Paylaş
Gıybet nedir, gıybetin sebepleri nelerdir, gıybetin çeşitleri nelerdir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Gıybet Nedir? Çeşitleri Nelerdir? İlgili Ayetler ve Hadisler
Yüce dinimiz İslam, birey ve toplumun iyiliğini hedef alan, ilahi emir ve yasaklarıyla bütün hayatı kuşatan, insanları edep ve ahlak sahibi kılmaya çalışan en son ve mükemmel dindir.
Kalplere en yüksek ahlak esaslarını yerleştirmeyi amaçlayan İslam, faziletleri yok eden, insan şahsiyetine yakışmayacak her türlü tavır ve davranışı da yasaklamıştır.
Dinimizin yasakladığı, haram kıldığı kötü huyların en yıkıcılarından biri de gıybettir. Gıybet, kırgınlık, dargınlık, düşmanlık ve huzursuzlukların temelidir. Sevgi ve dostlukları ortadan kaldıran gıybet, manevi bir hastalıktır. Din kardeşini, onun yokluğunda ar kasından hoşlanmayacağı bir şekilde anmaktır.
Gıybet dil ile yapıldığı gibi kaş-göz işaretleri, yazı ve hareketlerle de yapılmaktadır. Hangi şekliyle olursa olsun bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi ile ilgili gıybet etmesi, onu çekiştirmesi haramdır.
Dirilerin gıybetini etmek haram olduğu gibi ölülerin arkasından da gıybet etmek haramdır. Önü alınmadığı takdirde gıybet, toplum da birlik ve beraberliğin bozulmasına, sevgi ve saygının kaybolma sına neden olur.
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu gerçeği bize şöyle haber vermektedir:
عن عائشة رضي الله عنها قال: قلت يا رسول الله؟ شبك من صفية قصرها. قال: لقد قلت كلمة لو مزج بها البخز لمرجنة. قالت: وحكيت له إنسانا. فقال: ما أحب أني حيث إنسانا وإن لي كذا وكذا
Hazreti Ayşe (Allah ondan Razi olsun) anlatıyor:
“Ey Allah’ın Rasulü! Sana Safiye’nin kısa oluşu (çirkinlik olarak) yeter!” demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve): “Öyle bir kelime ettin ki, eğer o söz denize karışsaydı, onun suyunu bozardı.” bu yurdu.
Hazreti Ayşe (Allah ondan razı olsun) devamla derki: “Ben Peygamber Efendimiz (Sallatihu Aleyhi ve Sellem) ‘e bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi:
“Karşılığında bana dünyayı verseler bile bir insanı hoşlanmayacağı bir şey ile taklit ve tavsif etmeyi kesinlikle sevmem”
Ailede karı-kocanın birbirinin gıybetini yapması da çok çirkin ve yanlıştır. Bu davranış sadece gıybeti yapılan eşin değil; aynı za manda kişinin kendi değerini ve ailesinin değerini de düşürür. Aile huzurunun bozulmaması ve devamının sağlanması için, aile mahremiyetine ve sırların açıklanmamasına özen gösterilmelidir.
Günümüzde oldukça yaygın olan bu çirkin huydan kurtulmanın en önemli yolu, şüphesiz, işe önce kendimizden başlamak olacaktır. Samimi bir mü’min, başkalarını çekiştirmekten, insanların arasını bozacak her türlü söz ve eylemden mutlaka kaçınmalı; gıybet yapılan ortamlarda bulunmamalı; bu işleri yapanları gördüğünde he- men uyarmayı kendine görev bilmelidir. Doğruyu konuşmak için birbirimize arkamızı dönmeyi beklemek yerine, doğruları yüz yüze konuşabilmeyi başardığımız gün, ikiyüz lugan de önüne geçebileceğimizi unutmayalım
Bireyde toplumun beklentilerine değerlerine uyan yada uymayan hareketlere, tutumlara davranım denir. Temel özelligi, başkalanın haklarına saldırıda bulunmak, toplumun kurallarını sürekli ve yineleyici bir biçimde çiğnemek olan yıkıcı davranışlara davranım bozukluğu denir. Davranım bozukluğu gösteren bireylerde, yalancılık, hırsızlık, mala zarar verme, tehdit, hakaret, kavga çıkarma, kuralların çiğnenmesi gibi belirtiler görülür. Hiçbir toplumun beklentisine uymayan, temel özelliği başkasının hakkına saldırmak olan, sosyal ahlak kurallarından birinin çiğnenmesi anlamına gelen, yıkıcı sonuçlara yol açan dedikodu davranişan da davranım bozuklukları içerisinde değerlendirmek yanlış olmaz.
