Kadınların ve Erkeklerin hamama gitmesi caiz mi ?

(Peştamal ile örtünen erkeğin hamama girmesi caizdir.)

Hamam, mim harfinin şeddesi ile okunur. O, bedeni temizlemek veya tedavi olmak için, içerisinde sıcak su bulunan ve banyo etmek için tahsis edilmiş olan evdir. Hamam kelimesi, hamim kelimesinden türemiştir. Ha mim: Banyo yapılan, sıcak su manasına gelmektedir. Yani: Sıcak su ile yıkanmak. Bu asıl olan manadır. Daha sonra hangi suyla banyo yapılırsa yapılsın, hepsi için bu kelime kullanılmıştır. Hamam kelimesinin çoğulu: hammamâtun’dur. Çünkü bu kelimenin cemi teksiri gelmez.

Hamamın erkekler için mübah olma görüşü ilim ehlinin cumhuruna aittir. Nitekim İbn Kesir’de (Rahmetullahi Aleyhi) bunu söylemektedir.

(Kadınların ise hamama girmesi mekruhtur.)

Alimler, kadının hamama girmesi hususunda ihtilaf etmişlerdir. İlim ehlinden bazıları: Mekruhtur, ancak hastalık, nifâs, kirin çok olması gibi özürlerin bulunması durumunda mekruh olmayacağını söylemişlerdir. Bu görüş Şafiilerin görüşüdür. Malikilerin bazısı da bu görüşü tercih etmiştir. İbn Akil’in sözlerinin zahirinden de bu anlaşılmaktadır.

Denilmiştir ki: Kadının hamama girmesi haramdır. Ancak bir özürden dolayı hamama girebilir. Bu görüşte Hanbelîlere aittir.

Kadının hamama girmesi hususunda başka görüşlerde vardır. Hamama girmeyi caiz gören cumhur, sahabe sözleriyle delil getirmişlerdir.

O delillerden biri:

Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) şöyle demiştir: “Hamam evi ne güzeldir. Pislik giderilir ve ateş hatırlanır. ”

İbn Kesir (Rahmetullahi Aleyhi) şöyle demiştir: “İbni Ebu Şeybe, Cerir b. Abdullah el-Becûli’den, Hüseyin b. Ali b. Ebu Talip’ten, İbn Abbas’tan ve Ebu Hureyre’den (Radyallahu Anhuna) hamama girdiklerini aktarmıştır. Şartlarıyla hamama girmenin caiz olduğuna dair icma bulunduğunu da söylemiştir.”

(Peştamal ile örtünen…)

Bu erkeğin hamama girmesi için bir şarttır. (Arapça metinde geçen) meyâzir: Miezerun’un çoğuludur. O bedenin alt tarafını örten örtü, önlük manasına gelmektedir. Bu şart ile kast edilen, avret yerini örtmek, oranin görünmesinden sakınmaktır. Bu şarta, delillerden çıkartılmış dört şart daha eklenir:

1- Erkeğin, başka bir erkeğin avretine bakmaması gerekir.

2- Avret yerinin kapalı olmasını başkalarına da emreder. Nitekim bu, insanlara vacip olan iyiliği emretmek, kötülükten nehiy etmek babindandır.

3- Tellağın, çıplak adamın yanına girmemeye dikkat etmesi gerekir.

Adamı ovalarken baskı yapmaz ve onun avretini silmez.

4- Suyu dökerken israf etmemesi gerekir. Çünkü israf mutlak olarak nehiy edilmiştir. Hamamın sahibi de bundan nehiy edilmiştir.

Bu beş şart gerçekleştiği vakit, erkeğin hamama girmesi mübah olur. Şayet bu beş şart gerçekleşmez ise, erkeğin hamama girmesi haram olur. Çünkü delillerde böyle gelmiştir. Avret yerinin açılması veya ona dokunulması veya bir başkasının avretine bakılması gibi şarta muhalefet etmek büyük bir münkerdir. Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir Müminin böyle yapması ona helal değildir. Ancak bu işler, misal olarak ilaç gibi, zaruri hallerde yapılabilir. Allah’u Teâlâ yüce kitabı Kur’an’ı Kerim’de şöyle demektedir:

قل للمؤمنين يغضوا من أبصارهم ويحفظوا فروجهم ذلك أزكى لهم إن الله خبير بما يصنعون ( وقل للمؤمنات يغضضن من أبصارهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن إلا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن على جيوبهن ولا يبدين زينتهن إلا لبعولتهن أو أبائهن أو أباء بعولتهن أو أبنائهن أو أبناء بعولتهن أو إخوانهن أو بني إخوانهن أو بني أخواتهن أو نسائهن أو ما ملكت أيمانهن أو التابعين غير أولي الإربة من الرجال أو الطفل الذين لم يظهروا على عورات النساء ولا يضربن بأرجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا إلى الله جميعا أيه المؤمنون لعلكم تفلحون .

