Paylaş
Haram yemekten sakınmak
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
HARAM YEMEKTEN SAKINMAK
Haram yemenin sonu
İnsanı en güzel şekilde yaratan Yüce Rabbimiz yeryüzünü, semaları ve içindeki sayısız nimetleri onun hizmetine sunmuştur. Fakat, Allah Teala bir kısım şeyleri yasaklamış; belli sınırlar koymuştur.
Konu ile ilgili bazı ayetlerde Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların helâl ve temiz olanlarından yiyin”[2]
“Allâh’ın size verdiği rızıktan yiyin, şeytanın adımlarını izlemeyin, zira o, sizin için apaçık bir düşmandır.”[3]
Hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet, kamu mallarını zimmete geçirmek, hileli alışverişte bulunmak, eksik tartıp ölçmek ve benzeri yollarla elde edilen kazançlar meşru olmayan, haram kazançlardır.
Haramların pek çok zararları olup yasaklanmasında sayısız hikmetler vardır. Toplumda zararı görülen ve hissedilen hemen hemen her olumsuzluğun temelinde haram işlemek vardır.
Haram yemekten sakınmayan insan haya ve edep dairesinin dışına kendini itmiş; dürüstlük emniyet ve güven gibi ahlaki değerlerini yitirmiş olur.
Bu itibarla insan, sayısız nimetlerden afiyetle faydalanırken, her eline geçeni kullanamaz, her fiili işleyemez Yiyip içtiği şeylerin, yapıp ettiği işlerin yasaklanmış veya şüpheli şeyler olup olmadığına dikkat etmelidir. Meşru dairede kalmak suretiyle ni’metlerden istifade etmelidir.
Ebu Hureyre (r.a.)’den nakledildiğine göre Allâh Rasûlü (sav) şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar! Allâh temizdir, ancak temiz olanı kabul eder. Allâh Mü’minlere, Peygamberlere emretti ve şöyle buyurdu: ‘Ey Peygamberler! Temiz şeylerden yiyin, salih amel işleyin. Doğrusu ben yaptıklarınızı bilirim,’[4] yine şöyle buyurdu: “Ey İnananlar! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temizlerinden yiyin.”[5] Sonra uzun bir yolculuk yapıp saçı başı birbirine karışan bir adamdan bahsetti: “Yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiş bir kimse, ellerini kaldırmış; ‘Ya Rabbi! Ya Rabbi!’ diye dua ediyor. Onun bu duası nasıl kabul olunur ki!”[6] buyurdu.
Haram yemek, insanın en önemli vasıflarını yok eder. Kişi haram yiyor, haram işliyorsa, ruh dünyasını her türlü olumsuzluğa açmış demektir. Samimi bir müslüman, toplumun gidişatı kötü olsa bile yine de harama meyletmez.
Mü’min harama, haram lokmaya karşı son derece hassas olmalıdır. Küçük de olsa işlediği hatayı büyük görmelidir. Sorumlu olduğu fertlerin ihtiyaçlarını meşru yollardan temin etmelidir. Zira helal daire insanın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar geniş ve tertemizdir.
Değerli Kardeşlerim,
Yüce Rabbimiz, insanı en güzel şekilde yaratmış ve yeryüzünü, semaları ve içindeki sayısız nimetleri onun hizmetine sunmuştur. Ancak, Cenâb-ı Hak bir kısım şeyleri yasaklamış ve belli sınırlar koymuştur. Bu sınırlara riayet etmek, insana verilen nimetlerden doğru bir şekilde faydalanmak için önemlidir.
Kur’an-ı Kerim’de bu konu ile ilgili bazı ayetlerde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların helâl ve temiz olanlarından yiyin” (Bakara, 2:172)
“Allâh’ın size verdiği rızıktan yiyin, şeytanın adımlarını izlemeyin, zira o, sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara, 2:168)
Haram yollarla elde edilen kazançlar; hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet, kamu mallarını zimmete geçirmek, hileli alışverişte bulunmak, eksik tartıp ölçmek gibi meşru olmayan kazançlardır. Bu tür kazançlar, insanın maneviyatına ve toplumun düzenine zarar verir.
Haramların Zararları ve Yasaklanmasının Hikmetleri:
Haramların pek çok zararı olup yasaklanmasında sayısız hikmetler vardır. Toplumda zararı görülen ve hissedilen hemen hemen her olumsuzluğun temelinde haram işlemek vardır. Haram yemekten sakınmayan insan, haya ve edep dairesinin dışına kendini itmiş; dürüstlük, emniyet ve güven gibi ahlaki değerlerini yitirmiş olur. Bu nedenle insan, sayısız nimetlerden afiyetle faydalanırken, her eline geçeni kullanamaz, her fiili işleyemez. Yiyip içtiği şeylerin ve yapıp ettiği işlerin yasaklanmış veya şüpheli şeyler olup olmadığına dikkat etmelidir. Meşru dairede kalarak nimetlerden istifade etmelidir.
Ebu Hureyre (r.a.)’den nakledildiğine göre, Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurdu:
“Ey İnsanlar! Allah temizdir, ancak temiz olanı kabul eder. Allah mü’minlere, peygamberlere emretti ve şöyle buyurdu: ‘Ey Peygamberler! Temiz şeylerden yiyin, salih amel işleyin. Doğrusu ben yaptıklarınızı bilirim,’ (Mü’minun, 23:51) yine şöyle buyurdu: “Ey İnananlar! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temizlerinden yiyin.” (Bakara, 2:172)
Sonra uzun bir yolculuk yapıp saçı başı birbirine karışan bir adamdan bahsetti: “Yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiş bir kimse, ellerini kaldırmış; ‘Ya Rabbi! Ya Rabbi!’ diye dua ediyor. Onun bu duası nasıl kabul olunur ki!” (Müslim, Zekât, 65)
Mü’minin Haram Yemeğe Karşı Hassasiyeti:
Haram yemek, insanın en önemli vasıflarını yok eder. Kişi haram yiyor ve haram işliyorsa, ruh dünyasını her türlü olumsuzluğa açmış demektir. Samimi bir müslüman, toplumun gidişatı kötü olsa bile yine de harama meyletmez. Mü’min, harama ve haram lokmaya karşı son derece hassas olmalıdır. Küçük de olsa işlediği hatayı büyük görmelidir. Sorumlu olduğu fertlerin ihtiyaçlarını meşru yollardan temin etmelidir. Zira helal daire, insanın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar geniş ve tertemizdir.
Sonuç olarak, helal kazançla yaşamak, hem bireysel hem de toplumsal huzur ve mutluluğun anahtarıdır. Helal dairede kalmak suretiyle Allah’ın bize sunduğu nimetlerden doğru bir şekilde faydalanmalı ve haramlardan sakınmalıyız.
Allah hepimizi haramdan sakınan ve helal rızıklarla beslenen kullarından eylesin. Amin.
–
[1] En’am 6/142
[2] Bakara172 – 16 en-Nahl 114
[3] En’am 6/142
[4] Mü’minun 51
[5] Bakara172
[6] Müslim, Zekat, 65
BENZER KONULAR:
Cevapla