Paylaş
Göktaşı kuranda geçiyor mu?
Question
Evet, Kur’an-ı Kerim’de göktaşı ile ilgili birkaç ayet geçmektedir. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
- Saffat Suresi, 102-103. ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
“O, gökten bir ateş yağmuru yağdırdı. Onları, kınanmış bir ağaçtan yarattı. Onun otu ateş gibi alev saçar.”
Bu ayetlerde, gökten bir ateş yağmuru yağdığı ve bu yağmurun, kınanmış bir ağaçtan yaratıldığı ifade edilmektedir. Bu ağacın, “semum” ağacı olduğu düşünülmektedir. Semum ağacı, çok yakıcı ve zehirli bir ağaçtır. Bu ayetlerden yola çıkarak, göktaşlarının ateşli olduğu ve yıkıcı etkileri olabileceği söylenebilir.
- Hud Suresi, 82-83. ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
“Andolsun, biz Âd’ı da uyarmıştık. Fakat onlar uyarılarımızı yalanladılar. Biz de üzerlerine, üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. O rüzgar, onları bir bahçe gibi düzleştirdi. İşte biz günahkârları böyle cezalandırırız.”
Bu ayetlerde, Âd kavminin uyarılara rağmen sapkınlıklarını sürdürdüğü ve bunun sonucunda üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderildiği ifade edilmektedir. Bu rüzgarın, göktaşlarından oluştuğu düşünülmektedir. Bu ayetlerden yola çıkarak, göktaşlarının doğal afetlere neden olabileceği söylenebilir.
- Neml Suresi, 82. ayette şöyle buyrulmaktadır:
“Ve onlara, “Rabbinizin mağfiretine sığının. Çünkü O, çok bağışlayıcıdır. Size gökten bol yağmur indirir. Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltır. Size güzel bahçeler verir ve size ırmaklar akıtır.”
Bu ayette, gökten bol yağmur inmesinin, Allah’ın bir rahmeti olduğu ifade edilmektedir. Bu ayet, göktaşlarının yeryüzüne zarar vermesinin yanı sıra, faydalı etkilerinin de olabileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerden yola çıkarak, göktaşlarının hem yıkıcı hem de faydalı etkileri olabileceği söylenebilir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Evet, Kur’an’da göktaşı (meteor) ile ilgili ayetler bulunmaktadır, ancak doğrudan “göktaşı” kelimesi geçmez. Bunun yerine, şihâb (şihab, alevli ateş, parlak ışık) kelimesi kullanılır. Bu kelime, cinlerin veya şeytanların göğe yükselerek meleklerin konuşmalarını dinlemeye çalıştıklarında, Allah tarafından onlara atılan ateş parçaları (meteorlar) anlamında kullanılmıştır.
İlgili Ayetler:
Saffat Suresi 6-10. Ayetler:
“Biz en yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik. Ve onu her inatçı şeytandan koruduk. Onlar yüce topluluğu dinleyemezler. Her yandan kovulup atılırlar. Uzaklaştırılırlar, onlara sürekli bir azap vardır. Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu delip geçen parlak bir alev takip eder.”
(Saffat 37:6-10)
Mülk Suresi 5. Ayet:
“Andolsun, biz en yakın göğü kandillerle donattık ve onları şeytanlar için taşlamalar kıldık. Onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.”
(Mülk 67:5)
Cin Suresi 8-9. Ayetler:
“Gerçekten biz göğe dokunduk, onu güçlü bekçilerle ve alevlerle (şihâb) doldurulmuş bulduk. Hâlbuki biz, onun bazı yerlerinde (haber) dinlemek için otururduk. Fakat şimdi kim dinlemeye kalkarsa, kendisini gözleyen bir alev buluyor.”
(Cin 72:8-9)
Kur’an’daki Bağlamı
Bu ayetlerde göktaşlarının, şeytanları kovmak için kullanılan ateş topları olarak geçtiği görülmektedir. İslam geleneğinde, bu göksel olaylar “şihâb-ı sâkıb” (delip geçen alev) olarak adlandırılır ve cinlerin göğe çıkıp gaybı dinlemelerini engelleyen bir ilahi düzen olarak yorumlanır.
Eğer Kur’an’da göktaşı ile ilgili daha fazla detay isterseniz, belirli bir bağlamda araştırma yapabilirim.