Hucurat suresi 13. ayetten çıkarılabilecek mesajlar nedir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Hucurat suresi 13. ayetten cikarilabilecek mesajlar nedir

Müminlerin Birbirlerine Ve Diğer İnsanlara Karşı Göstermeleri Gereken Davranış Kuralları

13 . Ayet- Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanışmanız için sizi milletlere ve kabile­lere ayırdık. Sizin Allah nezdinde en üstün olanınız, şüphesiz takvaca en ileri olanınızdır. Muhakkak ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.

Ayetin İniş sebebi

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık.” ayeti­nin (13. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Ebi Hatim, İbni Ebi Müley-ke’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Mekke fethedildiği gün Bilal Ka­be’nin üstüne çıktı ve ezan okudu. Bunu gören bir şahıs “Kabe’nin üstünde bu siyah köle mi ezan okuyor?” dedi. Bunun üzerine “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık.” ayeti nazil oldu. Rasulullah (s.a.) onları çağırdı. Onları neseplerle ve çok mala sahip olmakla övünmekten ayrıca fakirleri küçük görmekten nehyetti.

MESAJLAR:

Kök ve yaratılış itibariyle insanlar arasında eşitliğin olması ve tak­vanın üstünlük ölçüsü kabul edilmesi:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sızı bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanış­manız için de sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Sızın Allah nezdinde en üstün olanınız şüphesiz takvaca en iteri olanınızdır. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden hakkıyla haberdar olandır. Daha önceki ayetlerde üstün ahlâk ile edeplenmeleri için iman sahibi kimselere hitap edilmiştir. Burada ise Allah, muhataplardan istenen şeyin beyanına münasip olması, önceki ayette yasaklanan hususların, vurgulanması ve insanlarla alay et­me, kaş göz hareketleri ve söz ile onlan ayıplama vb. mutlak yasaklar hak­kındaki hitabın bütün insanlara genelleştirilmesi için Ey insanlar!” diye­rek, insan cinsinin vasfı olan insanlık sıfatıyla nida etmiştir.

Buna göre mana şudur: Ey insanoğlu’ Şüphesiz sizi bir asıldan, yani Adem ve Havva’dan yarattık. O halde şovunuz aynı olduğu için siz eşitsi­niz. Bir ana ve bir babadan meydana geldiğiniz için soylarınız ile övünme­ye mahal yoktur. Dolayısıyla bu konuda herkes müsavidir. O halde birbiri-niz ile alay etmeniz ve birbirinizi ayıplamanız doğru değildir. Siz soy itiba­riyle kardeşsiniz.

Birbirinizi bilmezlikten gelmeniz ve birbirinize muhalefet etmeniz için değil sizi birbirinizle tanışasmız diye milletler ve onun bir alt birimi olan kabileler halinde yarattık. Ayette kastedilen mana şudur: Allah Tealâ sizi tanışmanız için yaratmıştır; soylar ile övünmeniz için değil. Zira aranızda üstünlük ölçüsü ancak takvadır. Öyleyse kim takva sıfatıyla muttasıf olur­sa en değerli, en üstün ve en şerefli olan ancak odur. Allah sizi ve yaptıkla­rınızı çok iyi bilmektedir. İçinizde sakladığınız düşüncelerden, durumlar­dan ve yaptığınız işlerden de çok iyi haberdardır.

Bu ayet evlilikte din birliği dışında küfür=denklik şartı ileri sürmeyen Malikiler için bir delildir. Zira “Sizin Allah nezdinde en üstün olanınız tak­vaca en ileri olanınızdır.” sözü buna delâlet etmektedir. Bu konuda birçok sahih hadis vardır.

Ebu Bekir el-Bezzar Müsned’inde Huzeyfe’den şöyle rivayet etmekte­dir: Rasulullah (s.a.) buyurmuşlardır ki: “Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Vallahi bir kavim ya babalarıyla övünmeyi terkeder yahut…”

İbni Ebi Hatim ve Tirmizi İbni Ömer’in şöyle söylediğini rivayet et­mişlerdir: Mekke’nin fethedildiği gün Rasulullah (s.a.) devesi Kasva’nm üzerinde elindeki asa ile rükünleri selamlayarak Kabe’yi tavaf etti. Mes-cid-i Haram’da devesini çöktürecek bir yer bulamadı. Neticede kendisi in­sanların önüne gelip durduktan sonra deveyi oradan çıkartıp Batn-ı Me­sire götürdü. Ve deve oraya çöktürüldü. Bir müddet sonra Rasulullah bine­ğinin üzerinde insanlara bir hutbe irad etti. Allah’a hamdedip lâyıkı veçhi­le ona sena ettikten sonra şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Allah Tealâ şüphesiz cahiliye ayıbını ve atalarla, ecdatla büyüklenmeyi sizden gidermiştir. İnsanlar iki kısımdır: Bir kısmı iyilik sa­hibi, muttaki ve Allah nezdinde çok değerlidir. Bir kısmı ise günahkâr, şaki ve Allah o göre değersizdir.” Allah Tealâ şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanış­manız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Sizin Allah katında en üstün olanınız şüphesiz takvaca en ileri olanınızdır. Muhakkak ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.” Rasulullah (s.a.) sonra “Ben bu sözü­mü söylüyor, kendim için ve sizin için Allah’tan mağfiret diliyorum.” buyur­dular.


Malik “Şüphesiz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık.” ayetini din­darlık dışında nesebin evlilikte denkliğin şartı olmadığına delil getirmiştir. Buna göre azatlı kölelerin (mevali) Arap kadınlarıyla evlenmeleri caizdir. Nitekim Ensar’dan bir kadının azatlı kölesi olan Salim Velid b. Utbe’nin kı­zı Hind’le, Bilal-i Habeşi Abdurrahman b. Avf m kırkardeşiyle, Zeyd b. Ha­ris ise Zeyneb b. Cahş ile evlenmişlerdir. Bu durumda sadece dindarlıkta denklik nazarı itabara alınır.

BENZER KONULAR:

Cevapla