Paylaş
Güzel ahlâkın temelleri: Sabır, İffet, Şecaat ve Adalet
Question
Güzel ahlâk dört temelleri
İbnu’l-Kayyim (rh.) şöyle demiştir: “Güzel ahlâk dört temele dayanır. Bu dört temelden başkasına dayanması tasavvur edilemez. Bunlar sabır, iffet, şecaat ve adalettir.
Sabır; kişiyi tahammüle, gazaplanma ve öfkeye hâkim olmaya, eza vermekten kaçınmaya, yumuşak huylu ve sakin olmaya, tereddütlü ve aceleci olmamaya götürür.
İffet; söz ve davranış itibariyle kötü, çirkin ve rezil davranışlardan vazgeçmeye ve hayalı davranmaya götürür. Hayâ ve iffet her hayrın başıdır. Hayâ ve iffet kişiyi yüzkızartıcı suçlardan, cimrilikten, yalandan, gıybetten ve başkaları aleyhinde söz getirip götürmekten alıkoyar.
Şecaat; kişiyi nefsin izzetine, ahlâkî değerleri tercihe götürür. Ayrıca nefsin sevdiğinden ayrılabilmek gücü ve cesareti demek olan şecaat, cömertlik ve el açıklığına da götürür. Bu durum nefsi, öfkesini yenmeye ve halim davranmaya götürür. Kişi nefsinin gücüyle ve şecaatiyle nefsin yularını elinde tutar. Nefsini kötü söz ve saldırganlıktan engeller. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) de şöyle buyurmuştur: “Güçlü kişi pehlivan değildir. Güçlü kimse kızgınlık anında nefsine hâkim olandır.” Kahramanlığın (şecaatin) hakikati budur. Şecaat, kişinin hasmını yenmeye güç yetirdiği bir yetenektir.
Adalet; kişiyi huylarını düzeltmeye, ahlâkî davranışında aşırılıklara kaçmadan orta yolu bulmaya götürür. Adalet kişiyi cimrilik ve zelilliğin dengelenmesi anlamına gelen sehavet (cömertlik) ahlâkına, korkaklık ve aşırı zulmün dengelenmesi anlamına gelen şecaata, kızgınlık ve suskunluğu dengelemek anlamına gelen hilm ve yumuşaklık ahlâkına götürür. Faziletli ahlâkın kökü bu dört esasa dayanır.” [Medâricu’s-Salikîn, 2/294]
-ÖZETLE-
İbn Kayyim (rh.) bu alıntısında güzel ahlâkın dört temel üzerine kurulduğunu ve bu temellerin, sabır, iffet, şecaat ve adalet olduğunu vurguluyor. Her biri, insanın ahlâkî olgunluğuna katkıda bulunan farklı boyutları temsil ediyor:
Sabır: Kişiyi zor durumlarda tahammül etmeye, öfkesini kontrol altına almaya, zarar vermekten kaçınmaya ve aceleci davranmamaya yönlendirir.
İffet: Kötü söz ve davranışlardan kaçınmayı ve hayalı olmayı sağlar. İffet, kişiyi yüz kızartıcı davranışlardan ve olumsuz ahlâkî eylemlerden uzak tutar.
Şecaat (cesaret): Nefse hakim olmayı ve ahlâkî değerlere yönelmeyi getirir. Gerçek güç, kişinin öfke anında nefsine hâkim olabilmesidir.
Adalet: Orta yolu bulmayı, aşırılıklardan kaçınmayı ve diğer ahlâkî erdemlerle dengeli bir tutum sergilemeyi öğretir.
Bu dört temel erdem, insanın ahlâkını olgunlaştıran ve toplum içindeki tutum ve davranışlarını düzenleyen en önemli unsurlar olarak ele alınır.
İbni Kayyim’in Güzel Ahlak Üzerine Görüşleri: Bir Değerlendirme
İbni Kayyim al-Cevziye‘nin güzel ahlak üzerine olan bu derin ve kapsamlı görüşleri, İslam ahlak anlayışının temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Dört temel erdem olan sabır, iffet, şecaat ve adalet üzerine yaptığı vurgu, İslam’ın birey ve toplum hayatına dair sunduğu ideal insan profilini ortaya koymaktadır.
Dört Temel Erdemin Detaylı Analizi
- Sabır: Sabır, sadece zorluklara katlanmak değil, aynı zamanda öfke, kin ve acelecilik gibi olumsuz duygulara karşı direnmektir. İbni Kayyim’in belirttiği gibi, sabır, insanı yumuşak huylu, sakin ve tahammüllü kılar.
- İffet: İffet, sadece fiziksel sınırları korumak değil, aynı zamanda dil, düşünce ve davranışlarda da temiz kalmaktır. Hayâ ve iffet, insanı kötü alışkanlıklardan, yalandan, gıybetten ve diğer ahlaksız davranışlardan korur.
