Haset, Kıskançlık, İmrenme ve Rekabet

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Haset, İmrenme ve Rekabet

Haset Imrenme ve Rekabet

Haset(kıskançlık), imrenme ve rekabet duyguları arasında bazı farklar vardır.

Haset: Haset edilen kimsenin sahip olduğu nimetin zevâl bulmasını temenni etmektir.

İmrenme: Bulunduğu durumun bozulmasını temenni etmeksizin imrenilen kimsenin hali gibi bir halde olmayı istemektir.

Muâz b. Cebel (ra) Allah Resulü’nün (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Yüce Allah buyurdu ki: Benim celalim uğrunda birbirini sevenlerin nurdan minberleri olur ki peygamberler ve şehitler bile onlara imrenirler. Bu hadiste bahsi geçen imrenmenin, kınanmış ve yerilmiş haset konumunda olması mümkün değildir. Çünkü bu ebediyet cennetindeki peygamberler ve şehitlerin ahlakına uygun değildir. Haset, cennet ehlinin sifatlarından da değildir. Hadiste buyrulduğu gibi: Aralarında buğz etme ve hasetleşme yoktur.

Bu husus İbn Kebşe el-Enmârî (ra) hadisinde açıklanmaktadır: Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Bu ümmetin hali şu dört kimsenin haline benzer: Bir adam ki Allah ona servet ve ilim vermiş, o da ilmiyle serveti üzerinde amel etmiştir. Bir diğer adam ki Allah ona yalnız ilim verip servet vermemiştir, o da şöyle der: Ey Rabbim, filanın serveti gibi benim de servetim olsaydı, ben de onun gibi amel ederdim. Bu ikisi ecir bakımından eşittirler.

Hadiste bahsedilen duygu, nimetin zeval bulması isteğini içermeyen bir imrenme hali olup kesinlikle yerilmemiş, hatta ecir bakımından eşit oldukları haber verilmiştir.

Allah Resulü (sav) hadisin devamında şöyle buyurmaktadır: Bir adam ki Allah ona servet verip ilim vermemiş, o da bu serveti Allah’a isyan yolunda harcamıştır. Bir diğer adam ki Allah ona ne ilim, ne de servet vermiştir de o şöyle demektedir: Eğer bana da filan gibi servet verilseydi onun harcadığı gibi günahlarda harcardım. Bu ikisi de günah bakımından eşittirler.

Görüldüğü üzere Allah Resulü (sav) son zikrettiği kişiyi üçüncünün sahip olduğu servete sahip olma isteğinden dolayı değil, onun gibi günah işleme arzusunda olmasından dolayı yermiştir. Şu halde başka birinin sahip olduğu bir nimete, onun zeval bulmasını istemeksizin imrenmekte her hangi bir sakınca yoktur.

Rekabet: Ebul-Hasan el-Mâverdî dedi ki: Rekabet, kendilerine zarar vermeksizin üstün olanlara benzeme isteğidir. Bazıları hata ederek hayırda yarışma ve rekabet etmeyi de haset gibi değerlendirmişlerdir. Halbuki durum onların zannettikleri gibi değildir.

Hasedin aslı, üstün kimselerde bulunan iyiliklerden rahatsızlık duymaktır. Bunun zarara yol açması kaçınılmazdır. Çünkü hasetçinin gayesi, üstünlük sahiplerinin bu meziyetlerini yitirmeleridir. İşte haset ile rekabet arasındaki fark budur.

Rekabet bir erdemdir. Zira güzel meziyetler kazanmayı teşvik edici ve hayır ehline uymayı kolaylaştırıcı bir duygudur.

Şair der ki:

İyilikler kazanmak için rekabet et üstün kimselere, Çünkü dünya anlatılanlardan ibarettir.

Herkes kendi şânına yakışanla bilinir,

Kimi miras bırakan olur, kimi miras bırakılan. Rekabet haram değil bilakis duruma bağlı olarak farz, mendup veya mübahtır.

Haset Mübah Görülebilir mi?

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi haset, başkasının sahip olduğu nimetin zeval bulmasını temerini etmektir.

Başkasının sahip olduğu ilim, servet veya rahatlık gibi bir nimetin benzerine onun zeval bulmasını temenni etmeksizin ulaşmayı arzulamaya gelince buna haset değil imrenme denir ve mübah görülmüştür.

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Yalnız şu iki kimseye haset edilebilir: Bir kişi ki Allah’ın kendisine verdiği serve ti gece gündüz Hak yolunda harcar. Bir kişi ki Allah’ın kendisine lütfettiği Kur’an’ı gece gündüz okur. Hadisin başka bir rivayetinde şöyle geçmektedir: Yanız şu ikisine haset edilebilir: Bir adam ki Allah ona bir servet vermiş de onu hak yolunda harcamayı nasip etmiştir. Ve bir adam ki Allah ona hikmet vermiş ve onunla hüküm ver mesini ve öğretmesini nasip etmiştir.

