Hem Kaza Hem de Kefareti Gerektiren Durumlar

Question

Hem Kaza Hem de Kefareti Gerektiren Durumlar

Hem Kaza Hem de Kefareti Gerektiren Durumlar:

Oruçlunun hem kaza hem de kefaret ödemesi gereken durum şudur: Ramazan’da gündüzleyin önceden meydana gelmiş hastalık gibi bir özür olmaksızın, insan veya hayvanların, canlı veya ölülerin ön veya arka uzuvlarından cinsi ilişkide bulunmaktır. İster boşalma olsun ister olmasın hüküm değişmez.

Cinsi ilişkinin bilerek veya sehven yahut yanılarak, yahut bilemeyerek, yahut tehdit altında yahut isteyerek yapılması arasında bir fark yoktur. Tehdit ile yapılan bu işin uyku hâlinde yahut uyanıkken yapılması arasında da her hangi bir fark yok. tur. Dayandığı delil, Buharî ile Müslim’in ittifak ettikleri hadisteki cinsi ilişkide bulunan kimseye kefaretin gerektiği ile ilgili açıklamadır. Yanılarak ve unutarak cinsi ilişkide bulunmanın mezhebin zahirine göre kasıtlı olarak yapılan gibi, tehdit altın- da yapılanın kendi isteği ile yapılan gibi, uyku hålindekinin uyanıkken olan gibi olduğunun kabul edilmesinin sebebi, Hz. Peygamber (a.s.)’in bu konuda soru soran bedeviden tafsilat istememesi ve mutlak olarak hüküm vermesidir. Eğer bu konulardaki hüküm farklı olsaydı, bedevi’den tafsilat isterdi. Çünkü ihtiyaç söz konusu olduğu anda açıklamanın geciktirilmesi caiz değildir. Bu hadiste soru cevapta tekrarlanmıştır. Şöyle demiş gibidir: “Ramazan’da bu durum (cima) vuku bulursa kefaret öde.” Oruç, bir ibadet olup bu ibadet esnasında cinsi ilişkide bulunmak ha ramdır. Hacda olduğu gibi, bunun bilerek yapılması ile diğer şekillerde yapılması arasında fark yoktur. Cinsf ilişkide boşalma olup olmaması arasında bir fark gözetilmemesinin sebebi, boşalma ihtimalinin galip olmasına binaendir. Tehdit altinda ki cinsi ilişkide de kefaret gerekmesinin sebebi, cinsi ilişkide tehdidin mümkün olamayacağına binaendir. Çünkü kişi cinsî uyanıklık olmaksızın ilişkide bulunamaz. Cinsî uyanıklık ise şehvetsiz olarak bulunmaz. Dolayısıyla tehdit altında kalmamış gibidir.

Temas edilen organın erkek veya kadınların ön veya arka uzvu olması arasında bir fark bulunmamasının sebebi, Ramazan’da ferce temasın orucu bozması ve kefa reti gerektimesidir. Hayvanlann organlarında temasta bulunmak da guslü gerekti ren, orucu bozan bir ilişkidir. Bu durum aynen kadınla temasa benzemektedir. Cinsi ilişki sebebiyle erkeğin orucu bozulduğu gibi kadının da orucu bozulur. Çün kü bu husus orucu bozan şeylerin bir çeşididir. Yiyip içmede olduğu gibi kadın ile erkek bu hususta eşittir. Ancak özürsüz olarak cinsi ilişkide bulunulursa kadına ke faret gerekir. Çünkü cinsi ilişki sebebiyle kadın Ramazan’a hürmetini çiğnemiştir. Dolayısıyla erkeklerde olduğu gibi ona da kefaret gerekir. Eğer kadının uyku halin de bulunmak, yahut kocasının tehdidi altında kalmak yahut unutmak yahut orucu bozduğunu bilmemek gibi bir özrü varsa kendisine kefaret gerekmez, mazurdur. Fakat bu ilişki sebebiyle orucu bozulur, kazasını yapması gerekir.

Fakat oruçlu bir kadın uykuda bulunan bir erkeğin yahut bir çocuğun yahut de linin erkeklik organını kendi organına soksa cinsi ilişkide bulunduğu için kendi orucu batıl olur, burun Ramazan’da gündüzün olması durumunda hem kaza hem de kefaret ödemesi gerekir.

iki kadın cinsi organlarni birbirine sürterek boşalsalar (=lezbiyen ilişkisi) ya hut erkeklik organı kesik olan erkek sürtünmek suretiyle boşalsa orucu bozulur.
Çünkü dokunmak sebebiyle boşalmaktan ötürü oruç bozulunca bu sayılanlarda orucun bozulması daha kuvvetlidir. Esah olan görüşe göre, birbiriyle ilişkide bulu nan kadınlarla erkeklik organi kesilen erkeğe kefarct gerekmez. Çünkü bunlar hak kinda açık nas delil bulunmamaktadır.Delilde geçen hususlara da benzememekte dirler. Dolayısıyla aslı üzerinde kalırlar.

Bir kimse bir Ramazan’da iki ayn günde cinsî ilişkide bulunup birinci gün için kefaret ödememişse iki kefareti birden ödemesi gerekir. Çünkü her bir gün ayn bir ibadet olup bunlar iki ayn hacdaki iki ayn Ramazandaki duruma benzemektedirler. Fakat bir kimse Ramazan’da bir gün içinde cinsi ilişkide bulunduktan sonra daha kefaretini ödemeden tekrar ilişkide bulunursa ihtilafsız olarak bu kişinin tek bir ke faret ödemesi gerekir. Eğer bir kimse cinsi ilişkide blunduktan sonra bunun kefare tini öderse sonra yine aynı gün içinde bir daha cinsî ilişkide bulunursa ikinci bir kefaret daha ödemesi gerekir. Çünkü bu yapılan iş haram olan bir ilişkidir. Haram tek rarlandığı için kefaret de tekrarlanır. Bu husus aynen hacca benzer.

