Paylaş
Hasetten kurtulmanın yolları nelerdir
Question
HASETTEN SAKINALIM
Güzel ahlaklı olmak her mü’minin en önemli vasıflarındandır. “Müminlerin iman itibariyle en kamili ahlakça en güzel olanıdır.”(1)
Peygamber efendimiz güzel ahlaklı olmamızı istemiş, kötü ahlaktan uzak durmamızı emretmiştir. Allah Teala’nın kullarına ihsan ettiği nimetleri çekememek, kıskançlık duymak, Allah’ın taksimine razı olmamak manasına gelen haset, kötü ahlakın tezahürlerinden biridir.
Ayeti kerime de şöyle buyurulur :
“Yoksa Allah’ın fazlından insanlara
[I]verdiğine haset mi ediyorlar? Biz İbrahim ailesine kitap ve hikmeti verdik, ve onlara büyük bir mülk verdik”.
“Mülkün sahibi Allah’tır. Dilediğine verir, dilediğinden alır, dilediğini alçaltır, dilediğini yükseltir, dilediğini aziz, dilediğini zelil eder. Her türlü hayır O’nun elindedir. Gerçekten
O her şeye kadirdir”[ii]
Yüce Rabbimiz bu ayeti kerimelerde, veren ve alanın kendisi olduğunu, mülkün kendi elinde bulunduğunu belirtmekte, yalnızca kendisine yönelip Ondan istememizi, Ona kul olmamızı, verdiği nimetlerde yapılan taksimata da razı olmamızı emretmektedir.
Haset, fertleri perişan eden, manevi bir hastalıktır. Ona tutulanın gece uykusu, gündüz huzuru kalmaz., İnsanın yaptığı iyilikleri, hayırları ve sevapları yok eder. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Sizi hasetten sakındırırım, hiç şüphe yok ki haset, ateşin odunu yediği gibi sevapları da öyle tüketir”.
“Birbirinize buğzetmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize darılıp arka çevirmeyiniz ve Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz”. [iii]
Haset, gökte ve yerde Allah’a karşı işlenen ilk isyandır. Şeytan, Allah’ın Hz. Adem (a.s.)’e secde et emrine karşı çıkmış, kibir ve hasedinden; “O topraktan, ben ateşten yaratıldım, ateş topraktan daha üstündür” diyerek Allah’ın emrine karşı gelmiştir.
Yine Hz. Adem’in oğlu Kabil kardeşi Habil’i kıskançlığı yüzünden öldürmüş, böylece kıyamete kadar gelecek insanlığa kötü bir çığır açmış onların günahlarına ortak olmuştur.
Hased insanlar için en kötü ruhi hastalıklardan birisidir. Çünkü bu Allah’ın taksimatına ve onun takdirine karşı gelmektir.
Allah’a iman etmiş bir müslüman her türlü niğmeti dağıtanın Allah olduğunu bilir, böylece inanır, kaderine , kısmetine razı olur. Ona karşı gelemez. Mümin dünyası ve ahreti için bütün gücüyle çalışmalı Allah ne verdiyse ona kanaat etmeli, başkasına fazla vermişse, vereninde Allah olduğunu bilerek teslimiyetini izhar etmelidir.
Bir Müslüman Allah’a, “nimet verdiğin, ilim verdiğin, servet verdiğin kulların gibi bana da ihsan et” diye dua ederse bunda günah yoktur.
Daima Allah’ tan sağlık afiyet huzur ve iyilik isteyelim. Derdi verenin, dermanı verenin fakirlik ve zenginliği verenin bütün mevcudatın rızıklarını taksim edenin Yüce Rabbimiz olduğunu unutmayalım .
Kaynaklar :
[1] Tirmizi
[1] Nisa suresi: 54
[1] Âl-i İmrân, 3/26.
[1] Buhârî, “Edeb”
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Haset öyle bir hastalıktır ki, ona tutulan kimsenin gece uykusu, gündüz huzuru olmaz. Alevlenen kıskançlık ateşi hasetçinin içini kemirir. Haset; insanın maddi bünyesini tehdit etmekle kalmaz, insanın ruhunu perişan eder ve yaptığı hayır ve iyiliklerin sevabını ve ecrini de yok eder. Haset, bünyesinde birçok hataları barındıran bir günahtır. Onun esiri olan kimseler gözünü ve gönlünü bürüyen kıskançlık duygusu ile hakkı görmez ve hakikati duymaz olurlar. Bu yüzden yalan söyler, zulmeder hatta cinayetlere cüret ederler.