- Şecaat: Şecaat, sadece fiziksel güç değil, aynı zamanda içsel bir kuvvettir. Nefsin isteklerine karşı koyma, haklı davada yılmamak ve zorluklar karşısında dimdik durmak şecaetin göstergeleridir.
- Adalet: Adalet, sadece hukuki anlamda değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerde de önemlidir. İnsanın kendi nefsine, başkalarına ve tüm varlıklara karşı adil olması gerekmektedir.
Bu Dört Erdemin Önemi
Bu dört erdem, birbirini tamamlayıcı ve güçlendiricidir. Örneğin, sabır, iffetli olmayı kolaylaştırır; iffet, şecaati artırır; şecaat, adaleti güçlendirir ve adalet de diğer tüm erdemlerin temelinde yer alır. Bu nedenle, İbni Kayyim’e göre güzel ahlakın temeli bu dört erdem üzerine kuruludur.
Günümüz İnsanı İçin Dersler
İbni Kayyim’in bu görüşleri, günümüz insanı için de büyük önem taşımaktadır. Modern dünyanın hızlı ve rekabetçi yapısı, insanların sabırlı, iffetli, şecaatli ve adil olmalarını zorlaştırmaktadır. Ancak bu erdemler, bireylerin ve toplumların huzur ve mutluluğu için vazgeçilmezdir.
Sonuç olarak, İbni Kayyim’in güzel ahlak üzerine olan bu derin ve kapsamlı görüşleri, İslam ahlak anlayışının temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Bu görüşler, günümüz insanı için de rehber niteliğindedir. İnsanlar, bu dört temel erdemi hayatlarına uygulayarak daha mutlu, daha huzurlu ve daha başarılı bir yaşam sürebilirler.
Bu metin, İbni Kayyim’in orijinal metninden yola çıkarak hazırlanmış olup, daha detaylı bir inceleme için ilgili kaynaklara başvurulması önerilir.
Not: Bu metni daha da zenginleştirmek için aşağıdaki soruları cevaplayabilirsiniz:
- İbni Kayyim’in bu görüşleri, diğer İslam alimlerinin görüşleriyle ne ölçüde örtüşmektedir?
- Bu dört erdem, günümüzdeki bazı ahlaki sorunlara nasıl çözüm olabilir?
- Bu erdemleri hayatımıza nasıl uygulaya
BENZER KONULAR:
- Peygamberimizin güzel ahlak Duası
- Güzel Ahlak Nedir ?
- İslam’da Güzel Ahlak Örnekleri
- Kur’an Ve Güzel Ahlak
- Güzel ahlak
- Tümünü görüntüle.
- Güzel ahlakın birey ve toplum açısından önemi nedir? Açıklayınız.
- Genel ağ, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatını ve ahlakını anlatan eserler vb. kaynaklardan, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) güzel ahlakı hakkında bir araştırma yapınız.
- Ahlakın Önemi nedir? Ahlakı güzelleştirmenin yolları
- Arapça Türkçe güzel sözler
- Beni Rabbim terbiye etti ne güzel terbiye etti ne demek
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 2 )
Alimlerden biri, güzel ahlâkın alametlerini derleyerek şöyle demiştir:
Güzel ahlâk kişinin çok hayalı, az eziyetli, çok salih, doğru dilli, az konuşan, çok ibadetli, az günahlı olmasıdır. Fuzuli konuşması pek az, hayır ve sıla-ı rahim yapar, vakarlı, çok sabırlı, çok şükredici, Allah’ın hükmüne razı ve halim olmasıdır. Şefkatli, iffetli, ince hisli olmasıdır.
Lanet edici, küfürbaz, kovucu, gıybet eden, aceleci, hasetçi, cimri, yüzü ve dili hâkimiyetinde olmayan değildir. Allah için sever, Allah için buğzeder ve Allah için razı olur. Allah için öfkelenir. İşte güzel ahlâk budur.”
Yusuf bin Esbat (rh.) şöyle demiştir:
“Güzel ahlâkın on tane alâmeti vardır. İnsanlara çok muhalefet etmemek, insanlara insaflı ve güzel davranmak, insanların kusurlarını araştırmayı bırakmak, gördüğü nâhoş olayları iyiye yormak, insanların özürlerini kabul etmek, insanların eziyetlerine katlanmak, kendi nefsini yormak, başkasının kusurlarına değil de kendi kusurlarına bakmak, küçüğe de, büyüğe de güler yüz göstermek, kendinden alt veya üst seviyedeki insanlara yumuşak konuşmak.”
[Bedâiu’s-Salik fi Tabâii’l-Melik, 1/268)