Boy Abdesti Sırasında Dikkat isteyen bazı konular:

1. Guslü Geciktirmemek: Cünüp olan kimsenin farz veya nafile herhangi bir namaz kılması, tilavet secdesi yapması, Kâbe’yi tavaf etmesi, Mushafi eline alması, camiye girmesi ve orada bulunması caiz değildir, haramdır.

Hanefi mezhebine göre, cünüp kimsenin dini kitapları eliyle tutup okuması, elini ve ağzını yıkamadan yiyip içmesi mekruhtur,*Cünüp kimsenin bu halini herhangi bir farz namazının ifası vaktine kadar geciktirmesi doğru değildir. Namazı geçecek şekilde gecikmemeli, ilk fırsatta boy abdesti almalıdır.
Rasulullah (s.a.v.): “İçinde suret, köpek ve cünüp bulunan eve melek girmez.” buyurmustur.°° Cünüplükten maksat, cünüplüğü adet haline getiren, namaz vaktini cünüp olarak geçiren kimsedir.
Üç kisiye melekler yaklaşmazlar: Bunlar cünüp, sarhoş ve kadınlara mahsus haluk denen renkli kokuyu sürünen erkektir.
Kaynak: Kasani, Bedajus-Sanai, 1/35; Ceziri, EkFıkhu Alel-Mezahibil-Erbaa, 1/108-1 10.

2- Avret Yerlerini Örtmek:
Müslümanın kaplıca, yüzme havuzu, dere, göl, deniz, hamam gibi umuma açık yerlerde yıkanırken avret yerlerini örtmede titizlik göstermesi, başkasının açılan avret yerinden gözünü sakındırması, ayrıca bu yerlerde sağlık ve temizlik kurallarına da azami ölçüde uyması gerekir. Hz. Peygamber (s.a.v.) hamama bir örtü ile girilmesini emretmiştir.” Umumi yerlerde avret yerlerini açanlar veya çıplak yıkanan kimseler haram işlemiş olurlar.

Ya’la (r.a.) anlatıyor: Rasülullah (s.a.v.) açıkta yıkanan bir adam gördü. Minbere çıktı, Allah’a hamdü senada bulunduktan sonra şöyle dedi: Allah (c.c.) Halimdir, haya sahibidir, ayıpları ve kusurları örter. O hayayı ve örtünmeyi de sever. Onun için sizden biri yıkanmak istediği zaman kapalı yerde yıkansın.””

Kişinin tek başına olduğunda avret yerleri açık olarak yıkanması caiz olmakla beraber, bu halde iken avret yerlerini örtmesi, İslam âdabına daha uygundur.

Behz bin Hakim (r.a.): “Ey Allah’ın Peygamberi!” dedim, “avret yerlerimizden neyi örtüp neyi bırakalım ?” Rasül-i Ekrem (sa.v.): “Hanımından veya sahibi bulunduğun cariyenden başkasından avret yerlerini koru (kimseye gösterme)! buyurdular. Sonra Ya Rasulullah İnsanlar birbirlerine girmiş vaziyette olurlarsa dedim. Sonra “Ya Rasülallah (sav) Buyurdular ki: “Avret yerlerini gücün yettiğince göstermemeye çalış.
Sonra: ‘Ya Rasülallah! Herhangi birimiz yalnız olursa (ne yapsın)? diye sordum, Şöyle cevap verdi: “Allah kendisinden haya edilmeye insanlardan daha layıktır. sakınınız. Çünkü yanınızda sadece abdest bozma anınızda ve kişi ailesiyle cinsel ilişkide bulunduğunda ayrılan melekler var onlardan haya edin ve onlara karşı saygılı olunuz

4- Kuru Yer Bırakmamak:
Saç, sakal, bıyık ve kaşların diplerine suyun ulaşması gerekir. Gusül yaparken bütün vücudun yıkanması farzdır.
Diş dolgusu ve kaplama, ayrıca deri üzerinde olup suyun deriyle temasını önleyen ve izalesinde de güçlük bulunan boya ve benzeri maddeler, gusle olan boya, hamur gibi maddelerkaplaması da böyledir,
Saçların ve tenin bütününe bir defa olsun suyun ulaşması şarttır.
Kulak göbek çukuru, bıyık, kaş, sakalın iç kısımları baştaki saçlar avret yerlerinin dış kısımları gibi sıkıntı çekmeksizin larının da yıkanması vaciptir.