Bir davranım bozukluğu olan dedikodu sözlüklerde çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Türkçede dedikodu, başkalarını çekiştirmek ve kınamak amacıyla yapılan konuşmadır.
Dedikodu, oldukça yaygın bir davranıştır. Herkes az ya da çok dedikodu yapmaktan kendisini alamaz. Dedikodu, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren iletişim sürecinin ayrılmaz bir unsuru olmuştur. İnsan yaşamıyla iç içe bir hal alan dedikodu yaşamın her yerinde ve her anında karşımıza çıkabilmektedir. Bu yüzden dedi kodu hem sosyolojik hem de psikolojik bir süreç olarak toplumları ve bireyleri ilgilendiren önemli bir meseledir.
Birçok insan dedikodu yapmaktan zevk alır ve onsuz yaşayamaz. Dedikodu onların yaşamlarının bir parçası haline gelir. Özellikle basit ruhlu insanların eğlencesidir dedikodu. Azgın bireyciliğin ve rekabetçi uğraşların yaygın olduğu toplumlarda dedikodu ve söylen tiler insanlara çok fazla zarar verir.
Kur’an-ı Kerim- Kerim, dedikodu alışkanlığının bir mü’minin kişilik özellikleri arasında yer alamayacağını açıklamıştır. Bu alış kanlığı daha çok inkarcı kimselerin bir karakteri olarak göstermiş tir. Dedikoducu olmaları sebebiyle inkarcıları hümeze, lümeze, hemmáz gibi isimlerle nitelemiştir.
Kur’an-ı Kerim, mü’minler arasında da dedikodu alışkanlığının ortaya çıkabileceğine işaret ederek, onları bu konuda uyarma ihtiyacı duymuştur.
Allah Teala (celle celaluhu) şöyle buyuruyor:
يا أيها الذين آمنوا اجتنبوا كثيرا من الظن إن بعض الظن إثم ولا جشنوا ولا يغتب بغگم بغضا أيحب أحدكم أن يأكل لحم أخيه
ميتا فكرهتموه واتقوا الله إن الله تواب رحيم
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannin bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyet lerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”
İslam dini, dedikodunun kişinin yüzüne karşı değil, arkasından yapılmasına gıybet adını verir.
Kur’an-ı Kerim gıybeti konu edindiği ayette, gıybetle ilgili olan kötü zan ve tecessüs davranışlarına da açıklık getirir. Kur’an Kerim, dinin değerler alanı içerisinde gıybet davranışına yüklenen hükmü belirtmekle yetinmez, ayrıca bu davranıştan uzak durabil menin yollarını gösterir.
Gıybet, bir kimsenin arkasından, duyduğu zaman hoşuna gitmeyecek sözler söylemektir. Bir kimse hakkında söylenen davranışı gerçekten yapıyorsa, bahsedilen özellikleri taşıyorsa, gıybeti yapılmış olur, aksi takdirde kendisine iftira edilmiş olur.
Gıybetin bu şekildeki tarifi doğrudan Peygamber Efendimiz’e Sana Aleyhi ve Sellem) aittir.
عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله أتدرون ما الغية قالوا: الله ورسوله أعلم. قال: ذكر أحدكم أخاه بما يكزة. فقال رجل: أرأيت إن كان في أخي ما أقول؟ قال: إن كان فيه ما تقول،
فقد إغتبتة. وان لم يكن فيه ما تقول فقد بهته .
Hazreti Ebû Hüreyre (Allah ondan razı olsun) anlatıyor:
Peygamber Efendimizin (sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?”
Ashap: “Allah ve Resulü daha iyi bilir!” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: “Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mi gıybettir?)”dedi.
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa ona bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”
Gıybetin bu şekildeki tarifi gıybet edenin karakteri hakkında da ipucu vermektedir. Gıybet eden teşebbüs ettiği bu eylemi muhata birinin yüzüne karşı yapmaya cesaret edememektedir. Muhatabının muhtemel cevabına karşı kendisini sağlama almak istemektedir. Bu durum gıybetçinin korkak bir ruh hali içerisinde olduğunu gösterir. Bu şekildeki kendine güvensizlik, korku, kötüye yorumlama tam bir paranoya halidir.
Söz konusu paranoya hali, gıybetin ilk evresi olan suizan aşamasında yani kalp ile yapılan gıybet sürecinde ortaya çıkmaya başla maktadır.
Gıybetin ölü kardeş eti yemeye benzetilmesi, bu davranışta düşmanlık ve öfke belirtisinin olduğuna işaret etmektedir. Nitekim modern psikolojide gıybet ile saldırganlık arasında çok yakın bir ilişki olduğu ileri sürülmektedir.
