Paylaş
Hac Hakkında Bigiler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hac Hakkında
SORU: (Bu soru ve cevabı 17 Ekim 1950’de yayınlanmıştır.) Her sene altın ve gümüş kaplamalı Kabe örtüsünü bir geçit merasiminde taşıyan devenin yularını öpmek hakkında görüşünüz nedir? Hacer’ul Es-ved’i Öpmenin hükmü nedir?
CEVAP: Soruda ifade edilen merasimde Kabe örtüsünü taşıyan devenin yularını öpmenin bidat olduğu hususunda tartışmaya gerek yoktur. Böyle bir şeyin ne dinde ne de akılda bir dayanağı vardır.
Eğer bidat kapısını açar ve her bidate, onun din ile ilgisini gösteren bir yorum uydurmak üzere akıl yürütmeye müsade edersek, dini bozmaya varan sonuçlara ulaşırız. Durum öylesine karmaşık bir hâl alır ki neyin dinden olduğu, neyin olmadığı hususunu açığa çıkarmaya gücümüz yetmez.
Sosyal, ekonomik ve ilmi alanlarda sonradan çıkan şeylerin yararlı ve dinin ana kuralları ile çelişmeyenlerini kabul etmek görevimizdir. Ancak böylelikle tevhid dini İslâmiyet’in benliğimizde varlığını açık bir şekilde sürdürmesi mümkün olabilir. Ancak bu suretle din arzulardan, keyfi görüşlerden ve sapıklıklardan korunmuş olur.
Merasim alanında yer alan üzerinde Kabe Örtüsünden parçalar taşıyan devenin etrafında; sanki Kabe’yi tavaf ediyormuş gibi yedi defa
k bir davranıştır. Zira bu, merasim meydanının Kabe’ye dör imesine yol açar. Bu, çok eskilerde Kabe’yi taklit etmek suretiy-belirleyerek insanları haçtan vaz geçirmek için yapılan sapık yakın bir iştir.
Hacer’ul Esved’i öpmek ise haccın farzlarından değildir. ve sıkışıklığa yol açmayacak ise yapmalıdır. Eğer insan sıklıktan dolayı Hacer’ul Esved’i öpemez veya oraya varmak zor lursa eliyle dokunması veya işaret etmesi yeterlidir.
Hacer’ul Esved konusunda pek çok rivayet vardır. Bunlardan kimisi uydurmadır. Kimisini de insanlar doğru olarak anlayamamaktadır.
Herhalde bu konuda en güzel sözlerden biri Hz. Ömer’in sözüdür. Hz. Ömer Hacer’ul Esved’i öpmek üzere selamladığı sırada şöyle demiştir: “Vallahi ben iyi biliyorum ki sen zararı da faydası da olmayan bir taşsın. Seni Peygamber’in öptüğünü görmeseydim ben de Öpmezdim.”
Ne tuhaftır ki binlerce insan Hacer’ul Esved’in olduğu yere yığılıyor. Pisi-temizi, hastası-sağhklısı, güçlüsü-zayıfı, bilgilisi-cahili, kadı-nı-erkeği Hacer’ul Esved’in olduğu yere hücum ediyor. Bunlardan her biri Hacer’ul Esved’i öpmezse haccının sahih olmayacağını sanarak onu öpmeye gayret ediyor. Hatta bazıları bu konuda o kadar ileri gidiyor ki öptükten sonra kendinin, eşinin veya annesinin başını Hacer’ul Esved’e vuruyor. örtülen ve her yıl yeniden dokunan altın ve gümüş simlerle işlenmiş görkemli Kabe örtüsüne gelince; kanaatimce bu gerekli almayan bir savurganlıktır. Kabe’ye ipek veya altın zinetler giydirmek na ayrı bir şeref kazandırmaz. Zira ona azamet ve görkemi bizzat Al-ah vermi§- O, Kur’an’ında şöyle buyurur:
Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (ibadethane) Mekke’deki (Kâbe)dir. Orada apaçık nişaneler, (ayrıca) İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse bilmelidir ki Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Âl-i İmran/96-97)
Kabe’yi ipek veya benzeri bir şeyle örtmeye bir engel yoktur. Fakat bu örtü eskiyinceye kadar örtüyü değiştirmemelidir. Böylece Kabe örtüsü bir kaç yıl dayanınca her yıl Kabe örtüsü için harcanan para açlıktan kıvranan insanlara sarf edilir.
Önemli olan bir harcamada cömert olmak değil, aynı zamanda hikmetli işler de yapmaktır. Lüks ve fantezi birşey için milyonları harcamak, harcanması gereken -hatta görev olan- yere harcamakta cimrilik etmek doğru değildir.
Bir takım kimseler de vardır ki kullanılmış eski Kabe örtüsünden küçük parçalar keserek bunları satarlar. Pek çok kimse de bu parçaları edinmenin Allah’ın rızasını ve mağfiretini kazanmaya sebep olduğunu sanırlar. Sonuç olarak bu parçacıklara Allah’a ibadet etmenin üstünde bir önem verirler. Bu sağlıklı bir İslâm anlayışı değildir. İslâmiyet Af senetleri satılan, bir takım maddeleri aracı olarak kullanan bir din değildir. İslâm ilim dinidir. Hiç bir aracı olmadan Allah’a ibadet etme, Allah için iş yapma dinidir.
Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
Doğu da batı da Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (zâtı) oradadır. Şüphesiz AIlah(ın rahmeti ve nimeti) geniştir. O her şeyi bilendir. (Bakara/115)
Bizim Kabe örtüsü hakkında söylediklerimiz, Kabe’ye saygısızlık yapmak anlamına gelmez. Biz müslümanlar Kabe’ye saygı göstermeliyiz. Bununla emrolunduğumuzu biliyoruz. En doğru yola yönelten Allah’tı
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hac, İslam’ın beş temel ibadetinden biridir ve her Müslümanın maddi ve fiziksel imkânlarına bağlı olarak bir kez hayatı boyunca yerine getirmesi gereken bir ibadettir. İşte hac hakkında bazı temel bilgiler:
Hac, Müslümanlar için önemli bir manevi deneyimdir. Bu ibadeti yerine getiren kişinin günahları affedilir ve yeniden doğmuş gibi temizlenir. Hac, birlik, kardeşlik ve insanlar arasındaki sosyal bağları güçlendirmeye de hizmet eder.