Paylaş
Hikmetin Kaynağı Nedir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
HİKMETİN KAYNAĞI VAHİYDİR
“İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah’tan başka ilâh tanıma; sonra kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.” (Isra 17/39)
ذَلِكَ مِمَّا أَوْحَى إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِ وَلَا تَجْعَلْ مَعَ اللَّهِ إِلَهَا أَخَرَ فَتُلْقُ فِي جَهَنَّمَ مَلُومًا مَدْحُورًا (۳۱)
Yüce Allah’ın kendisini tanıttığı Hakîm, Ahkemü’l-Hakimîn’ ve Hakem isimlerinde hikmetle ilgili şu incelikler vardır: Allah’ın hikmeti kusursuzdur. O, yarattıklarını ölçüsüyle ve en uygun şekilde yaratır. Hükmünü en doğru şekilde verir. Her işi yerli yerince ve sapasağlam yapar. Allah bütün sözlerinde ve fiillerinde hikmet sahibidir; ilmi, hikmeti ve adaletiyle her eşyayı yerli yerine koyar. Her şeye hakkını verir ve her şeyi olması gerektiği şekilde yaratır. Taberîye (ö. 310/923) göre, “O’nun tedbirinde (yaratmasında ve yönetmesinde) hiçbir düzensizlik, bozukluk, zayıflık, yanlışlık (halel) ve eksiklik (zelel) yoktur.” İbn Kesîr’e (ö. 774/1373) göre, “Allah yaratmasında, emretmesinde, dilediğine dilediğini öğretmesinde, dilediğini dilediğinden menetmesinde tam bir hikmet ve adâlet sahibidir. İbn Abbas’ın (ö. 68/687-88) ifadesiyle mesela “Allah, Adem’i yeryüzünde halife yapmakla çok hikmetli davranmış, tam olarak isabet etmiştir.” Kısaca O’nun, hem ilmi hem de hikmeti kusursuzdur. Yüce Allah, hikmetin gerçek sahibidir.”
Allah Teâlâ, hikmeti kullarına vahiy yoluyla öğretir. Nitekim Kur’ân’ın birçok yerinde hikmetin kaynağının vahiy olduğu belirtilir. Sonsuz hikmet sahibi olan Allah’tan peygamberlere gelen vahiy, “doğru olanı bilip yapmayı öğreten bilgiler den ibarettir: “Andolsun ki onlara tuttukları yoldan vazgeçirecek nice haberler geldi; bunlar eksiksiz birer hikmet! Ama uyarılar fayda vermiyor.” Ayetler, Kur’ân’ın bütünüyle hikmet olduğunu göstermektedir. Kur’ân hakîm bir kitaptır,” yani hikmetle dopdoludur. O; dili, üslubu ve içeriği bakımından tam bir hikmet hazinesidir. Şu hadis bu durumu vurgular: “… Kur’ân-ı Kerîm; insanlar arasında çıkacak anlaşmazlıkların çözümlerini barındırır. Hak ile bâtılın, doğru ile yanlışın arasını ayırır. O, boş ve anlamsız bir söz değildir. Onu terk eden azgını Allah helâk eder, O’nun dışında doğru yol arayanı saptırır. O, Allah’ın sapasağlam ipidir. Hikmetli öğüdü ve dosdoğru yoludur. Kendisine bağlananlar hiçbir zaman sapmaz. Onu söyleyen diller yanılmaz… Onunla konuşanlar hep doğru söyler. Onunla hüküm verenler doğru karar verip adil davranır. Onu uygulayanlar mükâfat kazanır. Ona çağıran dosdoğru yolu bulur. Bu hadis, Kur’ân’ı anlayıp gereğini yapmanın tam anlamıyla hikmet olduğunu dile getirir. Yine bir seferinde Hz. Peygamber (sas), “Allah kimin iyiliğini dilerse onun dini doğru bir şekilde anlamasını sağlar.” buyurmuştur. Nitekim “… Kime hikmet verilirse ona pek çok iyilik verilmiş olur… ” âyetinde geçen hikmet de “Kur’ân’ı doğru anlamak” şeklinde yorumlanmaktadır. 16 Hasan-ı Basrinin (ö. 110/728) şu açıklamasını bu anlamda değerlendirmek mümkündür: “Yüce Allah semadan yüz dört kitap indirdi. Bu kitaplardaki bütün bilgileri dördünün içinde topladı. Bunlar Tevrat, İncil, Zebûr ve Kur’ân’dır. Sonra ilk üç kitapta bulunan bilgileri de Kur’ân’a yerleştirdi. ”
Kur’ân’ın hikmet oluşunu anlatması bakımından İsra sûresinin 22-39. âyetleri güzel bir örnektir. Bu âyetlerde bazı emir ve yasaklar sayılır. Sonunda da “İşte
bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir.” buyrulur. Bu hikmetlerden bazıları şunlardır: Allah’tan başka ilah tanımamak, ana babaya iyilik yapmak, özellikle yaş hlıklarında daha yakın ilgi göstermek, akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını vermek, israf etmemek, çocukları öldürmemek, zinaya yaklaşmamak, cana kıymamak, yetim malını haksız yere yememek ve onu güzel bir şekilde korumak, ölçü ve tartıyı doğru yapmak, gözü, kulağı ve kalbi günahtan korumak, kibre kapılıp büyüklenmemek.
