Paylaş
Hudeybiye antlaşması islamiyetin yayılmasını nasıl etkilemiştir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hudeybiye Antlaşması’ının kısa-uzun vadede etkileri nelerdir?
Şifreni mi unuttun? Lütfen e-mail adresinizi giriniz. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hudeybiye Antlaşması Özellikleri ve etkileri
Hudeybiye antlaşması, İslam tarihindeki en önemli barış mutabakatlarından birisidir. İslam’ın kurulduğu ve yayılmaya başlandığı dönemde yapılması, İslam’ın ilerlemesine olanak tanımıştır. Özellikleri açısından önemli bir yere sahiptir.
628 yılının Mart ayında imzalanmıştır.
Mekkeli müşrikler ile Medineli Müslümanlar arasında yapılan bir antlaşmadır.
Antlaşmanın yapıldığı Hudeybiye Köyünden ismini alır.
Hudeybiye Antlaşmasının en önemli özelliği ise müşriklerin Müslümanları tanımaya başlamış olmasıdır. Antlaşma yapıldığından artık Müslümanlar tanınmışlardır. Hudeybiye Antlaşması özelliklere bakıldığında, Müslümanlar açısından avantajlar sağladığı söylenebilir. Özellikle sonraki dönemlerde bu antlaşmanın Müslümanlar için faydalı olduğunu gören insanlar, Hazreti Muhammed’e karşı daha bağlı hale gelmişlerdir.
Antlaşma, Müslümanlığın dünyaya açılması için ufak bir kapı niteliğindedir. Ancak bu tarihçiler tarafından geçiş kapısı olarak kabul edildiğinden çok büyük bir öneme sahiptir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hudeybiye antlaşması kısa vadede bakıldığı zaman Müslümanların aleyhinde yapılmış bir antlaşma olarak görülebilir. Çünkü Müslümanlar hac için geldikleri için kabul edilmeyip ertesi yıl gelmeleri sağlanacak, müşriklerden biri Müslümanlara sığındığında ya da Müslüman olmak istediklerinde kabul edilmeyecek ve geri iade edilecek ama Müslümanlardan biri müşriklere sığındığında geri Müslümanlara iade edilmeyecek gibi bir takım görünüş itibari ile Müslümanların aleyhine olan kararlar olmuştur. Fakat bu anlaşma ile Müslümanlar ilk kez tanınmış oldular. Kureyşliler arasında İslamiyet hızla yayılmış oldu. Yani kısa vadede Müslümanların aleyhine gibi gözükse de uzun vadede Müslümanların lehine olmuş bir anlaşmadır Hudeybiye Antlaşması
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
HUDEYBİYE ANTLAŞMASI VE SONUÇLARI
Hudeybiye, Mekke’nin 17 km. batısında ve eski Cidde yolu üzerinde bulunan bir köydür. Anlaşma bu köyde, 628 yılının Mart ayında, Mekkeli müşrikler ile Hz Peygamber arasında imzalanmıştır.
Hz Peygamber 1400-1500 müslümanla birlikte umre için Medine’den Mekke’ye yola çıkmıştı. Müslümanlar umreye niyet edip ihramlarını giymiş ve yanlarına yetmiş adet kurbanlık deve almışlardı; barışçı amaç taşıdıkları için de silâhları yoktu. Hudeybiye mevkiinde geldiklerinde Mekke müşrikleri buna izin vermeyeceklerini dile getirerek, bunu savaş sebebi olarak saydılar. Hatta Hâlid b. Velîd kumandasında 200 kişilik bir süvari birliğini Gamîm mevkiine gönderdiler.
Müşriklerle görüşme yapmak için, Kureyşliler arasında birçok akrabası bulunan Hz. Osman gönderildi. Mekke’de Ebân b. Saîd b. Âs’ın himayesine giren Osman, amaçlarının savaşmak değil sadece umre ziyareti yapmak olduğunu belirtti. Kureyşliler İsterse kendisinin Kabe’yi tavaf edebileceğini ama peygamber efendimize izin vermeyeceğini dile getirdiler. Bu teklife çok sinirlenen Hazreti Osman “ Allah’ın Rasulü tavaf etmeden ben tavaf etmem” deyince, mekkeli müşrikler bu seferde Hazreti Osman’ı üç gün alıkoydular. Peygamber efendimize Hazreti Osman’ın şehit edildiği haberi gelince Bey‘atürrıdvân ile müslümanların Kureyş’e karşı kanlarının son damlasına kadar çarpışacaklarına dair söz aldı. Bu haberi duyan Kureyşliler telâşlanarak Hz. Osman’ı hemen serbest bıraktılar ve ardından Süheyl b. Amr’ı Mikrez b. Hafs ve Huveytıb b. Abdüluzzâ’nın refakatinde elçi olarak gönderdiler. Kısa bir tartışmadan sonra Hz. Ali’nin kaleme aldığı barış antlaşması metni Hz. Peygamber ve Süheyl b. Amr tarafından imzalandı.