Kişi, gıybet ederek düşmanlık ve öfke duygularını doyuma ulaştırmaktadır. Günlük yaşamda, bir kimse hakkında küçük düşürücü, kırıcı sözler kullanmak, türlü söylentiler çıkarmak, onu kötüleyip aşağılamak öfke belirtisi olabilmektedir. Kızgınlık duygusunun etkisiyle insanlar birbirlerine sözlü şiddet uygulayabilmektedirler. İnsanları aşağılayan, alay eden sözler kullanarak sözel şiddet uygulamak mümkün olabilmektedir. Sözel şiddet, insanlarda sosyal ahlak çöküntüsüne dair yaralar açan en yaygın şiddet türlerinden birisidir.
İnsanları horlama ve küçük düşürme eğilimi sadist kişilerin belirgin özelliklerindendir. Bu kimseler, kendi hatalarını görmemek yerine başkalarının hatalarını görme, zayıf noktalarını keşfetme ve bunları ortaya dökme konusunda oldukça ustadırlar.
Gıybet, insanın kişiliğini bozar, ruhsal yapısı üzerinde son dere ce zararlı etkiler yaratır, onu topluma zararlı bir birey haline getirir. Gıybet, kötü ve zararlı olanın yapılmasını teşvik ederken, iyi ve doğru olanın yapılmasını ise engeller.
Bir kimsenin gıybeti, açıkça sözlü ifadeler kullanılarak ya da söz süz beden dili sembolleri aracılığıyla yapılabilir. Bu eylemler, gıybete maruz kalan kimsenin ruhsal yönden acı duymasına, toplumdaki birlik ve dayanışmanın bozulmasına, bireyler arasında sevgi bağlarının kopmasına, düşmanlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Gıybet edilenin, dini ya da dünyevi yaşantısı, fiziksel ya da karakter özellikleri, çocukları, malı, eşi ve çevresindeki insanlar gıybete malzeme yapılabilir.
Gıybet, sözlü veya yazılı dil sembolleri kullanılarak, bazen açık ifadelerle bazen de kinaye yoluyla yapılır. Çeşitli davranışlar, işaretler, imalar gıybeti gerçekleştirmek için kullanılır. Özellikle kişilerin davranışlarını taklit etmek suretiyle onlarla eğlenmek, gıybetin en ağır olanıdır. İnsanların konuşmalarını, yürümelerini ve buna ben zer durumlarını taklit etmek bu tutuma örnek gösterilebilir. Bir kişinin durumunu tasvir etmek için topal yürümek, gözü şaşı yapmak suretiyle gıybet gerçekleştirilebilir.
Gıybet başkasının saygınlığını çiğnemeye yöneliktir. Gıybetin hem birey hem de toplum üzerinde büyük zararları vardır. Toplumdaki bireylerin kusurlarını, eksiklerini açığa çıkaran gıybet, kalplerin incinmesine, nefretin doğmasına yol açar. Hiç kimse kendisi hakkında gıybet yapılmasından hoşlanmayacağı için, onun sebep olduğu sonuçlardan birisi insanlar arasında dargınlık, düşmanlık ve kuşku tohumlarının ekilmesi, kin ve öfke gibi duyguların alevlenmesidir. Gıybet, gönülleri yıkan, sevgi-saygı, birlik- beraberlik gibi duyguları ortadan kaldıran, insanlar arasında ayrılık çıkaran, güveni zedeleyen, toplumsal uyumu bozan bir davranıştır. Başlangıçta basit bir eylem gibi algılanan gıybet, sorunların, tartışmaların, kavgaların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilmektedir. Gıybetin en ürkütücü yanı, yol açabileceği kötü sonuçların potan siyel büyüklüğüdür. Fiziksel değil, ruhsal bir saldırı olan gıybet, bir kere ağızdan çıktığı zaman insanlar arasında dalga dalga yayılabilir, tahmin edilemeyen fitnelere, çatışmalara neden olabilir. Gıybetin sosyal, siyasal ve ekonomik hayata, kişisel huzura, sağlığa ve yeteneklere, kısacası insanın bütün geleceğine verebileceği zararların sınırlarını kestirebilmek mümkün değildir.
Kur’an-ı Kerim gıybeti bir davranış bozukluğu olarak açıkladığı ayet-i kerimede iki davranış bozukluğundan daha bahsetmektedir. Önce kötü zandan sakınmayı emretmekte, ardından sırasıyla tecessüsten ve gıybetten uzak durmayı bir ahlâk ilkesi olarak önermektedir. Kötü zan, tecessüs ve gıybet davranışları incelendiğinde ayet-i kerimedeki sıralamanın gelişigüzel yapılmadığı, belli bir amacı ve anlamı ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Her üç davranış tek başına bir davranış bozukluğu olmanın yanında, birbirinin tetikleyicisi olma özelliğine de sahiptir. Şöyle ki, kötü zan insanı tecessüste bulunmaya iter, tecessüs de gıybetin yolunu açar. Dolayısıyla ayet-i kerimede üç davranış bozukluğunun diziliş şeklini gıybetin ortaya çıkış süreci olarak değerlendirmek yanlış olmaz.