Kur’ân-ı Kerîm’den önceki ilâhî kitaplar da hikmet dolu idi. Nitekim Kur’ân, Hz. İbrâhim ve Hz. Mūsa’nın sahifelerinden her türlü kötülükten ve günahtan arınma, Yüce Allah’ın adını anıp namaz kılma, daha hayırlı ve kalıcı olan âhireti tercih etme, kimsenin başkasının günah yükünü yüklenmemesi ve herkesin kendi yaptıklarının karşılığını alacağı hikmetlerini aktarır. İlgili âyetlerde, peygamberlere Allah tarafından vahiyden başka hikmetin de verildiği belirtilir. Örneğin Allah, Sevgili Peygamberimize “kitap indirdiğini”, bununla birlikte “hikmet de indirdiğini” ve “ona bilmediklerini öğrettiğini açıklar. Hz. Peygamber’e verilen görevlerden biri de kitap ile birlikte Allah’tan kendisine gelen hikmeti “insanlara öğretmektir. Ayrıca Hz. İsa’ya kitap, Tevrat ve İncil’in dışında bir hikmetin öğretildiğini de âyetlerde okuyoruz.” Taberî bu hikmeti, ilâhî buyrukların uygulaması olan sünnet olarak tefsir etmektedir.
Kaynak: Hayat Rehberi Kuran Diyanet
BENZER KONULAR:
- Hikmet nedir ?
- Kur’an’da erkek ve kadınlara hitap şeklindeki Hikmet nedir?
- Hikmet nedir? Kısaca
- Hikmet ne demektir ? kısaca
- Hikmet nedir? Kur’an’da geçen hikmet kavramı
- Tümünü görüntüle.
- Kurban nedir kurbanın önemi Hikmeti ve faydaları nelerdir?
- Orucun fazileti ve meşru kılınmasının Hikmeti nedir?
- Genç yaşta ölümün Hikmeti nedir; yaşasaydı daha hayırlı olmaz mıydı?
- Evliliğin Hikmetleri
- Su içerken besmelenin Hikmeti nedir?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hikmetin kaynağının vahiy olduğu Kur’ân-ı Kerîm’de sıkça belirtilmiştir. Bu bağlamda İsra Suresi 17/39 ayetinde geçen “İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah’tan başka ilâh tanıma; sonra kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.” ifadesi, hikmetin ne olduğunu ve onun kaynağını açıkça ortaya koyar.
Allah, Hikmet sahibi olarak, yarattığı her şeyi en uygun şekilde yaratır ve hükümlerini en doğru biçimde verir. O’nun ilmi ve hikmeti kusursuzdur. Örneğin Taberî’ye göre, Allah’ın yaratmasında ve yönetmesinde hiçbir düzensizlik veya eksiklik yoktur. İbn Kesîr ise, Allah’ın yaratma ve emretme konusundaki tam hikmet ve adaletine vurgu yapar.
Allah, hikmeti kullarına vahiy yoluyla öğretir. Kur’ân, tamamıyla hikmetle dolu bir kitaptır. Hz. Peygamber’in (sas) ifadesiyle, Kur’ân insanları doğru yola yönelten, hak ile bâtılı ayıran, sapasağlam bir iptir. Onu anlayıp gereğini yapmak tam anlamıyla hikmettir. Nitekim, “… Kime hikmet verilirse ona pek çok iyilik verilmiş olur…” ayetinde geçen hikmet de “Kur’ân’ı doğru anlamak” şeklinde yorumlanmıştır.
Kur’ân-ı Kerîm’den önceki ilâhî kitaplar da hikmet doluydu. Örneğin, Hz. İbrâhim ve Hz. Musa’nın sahifelerinde, kötülükten arınma ve Allah’ın adını anıp namaz kılma gibi hikmetli öğütler yer almaktadır. Ayrıca, Hz. Peygamber’e Allah tarafından kitabın yanında hikmetin de indirildiği ve insanlara öğretilmesi gerektiği belirtilir.
Özetle, hikmetin kaynağı vahiydir ve Kur’ân-ı Kerîm, bu hikmetin en mükemmel kaynağıdır. İnsanlar, bu hikmeti anlayıp gereğini yerine getirdiklerinde doğru yola ulaşırlar ve Allah’ın rızasını kazanırlar.