Hristiyanlığın inanç esasları kısaca

Question

Hıristiyan İnanç Esasları

Hristiyanligin inanc esaslari kisaca

Bilindiği üzere kredolar ya da inanç bildirgeleri kişisel iman ikrarı tarzında düzenlenmiş resmi inanç doktrinlerinin özetidir. Hıristiyanlık tarihine baktığımızda bir dizi kredonun varlığını görürüz. Ancak bunlar­dan iki tanesi -Havariler ve İznik-Kadıköy Kredoları- Hıristiyanlar için son derece önemlidir. Her pazar günü milyonlarca Hıristiyan bu inanç akidelerini kiliselerde ezbere okumaktadır.

Havariler Akidesi

Her şeye gücü yeten Baba Tanrı ‘ya inanıyoruz, O göklerin ve yerin yaratıcısıdır;
Onun biricik oğlu ve Rabbimiz İsa Mesih’e de iman ediyoruz, O kutsal ruh tarafından gebe bırakılmış,
Bakire Meryem’den doğmuştur
Pontus Pilate’nin yönetimi altında acı ve ıstırap çekmiş, Çarmıha gerilmiş, ölmüş ve gömülmüştür.
Cehenneme indi ve oraya galip geldi
Üçüncü günde ölümden dirildi ve göğe yükseldi Her şeye gücü yeten Baba Tanrı’nın sağ yanında Ölüleri ve dirileri yargılamak için tekrar gelecek
Kutsal Ruha, Kutsal Katolik Kilisesine, azizlerin iştirakine, günah­ ların affına, ölümden dirilmeye ve ebedi yaşama inanıyorum.

İznik Akidesi

Her şeye gücü yeten ve tek olan Baba Tanrı’ya inanıyoruz,
O göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunan görünür-görün­ mez her şeyin yaratıcısıdır.
Tek rab olan İsa Mesih’e de inanıyoruz
O Tanrı’nın biricik oğludur, ezeli olarak Tanrı’dan sudur etmiş­ tir.
O Tanrı’dan Tanrı, ışıktan ışık ve hakiki Tanrı’dan hakiki Tan­ rı’dır.
O yaratılmamıştır, doğrudan Tanrı’dan meydana gelmiş ve onunla aynı cevhere sahiptir.
Onun sayesinde her şey yaratılmıştır
Bizim ve bizim günahlarımız için gökten yeryüzüne inmiştir
Kutsal Ruhun kuvvetiyle bakire Meryem’den beden almış ve beşer olmuştur.
Bizim için Pontus Pilate’nin idaresi altında çarmıha gerilmiştir Acı çekmiş, ölmüş ve gömülmüştür
Kutsal kitaplara göre üçüncü günde ölümden dirilmiş ve göğe yükselmiştir.
Baba’nın sağ yanında oturmaktadır.
Yaşayanları ve ölenleri yargılamak için muzaffer bir şekilde tekrar gelecektir.
Onun krallığının sonu yoktur.
Baba’dan ve Oğul’dan sudur eden yaşamın vericisi olan Rab Kutsal Ruha inanıyoruz.
Baba ve Oğul ile birlikte ona da tazim ve ibadette bulunul­ maktadır.
O, peygamberler aracılığıyla konuşur
Tek bir kutsal Katolik ve apostolik Kiliseye inanıyoruz. Günahların affı için tek bir vaftizi kabul ediyoruz.
Ölülerin dirileceğini ve ahiret hayatının geleceğini bekliyoruz.
Bu iki inanç akidesi incelendiğinde onların şu üç önemli temel Hıristiyan inancını/dogmasını barındırdığı dikkati çeker:

