kırlangıç büyüklüğünde kuşlar gönderdi. Bunlar, gagalarında taşıdıkları küçük taşları Ebrehe ordusunun üzerine dalış yaparak atıyorlardı. Ebrehe’nin askerleri bu ilâhî ceza karşısında şaşkına döndüler ve peri­şan oldular. Ebrehe de bundan nasibini almıştı. Kendisine atılan taşlardan isabet aldı ve San’â’ya kadar vücudundan lime lime etler döküldü. Adeta bir iskelet haline geldi. Ebrehe, muzaffer bir komutan olarak dönmeyi hayal ettiği şehre girerken acı bir şekilde ölmüş ve tarihe ibret olarak geç­miştir.

Kur’ân-ı Kerîm’in 105. sûresi bu olayı an­latır. Meâlen şöyledir: “(Ey Muhammedi) Kabe’yi yıkmaya gelen fil sahiplerine Rabbının ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonuçta onları, yenilmiş ekin gibi yaptı” (el-Fîlıos/ı-s).

Böylece maddî gücüne çok güvenen ve hiç yenilmeyeceğini sanan Ebrehe ordusu­nu semavî bir âfet perişan edip yere serdi. Fil ordusu için dehşet verici olan bu olay, Mekkeliler için de ibretler içeriyordu. Zira bu ilâhî yardım, esasen o sıralarda Kabe’yi putlarla doldurmuş olan Mekkeliler’i hima­ye için gelmiş değildi; aksine Beyt’i temiz­leme ve onun şanını yüceltme görevini ifa etmek üzere dünyaya gelmesi yaklaşmış olan Hz. Muhammed’in çağrısını doğrula­yıcı bir belge niteliğindeydi. Nitekim bu olaydan yaklaşık elli gün sonra dünyaya gelmiş olan Hz. Muhammed (s.a.), pey­gamberlik görevini ifaya başlayıp Fil sûre­sini okuduğu zaman bu olayın görgü tanığı olan pek çok kişi karşısında duruyordu. Bu sebeple Fit olayı Hz. Muhammed (s.a.)’in peygamberliğini doğrulayan delillerden biri sayılmıştır.

Fil Süresi Tefsiri Kısaca

Ashab-ı Fil Nedir? Kısaca

Hac Hakkında Bigiler

Fil olayı kısasını kısaca özetleyeyim iyi anlamış mıyım siz değerlendirin

Peygamberimizin doğumundan 52 gün kala Yemenli Emre kabe’yi yakıp onun benzerini yemen’de yapmak ve mekke’deki ticaret merkezini kendi ülkesinde taşımak için yola çıkmış kabe’ye ulaştığımda fillerle donatılmış Ordu ebabil kuşları tarafından ateşten taşlarla onları yok eder
Fil olayı ile ilgili kur’an-ı Kerim’de fil suresi adında bir sure vardır orada her şey anlatılır.

Çıkarılması gereken ders ise fil olayı gösteriyor ki Allah’a isyan eden Allah’ın kutsal kıldığı yerleri yok etmeye çalışanları Allahu Teala yok eder mahveder
Allah’ın gücü herkesin gücü üstündedir Allah herşeye kadirdir

Fil olayı tarihi bir olaydır bir hikaye değildir kur’an-ı Kerim’de zikredilen çok ibretli bir kıssadır
Her her müslüman fil suresini ezberlemeli kısasını okumalı anlamalı ve çocuklarını anlatmalıdır
Fil olayı tarihi bilgilerin en doğrusudur çünkü Kur’an’da geçer hadis-i şeriflerde geçer.
Büyükler büyükler elbette fil suresini okuduğu gibi Bu kıssayı da okumalı anlamalıdır. Daha önemlisi çocuk dili ile çocuklarını anlatmalıdırlar

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    0
    2021-08-04T20:52:53+03:00

    Fil olayı; içerisinde irice ve çok büyük bir fil bulunan Ebrehe komutasındaki bir ordunun Kabe’yi yıkmak için Yemen’den yola çıkıp, sonrasında ise Rabbimiz (cc) tarafından ebabil kuşları ile bunordunun helak olmasıdır.

     

    Kur’an-ı Kerim’de Fil Suresinde bu konu şu şekilde anlatılır

     

    “(Ey Muhammedi) Kabe’yi yıkmaya gelen fil sahiplerine Rabbının ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonuçta onları, yenilmiş ekin gibi yaptı”

    En iyi cevap

Cevapla