Paylaş
Haram ve helal hakkında bir soru
Question
Haram para ile ticaret yapıp , elde edilen kârı kendine alıp sonra baştaki haram parayı yok edebilir miyiz? Örneğin başta 600 ₺ haram para 100 ₺ helal para ile ticarete girip 300₺ kazanarak 1000₺ ye sahip iken baştaki haram sermaye (600₺) yok edip kalan 400₺ yi kendimize helal para olarak alabilir miyiz
Haram para ne demek önce onu öğrenmek gerekir bir mal neden haramdır?
İslam dinine göre başkasına ait malı izinsiz kullanmak haramdır. Bu haram para ile ticaret yapmak caiz değildir, caiz olmayan ticaret demek yapılan alışverişlerin tümü batıldır demek kazanılan para da haramdır çünkü sermaye haramdır.
——————————————-
TAVSİYE
üç mağara arkadaşı anlatan hikayeyi okur musunuz
Hikaye derken Peygamberimizin (s) ağzından hadistir
Mağarada Üç Arkadaş Dua Vesilesi Üç Davranış
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyurmuştur:
“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:
– Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan hiçbir şey kurtaramaz, dediler.
İçlerinden biri söze başlayarak:
– Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı.
Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim.
Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım. Onlar uyumadan önce de dönemedim.
Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş.
Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim.
Süt kabı elimde bütün gece şafak atana kadar başlarında uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.
Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı.
Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.
Bir diğeri söze başladı:
– Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi.
Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona yüzyirmi altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman bana dedi ki:
Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme!
En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım. Verdiğim altınları da geri almadım.
Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı.
Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.
Üçüncü adam da:
– Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim.
Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım.
Bu paradan büyük bir servet türedi.
Birgün bu adam çıkageldi.
Bana:
– Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi.
Ben de ona:
– Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim.
Adamcağız:
– Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim.
Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.
Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı.
Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler. (Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100)
Cevapla