Paylaş
Hayız Kanaması İle Kabeyi Tavaf Etmek Caizmidir?
Question
Hayız Kanaması Ve Hac
SORU: Mekke’ye girdiğinde hayız gören kadının Kabe’yi tavaf et-mesı caiz midir?
CEVAP: Önce şunu bilmemiz gerekiyor: Mekke’ye varır varmaz yapılan tavafa Tahiyye tavafı veya Lika tavafı denir. Bu tavaf, hacı Mekke’ye varır varmaz, ihramlı iken yapılır. Bu tavaf Ebu Hanife, Ahmed b. Hanbel ve Şafii tarafından sünnet olarak kabul edilmiştir. Zira Kabe’ye tahiyye (selam verme) gibidir. Kabe dışında kalan camilerde tahiyyet’ul mescid iki rekat namaz kılarak gerçekleşir. Nitekim bu da sünnettir.
Hz. Aişe’nin rivayetine göre Hz. Peygamber’in Mekke’ye girdiğinde ilk yaptığı şey, abdest alıp tavaf etmek olmuştur.
Hz. Aişe’nin rivayet ettiği bu hadis Mescid-i Haram’m (Kabe’nin) tahiyyesinin (selamlanmasının) tavaf olduğunu gösteriyor.
Bu itibarla eğer bir kimse bu tavafı -bir mazeret sebebiyle- yapmamış olsa günahkar olmaz ve bir cezası da yoktur. Hac sahih olur.
İmam Mâlik’e göre Harem dışından Mekke’ye haccetmek için gelen kimseye kudüm tavafını yapmak vacibtir. Mekke’de oturan biri olup dışarı gidip tekrar Mekke’ye gelse de gene bu tavaf vacibtir. Fakat umre ihramı ile dışardan gelene ve Mekke’nin içinden hac ihramına girenlere kudüm tavafı yoktur. Unutan, bayılan, deliren, hayız ve lo-husa halinde olanlar için de kudüm tavafı yoktur. Şu kadar ki bu mazeretleri bu tavafı yerine getirmeye imkân vermeyecek derecede devamlı olmalıdır. Kudüm tavafını yapayım derken haccın farz olan görevlerini kaçıracağından korkacak derecede vakti daralan kimseye de tavaf gerekmez.
Bu itibarla soruda durumu anlatılan hanım için korkacak bir durum yoktur. Çünkü o Mekke’ye girdiğinde tavaf yapmaz. Hayız halinin bitmesini bekler, bu durum sona erince yıkanır ve bu tavafı yapmak ona mubah olur.
Ahmed b. Hanbel, Tirmizî ve Ebu Davud’un Abdullah b. Ab-bas’tan rivayet ettiği hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
(Hacda) lohusa olan ve âdet kanaması gören kadınlar yıkanıp ihrama girerler. Bunlar tüm hacla ilgili görevleri yaparlar. Ancak kanama sona erip gusledinceye kadar tavaf yapmazlar.
Bu hadis-i şerife dayanarak fıkıh âlimleri görüş birliği ile Kabe’yi af eden kimsenin hadesten ve necasetten temizlenmiş olması gerekli bildirmişlerdir.
Buna göre abdestsiz veya cünüp ve hayız yahut lohusa halinde Kabe’yi tavaf etmek haramdır. Nitekim kadının hacdaki durumunu bildiren hadiste temizleninceye kadar” ifadesi vardır. Buradaki temizlikten maksat hayız halinin bitmesinden sonra gusledilmesidir.
Hz. Aişe bu konuda şunları anlatıyor:
(Hz. Peygamberle birlikte hacda iken) Rasûlullah benim yanıma geldi. Ben ağlıyorudum. Hz. Peygamber bana: “Âdet kanaması mı oldu?” diye sordu. Ben: “Evet” dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Bu hâl, Allah’ın her Âdem kızına yazdığı bir şeydir. Tavaf dışında hacılar ne tür hac görevi yapıyorsa sende aynısını yap. Hayız bitip guslettiğinde tavafını da yap.
Hz. Aişe’nin rivayet ettiği bu hadis âdet kanaması veya lohusa olan kadının, kanı kesilip gusletmedikçe Kabe’yi tavaf etmesinin caiz olmadığı hususunda gayet açıktır.
Bu hâl haccın ilk günlerinde olmuş ise tavaf dışında tüm hac görevlerini yapar. Zira önünde geniş bir vakit vardır. Temizlendikten sonra tavafını da yapar. Özellikle haccın farzlarından olan ifada tavafı -ki buna Ziyaret tavafı da denmektedir- çok önemlidir. Bunun zamanı Arafat vakfesinden sonra olup zilhiccenin onuncu günü (Kurban bayramının birinci günü) şafağın atması ile başlar.
Kadın haccın sonunda hayız görürse, kanamanın bitmesini bekler. marnlamak için temizlendikten sonra ifada tavafını yapar.
Hac görevlerinde bir problem olmaması için kadının âdet kanama ilaç alması caizdir. İbn Ömer’den böyle bir kadının durusorulmuş o da bunun için erak suyu kullanılmasını tavsiye etmiştir.
Doğruya muvaffak eden Allah’tır.
Cevapla