  1. Teslis

Hıristiyanlar, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında “üç kişilikte tek bir Tanrı”nın varlığını tasdik ederler. Hıristiyan inancına göre Baba, kainatı yaratmıştır; Tanrı’nın inkarnasyonu olan Oğul, günahın gücün­ den/esaretinden insanlığı kurtarmak üzere bedenleşmiş, kendini çar­ mıhta feda etmiştir; Kutsal Ruh ise ilah! sevgiyi insanın kalbine ve gön­ lüne vermektedir.
‘Üçlükte birlik’ veya ‘birlikte üçlük’ şeklinde ifade edilen bu doktri-
. nin akılla kavranabilecek bir şey olmadığı ancak imanla idrak edilebilece­ ği zaman zaman ileri sürülür. Dahası, Hıristiyan teologları onun “ilahi bir sır/gizem” olduğunu ve ona olduğu gibi iman edilmesi gerektiğini savu­ nurlar. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsü şeklinde formüle edilen bu dokt­ rin Matta İncili 28: 19’da yer alan ve isa’nın ölümden dirildikten sonra Ce­ lile bölgesinde taraftarlarına görünerek onları, mesajını tüm uluslara yay­ makla görevlendirdiği pasajda geçer: “İsa yanlarına geldi ve onlara şöyle dedi: Gökte ve yeryüzünde bütün hakimiyet bana verildi. Şimdi, siz gidip bütün milletleri şakirt edinin, onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh ismiyle vaf­ tiz eyleyin. Size emrettiğim her şeyi onlara öğretin… ” Bu formül Matta İn­ cili dışında Pavlus’un Korintliler’e ikinci mektubunda da geçmektedir:

“Rab İsa Mesih’in lütfu, Tanrı sevgisi ve Kutsal Ruh’un paydaşlığı hepiniz­ le birlikte olsun” (il. Korintliler 13: 14). “Tanrı, üç şahısta tek bir tabi­ ata/cevhere sahiptir (God is una substantia, one being or nature, et tres personae, three persons)” şeklinde Batı’da standartlaşan terminoloji 3. yüzyılın başlarında yaşayan ünlü Kilise Babası Tertullian’a kadar geri gö­ türülmektedir. 325 İznik ve 381 İstanbul konsillerinde bu doktrin, Kilise­ nin resmi inanç öğretisi olarak kabul edilerek dogmalaştırılmıştır.

  1. İnkarnasyon/Hulul ya da Tenleşme

Bu doktrin Tanrı’nın İsa Mesih’te bedenleşerek yeryüzünde be­ şer hayatı yaşamasını ifade etmektedir. Hıristiyanlara göre İsa, sadece bir peygamber veya öğretmen değil aynı zamanda hem hakiki olarak beşer hem de aynı zamanda ilahi olan Tanrı’nın biricik oğludur. Böyle­ ce İsa, ilahiliği bağlamında Tanrı ile; beşeriliği bağlamında ise insanlık­ la özdeşleştirilmektedir. İmparator Konstantin’in 313 Milan fermanıyla Hıristiyanlığı koruma altına almasından sonra, imparatorlukta tesis edilen barış tek bir birleştirici Hıristiyan inancının gerekliliğini zorunlu kılmıştı. Bunun üzerine Konstantin 325 yılında “kilisenin ve imparator­ luğun düzenini sağlam temellere oturtmak için” İznik Konsilini topla­ mış ve ilk defa bu konsilde Kilise, İsa’yı Tanrı’nın bedenleşmiş oğlu olarak ilan etmek için resmi olarak Yunan kültüründen ousia terimini almıştır. Buna göre İsa, Baba ile aynı cevhere sahip olarak görülmüştür (jesus was homoousios toipatri). Böylece, İncillerde İsa için kullanılan mecazi ifadeler teolojik amaçlar için kullanılarak sonunda felsefi ta­ nımlarla şekillendirilmeye başlamıştır. Sonuçta da mecazi anlamda Tanrı oğlu olan İsa, Kutsal Teslisin ikinci şahsı olan metafizik anlamda Tanrı’nın oğlu konumuna getirilmiştir. İznik konsilinde Kilise tarafın­ dan resmi olarak onaylanan bu inanca göre İsa bir beşeri hayat yaşa­ yan ezeli-ilahi oğul ve bir Logos’ tur (kelam). O, hem bütünüyle ilahi, hem de bütünüyle beşeri bir tabiata sahiptir. Bu inanç esasına dayanan geleneksel Hıristiyan inancı bir dogma halini almış ve çeşitli şekillerde hem fertler hem de resmi kilise organlarınca ifade edilmiş ve halen de ifade edilmeye devam etmektedir.
Bununla birlikte bazı Hıristiyan teologları şu üç nedenden yola çı­ karak İsa’nın Tanrı ile aynı cevhere sahip bir varlık olduğunu yeniden değerlendirerek inkarnasyon doktrininin literal olarak değil mecazi ola­ rak anlaşılması gerektiğinin altını çizmektedir.