Kureyş’in birçok isteğinin kabul edildiği antlaşmanın belli başlı şartları şunlardır: 1. Müslümanlar o yıl Mekke’ye girmeden Hudeybiye’den geri dönecekler, umre için ertesi yıl gelecek ve şehirde ancak üç gün kalabilecekler.
2. Mekkeli bir kimse Hz. Muhammed’in yanına kaçarsa velisinin isteği üzerine geri verilecek, fakat bir müslüman kaçarak Mekke’ye sığınırsa iade edilmeyecek.
3. Barış on yıl sürecek; taraflardan biri bu ittifaka dahil olmayan herhangi bir kabile ile savaşa girerse diğeri pasif kalacak. İki taraf, kendi hâkimiyetleri altındaki toprakları kervanların geçişi, hac ve umre için emniyet altında tutacak.
4. Diğer Arap kabileleri taraflardan istedikleriyle ittifak yapabilecekler.
5. Bu şartlara tarafların dışında kendileriyle müttefik olan kabileler de uyacak.
Hz. Ömer dahil ashap bu anlaşmaya tepki göstermekle birlikte Resûlullah anlaşma şartlarını kabul ettiğini söyleyince herkes bağlılığını bildirdi.
Hudeybiye Antlaşması’ndan önce Medine’nin siyasî ve askerî durumu pek parlak değildi. Güneyde yeni kurulmuş İslâm devletinin huzur ve sükûnunu devamlı surette tehdit eden Mekke, kuzeyde ise yağmacı Gatafân ve Fezâre kabileleriyle Medine’den çıkarılan Benî Nadîr’in yerleşmesi sonucunda önemli bir yahudi merkezi durumuna gelen Hayber bulunuyordu. Hendek Gazvesi’nde bu üç düşman gücünün ittifakı boşa çıkarılmış olmakla beraber tehlike henüz geçmemişti. Ayrıca Hayberli yahudilerle Kureyş arasında, Hz. Peygamber’in taraflardan birine saldırması halinde birlikte karşı koymak ve gerekirse yine birlikte Medine’ye saldırmak için bir antlaşma yapılmıştı.
Müslümanlar bütün bu can düşmanlarıyla aynı zamanda başa çıkacak güce sahip değillerdi.
Bu antlaşma ile Kureyşliler’in müslümanlara karşı fiilî düşmanlığı sona erdi. Hem müslümanlara hem de müşriklere savaş tehdidinden uzak bir ortamda birbirlerini daha iyi tanıma ve aralarındaki ilişkileri geliştirme imkânı verdi. O zamana kadar diğer Araplar nezdindeki itibarından faydalanarak Medine Devleti aleyhinde gerçekleştirilen her hareketin başlatıcısı olan Kureyş ile barış yapılınca, esasen Hz. Muhammed ile doğrudan bir anlaşmazlığı bulunmayan diğer Arap kabileleri müslümanlarla rahatça görüşüp İslâmiyet hakkında bilgi edindiler ve onların giderek artan güç ve nüfuzları karşısında ihtida ettiler. İslâmiyet Arap yarımadasında hızla yayılmaya başladı; öyle ki Hudeybiye Antlaşması’ndan Mekke’nin fethine kadar geçen iki yıl içinde müslüman olanların sayısı, o güne kadar geçen on sekiz yıl içerisinde İslâmiyet’i kabul edenlerin sayısını aştı. Hudeybiye Antlaşması, aslında Hz. Peygamber’in Kur’an ile de teyit edilen en büyük siyasî zaferi idi. Bu antlaşma aynı zamanda Hayber’in fethine zemin hazırlamıştı. Nitekim Resûl-i Ekrem daha bir ay bile geçmeden 1500 kişilik bir kuvvetle Hayber üzerine yürümüş ve yahudilere ağır bir darbe indirmiştir. Hayber’de kazanılan zafer Arap kabileleri üzerinde şok etkisi yapmış ve sayıları hızla artan müslümanlar, Kureyş müşriklerinin antlaşmayı bozmaları üzerine iki yıl sonra Mekke’yi fethetmişlerdir.