“Her kılın dibinde cünüplük vardır onun için saç ve kılları iyi yıkayın, deriyi de iyice temizleyin,”

5- Kasık, Koltuk altı Tıraşı;
Gusül ve temizlik vesilesiyle koltuk altı ve etek traşlarının yapılması uygun olur. Rasülullah (s.a.v.) bu fazlalıkların geciktirilmemesini istemiştir ve şöyle buyurmuştur: “Peygamberlerin siinneti (fitrat) bestir (bes sey fitrat geregidir): Sünnet olmak, kasıklari tras etmek, tirnaklari kesmek, koltukaltin temizlemek, bıyiklan kirpmak.”
Etek tras olmak (istihdad), halk arasinda “etek temizligi” olarak gecer. Bu temizlik o bélgede bulunan killar uzadikea, jilet veya benzeri bir seyle tras etmek, yolmak, kesmek, ilaç kullanmak suretiyle yapilir.
Bu sünnetlerin Bati taklitçiliği sebebiyle giderek ihmal edildiği görülmektedir. Islam’in, insan temizliğine ve sağlığına verdiği önemin tabii bir sonucu olan etek ve koltuk altı temizliği ve tirnaklarin kesilmesi gibi adetleri kasten ihmal etmek, siinneti terke sebep olacagi icin haramdir. Koltuk altı temizliği isine sağ koltuk altından başlamak uygun olur. Tras etme zaman ihtiyaca gore tesbit edilir, killar uzadikea tras etmek gerekir. Bu traslardan dolay: gusiil gerekmez. Cünüp olan kimsenin yıkanmadan tras olması iyi görülmemiştir

6- Tırnakları Kesmek:
Tırnakları parmaklara zarar vermeyecek seklide dipten kesmelidir. Tırnak kesmek için belli bir süre tayin edilmediğinden, uzadikça kesilir. Tirnak kesmenin caiz olmadigi herhangi bir giin yoktur. Beyhaki, Rastilullah (s.a.v.)’in cuma giinleri trrmak kesmeyi sevdigine dair bir hadis rivayet eder.
Tirnağın belli bir siraya gore kesilmesine dair bir hadis yoktur. Ancak imam Nevevi ve imam Gazali su siranin takip edilmesini miistehap olarak nitelerler. Once eller, sonra ayaklar kesilmelidir. Once sağ elin sehadet parmağından baslayarak orta parmak, yiiziik parmagi, ser¢e parmak, sonra da bags parmagin tirnagi kesilir. Sira sol ele gelince, kiiciik parmaktan başlayarak başa doğru gidilir. Ayaklarda ise, sag ayagin kiigiik parmagindan baslanir sira ile ötekilere geçilir. Sol ayakta ise bas parmaktan sonrakinden baslanip kücük parmaga dogru gidilir. En son bas parmağa geçilir.””

Tirnak kesiminde dikkatli davranip, etrafa sıcratmamaya ve kesilen tirnak parcalarini ortalikta birakmamaya dikkat etmelidir. Bir sekilde ortadan kaldirilmalidir.

