Haccın adabı, hac adabı

Hac farizasını edâ etmeye niyet eden bir müminin şu âdaba riâyet etmesi müstehap kabul edilmiştir.
1- Hazırlık dönemi âdabı:
Hac farizasının yerine getirilebilmesi için hac ile ilgili temel hükümlerin bilinmesi kaçınılmaz olduğundan bunları öğrenmek farzdır. Bunun gibi, haccın tüm âdâb ve erkânına uygun şekilde ifası için gereken bilgileri edinmek üzere hazırlık yapılması da haccın âdâbındandır. Bunun için, hacı adayının, bilgisine ve tecrübesine güvendi­ği kimselerle istişarede bulunması; yanına hac menâsikini açık bir şekilde gösteren ve fırsat buldukça gözden geçirebileceği bir
kitap alarak eksiklerini ve yanlışlarını en aza İndirmeye çalışması müstehap sayıl­mıştır.
Kişi, hacca gitmeye azmettiği andan iti­baren bütün günahlarından ötürü tevbe edip, her türlü çirkin davranışlardan uzak durmaya gayret etmelidir. Bu arada borçla­rını ödemeli, yanında emanet mal varsa, onu da sahibine iade etmelidir. Yakınlarıyla helâlleşmeyi, vasiyetini hazırlamayı ve her konuda nihâî bir hazırlık içinde olmayı özellikle -hayatta iseler- anne-babasının ve eşinin rızasını almayı ihmal etmemelidir. Hac yolculuğuna, helâl yoldan kazanılmış para ile ve sâlih-dindar arkadaş yahut ar­kadaşlarla birlikte çıkmaya da özel önem vermelidir.
2- Hac yolculuğu âdabı:
Hacı adayının, yola çıkmadan önce iki re­kât namaz kılması ve bu namazın birinci rekâtında Kâfirûn sûresini, ikinci rekâtında İhlâs sûresini okuması âdaba uygun görül­müştür. Hacı adayı, yola çıkarken ailesi İle, -imkânlar ölçüsünde- komşuları ve yakın­ları ile vedalaşır. Hz. Peygamber’in uzun yolculuk Öncesinde vedalaşırken “Sizi emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum” (Müsned, II, 403) dediği rivayet edilmiştir. Türkçedeki “Allah’a ısmarladık” sözü de bu temanın kısa ifadesidir.
Hacı adayı yol boyunca çevresine rahat­sızlık verici davranışlardan kaçınmaya özen göstermeli, sıkıntılar karşısında sabırlı davranmaya çalışmalı, olabildiğince dua ve teşbihe devam etmelidir.
3- Hac menâsikini ifa âdabı:
Ferdî olarak yapılan diğer ibadetlerden farklı, kendine özgü birtakım meşakkatleri olan hac farizasını ifa ederken, her mümin
ahlâkî faziletleri kendine rehber edinmeli, davranışlarını kontrol etmeli, güzel olma­yan huylardan arınabilmek ve nefis terbi­yesi için bu ibadeti iyi bir vesile saymalıdır. Aksi takdirde, alışmadığı coğrafi şartlar, değişik bir kültür mozayiği ve aşırı izdiham­la yüzyüze geliveren kişinin infiale kapıl­ması ve davranışlarında aşırılıklara kaçması her an mümkündür. Bu ise, haccın anlamını idrak etmeye engel bir durumdur.
Mümin, hac esnasında daima huşu içinde bulunmaya, zikir, teşbih, Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile meşgul olmaya, bu arada hac ibadetini de farzları, vacipleri, sünnetleri ve müstehaplarıyla birlikte eksiksiz olarak ifa etmeye büyük özen göstermelidir.
4-Hacdan dönüş ile ilgili âdâb: Hac İbadetini tamamlayan mümin, hacca giderken gözettiği yolculuk âdabına, dö­nüşte de riâyet etmeye çalışmalı, müm­künse evine girmeden önce en yakın mescidde iki rekât namaz kılmalıdır. Hacı ziyaretine gidenler, ondan kendileri için istiğfarda bulunmasını istemeli, hacı da ziyaretçileri için dua etmeli ve istiğfarda bulunmalıdır.
Hac dönüşü ile ilgili en önemli husus ise kişinin hacdan döndükten sonra, dinî ve ahlâkî yaşantısının önceki halinden daha mükemmel olması için çaba harcamasıdır. Bazı İslâm bilginlerine göre, haccının kabul olduğunun alâmeti budur.

BENZER KONULAR:

• Hac, umre ve kurban kavramlarının anlamları hakkında bir araştırma yapınız
• Hac ve Umre niyeti Arapça ve Türkçe anlamı
• Umre Ziyaret Etmenin Önemi
• Umrenin Fazileti
• Hedy kurbanı ne demek
• Tümünü görüntüle.