İmsak etmesi yani akşama kadar yiyip içmemesi gereken herkesin cima etmesi durumunda kefaret ödemesi gerekir. Bunun örneği hilalin göründüğünü ancak sa bah vakti girdikten sonra öğrenen yahut akşamdan niyetlenmeyi unutan yahut bile rek yemek yedikten sonra cinsi ilişkide bulunan kimselerdir. Bunların zamanın hürmetini ihlal ettikleri için kefaret ödemeleri gerekir. Aynca sabah vakti girmeden önce başlanılan bir cinsî ilişkiyi bilerek sabah vakti girdikten sonra da devam etti ren kimseye benzemektedirler.

Bir kimse sahur vaktinde cinsî ilişki halindeyken sabah vakti girse ve bu işe de vam etse hem kaza hem de kefaret ödemesi gerekir. Çünkü bu kişi cinsi ilişki sebe biyle Ramazan orucunu terketmiştir. Oruca saygısızlık sebebiyle günahkar olmuş tur, dolayısıyla bundan ötürü kefaret gerekir. Bu sabah vakti girdikten sonra cinsi ilişkide bulunan kimseye benzemektedir.

Sahur vaktinde cinsî ilişkide bulunan kimse sabah vakti girince hemen çekilir se yine kaza ve kefaret gerekir. Çünkü geri çekilmek de cinsî ilişkidir. Çünkü bu kişi geri çekilirken de zevk almaktadır.

Bir kimse gecenin devam etmekte olduğuna inanarak cinsi ilişkide bulunsa sonra gündüz olduğu yahut sabah vaktinin girdiği anlaşılsa hem kaza hem de kefa ret gerekir. Çünkü cinsi ilişkide bilerek yapan ile hata ile yapan arasında fark yok tur. Bu hususu açıklamıştık. Bir kimse gündüzün ilk zamanlannda cinsî ilişkide bu lunduktan sonra hastalansa yahut delirse yahut kadın hayız ve nifas olsa kefaret borcu düşmez. Çünkü bu durumlar kefaret farz olduktan sonra ortaya çıkmışlardır. Seferde olduğu gibi, kefaret düşmez. Ayrıca bu kişi Ramazan’da tam olarak cinsi ilişkide bulunmak suretiyle farz olan bir orucu bozmuştur, dolayısıyla üzerinde ke faret borcu sabit olmuştur. Bir özür ortaya çıkmasa nasıl kefaret ödemek zorunda idiyse özür çıktıktan sonra da ödemek zorundadır.
Bir kimse, bilerek kadın cinsi organi dışında bir mahalde ilişkide bulunsa ve meni yahut mezisi gelse orucu bozulur, fakat kefaret gerekmez. Çünkü bu durum cinsi ilişki değildir. Eğer boşalma olmazsa oruç bozulmaz. Bu aynen öpme ve do kunma durumlanna benzemektedir.

Ramazan dışındaki bir orucu bozmaktan ötürü alimlerin çoğunluğunun ittifa kıyla kefaret gerekmez. Çünkü bu kişi Ramazan dışındaki bir günde cinsi ilişkide bulunmuştur, dolayısıyla Ramazan’ın hürmeti ihlal edilmediği için kefaret gerek mez. Meselâ kefaret orucunu tutarken cinsi ilişkide bulunmak böyledir. Kaza eda dan farklı bir olaydır. Kefaret, Haramlığı, hümeti olan bir zamana, yani Ramazan’a aittir. Böyle bir zamanda cinsi ilişkide bulunmak onu çiğnemektir. Kaza orucu böyle değildir.

Şehveti çok şiddetli kişi, bu durumdan ötürü zekerinin veya yumurtalıklarının yahut mesanesinin yırtılmasından korkarsa hanımıyla cinsi ilişkide bulunup kaza eder. Zaruret bulunduğu için kefaret ödemez. Bu durum mecbur kalan kişinin ölü veya domuz eti yemesine benzer. Eğer bu durumdaki kişinin şehveti, cinsi ilişki dişında kendi eli veya zevcesinin eli ile tatmin yahut zevcesinin uylukları arasında tatmin olmakla teskin olabilecekse hanımı ile cinsi ilişkide bulunması caiz değildir.

Hastalık esnasında cinsi ilişkide bulunan kişinin hükmü, cinsi ilişkide bulun masının caiz olması bakımından organının patlamasından korkan kimsenin hükmü gibidir.

Zaruret durumu söz konu olunca, oruçlu kadınla ilişkide bulunmak, ay başı durumunda olan kadınla ilişkide bulunmaktan daha evladır. Çünkü hayızlı kadınla cinsi ilişki de bulunmak Kurân âyeti ile yasaklanmıştır. Eğer böyle durumdaki kişi nin zevcesi henüz ergenlik çağına ulaşmamış ise o takdirde hayızlı hanımından uzak durması gerekir. Çünkü ergenlik çağına girmemiş zevceyle yetinmek müm kündür. Dolayısıyla küçük yaştaki hanımı ile ilişkide bulunur. Deli olan hanımı ile ilişkide bulunmak da bunun gibidir.

Şehvet taşkınlığı sebebiyle tutamadığı orucu, taşkınlık hâlinin devam etmesi sebebiyle kaza edemeyen kişinin her gün için bir fakiri doyurması gerekir. Hastalık ve yolculuk gibi bir mazeret olmazsa kaza etmesi gerekmez.

İçki ve kumarın zararları kısaca

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Cevapla