Günümüzde yasayan bircok hanimin modadir diye ve sts zannederek tirnaklarini uzattiklar bilinmektedir. Bunun Islam adabryla bagdasmadigi ortadadır
“Sizden öyleleri var ki, sema haberleriyle ilgilenir. Halbuki tırnaklarını (yırtıcı) kuş tırnakları gibi uzatmışlar da diplerinde cünüplük, kir-pas ve pislik yuva yapmıştır.”
Tırnak kesmek, peygamberlerin yani seçkin insanların ortak sünnetlerin dendir. Özenilecekse, bunlara özenmelidir.
Ayrıca, tırnak diplerinde biriken kir-pas ve süs olsun diye tırnak üzerine sürülen maddeler, suyun tırnak yüzeyine ve altına nüfuz etmesini engellediği için abdest ve gusül abdesti olmaz, cünüplük ortadan kalkmaz. Bu noktadan konu çok büyük önem taşımaktadır.
Tırnakların dişlerle kesilmesi mekruhtur, baras hastalığına sebeptir.
Cünüp olanın yıkanmadan tıraş olması ve tırnak kesmesi haram olmasa da iyi değildir. Tırnak kesmek, abdesti bozma

7- Tuvalet Adabı:

Hz. Peygamber, Ashabına, helâ âdabına varıncaya kadar lüzumlu olan herşeyi öğretmiştir ve şöyle buyurmuştur:
“Ben sizin babanız sayılırım. Helaya girdiğinizde kıbleye doğru oturmayınız, kıbleyi arkanıza da almayınız.” Ebu Eyyub el-Ensari’nin rivayetinde ise işin uygulanmasıyla ilgili bir örnek de verilir: “Ebu Eyyub el-Ensari (r.a.) anlatıyor: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Helaya gittiğiniz zaman, ne büyük abdest bozmada, ne küçük abdest bozmada kıbleyi önünüze almayınız. Onu arkanıza da almayınız.” Ebu Eyyüb şöyle devam etti: “Ondan sonra biz Şam’a geldik ve kıble tarafında inşa edilmiş helalar bulduk. Artık biz (imkan ölçüsünde kıbleden) yan döner ve Allah’tan bağışlanmamızı dilerdik ”
Sahabeyi Kiram her türlü âdabı titizlikle uygulamaya çalışmış ve aynı Zamanda kendilerinden sonrakilere de nakletmiş ve öğretmişlerdir.
Müslüman namazda döndüğü kıbleye, Kâbe’ye saygılı olur. Ev yapan müs lümanlar evlerindeki helanın yönünü buna göre yaparlar. Bu iş o kadar önemlidir ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) Sehl bin Hanifi özel elçi olarak görev vermiş ve şöyle buyurmuştur: “Sen Mekkeli’lere benim elçimsin. Binanenaleyh (git ve on lara) de ki; Rasülullah (s.a.v.) size selam söylüyor ve şunu emrediyor: (Def-i hate) çıktığını: zaman kıbleyi ne önünüze alınız, ne de arkanıza alınız.”