  1. Son dönemlerde yapılan araştırmalara baktığımızda İsa’nın kendisinin “Tanrı veya Kutsal teslisin ikinci şahsı olan Tanrı’nın oğlu” olduğunu öğretmediğini, aksine onun devamlı surette kendinin bir ‘in­sanoğlu’ olduğunu insanlara öğrettiğini görmekteyiz. Hatta Markus 10: 18’e göre İsa, Tanrı’dan başka bir varlığa ilahilik atfetmeyi küfür ola­ rak telakki etmektedir.
  2. Hıristiyan yetkililer ve teologlar, İsa’nın hem tam bir tanrı hem de tam bir beşer olduğu şeklindeki geleneksel Hıristiyan dogmasını an­ laşılabilir bir şekilde izah edememektedirler. Şu sorular hala insanların zihinlerini kurcalamayı sürdürmektedir: “İsa aynı zamanda nasıl ilahi olarak her şeye gücü yeten (kadir-i mutlak) ve beşeri olarak zayıf ve zavallı, ilahi olarak her şeyi bilen ve beşeri olarak cahil; ilah! olarak ebe­ di, sonsuz, evrenin kendi-kendini var eden yaratıcısı ve beşeri olarak geçici, sonlu ve başkasına bağımlı bir varlık olabilir?
  3. İnkarnasyon doktrininin literal olarak anlaşılması Hıristiyanların diğer dinsel geleneklerle ve onların mensupları ile olan ilişkilerine tamir edilemez zararlar vermektedir. Zira İsa’nın Tanrı’nın oğlu ve dolayısıyla da tanrı olarak kabul edilmesi Hıristiyanlığın bizzat Tanrı’nın kendisi ta­ rafından kurulmuş bir din olduğunu ve dolayısıyla da onun diğer dinler­ den daha üstün olduğunu ima etmektedir. Bu ve benzeri argümanlardan hareketle günümüzdeki bazı önemli muhafazakar ve liberal Hıristiyan i­ lahiyatçılar, bizzat İsa’nın kendi ifadelerine dolayısıyla da İncillere daya­ nılarak inkarnasyon doktrinin savunulamayacağını ifade etmektedir.

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

  1. 1
    1
    2020-08-05T13:37:24+03:00

    c. Kefaret (Atonement) Öğretisi

    Hıristiyan inancına göre insanlığın babası olan Adem, Tanrı ile yaptığı ahdi bozmuş ve itaatsizliğiyle Tanrı ile insanlığın arasını açmış, diğer bir deyimle insanlığı Tanrı’ya yabancılaştırmıştır. İsa ise kanıyla A­ dem’in Tanrı’ya itaatsizliğinin bedelini ödemiş ve bu şekilde Tanrı ile in­ sanlığın uzlaşmasını sağlamıştır. İsa’nın üçüncü günde ölümden diril­ mesi bu evrensel kefaretin ve ölüme galip gelmenin delilidir. İsa’ya ina­ nanlar artık ondan yabancılaşmamakta, bilakis onun çocukları olmakta­ dır. Geleneksel Hıristiyan kefaret doktrinine göre İsa Mesih gönüllü ola­ rak çarmıhta tüm insanların günahlarına kefaret olarak kanını akıtmış ve bu şekilde de insanoğlu ile Tanrı arasında Adem’in günahı sonucu mey­ dana gelen kopmayı düzelterek Tanrı ile insanoğlu arasındaki ilişkiyi yeniden tesis etmiş ve bu şekilde de Tanrı ile günahkar insan nesli ara­ sındaki uzlaşmayı sağlamıştır.