Allah Resulü’nün (sav) bunları haset olarak isimlendirmesi mecaz babındandır. Bunlar ancak hayırda yarışma kabilinden görülür.

Haset hakkında geniş araştırma:

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

    1
    2022-05-19T13:52:11+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Haset(kıskançlık), imrenme ve rekabet arasında anlamsal olarak bazı farklar bulunmaktadır.

    Haset: Haset edilen kimsenin sahip olduğu nimetin zevâl bulmasını temenni etmektir.

    İmrenme: Bulunduğu durumun bozulmasını temenni etmeksizin imrenilen kimsenin hali gibi bir halde olmayı istemektir.

    Rekabet, kendilerine zarar vermeksizin üstün olanlara benzeme isteğidir

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Kıskançlık ve rekabet, genellikle sosyal ve kişisel bağlamlarda ortaya çıkan iki farklı ama birbiriyle bağlantılı kavramdır. Her birini ayrı ayrı inceleyelim:

    Kıskançlık: Kıskançlık, bir başkasının sahip olduklarına, niteliklerine, başarılarına veya başarısına karşı hoşnutsuzluk veya kızgınlık duygusuyla karakterize edilen bir duygudur. Tipik olarak, bireyler kendilerini başkalarıyla karşılaştırdıklarında ve sahip oldukları ile başkalarının sahip oldukları arasında önemli bir boşluk algıladıklarında ortaya çıkar. Kıskançlık, maddi varlıklar, sosyal statü, ilişkiler, yetenekler veya kişisel özellikler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.

    Kıskançlık, nasıl deneyimlendiğine ve ifade edildiğine bağlı olarak hem motive edici hem de yıkıcı olabilir. Bireylere daha çok çalışmaları, gelişme için çaba göstermeleri veya daha yüksek hedefler koymaları için ilham verebilir. Bununla birlikte, uygun şekilde yönetilmezse kıskançlık, acı, hayal kırıklığı ve kendinden şüphe duyma gibi olumsuz duygulara yol açabilir. Ayrıca ilişkileri zorlayabilir ve bireyler arasında bir düşmanlık veya rekabet duygusu yaratabilir.

    Rekabet: Rekabet, benzer bir amaç veya sonuca ulaşmak için çabalayan bireyler veya gruplar arasındaki rekabeti veya yarışmayı ifade eder. Spor yarışmaları, akademik yarışmalar, profesyonel rekabetler veya işletmeler arasındaki pazar rekabeti gibi çeşitli biçimler alabilir. Rekabet genellikle başarı, tanınma, ödüller veya başarı duygusu arzusundan kaynaklanır.

    Rekabet sağlıklı olabilir ve kişisel gelişim, yenilik ve ilerleme için itici bir güç görevi görebilir. Bireyleri becerilerini geliştirmeye, bilgilerini genişletmeye ve yaratıcı çözümler aramaya itebilir. Olumlu bir şekilde yaklaşıldığında rekabet, dayanıklılığı, sebatı ve sağlıklı bir iş ahlakını geliştirebilir.

    Bununla birlikte, rekabet aşırı acımasız veya sağlıksız hale geldiğinde de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yoğun rekabet, strese, endişeye ve hile veya sabotaj gibi etik olmayan davranışlara yol açabilir. İlişkileri zorlayabilir ve bireylerin her ne pahasına olursa olsun kazanmaya öncelik verdiği düşmanca bir ortam yaratabilir, genellikle işbirliği ve ortak çalışma pahasına.

    Kıskançlık ve Rekabet Arasındaki İlişki: Kıskançlık ve rekabet yakından bağlantılıdır, çünkü kıskançlık genellikle rekabetçi bağlamlarda ortaya çıkar. Bireyler başkalarını daha fazla başarıya, kaynağa veya avantaja sahip olarak algıladıklarında, kıskançlık yaşayabilir ve oyun alanını eşitlemek veya rakiplerini geçmek için rekabet etmeye mecbur hissedebilirler. Tersine, rekabet, bireyler kendilerini daha başarılı veya başarılı olarak algılanan başkalarıyla karşılaştırdığında kıskançlığı tetikleyebilir.

    Kıskançlık ve rekabeti sağlıklı bir şekilde yönetmek esastır. Öz-farkındalık pratiği yapmak, karşılaştırma yerine kişisel gelişime odaklanmak ve kişinin kendi başarıları için minnettarlık geliştirmek, kıskançlığı hafifletmeye yardımcı olabilir. Aynı şekilde, adil oyunu, etik davranışı ve işbirliğini desteklemek, sağlıklı rekabeti teşvik edebilir ve aşırı rekabetten kaynaklanan olumsuz sonuçları azaltabilir.

    Genel olarak, hem kıskançlık hem de rekabet, insan doğasının doğasında var olan yönlerdir. Bu duyguları tanımak ve anlamak, motivasyonlarımıza ilişkin içgörüler sağlayabilir, kişisel gelişimi yönlendirebilir ve başkalarıyla olumlu ve yapıcı ilişkiler kurmaya yardımcı olabilir.

    En iyi cevap

Cevapla