Hanefi mezhebinde, ister açık ister kapalı yerde olsun, yasaklanılan bir şekilde kaza-i hacet yapmak tahrimen mekruh sayılmıştır.”
Rasülullah (s.a.v.) helaya gireceği zaman şöyle derdi: “Allahümme inni eüzübike minel hubsi vel habâis” (Allah’ım! Muhakkak ki ben hubs ve habaisden (erkek ve dişi şeytandan) hertürlü pislikten Sana sığınırım.” Zeyd bin Erkam’ın rivayetinde ise şöyle buyurulmuştur: “Hakikaten bu helalar şeytanların hazır bulundukları yerlerdir. Bunun için biriniz helaya girmek istediği zaman (Allahümme inni eüzübike minel hubsi vel habâis), desin.”
Helaya sol ayak atılarak girilir, sağ ayakla çıkılır. Helaya girerken üstünde Allah’ın ismi ya da melekler, Aziz, Kerim, Muhammed ve Ahmed gibi tazim edilen bir isim bulunduğu şeyler taşımamalıdır. Tuvalete girmeden önce elbisesine
dikkat etmeli, paçalarını sıvamalı, idrar sıçrantılarının bulaşmasını önlemeye Çalışmalıdır. Helaya girince önce suyun akıp akmadığına bakmalı ve tedbirli olunmalıdır. “İdrardan temizlenin, çünkü kabir azabının çoğu idrar yüzündendir.”
İdrar sıçratmamak için oturarak küçük abdest yapılmalıdır. Özürsüz ayakta işemek mekruhtur. Oturma halinde sol tarafa (sol ayağına) yüklenilmelidir, bu ihtiyacını görmede daha kolaylık sağlar, iki bacak arasını geniş tutmalıdır.
Tuvalette bulunduğu süre içinde konuşmak, Allah’ı zikretmek, aksıranı cevaplandırmak, verilen selamı alıp karşılık vermek, okunan ezanı cevaplandırmak mekruhtur. Kendisi aksırdığı takdirde içinden Allah’a hamdetmekle ye-
tinir, dilini kullanmaz. Yine bu süre içinde sümkürmez, tuvalete tükürmez, Sağa sola iltifat etmez, elbisesiyle oynamaz, başını göğe doğru kaldırmaz, lüzumundan fazla oturmaz. Çünkü ihtiyaçtan fazla helada kalmak; basur, ciğer kanaması vb. zararlar verebilir. *
” İdrarı boşaltmak için öksürmeli, hafif hareket etmelidir, istinca yani su ile – temizliği sol eliyle yapmalıdır, önce sol elini su ile ıslatıp, evvela ön tarafını yıkamalı. sonra da arka tarafını yıkamalıdır. “Hiç biriniz küçük abdest bozarken
Tkeklik uzvunu sağ eliyle tutmasın, sağ eliyle istinca (temizlik, yıkama, kururma, taharetleme) yapmasın.” Temizlik dikkatli yapılmalıdır. Mutlaka su kullanılmalıdır Tuvalette yıkamadan sonra tuvalet kağıdı kullanmak caizdir. Ancak su kullanmadan Avrupalıların yaptığı gibi sadece kağıtla yetinmek doğru olmaz. Peygamber (s.a.v.) heladan çıktığı zaman şöyle dua ederdi: “Elhamdü lillahillezi ezhebe annil-ezâ ve âfini.” (Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet
bahşeden Allah’a hamdolsun).” Bazı rivayetlerde bu duadan önce “Gufrâneke” ilavesi de vardır.

Evlerin dışında ihtiyaç giderilirken, herkesin göreceği yerlerden sakınılmalıdır. Eskiden atalarımız yanlarında bir ağaç parçası taşırlarmış, ihtiyaçlarını giderecekleri toprağı deşeler, öyle idrarlarını yaparlarmış. Çünkü yumuşak ye-
re bevledilince sidik sıçramaz. Ayrıca rüzgarın estiği tarafa, durgun ve az akan suya, yollara, insanların oturup konuştukları, gölgelendikleri yerlere ihtiyaç gidermemelidir. Çünkü bunlar lanetlik işlerdir.
“Lanete uğramış olmaktan sakının.” Ashab: “Bunlar da kim Ey Allah’ın Rasülü?” diye sorunca, Rasülullah (s.a.v.) açıklar: “Halkın gelip geçtiği yollara, gölgelendikleri (kuytu) yerlerde abdest bozanlardır.”” İbadetlerin kabulü için
temizlik şarttır. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah temizliksiz hiçbir namazı, haram maldan da hiçbir tasadduku kabul etmez “89 Namaz için bedenin maddi ve manevi pislikten temizlenmiş olması gerekir. Öyleyse taharet konusunda çok dikkatli olunmalıdır.

Tırnak üzerindeki kiri görmeden biz ne diyelim. Kalem ucu kadar olan lekelere aldırmayın birde yıkadığınız halde çıkmayan lekeler de gusül almaya engel olmaz.
Vesvese varsa aldırmayın, şüphe ve tereddüt yoksa bize resmini çekin yollayın ona göre cevap yazalım