    Tıpkı inkarnasyon doktrini gibi günümüzün liberal düşünceli ba­ zı Hıristiyan ilahiyatçıları, insanoğlunun Adem’den dolayı günahkar ol­ duğu ve Tanrı’nın azabına mahkum olduğunu ancak lsa’nın çarmıha gerilmesi sayesinde bu günahın affedildiği şeklindeki kefaret doktrinini dar kapsamlı bir doktrin olarak nitelendirerek kabul etmemektedir. Bu ilahiyatçılar kefaret doktrininin daha geniş anlamda “Tanrı ile doğru bir ilişki içine girmek” şeklinde anlaşılmasını savunmaktadırlar. Örneğin John Hick, dar anlamdaki kefaret doktrininin, “günahkarların adilane bir şekilde affedebilmesi için Tanrı’nın, Oğul Tanrı şahsında kendi ken­ dini cezalandırdığı” anlamına geleceğini ve bu geleneksel kefaret anla­ yışının suçlunun yerine suçsuzu cezalandırmak suretiyle Tanrı’nın tat­ min olduğu izlenimini veren dini bir saçmalık olduğunu ileri sürmekte ve kefaret doktrininin literal olarak değil mecazi olarak anlaşılması ge­ rektiğini teklif etmektedir.
    Hıristiyan Sakramentleri/Gizemleri
    Hıristiyanlar ‘sakrament’ adı altında bir dizi dinsel eylemle kendi kendilerini ifade etmeye çalışırlar. İnancın göstergesi olan bu sakra­ mentler, kendileri vasıtasıyla ilahl rahmet ve lütfun arandığı ve bahşedil­ diği düzenli olarak yapılan ayinlerdir. Roma Katolik Kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi müntesipleri -vaftiz, konfirmasyon, tövbe/günah iti­ rafı, evharist/kutsal komünyon, evlilik, rahip takdisi, ölüm esnasında hastayı son sağlama- adı altında yedi ritüeli sakrament olarak kabul ederken, Protestan Kiliselerin müntesipleri genel olarak sadece vaftiz ve evharisti/kutsal konünyonu sakrament olarak kabul etmektedir.
    Vaftiz
    Suya dalma veya vücudun belirli kısımlarını yıkamak suretiyle ya­ pılan vaftiz sakramenti, Hıristiyan imanını kabulün ilk aşaması olarak ka­ bul edilmektedir/benimsenmektedir. Bazı Protestan gruplar adayın er­ genlik çağına geldikten sonra vaftiz edilmesini öngörmesine rağmen Hı­ ristiyan Kiliselerinin çoğu adayı bebeklik döneminde vaftiz etmektedir.
    Konfirmasyon
    Vaftizle Hıristiyan olan kişilere Kutsal Ruhun inayetinin verilmesi sakramentidir. Doğu Ortodoks Kiliseleri bu sakramenti, bebeklerin vaftizinden hemen sonra uygularken, Roma Katolikleri çocukların yedi-on dört yaşları arasında uygulamaktadır. Bu sakramentin alınması esnasın­ da adaylar, vaftizleri sırasında din adına verdikleri sözleri yeniler; bu es­ nada ellerini onların üzerine doğru uzatan rahipler de onlara dua eder.

