Paylaş
Görme Özürlünün Halvet durumu
Question
Görme Özürlünün Halvet durumu
A’mâlığın Halvetteki Tesiri
a. Hanefî Mezhebi:
Üçüncü kişi olarak a’mânın bulunması halinde halvet gerçekleşmez. Çünkü a’mâ (görmese de) hisseden biridir. [228] El-lhtiyar isimli eserde: “Beraberlerinde gözleri görmeyen birinin bulunması durumunda, karı koca arasında sahih halvet gerçekleşmez” denmektedir.
b. Hanbelî Mezhebi:
Gözleri görmeyen bir kimse bir kadınla nikahlansa ve kadın onun bulunduğu yere bırakılıp kapı kapanıp perdeler indirilse, a’mâ erkek kadının bulunduğu yere girdiğini bilmiyorsa kadın mehrin yarısını hak eder. Kadın kocasına karşı başkaldırsa veya cinsel ilişki içiro müsade etmese mehrinin tamamını alamaz. Çünkü kadın tarafından) ilişkiye imkan verilmemiştir. Bu durumda sanki halvet olmamış gibidir.
c. Zeydiyye Mezhebi:
Şerh’ul-Ezhâr’da şu bilgileri görmekteyiz: “Bazı dunjimliarda yanlarında a’mâ bir kişinin bulunması halinde kadın eşinin kendisi ile cinsel ilişkide bulunmasına engel olamaz. Bu durumda a’m;,ânın hûç görmemesi, başbaşa kalanların oldukları yere bitişik halde bulunmaması ve çiftin, yaptığı hareketlerin detaylarının farkında olmaması gerekir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’da görme özürlü bir kişinin halvet durumu, yani namaz kılarken veya ibadetlerini yerine getirirken yalnız kalması durumu hakkında spesifik bir hüküm bulunmamaktadır. İslam dini, sağlık sorunları veya özürlülük gibi durumlarla karşılaşan bireylere esneklik ve kolaylık sağlama prensibi üzerine kuruludur.
İslam’da namaz gibi ibadetler toplu bir şekilde cemaatle kılınması tavsiye edilir. Ancak bazı durumlarda, bir kişinin sağlık sorunları veya özürlülüğü nedeniyle cemaate katılması mümkün olmayabilir. Bu durumda, bir birey kendi başına namazını kılabilir veya başka bir kişiyle birlikte kılabilir. İslam’da, bir kişinin namazını evinde veya başka bir uygun yerde kılabilmesine izin verilir.
Özürlü bir kişi halvet durumunda, yani yalnız kaldığında, ibadetlerini yerine getirebilir. Örneğin, görme özürlü bir kişi namazını yalnız başına veya bir rehber eşliğinde kılabilir. Buna ek olarak, Kuran’ı okuma veya dua gibi ibadetler de yalnız başına gerçekleştirilebilir.
İslam dininde merhamet ve anlayış önemli bir yer tutar. Toplumda özürlü bireylere yardım etmek, onları desteklemek ve ihtiyaçlarını karşılamak teşvik edilir. Dolayısıyla, özürlü bir kişi halvet durumunda da, toplumun diğer üyeleri bu kişiye destek olmalı ve ihtiyaçlarına yardımcı olmalıdır.
Sonuç olarak, İslam dini, özürlü bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak ve onların ibadetlerini gerçekleştirebilmeleri için esneklik gösterir. Görme özürlü bir kişi ibadetlerini yalnız başına veya başka bir kişiyle birlikte yapabilir ve toplumun desteğini alabilir.