“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bü tün yaptıklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlar dan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, başka kadınlar, hizmetlerinde bulunan köleleri ve cariyeleri, cinsel arzusu bulunmayan erkek hizmet çiler, kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler. Yürürken, gizledikleri süsleri bilin sin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!”

Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle demiş tir: “Eşin veya sahip olduğun cariye dışında avretini başkalarından koru.
Başka bir hadisinde ise Allah’ın elçisi (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: “Erkek, erkeğin avretine bakamaz. Kadın, kadının avretine bakamaz…”

Ebu Melih el-Hezli’nin hadisiyle kadınların hamama girmesinin mekruh olduğunu söylediler: Humus veya Şam halkının kadınları, Hz. Ai şe’nin (Radıyallahu Anha) yanına geldiler. Şöyle dediler: “Bizler kadınlarla birlikte hamama giriyoruz.” Hz. Aişe şöyle dedi: “Ben Allah’ın elçisini şöyle söylerken işittim: Eşinin evi dışında elbisesini çıkartan bir kadın yoktur ki ancak kendisi ile Allah arasındaki örtüyü yırtmıştır.”

(…Ancak bir illet ve hacetten dolayı mekruh olmaz.)

Bu metin, kadının hamama girmesinin mekruh oluşundan istisna etmektedir. İllet, hastalık gibi, hacet, nifâs ve pisliğin çok olması gibi şeyler olabilir.

Bu konudaki fayda, toplumun çoğunda terettüp etmez. Çünkü hâl değişir, her evin kendine özel banyosu veya çoğunun şofbeni vardır. Bu yüzden erkek veya kadın hamama gitmeye ihtiyaç duymaz. Fakat Dünya daki ülkelerin bazılarında hâlen hamam vardır. Çünkü o ülkede fakirler bulunmaktadır ve onlar evlerine özel, sıcak sulu banyo yapacak güçleri yoktur. Nitekim onların gazı ve elektriği kıymetlidir. Onlar banyonun sıcaklığından ve bedendeki pisliği yıkamak için onları kullansalar, bunların bitmesinden korkarlar.

Bu söylediklerimize göre beyan ve şer’i hüküm gereklidir. Asıl olan erkeklere nispetle hamam caizdir. Fakat daha önceden geçen şartların bulunması gerekir. Kadınlar hakkındaki durum ise biraz büyüktür. Çünkü kadının, erkekten daha fazla kendisini koruması gerekir. İslam kadını örtüyle ve iffetle kuşatmıştır. Bundan dolayı eğer kadının evinde yıkanması mümkün ise hamama gitmesi caiz değildir. Şayet evinde yıkanması mümkün değilse ve yıkanmaya ihtiyaç duyuyor ise, kadının örtünmesi ve kendisini koruması şartıyla âlimler zaruriyet babından kadının hamama gitmesine izin vermişlerdir. Nitekim erkeğin hakkında da bu geçmiştir. Bununla birlikte kadın bu konuda erkekten daha önemlidir. Şeyhul İslam İbn Teymiyye (Rahmetullahi Aleyhi) şöyle demiştir: “Kadına gelince, onun zaruretten dolayı örtülü bir hâlde hamama girmesi. Kadın bunu adet hâline getirince ve onu terk etmekte zorlanınca hamama gidebilir mi? Bu konuda İmam Ahmed’in ve başkalarının iki görüşü vardır…”

İbn Kesir (Rahmetullahi Aleyhi) şöyle dedi: “Gerekli olan: Kadın hamama -hastalık, nifâs, pisliğin veya ezanın çok olması gibi bir sebepten- gitmek istediğinde ona çıkartmaması emredilir. Nitekim Allah’ın (Azze ve Celle) kadına tesettürü, ziynetini başkasına göstermemesini, ziynetini açığa çıkar mamasını, renkli kumaş giyinmemesini ve erkeklere sıkıntı veren tütsüyü kullanmaması gerektiği şeyleri emrettiği gibi emredilir. Bunlar şeytanın yolunu açar. ”

Bizim zamanımızda ve Şeyhul İslam İbn Teymiyye ve İbn Kesir’in zamanında, hamama çıplak girmek çoktu. Kadına Allah’u Teâlâ’nın kanunlarını gözetmesi gerekir. Şayet kadınla birlikte velisi de hamama giderse onu gözetmesi ve zimmetini koruması gerekir. Allah’u Teâlâ en iyisini bilendir.

Kaynak el-fevaidü’l mecmua nefsi tezkiye etmenin meşru yolları

BENZER KONULAR:

• “Ümmetime Cehennemin sıcaklığı, hamam sıcağı gibi olacaktır” hadisi
• Rüyada hamam görmek
• Kadınların hamama gitmesi neden günah
• Dinimizde hangi saatlerde banyo yapılmaz ?
• Kimlere selam verilir kimlere selam verilmez
• Tümünü görüntüle.