Paylaş
Firavun, Karun ve Haman
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
FİRAVUN, KARUN VE HAMAN
“Firavun kelimesi kadim Mısır dilinde “İhtişamlı hane” anlamından daha sonra hanedan, kral anlamında kullanılmaya başlamış sonra İbranice ve Arapça dillerinde aynı anlamda kullanılmıştır. Kur’anda bu kavram 74 defa geçer. Rabbimizin isimlerinin dahi bir veya iki defa zikredildiği kitabullahta zulmü sembolize eden Firavun kavramının bu denli zikredilmesinin temel sebebi hiç şüphe yok ki adaleti vurgulamak içindir. Zira tevhid insan Allah ilişkisinde adalet insan-insan ilişkisinde müslüman anahtar kavramıdır. Madem ki adalet mülkün temelidir o halde zulüm en öncelikli mücahede edilmesi gereken bir husustur. Zaten Kur’ana göre müslümanın zulümden başka düşmanlık edeceği bir şey yoktur.
Kur’anda Firavun ismi ile birlikte Karun ve Haman isimleri birlikte zikredilir. (bkz: Ankebut, 40) Karun ismi (Tevrat’ta Korah olarak geçer) saçını kazıtarak tıraş ettiğinden veya saçı olmadığından olsa gerek İbranice sözlüklerinde etimolojik olarak saçı olmayan, kel olan anlamına geldiği söylenir. Ancak Karun Kur’andaki anlamıyla servetin ve kapitalizmin yani para ağalığının prototipidir. Onun için o Firavun’un finans kaynağıdır.
Firavun ile beraber zikredilen bir diğer isim ise Hamandır, Haman ise vahyin dilinde bir din baronudur. Kadim Mısır zannedildiği gibi dinsiz bir medeniyet değil bilakis son derece dindar ve hatta dinin politik araç edildiği bir toplumdur. İşte Karun, Firavun’un bu anlamda din baronu sıfatıyla bürokratik ayağıdır. Zaten Haman kelimesi Ha-Amon yani Amon tapınağının baş rahibi anlamındadır. Amon ise Mısır mitolojisinde ilk tanrı olarak kabul edilir.
Zannedildiği gibi Musa (a.s.) dinsizlerle, ateistlerle veya agnostiklerle değil bizzat din baronlarıyla, insanların inançlarını sömüren kutsal patentli sömürü hokkabazlarıyla, Allah ile aldatanlarla savaşmıştır.
Kur’anda bizzat ismi geçmeyen lakin isimsiz olarak zikredildiğini düşündüğümüz bir diğer isim ise Belam b. Bauradır. Arâf 176. âyeti bağlamında tefsirlerde geçen bu ismin özelliği İsrâiloğullarından bir âlim olmasına rağmen Firavun’un safında yer alan ve dünya menfaati için ilmini zalimlerden yana kullanan bir kişiliği temsil eder. Vahyin dilinde bu kişilik ise Firavun zulüm sisteminin sonradan yoldan çıkan halkın itibar ettiği dini liderlerini temsil eder.
Ali Şeriati, Firavun sisteminin mali sponsorunun Karun ile bürokratik ayağının Haman ile ve entelektüel tarafının da Bel’am ile temsil edildiğini söyler. Bu şeytani teslis sadece bir dönemle sınırlı değil her dönem için geçerli olan sosyal bir gerçektir. Öyleyse Firavuna karşı mücadele bu üç alanda olmalıdır. Ne ki bu mücadele verildikten sonra Harun iken Karun olmamak, âlim iken Belam olmamak, Musa iken Firavunlaşmamak önemlidir”
Bilgin Erdoğan, Kelimelerde Yolculuk
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da Firavun, Karun (Karun) ve Haman, Kuran’da adı geçen kibir, zulüm ve inançsızlığın misallerindendir. Hikâyeleri insanlık için ibret ve ibret mahiyetindedir. İşte İslam’daki anlatılarına kısa bir bakış:
Firavun (Firavun): Musa (a.s) zamanında Mısır’ın hükümdarıydı. Zalimliği ve kibri ile tanınırdı. Firavun, asanın yılana dönüşmesi, denizin yarılması gibi Hz. Kendisine ilahlık iddiasında bulundu ve İsrailoğullarına zulmetti. Kibir ve zulmünün bir sonucu olarak İsrailoğullarını kovalarken sonunda denizde boğuldu. Kuran’daki Firavun kıssası, kibir, küfür ve zulmün sonuçlarını hatırlatır.
Karun (Qarun): Karun, Hz. Musa (a.s) döneminde zenginliği ve dünya malı ile tanınan zengin bir adamdı. Ancak kibirlendi, sahip olduğu zenginliklerle övündü, bunları sadece kendi yeteneklerine bağladı ve Allah’ın nimet ve rahmetini inkar etti. Musa Peygamber ona Allah’a şükretmesini ve malını hayır için kullanmasını tavsiye etmiş, ancak Karun bu tavsiyeyi reddetmiştir. Kibir ve küstahlığının bir sonucu olarak yeryüzü tarafından yutuldu, malı ve malı boşa gitti. Karun’un hikayesi alçakgönüllülüğün, şükrün ve tüm nimetlerin Allah’tan geldiğinin farkına varmanın önemini vurgular.
Haman: Haman, İsrailoğullarına yapılan zulme karışmasıyla tanınan Firavun sarayında bir bakandı. Firavun’un göklere çıkmak ve Allah’ın gücüne meydan okumak için kullanmayı planladığı kulenin (veya sarayın) inşasının planlanmasında etkili oldu. Haman’ın küstahlığı ve kötülüğü ve adaletsizliği teşvik etmedeki rolü, bu tür eylemlerin sonuçlarını hatırlatmak için Kuran’da zikredilir.
İslam’da Firavun, Karun ve Haman kıssaları, kibrin, zulmün ve inançsızlığın yıkıcı doğasını vurgulayan uyarıcı masallar olarak hizmet eder. Tevazu, şükran ve Allah’ın iradesine teslimiyetin önemini vurgularlar. Müslümanlar bu anlatılardan ders almaya ve bu kişilerin sergilediği olumsuz özellik ve davranışlardan kaçınmaya teşvik edilir. Hikayeler ayrıca gerçeğin ve doğruluğun yalan ve baskıya karşı nihai zaferini de onaylıyor.