    c. Tövbe/Günah İtirafı

    Kişinin işlediği günah veya hatasını kilisede itiraf etmesi ve rahi­ bin de Baba, Oğul, Kutsal Ruh adına söz konusu günah veya hatayı ba­ ğışlaması sakramentidir.

    d. Evharist/Konıünyonİsa’nın çarmıha gerilmeden önce havarileriyle yediği son akşam yemeği anısına icra edilen bu sakrament, yukarıda da ifade edildiği gibi tüm Katolik, Ortodoks ve Protestan Hıristiyanlarca düzenli olarak pazar günleri yapılmaktadır. ‘Kutsal Komünyon’, ‘Mass’, ‘Rabbin Son Akşam Yemeği’ ve ‘Ekmek ve Şarap Ayini’ olarak da bilinen bu ayine iştirak eden Hıristiyanlar, İsa’nın bedenini ve kanını temsil eden ekmek ve şa­ raba hissedar olur ve böylece Rab İsa Mesih ile bütünleşirler.

    e. Evlilik

    Evlenecek çift için bazı özel duaların yapıldığı bir ayindir. Bu sak­ ramentin alınmasında mahalli geleneklerden dolayı kiliseden kiliseye farklılık vardır. Ancak tüm kiliselerde bu sakramentin temel amacı evle­ necek erkek ve kadını takdis etmektir.
    Rahip Takdisi
    Din adamlarının rahip olarak atanma seremonisidir. Bu ayin esna­ sında rahip olarak atanacak kişi hayatını Hıristiyan topluluğuna atamayı vaad eder.
    Hastayı Yağlama
    Roma Katoliklerince ölümü kaçınılmaz olan hastalara uygulanmak­tadır. Doğu Ortodokslarınca ise hastayı rahatlatmak ve iyileştirmek için gerekli olduğu her durumda uygulanmaktadır. Bu sakramentin uygulanması esnasında toplu veya özel ayinlerle dualar eşliğinde hastaya yağ sürülür.
    Teolojik ve kilise idaresi konularında Katolik ve Ortodokslar gibi yeknesak görüşe sahip olmayan Protestanlar yukarıda ifade ettiğimiz gi­bi bu sakramentlerden sadece ikisini -vaftiz ve evharistiyı/komünyo­ nu- kabul etmektedir. Çünkü onlara göre İsa Mesih sadece bu iki sakra­menti tesis etmiştir.
    Hıristiyan Uygulamaları ve Litutjik Takvim
    Doğu Ortodoks, Roma Katolik ve Anglikan Kiliseleri litürjik festi­ vallerle eş zamanlı olarak İsa’nın annesi Meryem, Meryem’in kocası Yu­suf, büyük melekler ve havariler anısına kutlanan aziz yortularını da kutlamaktadır. Bunlara ilaveten yardım için kendilerine dua edenler adına Tanrı’ya şefaatçi olan sayısız azizle ilgili kutlamalar da mevcuttur. Ancak, Doğu Ortodoks, Roma Katolik ve Anglikanların kabul ettiği a­ zizler listesi birbirlerinden oldukça farklılık göstermektedir. Pek çok Protestan Kilisesi herhangi bir şekilde azizlere tazimde bulunmayı te­ olojik zeminde reddetmektedir. Onlar azizlere tazim yerine Martin Lut­ her’in Wittenberg Kilisesinin kapısına 95 maddelik bildirgesini astığı 31 Ekim öncesi pazar gününü ‘Reform Pazarı’ olarak kutlamaktadır.
    Diyanet

    En iyi cevap
    1
    2021-02-11T19:01:36+03:00

    Hristiyanlığın inanç esaslarını dört grupta toplayabiliriz. Bunlar; Havariler akidesi, İznik akidesi, teslis inancı ve hululdur.

    Bunlardan en meşhur olan inanç ise teslis inancıdır.

    Bu inançların tamamında ise Mesih yani İsa (as)’ı Allah’ın oğlu olarak görme anlayışı vardır.

Cevapla