Kur’an’da “Gıyet olgusu bir devranmış bozukluğu olarak dedikodu ve korunma yollan, Abdurrahman kasapoglu
Gıybet, (Yukarıdaki konu)
Gıybetin Caiz Olduğu Durumlar…
Gıybet Yapmayı Sağlayan Kötü Sebepler..
⇓⇓⇓
BENZER KONULAR:
Answers ( 5 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
GIYBET
İslam Dini; insanları hem sosyal hem de ruhi yönden olgunlaştırmayı esas almış yüce bir dindir. Ancak bazı davranışlar insanların arasının bozulmasına, hem de manevi yönden gerilemesine sebep olur.
Mahlukatın en şereflisi olan insanoğlunun olumsuz yönde etkilenmesine sebep olan kötü huylardan biri de GIYBET’tir. Gıybet; Müslüman kardeşini , duyduğu zaman hoşlanmayacağı tarzda arkasından çekiştirmektir.
İslam, bir kimsenin gıyabında onun maddi ve ruhi kusurlarından bahsedilmesini hoş görmemiş ve yasaklamıştır. Zira Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurur. “Sizden bazınız diğerleri hakkında gıybet etmesin. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı ? hayır, siz ondan iğrenirsiniz ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Şüphesiz Allah tövbeleri kabul ve merhamet edendir.”[1]
İslâm alimleri de, insan onurunu zedeleyen, toplumda dargınlık ve düşmanlıklara yol açan bir davranış olmasını dikkate alarak, gıybet haram olduğu hususunda ittifak etmiştir.
[1] Hucurat S. 12
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
GIYBET:
Bir davranış bozukluğu olarak da telakki edilen gıybet tedaviye muhtaç manevi bir hastalıktır. Bireylerin dünyadaki yaşam kalitesini manevi olarak düşürmekle birlikte asıl hayat olarak inandığımız ahiret hayatını da sıkıntıya düşürmektedir. Bu yüzden gerek Kur’ân’da gerekse hadîsi şerîflerde gıybet şiddetle yasaklanmıştır. Kur’an-ı Kerim’de gıybet yapan kişinin hali, ölü kardeş eti yiyen kimsenin haline benzetilmiştir. Bu günahı Allah Teala yasaklarken ifadedeki tasvir dikkatlerden kaçmamaktadır. Nitekim gıybetin yasaklandığı Hucurat sûresi 12. âyeti kerîmesinde “Sizden biriniz kardeşinin ölü etini yemeyi sever mi?” buyurmak suretiyle gıybet günahını irtikab eden kişinin sadece insan eti değil “ölü insan eti”, herhangi bir insan eti değil “kardeş olan insanın ölmüş eti” tasvirini yaparak ne kadar iğrenç bir günah olduğu vurgulanmıştır. Elmalılı, gıybet eden kişinin bu ruh halini canavarlık olarak yorumlar ve Hanefî ulemasına göre gıybetin şartlarından bir tanesinin “öfke ve sövme” yoluyla olması şartını bu canavarlık hissine bağlar.Zira et yemek duygusunun düşmanlık ve öfke neticesi olduğunu savunur.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Selamünaleyküm, bunların da hepsi bi cins demek gıybetmidir hocam
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ve aleyküm selam ve rahmetullah.eğer bu sözü kişinin arkasından söylemiş iseniz bu gıybettir elbette.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Selamun aleyküm
Benim çalıştığım iş yerinde bir adam var kindar kıskanç yani hasetçi biri adam hep benim ve iş arkadaşlarımın arkasından konuşuyor ve bazi işler çeviriyor çok tehlikeli kisi.
Benim sorum ise ben iş arkadaşlarım ile bu adam hakkında adamın yaptığı kötülüklerini birbirimize sürekli anlatıyoruz ve bilgi alışverişinde bulunuyoruz ki gözümüzü açmamız lazım bu kişiden.
fakat bu adamın yaptığı kötülükleri sürekli birbizimize söylemek giybet mi değil mi?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bu durum elbette gıybet ve günahtır. Bu kişi ahlak olarak tehlikeli biri ise; yaptıkları göz önündedir. İnsanlara bu kişinin kötülüğünü anlatmadan uzak durmanız gerekmektedir.