Sözlükte “gerçek, sabit ve doğru olmak, gerekmek, bir şeyi gerçekleştirmek” gibi anlamlara gelen hakk kökünden türetilmiştir. Hakikat kelimesi Kur’ân’da geçmez. Bazı hadis ve haberlerde yer alan “Allah’ı bilmenin hakikati, takvânın hakikati” gibi ifadelerde (bk. Buhârî, İmân, 1; Ebû Dâvûd, Sünnet, 16) hakikat kelimesi “en doğru, en mükemmel olan” anlamında kullanılmıştır. Bir mantık terimi olarak hakikat, düşüncenin dış dünyadaki nesnelere uygunluğunu ifade eder. Tasavvufta ise zâhirin ardındaki örtülü ve gizli mâna, dinî hayatın en yüksek seviyede yaşanarak ilâhî sırlara âşina olunması gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Böylece dini, sadece şekil ve merasimden ibaret görmeyip, bunların yanı sıra ondan daha önemli olan anlam ve özüne değer vermek gerekir. Bu ise dinî hükümlerin gaye ve hikmetlerine uygun bir şekilde yorumlanması, eksiksiz uygulanması ve yaşanması anlamına gelmektedir. Hakikat ile şeriat bir paranın iki yüzü gibidir. Hakikatsiz (özsüz, anlamsız) şeriat makbul değil, şeriatsız hakikat ise bâtıldır. İkisi arasında tam bir uyum vardır.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü1.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü1.
Answer ( 1 )
Hakikat kelimesinin lügatta bulunan anlamı; gerçek, sabit ve doğru olmak, gerekmek, bir şeyi gerçekleştirmek gibi anlamlar içermektedir. Bir mantık terimi olarak hakikat, düşüncenin dış dünyadaki nesnelere uygunluğunu ifade eder. Tasavvufta ise zâhirin ardındaki örtülü ve gizli mâna, dinî hayatın en yüksek seviyede yaşanarak ilâhî sırlara âşina olunması gibi anlamlarda kullanılmaktadır.